21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] eçtiğimiz yıl St. Petersburg’da yapılan G8 zirvesinde hakim olan RusyaABABD arasındaki görece ılımlı havanın bir yılda ciddi ölçülerde değişmiş olması Soğuk Savaş’ın kaldığı yerden devam ettiğinin açık bir göstergesi. O toplantıda Rusya, Avrupalı ülkeleri bir enerji ortaklığına buyur ederken ABD ile olan ilişkilerini de özellikle İran konusunda belli esaslara bağlamıştı. Ne var ki artık köprülerin altından çok sular akmış gibi gözüküyor. Almanya’da, Heiligendamm’da yapılan son G8 Zirvesi, beklenene göre daha ılıman bir havada geçtiyse de, somut bir gerginlik yaşanmadıysa da tam anlamı ile bir yumuşama da olmadı. Çünkü kendisini "çevrelenmiş" hisseden Rusya’nın Amerika fobisini azaltacak herhangi bir gelişme, söylem ve karar oluşmadı. Putin’in geçtiğimiz ay Azerbaycan’ın Gebele Radyo Dinleme İstasyonu’nun ABD ve Rusya tarafından, Batı’yı tehdit edebilecek olası füze saldırılarına karşı müştereken kullanılması şeklindeki kıvrak diplomatik önerisi, G.W. Bush’u köşeye sıkıştırmıştı. Putin bu bağlamda son aylarda Rus yöneticilerin ve askeri kanadın Batı’yı tehdit edici söylemlerine karşı bir güvercinlik gösterisi yaparken, ABD’nin Doğu Avrupa’da füzesavar sistemleri kurması girişimlerini turnusol kağıdı gibi açığa çıkaracak bir satranç hamlesini oyuna sürdü. Yani ABD artık böyle bir öneriyi kabul etmezse gerçek niyetinin füzesavar sistemleriyle Rusya’yı tehdit ve kuşatma altına almak, çevrelemek olduğu ortaya çıkacak. Füze kalkanı, Kosova ve petrol şirketlerindeki tartışmalar… C S TRATEJİ Atlantik okyanusunun bir kısmını gözetleyebilmektedir. Bu bölgelerden fırlatılan orta menzilli ve kıtalararası balistik füzeler, uyduya göre çok daha güvenilir bir şekilde izlenebilmekte ve bu bölgede uçabilen her türlü cisim, ikiüç saniye içinde 1 mm çözünürlülükte tespit edilebilmektedir. SSCB’nin nükleer savunma sistemi içerisinde Beyaz Rusya’daki Baranoviçi ve Azerbaycan’daki Gebele istasyonlarının son derece stratejik önemleri vardır. Zira Baranoviçi istasyonu ile Rusya’nın batısı taktik olarak kontrol altında tutulurken, Gebele ile güney bölgesi izlenmektedir. Rusya Federasyonu, eski Sovyet topraklarının yanı sıra, dünyanın birçok bölgesinde de bu türden askerî üslere ve radar istasyonlarına sahipti. Ancak ekonomik gerekçeler ve SSCB modelinin başarısızlığa uğramasıyla dünya liderliği yarışında oldukça gerilerde kalan Rusya Federasyonu için dışarıdaki bu üsler yük olmaya başladı. Bu sebeple uluslararası arenadan çekilerek, bölgesel ve/fakat etkin bir güç olmak isteyen Putin, içeride askerî çevrelerin tepkisi pahasına da olsa, 17 Ekim 2001’de Küba’daki Lourdes ve Vietnam’daki Kamran askerî üslerini kapatma kararı almıştı. Nitekim Rusya, bir yandan dışarıdaki bu üslerden çekilirken, diğer yandan kendi yakın çevresindeki üsleri bırakmak niyetinde olmadığını Azerbaycan ile Gebele Anlaşması’nı imzalayarak gösterdi. 31 Ağustos 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından eski Sovyet askerlerini ve askeri üslerini ülkeden çıkaran Azerbaycan, Gebele Radar İstasyonu’nu Rusya Federasyonu’nun kullanımında bırakmış ve Gebele’nin "askeri üs" yerine "analitik bilgi merkezi" olarak gösterilmesinde ısrar ederek bu çerçevede bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşma gereğince Rusya, Azerbaycan’a, tesisin kullanım bedeli olarak her yıl 7 milyon dolar ödeyecektir. Ayrıca Rusya tarafı, Gebele vasıtasıyla elde ettiği bilgileri doğrudan veya dolaylı olarak Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve güvenliğini tehdit edebilecek bir unsur olarak kullanamayacak ve Azerbaycan’ın izni olmadan üçüncü ülkelerle (özellikle de Ermenistan’la) anlaşma yapamayacaktır. Azerbaycan ile Rusya arasında Gebele ile ilgili yapılan anlaşma 2012’de sona erecektir. Anlaşmanın bundan sonrası ve uzatılıp uzatılmayacağı konusunda çok da ümitli olmadığı anlaşılan Rusya’nın bu nedenlerden dolayı da tesisi hemen hiç modernize etmediği uzmanlarca ifade edilmektedir. Bu bakımdan Rusya’nın, ABD’ye yaptığı ve dışarıdan oldukça etkileyici gibi gözüken Gebele teklifinin temelinde ABD’nin kurmayı düşündüğü çok ileri ve teknolojiye sahip olan ve farklı amaçlara hizmet edeceği öngörülen bir istasyona karşı Moskova’nın her halükarda elinden yakın bir gelecekte çıkaracağı bu istasyonu başka bir deyişle daha düşük ve değişik amaçlı bir teknolojiyi Washington’a sunması durumu bulunuyor. İçinde bulunduğumuz küresel ve bölgesel sistemin mevcut koşulları altında yukarıda değinilen noktanın üzerinde önemle durulması gerekiyor. Çünkü Gebele radar istasyonu esas olarak bir erken uyarı tesisidir. Amerika’nın Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde kurmak istediği tesis ise erken uyarının da ötesinde ateşleme izleme ve sevk komuta merkezi olacaktır. Yani amaçsal ve fonksiyonel açıdan Rus sisteminden çok farklıdır. Kaldı ki Putin’in Gebele’yi müştereken kullanama hususundaki teklifindeki aykırı bir başka nokta da, Rus radar sistemiyle Amerikan füzesavar sisteminin standartlarının teknolojik olarak uyuşmayacağı hususudur. Bu iki sistem arasındaki bilgi alışverişinin de bu bağlamda olanaksızlığı Putin’in teklifinin dış dünyada etki yaratmasına ve Amerika’ya G Putin’in Batı’yla mücadelesi GEBELE VE PUTİN’İN GOLÜ Ekonomiyi düzelterek, yabancı yatırımcıları ülkesine çekmeye başlayarak ve yeni askeri atılımlara yönelerek içerde elini güçlendiren Putin, Batı ile mücadelesine daha rahat devam ediyor. Diplomatik alanda, kendisini haklı çıkaracak güçlü açılımlar yapıyor. faaliyet gösteren Daryal tipli radar istasyonu, teknik olarak Türkiye, İran, Irak, Pakistan, Hindistan, Çin (kısmen) Afrika, Avustralya ve aynı zamanda Hint ve Teknik anlamda artık miadını doldurmak üzere olduğu söylenen ve 1985’den itibaren Baku’nün yaklaşık 320 km. kuzeybatısında, Gebele bölgesinde G8 Liderleri toplu halde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle