17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

beş. Balkanlar’dan başlayıp, Çin’e uzanan coğrafyada onbeş devleti olan bir milletiz. Bir ırkın ahfadıyız. Ama bundan haberi olmayan insanlar Türkiye’yi yönetiyor. Türküm diyemeyen insanlar Türkiye’yi yönetiyor. Elbet ki bu coğrafyadan haberi olmayacak. Bu coğrafyayla bizim ekonomik anlamda işbirliği yapmamız, sosyal anlamda işbirliği yapmamız, kültürel anlamda işbirliği yapmamız bize ne zarar getirir. Türk Devletler Topluluğu’nu kurmamız bize ne zarar getirir. İhtiyar Avrupa’nın, ihtiyarlar kulübü Avrupa’nın önünde diz çökmüş yalvarıyoruz. Avrupa’nın nesi var? Değerli dostlar, değerli konuklar, Allah aşkına Avrupa’nın nesi var? Neyine gidiyoruz biz Avrupa’nın. Dünyanın, 21. yüzyılın ekonomik kalbi Avrasya coğrafyası orada bir gelin kız gibi dururken, bu Avrasya coğrafyasının ekonomik pastasından pay alma dururken, Avrupa’nın önünde diz çöküp yalvarmak, Türkün tarihine, şanına, geçmişine yaraşır mı? C S Mustafa Özbek TRATEJİ 5 TEHLİKEYİ GÖRÜP ANLATACAĞIZ Almanya Başbakanı Merkel, hiç olmazsa doğruları söylediği için benim en hoşuma giden Avrupalı. Diyor ki burası "Avrupa, Avrupa Birliği bir Hıristiyanlar topluluğudur", daha burada sizin ne işiniz var ey Türkler. Ama bunu bizim Başbakan anlayamıyor. PKK’yı biz mi besliyoruz? PKK’ya o modern silahları kim veriyor? Amerika veriyor, Avrupa veriyor. Bunlar ispatlandı. Daha ne dostluğu? Evet, biz yerimizi bulamadık. Bizi çok özür dilerimşaşkın ördek gibi dolandırıyorlar. Başımız dönüyor ama dönmemeli, dönmeyecek. Biz kendimize geleceğiz, biz birbirimize sarılacağız, biz coğrafyamızdaki tehlikeyi çok iyi bileceğiz ve halkımıza anlatacağız. Bakın kuzeyimize, kuzeyimiz derken her iki kuzeyimize bakın. kuzey Irak’a bakın, Kuzey Kıbrıs’a bakın. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için ne kadar namus meselesiyse, kuzey Irak da o kadar namus meselesidir. Kuzey Irak’ı hiçbir şekilde boşveremeyiz. Vazgeçemeyiz oradaki Türk kardeşlerimizden. Türkmen deyince yanlış anlaşılıyor; orada 3,5 milyon Türk var. Sevgili misafirler, değerli konuklar İsrail bir askerinin kaçırılması nedeniyle bir devlete harp ilan etti ve binlerce insanı katletti. Dün kaymakamımızın önüne diz çöküp yalvaran iki tane palikarya, aşiret reisi, bugün biri Devlet Başkanı biri uydurma Kürt bilmem neyinin başkanı olarak burnumuzun dibinde beyanat veriyor, Türkiye’ye hakaret ediyor. Ama bizim Başbakan, Dışişleri Bakanı o kadar pişkin ki maşallah. Hiç bunlara cevap vermiyor. Altını çizerek söylüyorum PKK terörünün ortadan kalkmamasına tek engel siyasi iradedir. Ve bu siyasi irade, bugünkü siyasi irade ortadan kalktığı zaman PKK terörü inanın üç ayda bitecek, bir daha gelmemek üzere üç ayda bitecek. Ama yüce milletimize düşen bir görev var. Şehitlerine saygı duymayan, ülkesinin birliğine, beraberliğine saygı duymayan, ülkesini bölmek isteyen çalışmalara duyarlı olmayan, 35 bin gencimizin katiline, çapulcuya "sayın" diyen, bir ‘Dünyanın, 21. yüzyılın ekonomik kalbi Avrasya coğrafyası orada bir gelin kız gibi dururken, bu Avrasya coğrafyasının ekonomik pastasından pay alma dururken, Avrupa’nın önünde diz çöküp yalvarmak, Türkün tarihine, şanına, geçmişine yaraşır mı?’ adam bu memlekette Başbakan olursa ne bekliyoruz bundan biz? Kasımpaşalılar da kabul etmiyor onu. Beş yıldır çiftçisini azarlayarak, işçisini azarlayarak, emekçisini azarlayarak, esnafını azarlayarak, işverenini azarlayarak pot üstüne pot kıran bu adam haddini aşarak, Abdullah Öcalan gibi bir eli kanlı katile "Sayın" Öcalan diyor. Şehitlerimizi, kendinin o makamda rahat oturması için canını veren Mehmetçikleri kastederek de Abdullah Öcalan "kelle"lerin hesabını veriyor diyor. Bakın Başbakana. Bakın Allah aşkına Başbakana ve bu adam Cumhurbaşkanlığına aday oluyor. Allah Allah, Yarabbi, Türkiye nereye gidiyor? Nereye götürülmek isteniyoruz? Tayyib Erdoğan ve Tayyib Erdoğan gibi düşünen bir kişinin Cumhurbaşkanı olması Türkiye’nin intiharıdır. İntiharıdır. vatanına, devletine, bayrağına sahip çıkacak başka yolumuz yok. Türkiye’nin bugün ne stratejisi var, ne jeopolitik hedefi var. Türkiye hem jeoekonomik, hem jeostratejik, hem jeopolitik açıdan dünyanın bir numaralı ülkesi. Dünya siyasetine yön verecek bir mihrakta oturuyoruz. Etrafımızda komşumuz yok dikkat edin. Kötü günümüzde, iyi günümüzde bizimle ilgilenecek bir tane komşumuz yok. Türkiye yalnız bırakılmış. Kim tarafından? Emperyalist Amerika ve Batı tarafından. Bizim Rusya da dostumuz olmalı, Ukrayna da dostumuz olmalı ve Türk Cumhuriyetleri de dostumuz olmalı. Türkiye’ye bir şey olduğu zaman başta beş tane Türk Cumhuriyeti ayağa kalkmalı. "Hayır" demeli.Belçika, kuzey Irak önergesinin geçmediği dönemde beyanat veriyor; "Türkiye oraya giremez, hakkı yoktur" diyor. Ben o zaman çok dikkat ettim değerli dostlar. Bir tane ülke kalkıp "Hayır, Türkiye oraya girebilir, orada 3,5 milyon Türk var, bu Türkiye’nin hakkıdır" diye beyanat vermedi. Demek ki yalnız ülkeyiz. Bizi yalnız bıraktılar. Yalnız bıraktılar çünkü 21. yüzyılın Türk yüzyılı olacağını biliyorlardı. Bunu bir Cumhurbaşkanı söylemişti, "Adriyatik’ten Çin Seddi’ne" de dedi vurdular ağzına oturttular, bir daha ağzına alamadı, ikinci sefer çıkmadı ağzından onun. Ama biz söyleyeceğiz. Her ne kadar Türkiye’yi bu noktaya getirmişler ise de, her ne kadar bugünkü noktada bizi tutmak istiyorlarsa da, bir gün gelecek Avrasya’yla ilgili politikamız gelişecek ve Türk devletleri ekonomik işbirliğine gidecek ve birbiriyle yaklaşacak, birbiriyle dostluklarını, işbirliklerini tazeleyecek. Doğu Almanya nasıl birleşti Batı Almanya’yla? 70 yıl beklediler. Biz de bekledik, üçbeş yıl daha, on yıl daha bekleriz. Ama şunu inanarak ve iman ederek söylüyorum değerli konuklar: Amerika ne yaparsa yapsın, Avrupa ne yaparsa yapsın, 21. yüzyıl Türk yüzyılı olacak. Bizler de bunu inşallah göreceğiz. HEDEF MOLLA REJİMİ Bekleyen 4 bin atama var. Tayyib veya ona benzer birinin, o kafada birinin Cumhurbaşkanı olması bu atamaların yapılması demektir. Bunlara ek olarak Anayasa Mahkemesi’ni, Yargıtay’ı, Sayıştay’ı, YÖK’ü atayacak, al Türkiye’yi at ne yapacaksan yap ondan sonra. Bitmiş bir Türkiye’yle karşılaşacağız. Ve molla rejimiyle idare edilen bir yönetime geçeceğiz. Hedef odur. Biz Atatürk kuşağı, Atatürk’ü, Atatürkçülüğü, Atatürk’ün ilke ve inkılâplarını, O’nun düşüncelerini, O’nun kurduğu laik, demokratik Cumhuriyet’i hayatımız pahasına yaşatmalıyız. Mücadelesini vermeli hayatımız pahasına yaşatmalıyız. Laik, demokratik Cumhuriyet bizim şah damarımızdır. Şah damarımız ortadan kalktığı zaman ölürüz. O büyük Atamızın, O büyük insanın, O büyük Türk liderinin, bir takım yokluklar, çaresizlikler içerisinde bize emanet ettiği laik, demokratik Cumhuriyet’i Tayyib Erdoğan gibi ve O’nun tayfası gibi molla takımına peşkeş çekecek karakter bu millette yok. Bu milletin karakteri sağlamdır, o düzgün karakterli millet,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle