17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S kriziyle tedirgin oldu… TRATEJİ 13 birleştiriyor ticari işbirliği ortaklığının geliştirilmesi, bilimsel ve teknolojik işbirliği ortaklığının geliştirilmesi, uyumlu ve dostane kültürel işbirliği ortaklığının ve beraberlik içinde karşılıklı yardım sağlayan güvenlik işbirliği ortaklığını geliştirmeyi kabul ettiler. Görüşmenin ardından iki lider "ÇinRusya Ortak Bildirisi"ni de imzaladı. Çeşitli alanlarda dokuz işbirliği anlaşması imzalandı. Öte yandan, Hu Jintao, Rusya Başbakanı Mihail Fradkov'la görüşürken, iki tarafın karşılıklı güveni, kapsamlı şekilde artırması, işbirliğini derinleştirmesi, uluslararası ve bölgesel işlerdeki stratejik işbirliğini güçlendirilmesi ve ÇinRusya stratejik işbirliği ve ortaklık ilişkilerini kapsamlı şekilde ilerletilmesi gerektiğini vurguladı. Liderler çok sayıda anlaşma imzaladı. KÜLTÜREL İLİŞKİLER 2005 Yılında Hu Jintao’nun Moskova ziyaretinde 2006 yılının Çin’de Rusya yılı olarak ilan edilmiş ve Putin’in de katıldığı büyük kutlamalar yapılmıştı. Bu süreç kapsamında da 2007 yılı Rusya’da Çin yılı olarak ilan edildi. Hu Jintao’nun son ziyareti de Çin yılı etkinliklerinin açılışı münasebetiyle oldu. Rusya'da düzenlenen "Çin Yılı" etkinliklerinin açılış töreni 26 Mart akşamı Moskova'da yer alan Kremlin Sarayı'ndaki büyük salonda gerçekleştirildi. Törene Rusya'yı ziyaret eden Çin Devlet Başkanı Hu Jintao ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin katıldı. Her iki lider de Çinli sanatçılar tarafından sunulan sanat gösterisini izlediler. Çin Devlet Sergisi, Çin'in bugüne dek yurt dışında düzenlediği devlet düzeyindeki en büyük sergi olduğu söyleniyor. Hu Jintao açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu serginin, Çin'in uzun tarihi ve parlak uygarlığını, Çin'de yapılan reform ve dışa açılma çalışmaları ile modernizasyon inşasındaki canlı süreçleri ve Çin ile Rusya arasında ekonomik ve ticari işbirliğinde kaydedilen zengin başarıları gösterdiğini söyledi. Putin ise, Çin'in öteden beri Rusya'nın önemli ekonomik ve ticari ortağı olduğunu, "Çin Devlet Sergisi"nin yalnız iki ülke arasındaki ticaret hacminin artmasına değil, ürünlerin kalitesinin yükseltilmesine de yararlı olduğunu kaydetti. ABD, Rusya ile Çin’i bir arada görmek istemiyor. İki ülkenin ayrışma noktalarının belirginleşmesi Washington’ı memnun edebilir. ABD yardımıyla Japonya’nın askeri alanda güçlenmesini fark eden Pekin, Rusya’yı kolay feda edemiyor. başında bulunan Afganistan da toplantının temel gündem maddelerinden bir tanesiydi. Çin ve Rusya, Afganistan’da barışın tesis edilmesi ve Afgan hükümetinin barışı getirme yönündeki tüm çabalarına destek verdiklerini açıkladılar. Ayrıca, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede işbirliğini daha gerçekleştireceklerini söylediler. kalktı. ABD’nin bu yeni gelişmede payının olduğu açıktır. ABD, Kuzey Kore ile müzakereleri oldukça ağırdan alıyor. Dilediğinde süreci hızlandırıyor, ya da yavaşlatıyor. ABD’nin AsyaPasifik bölgesindeki bu değişken politikası ve Japonya’nın sessiz sedasız güçlenmeye başlaması, Çin’in de güvenlik stratejilerini gözden geçirmesine neden oluyor. Japonya’nın geçtiğimiz günlerde başarılı bir şekilde uzaya uydu göndermesi, Çin’in diğer bir endişe kaynağını oluşturuyor. Zira Japonya, bu çalışmalarıyla uzun menzilli balistik füze teknolojisine de sahip olduğunu gösteriyor. Japonya’nın 2007 yılı başında Savunma Bakanlığı kurmasıyla başlattığı bu yeni sürece Çin, geçtiğimiz Mart ayında savunma bütçesini yüzde 17,8 artırarak yanıt verdi. Çin’in önceki yıllara göre 2007 savunma bütçesini iki kat artırması dikkatlerden kaçmadı. PUTİN’DEN DESTEK Putin yönetimi, Tibet ve Tayvan konusunda da Çin hükümetine desteğini bir kez daha ileterek Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duyduklarını belirtti. Ancak Çin’in İç Moğolistan ve Doğu Türkistan bölgelerine yönelik hassasiyetine Putin yönetimi bu sefer de değinmedi. Hatırlanacağı üzere, 2006’da Pekin’i ziyaret eden Putin, burada da aynı desteği vermiş, İç Moğolistan ve Doğu Türkistan konularında her hangi bir şey söylememesi nedeniyle eleştirilmişti. Aslında bu iki bölge Rusya ve Çin arasında tarihten gelen bir nevi sürtüşme alanları olarak görülüyor. 19.yüzyılda Çarlık Rusya’sı bu bölgede birçok imtiyaza sahipti. Bugün de Rusya geçmişten gelen algılama mantığını sürdürüyor. Putin ve Hu’nun ısrarla üzerinde durdukları diğer bir konu da Şanghay İşbirliği Örgütü oldu. Her iki lider de ŞİÖ’nün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi yönünde görüş birliğine vardılar. Özellikle son bir yıldan beri farklı pragmatik bir dış politika izlemeye çalışan Putin’in, ŞİÖ konusunda sıcak mesajlar vermesi dikkatlerden kaçmadı. Oysa geçen yıl düzenlenen zirve sırasında Rusya tarafı, ŞİÖ’nün bir güvenlik yapılanması olmadığını vurgulayarak, Avrasya’da bu rolü üstlenebilecek yegâne örgütün Rusya’nın kurucusu olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşma Örgütü’nün olduğunu iddia etmişti. Gerçekten de Rusya ve Çin, İran konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde görüş birliğine vararak İran’a yönelik yeni bir yaptırım kararı çıkmasında etkili oldular. Rusya’nın yeni stratejik hamlesine ABD yanıt vermede gecikmedi. Altılı görüşmelerde Kuzey Kore’nin hesaplarının serbest bırakılmaması nedeniyle Kuzey Kore masadan NÜKLEER SORUNLAR Kültürel faaliyetler yanında dünyanın iki önemli gücü uluslararası politikada yaşanan gelişmeler konusunda da görüş alışverişinde bulundular. Bu bağlamda, İran’ın nükleer programı gündeme geldi. Çin ve Rusya sorunun barışçıl yollardan ve müzakerelerle çözülmesinden yana olduklarını belirterek, İran’ın nükleer teknolojiyi barışçıl amaçlarla kullanma hakkı bulunduğunun altını çizdiler. Bunun yanında, Tahran’a Birleşmiş Milletler kararlarına da uyması konusunda çağrıda bulundular. Diğer bir konu ise Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılmasıydı. Bu konuda da görüş belirterek AsyaPasifik bölgesinin güvenliğini ve istikrarını sağlanmasına işaret etmişlerdir. Bu açıdan, Altılı Görüşmeler çatısı altında sorunun çözülmesinin gereğini vurgulayarak, diplomasinin öncelikli olduğunu belirttiler. Irak konusunda ise, Çin ve Rusya, uluslararası işbirliğinin güçlendirilerek Irak’a yardım edilmesi gereğini ve Irak’ın toprak bütünlüğünün korunarak istikrarın sağlanması zorunluluğunu ifade ettiler. Arapİsrail sorunu da diğer görüşülen bir konuydu. Çin ve Rusya, sorunun Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar uyarınca sürdürülecek müzakerelerin tek çözüm yolu olduğunu belirterek, Ortadoğu Dörtlüsüne daha da işlevsellik kazandırılmasına işaret ettiler. Her iki ülkenin yanı TERÖRE KARŞI İŞBİRLİĞİ Hu Jintao’nun Rusya gezisi devam ederken ŞİÖ’ye bağlı Bölgesel Terörle Mücadele Birimi, 28 Mart’ta Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te toplandı. Toplantıya Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan temsilcileri katıldı. Toplantıda, Bölgesel Terörle Mücadele birimin SİÖ Liderler Konseyi'ne sunacağı 2006 yılı çalışma raporunun taslağı onaylanarak, 2007 yılındaki eylem planlarının hayata geçirilmesine yönelik öneri ve beklentiler ileri sürüldü. Toplantıda, Bölgesel Terörle Mücadele Birimi’nin bir sonraki olağan toplantısının bu yılın Eylül ayında Rusya'da düzenlenmesi de kararlaştırıldı Sonuç olarak, her şeye rağmen Çin’in Rusya’ya yönelik beklentilerinde pek fazla bir değişiklik yok. Çin, Rusya’ya yönelik üç senaryo kurguluyor. Buna göre, Putin sonrası güçlü bir isim liderliğinde Rusya, Putin ile birlikte devam diyen bir Rusya ve Putin sonrası istikrarsızlığın hüküm sürdüğü bir Rusya. Çin, her üç olasılığa karşı hazırlıklarını yapıyor. Bu nedenle, Moskova’daki siyasi nabız Çinliler tarafından oldukça yakından takip ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle