17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 İsmet GÖRGÜLÜ Başkent Üniversitesi Öğr. Üyesi Yol haritası ‘Gençliğe Hitabe’ çerçevesinde C S TRATEJİ kolaylaşacaktır. Mirasına yönelik verdiği birinci vazifeye baktığımızda, özne olarak Türk gençliği demesine rağmen, vazifenin kapsamı Türk cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı herkesi ilgilendirmektedir. Çünkü, bağımsızlık zarar görür veya biterse, her yurttaş bundan zarar görür. Cumhuriyet zarar görür ve başka bir sistem için mücadele başlarsa, bunun sonucu kan ve gözyaşıdır. Herkes bundan nasibini alır. Bu durumda muhafaza ve müdafaa vazifesi tüm yurttaşlara yöneliktir, yani ulusa aittir. Dolayısıyla vasiyetini, "Ulusa vasiyeti" olarak anlamak ve kabul etmek daha doğru olacaktır. Çünkü birinci vazife olarak muhafaza ve müdafaa edilecek olan bağımsızlık ve cumhuriyet, ulusal varlığın temelidir. Ulusal varlık ise tüm ulusa aittir. Ulusal varlığın korunması için bağımsızlık ve cumhuriyetin muhafaza ve müdafaası da tüm ulusa ait olmaktadır. üce Atatürk’ün vasiyeti denildiğinde genelde mal varlığına yönelik bıraktığı vasiyeti anlaşılır. Vasiyeti ile bırakmış olduğu mal varlığının işlemleri tamamlanmış, nakte yönelik olanın ise CHP tarafından takibi yapılmaktadır. Dolayısıyla Ata’nın vasiyeti konusu böyle anlaşıldığı için gündemden düşmektedir. Başka vasiyeti var mı veya olabilir mi üzerinde kafa yorulmamaktadır. Oysa bilinen vasiyeti ile bıraktıkları, bir Türk yurttaşını doğrudan ilgilendirmez, dolaylı ilgilendirir. Fakat her Türk’ü ilgilendiren, ilgilendirmesi gereken, Türk ulusuna bıraktığı miras vardır. Bu mirasın varlığını kabul eden her aklın, mirasın kullanılmasını düzenleyen bir vasiyetinin olması gerektiğini düşünmesi, araştırması gerekir. Ulusa bıraktığı miras karşısında, ulusa vasiyeti nedir, ne olabiliri sorgulaması gerekir. Ata’nın ulusa vasiyeti vardır. Kendisi doğrudan "ulusa vasiyetimdir" dememiştir ama kazandırdıklarını, yani mirasını emanet ettiği adresi belirtmiştir. Nutuk’u bitirirken der ki: "Efendiler, bu nutkumla, milli varlığı fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek kuşaklara sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklalini nasıl götürecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşında kazandığını,… milli ve çağdaş bir devleti nasıl bir yobaz ihtiyardır, yetmiş yaşında bir idealist de güçlü kurduğunu anlatmaya çalıştım… Bu sonucu, Türk bir gençtir." gençliğine emanet ediyorum." Ulusa mirasını Türk gençliğine emanet ettiğini Ata neyi kime emanet ediyor? Milli varlığı, söyledikten sonra; "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, bağımsızlığı ve devleti, Türk gençliğine emanet ediyor. Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini sonsuza kadar Milli varlık nedir? Ulusça ortak üretilen ve ortak muhafaza ve müdafaa etmektir. Varlığının ve sahip olunan maddi ve manevi unsurlardır. Unsurları geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en ise; vatan, ulus, devlet, ekonomik kıymetler ve ulusal kıymetli hazinendir" diye devam eder. kültürdür. Bağımsızlık, öncelikle devlet unsurunun İşte burada mirasını emanet ettiklerinin, mirasına vazgeçilmez bir niteliği olmakla beraber diğer dört yönelik ne yapacaklarını belirtmektedir ki, bu nedenle unsur için de bir koşuldur. Dolayısıyla Ata‘nın emaneti, "Gençliğe Hitabe" Ata’nın vasiyetidir. Böyle milli varlığımızdır denebilir. Bunlara bir ekleme daha anlaşılması ve anlatılması hem Türkiye’nin geleceğinin yapılmadığında emaneti eksik kalmaktadır. Gerçi Ata güvencesi olacak, hem de Atatürk’ün doğru "ilim ve bilimin en son esaslarına dayanan milli ve anlaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca ülkesine karşı çağdaş bir devlet" derken, diyeceğimizi ifade etmekte sorumluluk duyanların yolu belirginleşecek, ve anayasal düzenimize işaret etmektedir ama biz daha duymayanları da sorumluluğunu yerine getirmeye davet somut belirtelim. Altıncı emaneti, Atatürk, geçit törenini selamlıyor... anayasal düzenimizin dayanağı ve milli varlık unsurlarımızı kazandıran, koruyup devamlılığını sağlayan Kemalizm/ Atatürkçülük’tür. Y Ulus, sosyal çözülme yaratılarak ‘biz’ duygusundan uzaklaştırılıyor, etkisiztepkisiz kılmak için medya ile uyutuluyor, LUSA VASİYET gün boyu eğlendiriliyor, uyuşturuluyor, U Gençliğe Hitabe’yi ulusa vasiyeti olarak Bursa Nutku’nu seçenek olarak fakirleştiriliyor. Devlet yeniden ‘içte egemen, kabulde, ileri sürecekler olabilir. Bursa Nutku içe yöneliktir, Gençliğe Hitabe ise hem içe dışta bağımsız’ konuma getirilmeli. hem dışa yöneliktir. Ulusa mirasını, dışa Ata’nın emaneti savunulmalı MİRAS VE EMANET Ata’nın emaneti; vatandır, millettir, devlettir, ekonomik kıymetlerdir, ulusal kültürdür ve bunları kazandıran, koruyan Kemalizm’dir. Bu emanetleri ise ulusa mirasıdır. İşte Türk gençliğine bu mirasını emanet etmiştir. Peki Türk gençliği kimdir? 2030 yaş grubu mudur? Yaşı genç olan mıdır? Yanıtını Ata’dan alalım: "Benim anladığım gençlik, bu devrimin ve içe karşı korumayı düzenlemektedir. Bu nedenle, Gençliğe Hitabe’yi vasiyeti olarak kabul, daha doğru olmaktadır. Gençliğe Hitabe’yi Ata’nın vasiyeti olarak benimseme önemli bir adımdır, ancak ilk adımdır. Arkası iş, uygulama olarak, ulusa mirasının korunmasını sağlayacak etkinlikler olarak gelmelidir. Mirasının korunmasının, her şeyden önce kişisel çıkarların korunması olduğu gerçeği ile ve bunun yurttaş olmanın getirdiği bir görev olduğu bilinciyle, vasiyetin istekleri yerine getirilmelidir. Vasiyetin, her yurttaştan ve tüm ulustan beklediklerini, yapılmasını istediklerini kısaca irdeleyelim. Yüce Atatürk "Ulusa Vasiyeti"nde, ulusal varlığın ve geleceğin yegane temeli ve en kıymetli hazine olarak Türk bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyeti’ni gösterir ve her yurttaşa bağımsızlığın ve Cumhuriyet’in muhafaza ve müdafaasını birinci vazife olarak verir. Bağımsızlığı öne alması rastgele değildir. Bilinçlidir. Bağımsız değilseniz, cumhuriyet de olamazsınız, ulusal varlığınızı da koruyamazsınız, rejiminizi de yaşatamazsınız. İç ve dış barışı da sağlayamazsınız. Mezarınızı size kazdırırlar, sizin üzerinizde gizli ajandaları olanlar, niyetlerini gerçekleştirmek için emek ve para sarf ederek kendi yapacaklarını size yaptırırlar. Peki Türkiye bugün bağımsız mıdır? Evet bağımsızdır diyen, işbirlikçilerin dışında çıkar mı? O halde biz, ulusça hayatımızın, refahımızın ve şerefimizin dayanağını başka ellere teslim etmişiz demektir. Ata ne diyordu, bağımsızlığı muhafaza ve müdafaa birinci vazifen, diyordu. Muhafaza korumak, elde tutmak, saklı tutmak, zarar görmesini önlemek olduğuna göre,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle