Katalog

Nazmi AKDAĞ M göndermiyor… Neden çiftçimizi eğitip de toprağımızdan tık toprağının verimi düşmüş’diyor. Ancak üretici bunu biERSİN Çeyrek asır öncesine kadar, ‘dünyakaliteli ve yeterli ürün elde edemiyoruz? Öncelikle bunu le yapmıyor. Devlet artık yaptırım uygulamalı. Biz hala esnın tahıl ambarı ve tarımsal üretimde kendisorgulamalıyız. Şu raftaki ürünlere bir bakın: Yeşil merciki düzen, ‘tarlama 5 teneke buğday attım, 50 teneke alacane yeten 7 ülkeden biri’olmakla övünen Türmek Kanada, fasulye Kırgızistan, popcorn (patlayan mığım’ gibi ilkel anlayışla üretim yapıyoruz. ‘nereye, neyi, kiye’de, ne oldu da tüm dengeler değişti, tasır) Arjantin, pirinç Mısır… Bulgurdan başka bir tane Türk nasıl ekersem verim alırım’ anlayışının yerleşmesi lazım. rımsal birçok üründe dışa bağımlı bir ülke malı gösterin bana! Yok. Yapmıyoruz, yapamıyoruz, sadeKöylere gidip çiftçilerle görüşüyorum. Aynı köyde aynı haline gelindi? Birçok gıdada fiyatlar çok kısa süre içinde ce tüketiyoruz. Tüm yaşadıklarımızın altında dış güçlerin ürün için her biri farklı ilaç kullanıyor. Buradan nasıl bir yüzde 100’leri aşan oranlarda yükseldi? ‘Mersin 2. Gıda, aldığı kararlar ve yöneticilerimizin yanlış politikalarının üretim beklersiniz ki? Yapılacak tek şey, devletin bu işe aciGıda Teknolojileri ve Paketleme Fuarı’na katılan üretici ve büyük etkisi var. Daha ne denebilir ki, Allah başımızdakilen el atmasıdır. Tarım kredi kooperatifleri tekel olmaktan ihracatçı bakliyat, hububat firması temsilcileriyle bu değilerden razı olsun!..." dedi. çıkarılıp üreticilere gerçekten yardımcı kurumlara dönüşşimin nedenleri hakkında konuştuk. Devlet kontrollü, süTAT Bakliyat Mersin Bölge Satış Sorumlusu Ayhan türülmeli." rekli ve uygulanabilir tarım politikaları uygulanması ve de Kaya ise, piyasada her sektörün birbirinden etkilendiğini Cüneyt Bozkurt adlı bakliyat komisyoncusu yurttaş ise kuraklığa karşı tedbirler alınması gerektiğine işaret eden ifade ederek, "Yağın fiyatı mı yükseldi, ‘şekerin fiyatı ni36 yaşında olduğunu belirterek, şunları söyledi. "Daha 20ihracatçı firmalar, hatalardan dönülmesi gerektiğine dikye böyle düşük?’diye müdahale edebilebiliyor, arkasından 25 yıl önce ilkokuldayken bize, tarım ve hayvancılıkta, kat çekiyor. da yeni spekülasyonlar ve fiyatlar ortaya çıkabiliyor" dedi. dünyada kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olduBu firmalardan Pırlanta Bakliyat’ın Üretim MüDomatesin fiyatı nasıl ki diğer ürünleri etkiliyordürü Arif Tanrısevsin, "Biz artık üretici ülke olmaksa, bakliyatta da durumun aynı olduğunu kaydeden tan çıktık, tüketici bir ülke olduk. İhracatı bıraktık, itKaya, "Örneğin pirinç önde şu anda önde gidiyor. halatçı olduk. Oysa bugün önemli olan şey, ürettiğiYani pirinçteki fiyat değişimleri tüm sektörün fiyatniz ürün veya tonajı değil, bu ürünün dünya piyasalarını, nihayetinde de diğer ürünler sırasıyla birbirini sında elde ettiği konumudur. Üretimden veya kuraketkileyecek. Ancak pirinçteki fiyat değişimi sadece lıktan kaynaklı sorunların etkisinin azalması için önspekülatif söylemlerden değil, hammadde kıtlığınce devletin çok iyi politikalar üretmesi gerekir. Bir dan kaynaklı. Bütün dünyada durum böyle, yani bölkere tohum ıslahı olması lazım, üreticinin bilinçlengesel değil. Hatta bir ara bulgur fiyatı pirinci geçti. dirilmesi, tarım kredi kooperatiflerinin canlı ve devAncak pirinçteki kıt kaynak, fiyatları yükseltti. letle işbirliği içinde çalışıyor olması gerekir" dedi. Mesela baldo pirincin fiyatı 4 lirayı buldu. Şu anda Dünya ölçeğinde kuraklık yaşandığını ve etkilefiyat yüksekliğinden dolayı ürünlere talep yok, fakat rinin Türkiye’de de görüldüğünü belirten Tanrısev Fuara katılan firma temsilcileri bir zamanlar tahıl deposu olmakla talep artınca fiyat yeniden yükselebilir" diye konuşsin, şunları söyledi: "Peki bu kuraklığın bize etkisi tu. övünen Türkiye’nin artık kendine yeten ülkeler arasında nedir? Türkiye evvelden kendine yeten ülkelerden YEKTAT Genel Müdürü Tümen Turut ise, olmamasının nedenleri üzerinde durdular. biriydi, şimdi yetemiyor. Eskiden fasulye, yeşil merküresel ısınma veya küresel ısınmadan kaynaklı olcimek, nohut ihracatı yaparken, yanlış politikalarla dünyaduğu söylemlerin etkilerini gerçekten yoğun şekilde hisğumuz anlatılırdı. Bugün ise ülkemizde tamamen ithalata yı ekim yapar hale getirdik. Mesela Hindistan, tarihinde ilk settiklerini belirterek "Bakliyat fiyatları oldukça etkilendi. dayalı bir ekonomi anlayışı hakim. Dış ülkeler, ürünlerini, defa geçen yıl nohut ihraç etmeye başladı. Sonuçta da biAncak küresel ısınmanın etkilerini, bazı uluslar arası alanörneğin pirinci bize kaça veriyorsa, biz de üzerine vergi kozim fiyatlarımızla diğer ülkelerin fiyatları birbirini tutmadaki firma ve medya organları da spekülatif olarak kulyup ayrıca gelir elde etmeye çalışıyoruz. Neden kendi ekoyınca ürünlerimizi satamaz olduk. İhracat olmayınca çiftlanıp fiyatları daha da yükseğe çekmek istiyorlar" dedi. nomimizi, tarlamızıtapanımızı, çiftçimizi yönlendiremiçi de desteklere rağmen ekmemeye başladı. Bu soruna kuKuraklıktan kaynaklı üretim kaybı ve bunun medyada yor, ekim yapamıyoruz? Rusya’da 5 bin dönümlük bir araraklık da eklendi. Kapıların da kapanmasıyla fiyatlar inasık sık işlenmesinin, halk arasında olduğu kadar üretici, ihzide 1 traktör çalışırken, bizim 10 dönüm arazide 10 traknılmaz şekilde yükseldi. Şu anda, tamamen dışarıya baracatçı ve ithalatçı firmalar üzerinde de panik oluşturtör çalışıyor. Böyleyken zirai donatım kurumları neden hağımlı hale geldik. Neyi üretiyor veya üreteceksek Kanaduğunu söyleyen Turut, "Bu yıl üretim rekoltelerinde gerbire ‘köylüye traktör satacağım’diye uğraşıyor. Bir de bunda’ya, Suriye veya Avustralya’ya bakıyoruz. Kırmızı veya çekten düşüş var. Ancak bence sorun salt küresel ısınların hesabını yapalım. Her şeyi Allah’a havale edip de, yeşil mercimekte, nohutta, bütün ürünlerimizde bu hep madan dolayı değil. Yani sorun 1 ise, üzerine de farklı şey‘küresel ısınmadan oldu’demeyelim. Tamamen dışa dayaböyle." ler eklenip 5’miş gibi gösteriliyor. ‘Bu yıl rekolte düşük lı bir ekonominin altında halk ve firmalar olarak ezilmiş Üreticinin bilinçlendirilmesi gerektiğine de dikkati çeolacak, stok tutalım, elimizde ürün kalsın, fiyatlar yükdurumdayız. Başka da bir izahatı yok." ken Tanrısevsin, şöyle devam etti: "Üreticimiz maalesef selecek’ yönündeki beklenti veya endişeler tüm topluma Mısır’ın kapıları kapatmasıyla 20 gün önce 2 lira olan çok geride kalmış. Devlet çiftçiye, ‘toprağını getir, analiziyayılabiliyor, sonuçta üretici, ihracatçı, ithalatçı ve en pirinç fiyatının, bugün 4 liraya çıktığını da kaydeden Bozni yapayım, sana toprağın ne vereceğini söyleyeyim. Yılsonunda da halk yaşananlardan olumsuz etkileniyor" diye kurt, "Neden Mısır’a dayalı bir ekonomi yaşıyoruz ki? Yok, lardır aynı ürünü ekmekten, aynı ilaçları kullanmaktan arkonuştu. Kanada kapıyı kapattı, şunu göndermiyor, diğeri bunu ‘Bolluk devri kapandı’ Mersin 3. Tarım Fuarı Ardından… Kadri ŞARMAN Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M ersin ekonomisi ticaret, sanayi, tarım, üniversite ve iç turizmin bir arada geliştiği çok odaklı bir ekonomidir. Uluslararası bir limana sahip olması, gelişmiş serbest bölge faaliyetleri, Mersin’i Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun Doğu Akdeniz’den dünyaya açılan bir kapısı konumuna getirmiştir. Ayrıca ilimiz tarım ve sanayi ürünlerine dayalı ihracatı nedeniyle oldukça gelişme kaydetmiştir. Kadri Şarman Biliyoruz ki; tarım kesimi kalkınmadan Türkiye’de topyekün bir kalkınmadan bahsedilemez. Tarımımız ve tarıma dayalı sanayimizin gelişmesinde tarım en önemli rolü oynamaktadır. Mersin ise sanayisiyle, tarımıyla, ticaretiyle ve turizmiyle başlı başına işlenmeye hazır bir cevherdir. Bizlere düşen görev ise bu çok odaklı yapı potansiyelinin ekonomiye en iyi şekilde yansımasını sağlamaktır. Bunun için yapılan bir dizi çalışmalar sonucunda, 120. kuruluş yıldönümümüz olan 2006 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz Mersin Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın bu sene üçüncüsünü başarı ile tamamlamış bulunmaktayız. Sektörün devlerine, Türkiye’deki tarım potansiyelini dünya ülkeleri ile değerlendirme fırsatı veren Mersin 3. Tarım Fuarı 25 Nisan 2008 tarihlerinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen çiftçilerle sektörün diğer aktörlerini buluşturan fuarımızı 30.000 kişi ziyaret etti. Otobüslerle ziyaretçilerin taşındığı fuarımıza, başta Mersin ve Bölgemiz illerinden olmak üzere, Trakya, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Ege, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’dan pek çok profesyonel ziyaretçi geldi. Buna İngiltere, Fransa, İspanya, Sırbistan, Slovakya, Çin, Almanya, Güney Afrika, İtalya, Irak, Bulgaristan ve Romanya’dan gelen ziyaretçiler de eklenince katılımcıların memnuniyeti bir kat daha arttı. Ayrıca Fuar süresince düzenlediğimiz seminerler de oldukça ilgi gördü. Bütün bunlara ek olarak fuarın 5 yılda hedeflediği başarıya 3 yılda ulaşarak gelecek yıl fuarın uluslararası olacağının müjdesini de aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Bu sene sevindirici olan bir konu daha var ki o da fuarımıza daha çok profesyonel firmaların katılmış olmasıdır. Sektörle yakından ilgilenen kişilerin fuarı ziyaret etmiş olması olumlu bir sonuçtur. Bu yıl 10 ülkeden 300’ü aşkın firmayı ağırlayan Mersin Tarım Fuarı, önümüzdeki yıl uluslararası niteliğini geliştirerek dünyanın çeşitli coğrafyalarından çok sayıda profesyonel firmayı Mersin’de buluşturacak. Bunun yanı sıra gıda, eğitim, ev tekstili ve otomobil alanlarında düzenlediğimiz fuarlarımız da var. Bu fuarlar, Mersin’i ‘fuarlar şehri’ kimliğine kavuşturdu. Bölgemiz sanayicisine, üreticisine, emekçisine kendilerini ifade etmeleri yolunda etkili ve önemli bir araç olacak olan Mersin IV . Uluslararası Tarım Fuarı’nda buluşmak üzere… 27