Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Trakya’da gıda Trakya’da gıda sektörü sektörü ham ham madde madde bulmakta bulmakta zorlanıyor zorlanıyor Kuraklık gıda sektörünü de vurdu Mahmut LICALI A NKARA– Trakya’nın ekonomisinde önemli bir paya sahip olan gıda sektörünü, bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle birtakım olumsuzluklar bekliyor. Bitkisel yağ, un ve süt ürünlerinde Türkiye’nin ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Trakya’da kuraklıkla beraber gıda sektöründe işlenen bazı ham maddelerin maliyetlerinin arttığı, bazılarının da ihtiyacı karşılayamayacağı belirtiliyor. Türkiye'nin en verimli tarım alanlarından biri olan Trakya bölgesinin gıda sanayisinde başı bitkisel yağ, un ve süt ürünleri çekiyor. Türkiye'deki ayçiçeği ekim alanlarının yüzde 70'ine ve üretiminin de yüzde 50'sine sahip olan Trakya'da, sıvı yağ üremi ise yüzde 20'lik dilimi dolduruyor. Bölgedeki gıda sanayinin önemli bir diğer ayağını ise özellikle süt ve süt ürünleri oluşturuyor. Bölgede üretilen süt ve süt ürünleri Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 15'ini karşılıyor. Trakya'da yaşanan kuraklık, gıda sektörünün ham madde ihtiyacını da sıkıntıya soktu. Ayçiçeğinde verimin yüzde 60 oranında düşmesinin bitkisel yağ üretimini de etkileyeceği belirtiliyor. Gıda üretiminin başlıca sorunları ise, kuraklık nedeniyle artan maliyetler ve ham madde sıkıntısı olarak sıralanıyor. Edirne Ziraat Odası (EZO) Başkanı Cengiz Yorulmaz, Trakya'da yaşanan kuraklığın bütün tarım ürünlerini etkilediğini söyledi. Maliyetlerin çok yükseldiğine dikkat çeken Yorulmaz, "Verim düştü, maliyetler yükseldi. Bu anlamda kuraklık, gıda sanayinde ihtiyaç duyulan mamul tarım ürünlerine de yansıyacaktır" diye konuştu. Ayçiçeğinde yüzde 60'lara kadar verim kayıplarının yaşandığını anlatan Yorulmaz, bunun fiyatlara da yansıyacağını söyledi. Yorulmaz, "Kuraklığın getirdiği sonuçlar borsalara etkiledi bile. Geçen yıl 50 YKr olan ayçiçeği bu yıl 72.7 YKr'ye kadar işlem görüyor" dedi. Türkiye'nin en önemli bitkisel yağ üreticilerinden biri olan Trakya Birlik'in kuraklıktan fazla etkilenmesini beklemediklerini dile getiren Yorulmaz, birliğin geçtiğimiz yıldan kalan stoklarla mevcut üretimini yakalayabileceğini bildirdi. Yorulmaz, stoklara karşın Trakya Birlik'in ayçiçeği alımında piyasa fiyatlarının üzerine çıkmaması durumunda bazı sorunlar da yaşayabileceğini belirterek, "Birlik eğer piyasa fiyatlarının üzerine çıkmazsa, çiftçi malını oraya vermeyecek. Zaten çiftçi birliğe tohum ve gübre alımından ötürü borçlu durumda bulunuyor. Çiftçinin parası olmazsa, borcunu toplayamayan Trakya Birlik de zorluk çeker" diye konuştu. Edirne peynirinin Türkiye'de bir marka olarak tanındığına işaret eden Yorulmaz, bölgedeki kuraklığın süt verimini de düşürdüğünü anlattı. Yem fiyatlarındaki artışın süt verimine de olumsuz yönde etkileyeceğini kaydeden Yorulmaz, gıda sanayicilerinin piyasadaki sütleri toplamak için adeta "yarışa girdiğini" ve sütün fiyatının oldukça yükseldiğini söyledi. TEMA Vakfı, tarım politikalarına ilişkin önerilerini Başbakanlığa iletti Tarım olmadan kırsal kalkınma gerçekleşmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TEMA Vakfı, Türkiye’nin geleceği için gerekli gördüğü tarım ve kırsal kalkınma politikalarına ilişkin görüş ve önerilerini Başbakanlığa ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na gönderdi. Tarım olmadan kırsal kalkınmanın gerçekleşemeyeceğini savunan TEMA Vakfı’ın önerileri şöyle sıralandı: ¦ Yaşamın sürdürülebilirliği, tarımsal üretime bağlıdır. Bu nedenle tarım Türkiye toplumunun temel yaşam konusu, temel yaşamsal sektörüdür. ¦ Tarımın sorunları sadece tarım politikaları ile çözülemez. Tarıma ilişkin strateji ve politika oluşumu bütüncül olarak ele alınmalıdır. ¦ Tarım ve kırsal kalkınma programları, kesinlikle "kalkınma – doğal varlık dengesini gözeten, kalkınma yararlarının gelecek kuşaklara aktarımını öngören ve yaşamın sürdürülebilirliğini her anlamda ön koşul sayan" ilkesel temellere dayandırılmalıdır. ¦ Ülke toprağının korunması ve verimli kullanılmasının ön koşulu olan Ülkesel ve Bölgesel Arazi Kullanım Planlaması öncelik ve ivedilikle tamamlanmalıdır. ¦Geçmişte başarılı çalışmalar yapan TOPRAK SU Genel Müdürlüğü deneyiminden yararlanılarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde taşra örgütü de bulunan, uzman nitelikli bir yeni genel müdürlük kurulmalıdır. ¦Ülkenin su varlığının korunması, geliştirilmesi ve doğru kullanılması amacıyla, temel nitelikli bir "Su Çerçeve Kanunu" zaman yitirilmeden çıkarılmalıdır. ¦ Kalıcılaşan kuraklık etkilerinin azaltılması ve giderilebilmesi için, konuyla sorumlu bir kamu kurumlaşması gerçekleştirilmelidir. ¦ Türkiye tarımda her şeyi üretmek zorunda değildir. Üretilmesi gereken gerçekleştirilmeli ve bu amaçla yeni bir tarımsal üretim stratejisi kurgulanmalı ve özendirilmelidir. ¦Tarımsal gelişmenin toplumsal temelini "demokratik nitelikli ve ekonomik yapılı üretici örgütlenmesi" oluşturmalıdır. ¦Tarım strateji ve politikalarını daha çok etkileyecek bir dış etken ise AB adaylığı sürecidir. AB ile bütünleşme ulusal yararları koruyacak bir anlayışa dayandırılmalıdır. Eski Kırklareli Tarım İl Müdürlüğü Gıda Kontrol Şube Yetkilisi ve Gıda Mühendisi Memiş Uçar da, Trakya'nın gıda sektöründe un, bitkisel yağ ve süt mamulleri konusunda Türkiye'nin önemli bir ihtiyacını karşıladığını bildirdi. Uçar, bölgedeki gıda sanayisinin başlıca sorununun ham madde sıkıntısı olduğunu vurguladı. Trakya'nın ayçiçeği üretiminde başı çekmesine karşın, Türkiye'nin bitkisel yağ açığının olduğunu anlatan Uçar, "Maalesef, başta Bulgaristan olmak üzere yağ açığını dışarıdan ithal etmek zorunda kalıyoruz" dedi. Bölgenin gıda üretim potansiyelinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Uçar, şöyle devam etti: "Gıda sektörü emek yoğun bir sektördür. Trakya, sayısal anlamda süt, un ve yağ sektöründe oldukça iyi. Un sektöründe bir Konya olamazsak bile, yalnızca Kırklareli'nde 23 tane un fabrikası çalışıyor. Yine yalnızca Kırklareli'nde yalnızca 15 tane yağ fabrikası faaliyette buluyor. Yaklaşık 100 tane de süt ve süt ürünleri tesisimiz mevcut. Fakat ham madde bakımından tüm sektörlere yetecek girdiyi bulmakta zorluk çekiyoruz" Ham madde sıkıntısını sektördeki fabrikaların kapasitelerinin çok büyük olmasına bağlayan Uçar, yalnızca Kırklareli'nde günlük 100120 bin ton buğday kırma olanağına sahip 20 tane fabrika bulunduğunu söyledi. "Dolayısıyla buna ham madde bulmak tabi ki zor" diyen Uçar, Lüleburgaz'da ise günlük 500 bin ton süt işleyebilen bir tesisin faaliyet gösterdiğini belirtti. Uçar, söz konusu kapasite fazlalığının gıda sektörüne ait tesislerin yeterli ham maddeyi bulmakta güçlük çekmesine neden olduğunu ve Trakya dışından süt ile buğday alınması ihtiyacını doğurduğunu dile getirdi. Uçar, Trakya’nın Edirne, İpsala ve Keşan bölümünde çeltik üretiminin de yapıldığını ve bunun da önemli bir sektör oluşturduğunu söyledi. Bölgedeki Meriç ve Ergene nehirleriyle çeltik üretiminin yapıldığını kaydeden Uçar, bölgede yaşanan kuraklığa karşın Yunanistan ve Bulgaristan'daki yağışların nehirleri beslediği ve çeltik üretiminde sıkıntı olmadığını ifade etti. Uçar, Trakya'daki gıda tesislerinin kendilerini AB normlarına uyarlamayı hedeflediğini belirterek, şunları kaydetti: "Sektörün hedefi, bölgedeki gıda tesislerini, başta tesis teknoloji iyi olanları, AB normlarına uyarlamak. Bu anlamda da AB uyum yasaları çerçevesinde ciddi çalışmalarımız var. AB'yi uyum konusunda pek fazla zorluk çekeceğimizi sanmıyorum. İşverenlerimiz yatarım yapmaya hazır, yeter ki halkımızı gıda konusunda daha duyarlı hale getirelim." Sektörün bazı yasal eksiklikleri olduğunu da anımsatan Uçar, gıda denetimlerinde çok başlı bir sistemin çalıştığını, bunu da bazı sorunlara neden olduğunu kaydetti. Uçar, Türkiye'de gıda konusunda yeni bir yasaya ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Gıda ürünlerinin yüzde 80'inin Trakya’ya yakın olan İstanbul'daki toptancılara satıldığını belirten Uçar, firmaların bir bölümünün sipariş üzerine çalıştığını, bir bölümünün ise perakende satış yaptığını söyledi. 19