Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de, tarımı gelir kaynağına dönüştürecek bir reforma ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, çevrenin giderek tahrip edildiğine dikkat çekerek tabiat varlıklarını korumanın milli bir Hisarcıklıoğlu, hızlı gelişme sonucunda, dünyanın politika olması gerektiğini söyledi. çevre tahribatına giderek daha fazla maruz kaldığını, TOBB'un 62. Olağan Genel Kurulu, TOBB sürekli kirlenen bir dünyada korunan doğanın Ekonomi ve Teknoloji Üniversite'sinde insanlar için bir itibar kaynağı olduğunu belirterek, gerçekleştirildi. Kurulun açılış konuşmasını yapan "Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli Hisarcıklıoğlu, ülkelerin gelişmişlik göstergelerinde mirasımız, tabiat varlıklarımızdır. Evladımızın, tarımın önemine değinirken Türk tarımının torunlarımızın, gelecek nesillerimizin, Allah’ın bize sorunlarını da ele aldı. Hisarcıklıoğlu, tarımı çiftçiler lütfu olan doğal zenginlikler içinde yaşama hakkını ve Türkiye için gelir kaynağına dönüştürecek bir korumak, milli politikamız olmalıdır" dedi. İşlerini reforma ihtiyaç olduğunu dile getirirken, "Tarım Çerçeve Yasası'nın çıkarılması önemli bir adımdır. Şimdi buna paralel olarak tarımla ilgili kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler hazırlanmalıdır" dedi. Tarımda bugüne kadar sürdürülegelen geleneksel küçük işletme yapısının terk edilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, gelişmiş ülkelerdeki gibi işletme bazlı üretim modelinin teşvik edilmesinin, kalite ve verimlilik TOBB Genel için planlı üretime geçilmesinin Kurulu’nda tarımın gerekliliğini belirtti. sorunları da ele alındı. A TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: yapmak için güven ve istikrar ortamının sürdürülmesini ve geleceğe ilişkin bir ufuk görmek istediklerini ancak son birkaç ayda olup bitenlerin ufuklarını karartmasından endişe duyduklarını belirten Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: "Evet, sancılı bir dönemden geçiyoruz. Ama yaşadıklarımız, çağdaş iktisadi ve toplumsal yapının gerisinde kalan, milletimizin beklentilerini karşılayamayan, siyasi ve idari yapımızın neden olduğu sancılardır." TOBB Genel kurulunda konuşan Erdoğan, iktidarda oldukları süre içerisinde ekonomi, eğitim ve tarım alanında gelişmeler olduğunu ileri sürerken Baykal ve Ağar, hükümetin bu alandaki politikalarını eleştirdiler. Ayrıca Ağar "Tarımda çiftçinin karşısına çıkıp ne diyecekler?" diyerek hükümetin tarım politikasını da eleştirdi. Seçimsiz sona eren TOBB Genel kurulunun ikinci bölümünde, mevzuat, ekonomik raporu inceleme, dilekleri inceleme, AB uyum, dış ilişkiler, vergi, ekonomi politikası ve basın yayın komisyon sunuşları yapıldı. “Tarımda reform yapılmalı” TEMA uyarıyor: "Mera talanına yasal kılıf hazırlanıyor" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TEMA, kamuoyunu ve TBMM üyelerini genel seçimler öncesinde toplumun genel yararına aykırı olan mera ve yaylakların talanına yasal kılıf hazırlanma sürecine karşı çıkmaya ve "ulusal yararlardan yana" tavır almaya çağırdı. TEMA Vakfı tarafından yapılan açıklamada, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilen yasa teklifleri ile seçim öncesi "yangından mal kaçırırcasına" yeni bir 'mera talanı'nın önünün açıldığı ileri sürüldü. Kamuoyunu ve TBMM üyelerini toplumun genel yararına aykırı olan bu teklifin kabul edilmemesi için ulusal yararlardan yana tavır almaya çağıran TEMA Vakfı açıklamasında şöyle denildi: "Komisyonda kabul edilen ilk teklif ile Mera Kanunu’nun 3. maddesinde değişiklik yapılmakta, daha önce mera olduğu yargı kararıyla kesinleşen alanların bedeli ödenmek kaydıyla özel kişiliklere devrinin önü açılmaktadır. Bu karar kesinleşmiş yargı kararlarını geçersiz kılması niteliği ile genel hukuk kurallarına aykırı olduğu gibi, zaten baskı altındaki mera alanlarımızın talanını teşvik eden af niteliğindedir." Tarımı kim bu hale getirdi? Ülkemizde 25 milyon insanımız tarımdan geçiniyor.Geçiniyor diyoruz ama aslında geçinme değil sefaletle mücadele ediyor demek daha doğru.. Ve her yıl durum daha bir kötüye gidiyor.Aldığı pahalanıyor sattığı ucuzluyor. Türk çiftçisini açlığa mahküm bu durumu yaratan kim? Hiç düşündünüz mü? Eğri oturup doğru konuşalım.4 yıllık iktidar mı tarımı bu hale getirdi? Sakın yanlış anlamayın onların suçu yok demek istemiyorum. Tarım,özellikle 25 yıldan bu yana giderek bilinçli bir şekilde ihmal edildi.Türkiye’yi 25 yıldan buyana yönetenlerin,veya onların devamı olmakla övünen siyasilerin "Türk tarımını öldürdüler,çiftçiyi açlığa mahküm ettiler"diye bu gün kürsülerden feryat etmelerine şaşmamak mümkün mü? Konuya girmeden önce bir açıklamada bulunayım.Beni yanlış anlayabilirsiniz.Yukarıdaki sözlerimden AKP yi koruduğum,AKP yı bu konuda günahsız göstermek istediğim anlamı çıkabilir.Böyle bir niyetim yok,Cumhuriyet okurları ve televizyonda beni yıllarca izleyen seyircilerim böyle bir amacımın olamayacağını çok iyi bilirler. Şimdi tarımı kim bu hale getirdi sorusuna cevap verelim.Bu soruya cevap vermek için Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin yayın organı "Çifti ve Köy Dünyası" dergisinin 2003 Haziran sayısına bir göz atalım. 1980 lı yılların TZOB Başkanı Sayın Dostum Osman Özbek tarımla ilgili bir toplantıda bakın ne diyor. "Ben TZOB Başkanıydım.Hiç unutmuyorum sayın Turgut Özal bana "Osman, karşıma çıkma ben Türkiye’yi tarımla kalkındıramam,benim programımda ticaret,sanayi ve turizm var.Ben bu üç sektörü kalkındırarak Türkiye’ye hamle yaptıracağım"dedi. "Biz ne olacağız" dedim. "Siz de başınızın çaresine bakın,yaşaya bildiğiniz kadar yaşayın"dedi. Evet aynen bunları söyledi.Şaşırdınızsa bir daha okuyun. Bu sözlerin söylendiği yıldan bu yana 20 yıl geçti,çiftçi "yaşayabildiği kadar yaşadı" ama artık yaşayamayacak duruma geldi.25 milyon insanımız açlık ve sefalet içinde.Bu sefalet kentlere kapkaççı olarak yansıyor ve sosyal dengeler bozuluyor. Tarımın bu hale gelişinin en büyük suçlusu kimmiş? Tarımı sildiğini,tarım kesiminin en yetkili temsilcisine açık açık söyleyen Turgut Özal ve oylarınızla yıllarca iktidar yaptığınız Anavatan Partisi… Beni bu konuda asil şaşırtan Özal’n sözünden çok Türki ye’nin hemen hemen her köyünde temsilcisi bulunan en yaygın sivil toplum örgütü TZOB nin ve onun başkanı sayın dostum Osman Özbek’in Cumhuriyet tavrı. Tarım Hayvancılık Eki Özal’dan bu sözleri duAtatürk Bulvarı 125/4 yan,Osman Özbek ne yapmalı 06640 ANKARA idi..Köy köy dolaşıp bu haberi email tarimhayvancilik@cumhuriyet.com.tr yaygın örgütüne ulaştırıp "Ey benim çiftçim,köylüm Turgut Özal yönetimindeki ANAP sizi sildi.Haberiniz olsun.İşte bana söyledikleri"diyerek köylüsünü uyandırması,%35 oy potansiyeli ile ANAP’ı ve Özal’ı al aşağı etmesi gerekmez mi idi. Al aşağı emek ne kelime o köylünün oyu ile ANAP yıllarca iktidarda kaldı. Hatta Bu gerçekleri bilmeyen köylü bugün bile "Özal mezardan çıksa oy veririm" diyor. Haksızlık etmeyelim Sayın Özbek uyarı görevini yapmadı da ondan sonra gelen TZOB Başkanları yaptı mı? Yapıyorlar mı? Tarımla ilgili sivil toplum kuruluşları,Başta Türkiye Ziraat Odalar Birliği, Ziraatçılar Derneği,Ziraat Mühendisleri Odası birbirlerini yemek,üyelerinin aidatları ile lüks otellerde göstermelik toplantılar,yemekler düzenlemek,iplerini çeken siyasileri davet ederek onlara yağ çekmek,ödüller vermek yerine sivil toplum örgütü olmanın işlevini yerine getirerek siyasilerin tarım hakkındaki gerçek niyetlerini köylüye anlatırlarsa temsil ettiklerini iddia ettikleri tarım kesimine daha iyi hizmet etmiş olurlar.(Daha pek çok hizmet yolu da var) Bu yazı nereden aklıma geldi. Tavuk ölmüş,defnediliyor.Mezarlığa çeşit çeşit hayvanlar gelmiş.Ağlıyorlar.En çok ağlayan da Tilki. Çakal bunu görünce "Haydi herkes ağlıyor ama tilkinin bu kadar ağlamasını görünce bir yerlerim şişiyor" demiş. Bugün herkes tarımın bu hale gelişinden şikayet ediyor.Bazılarının şikayet etmeye hakkı var da İMF in emri ile şeker,tütün kanunun çıkarıp tütün,pancar üreticisini açlığa mahküm eden lerin,hele hele "tarım benim programımda yok" diyen Özal’ın devamı olmakla öğünen ANAP’ın genç Başkanı Erkan Mumcu’nun şikayet etmeye ne hakkı var. Erkan Mumcu’nun geçenlerde "tarımı öldürdüler" diye feryadını duyunca benim de bir yerlerim şişti ve bu yazıyı yazdım. Ey çiftçi,ey,köylü sizi bu hale getirenler siyasiler olduğu kadar size gerçekleri söylemeyen,kendi örgütlerinizdir. Siz bu oy potaniyelinizle iktidarları değiştirirsiniz.Y eter ki sandıkta birleşin. Artık uyanın ve davanıza sahip çıkın.yarın daha geç ve daha kötü olacak. Nazmi Kal nazmikal@yahoo.com OKUYUCU MEKTUBU 31