Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Makarnayı Makarnayı en en çok çok kent kent tüketiyor tüketiyor K ONYA (A.A) Konya'da bir makarna üreticisi tarafından yapılan araştırmada, sanılanın aksine 'gelir durumu iyi' ilk yüzde 20'lik kesim yılda kişi başına 9,5 kilogram makarna tüketirken, gelir seviyesi en düşük kesimin ise tüketimi yılda 700 gramla sınırlı kalıyor. Selva Gıda Sanayi A.Ş Genel Müdürü Osman Baydar, firma olarak günde yaklaşık 200 bin paket makarna ürettiklerini ve yılda 1820 bin ton makarna ihraç ettiklerini söyledi. Ülke makarna ihracatının yüzde 12'sini kendilerinin gerçekleştirdiğini vurgulayan Baydar, iç piyasada da önemli bir paya sahip olduklarını bildirdi. Türkiye'de Avrupa ülkeleri ile kıyaslama yapıldığında ekmek tüketimi fazla olmasına karşın makarna tüketiminin çok düşük olduğunu dile getiren Baydar, ülkede kişi başına makarna tüketiminin yılda 56 kilogramla sınırlı kaldığını kaydetti. Firma olarak makarna tüketimi ile ilgili 22 kentte araştırma yaptıklarını ve hiç beklemedikleri bir sonuçla karşılaştıklarını ifade eden Baydar, şunları kaydetti: ''Görüştüğümüz kişileri gelirlerine göre 5 grupta topladık. En zengin kesimi oluşturan yüzde 20'lik dilimin yıllık makarna tüketimi 9,5 kilogram olarak çıktı. En yoksul yüzde 20'lik kesimin tüketimi ise yıllık 700 gramla sınırlı kalıyor. Kişi başına yılda 160180 kilogram ekmeğin tüketildiği ülkede bu sonuçlar bizi çok şaşırttı. Özellikle oldukça ucuz olan makarnayı zengin kesimin tüketmesi beklenmedik bir sonuçtu.'' Baydar, araştırmalarına göre makarna tüketiminin kent merkezlerinde ağrılık kazandığını belirtirken, kırsal kesimin genellikle 'bulgur ve erişteyi' tercih ettiğinin görüldüğünü bildirdi. Ayrıca 40 yaşın üzerindekilerin makarnadan uzak kalmalarının duygusal reddedişten kaynaklandığını vurgulayan Baydar, ''Bu kişiler askerde, yatılı okulda pişmemiş, sos kullanılmamış makarna yemişler. Doğal olarak sevmemişler hatta artık makarnayı görmek bile istememişler. Bu yüzden ne olursa olsun bu kişiler makarnaya duygusal açıdan uzak duruyor'' dedi. Baydar, araştırmalarına göre makarnanın yüzde 60 düzeyinde tereyağlı tüketildiğini belirtirken, ''Ya da salçayla zenginleştiriliyor. Makarnada sos kültürü yok. Soslu makarna tüketimi çok az. Belki de makarnayı soslu yiyen zengin kesimin tüketiminin çok çıkması buna bağlıdır'' diye konuştu. Yerli tohum yerinde korunacak E RZURUM (A.A) Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği (DATÜBB) tarafından geliştirilen projede, yerli tohumla yapılan üretimin korunmasını sağlamak amacıyla, çiftçinin teşvik edilerek, ürünün daha rahat pazarlanmasında destek sağlanması hedefleniyor. Proje kapsamında, şu ana kadar yurt genelinde 200 kaymakamlığa yazı gönderilerek, yerli tohumla üretim yapan çiftçilerin DATÜBB'e bildirilmesi istendi. DATÜBB Başkanı Nazmi Ilıcalı, tarım ürünlerinden elde edilen tohumların yüzyıllar boyunca Anadolu'yu doyurduğunu belirterek, ''Tek amacımız, Anadolu'nun bir parçası olan yerli tohumları yerinde korumak'' dedi. Ilıcalı, söz konusu tohumların yıllarca ekilip biçildiği için ithal hibrit tohumları karşısında bitkin düştüklerini ve yavaş yavaş bitme noktasına gelindiğini kaydetti. Anadolu'yu doyuran yerli tohumlara gereken önemin verilmediğine dikkati çeken Ilıcalı, şunları kaydetti: ''Zaman içerisinde ithal hibrit tohumları yüceltilirken, Malazgirt'ten Kurtuluş Savaşımıza kadar kahramanlarımızı doyuran yerli tohumlar ne yazık ki unutulmuştur. Dünyada tohum sektörü hızla gelişti. Verimli tohumlar elde edildi. Hatta her yıl yeniden tohum alma zorunluluğu ile üretilen tohumlar kısırlaştırıldı. Hibrit tohumlarla üretilen tarım ürünlerinin görünüm ve albenisi inkar edilemez. Bugün tohumda da dışa bağlı olduğumuz bu ortamda ithal hibrit tohumundan vazgeçilerek, tamamen yerli tohum kullanılması da mantıklı bir yaklaşım değildir. Ancak hedefimiz, yerli tohumumuzu yerinde muhafaza edebilmek.'' Ilıcalı, ülke genelinde 200 kaymakamlığa yazı gönderdiklerini ve destek istediklerini belirterek, kaymakamlıkların yerli tohumla üretim yapan çiftçilerin tespiti konusunda kendilerine destek olacaklarına inandığını ifade etti. Şu ana kadar bazı kaymakamlıkların projeye ilgi gösterdiklerini anlatan Ilıcalı, ''Ancak projemize daha fazla katılımı sağlamalıyız. Tek istediğimiz yerli tohumla üretim yapan çiftçinin bize bildirilmesi. Daha sonra biz o çiftçimize ulaşarak, kendisine gereken des teği göstereceğiz'' diye konuştu. Ilıcalı son olarak, yerli tohumla üretim yapan çiftçinin elde ettiği ürünü alarak, pazara sunacaklarını ve çiftçiye daha fazla gelir sağlamaya çalışacaklarını sözlerine ekledi. Bağcılığın öncüleri: ‘Öküzgözü ve Boğazkere’ ELAZIĞ (A.A) Elazığ yöresinde yetişen Boğazkere ve Öküzgözü üzüm çeşitleri, Anadolu bağcılığının öncüleri olarak kabul ediliyor. Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, ilin tarımsal ürünleri arasında bağcılığın önemli yeri olduğu belirtilerek, bağcılığın geliştirilmesi konusunda son yıllarda ciddi çalışmalar yapıldığı belirtildi. Yetkililer, bağcılığın gelişmesinde tarım il müdürlüğü ile özel sektörün çalışmalarının etkili olduğunu belirterek, geçmiş yıllarda da bağcılığın her dönemde ilin ekonomik hayatında yer aldığını söylediler. Yaklaşık 60 yıl önce Fransa'dan gelen bir grup araştırmacının Öküzgözü ve Boğazkere üzüm çeşitleri üzerinde inceleme yaptığını ifade eden yetkililer, şöyle dedi: ''Fransız araştırmacılar, araştırma raporlarında Öküzgözü ve Boğazkere üzüm çeşitlerinden bahsediyorlar. Raporda, bu üzüm çeşitlerinden yapılan şarapların kalitesi anlatılıyor. Anadoluda bağcılılık literatüründe Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinden elde edilen şarapların en iyi olduğu söylenir; ki bu doğrudur. Anadoluda bağcılığın öncüleri Öküzgözü ve Boğazkere üzüm çeşitleridir.'' Bu üzüm çeşitlerinden yapılan şarapların kalitesinin yüksek olduğunu ve insanların damak tadına daha uygun olduğun ifade eden yetkililer, Boğazkere ve Öküzgözü çeşitlerinin başka bölgelerde aynı kalitede ürün vermediğini söylediler. Elazığ'ın dışında ekimi yapılan bu çeşitlerin kalite, bome ve şeker oranlarının düşük olduğunu kaydeden yetkililer, il genelinde geçen yıl 10 bin dekarlık alanda 20 bin ton üretim yapıldığını, Boğazkere ve Öküzgözü çeşitlerinin yanı sıra diğer türlerin ekiminin de yoğun olarak yapıldığını sözlerine eklediler. 2