Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Trakya çevre düzeni yetkisi üniversiteye verilmeli Rasim ÇAKIR CHP Edirne Milletvekili evre Bakanı Fevzi Aytekin döneminde Türkiye’de ilk defa havza planı yapma anlayışı ortaya konmuş ve Trakya Üniversitesine yetki verilerek Ergene Havza planı yaptırılmıştır. Bu durum havza bazında koruma ve kullanmanın planlanmasının daha yararlı olduğu düşüncesinden doğmuştur. Trakya Üniversitesinin yapmış olduğu bu plan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe döneminde Bakanlığa teslim edilmiş 13.07.2004 yılında bakanlık tarafından plan onaylanmıştır.1/100.000’lik plana bağlı olarak yine Trakya Üniversitesi tarafından ÇerkezköyÇorluMarmaracıkBüyükkarıştıranMuratlı bölgesinin 1/25.000’lik planları yapılmış 07.09 2004’ de Çevre Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. Sonraki süreçte bakanlık tarafından yapılan bu planların aşırı korumacı ve toplumun ihtiyacına cevap vermediği iddia edilerek diğer 1/25.000‘lik planların yapımı yetkisi 3 ilin valisinin oluşturduğu TRAKAB’a (Trakya Kalkınma Birliği) verilmiştir. Trakya’da il özel idareleri ve belediyeler de TRAKAB’a üye yapılmışlardır. Fakat TRAKAB yönetimi ekonomik sıkıntıyı gerekçe göstererek plan “Uluslararası Tarımsal Yükseköğretim Çalıştayı” Ankara Ziraat Fakültesi’nde yapıldı. Ç yapma yetkisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı Metropolitan A.Ş.’ne devretmiştir. İşte tam olarak sorun da buradadır. Yapılan yetki devri yasal değil ve hukuka aykırıdır. Trakya Üniversitesinin Çevre Bakanlığı ile yapmış olduğu protokol gereği Trakya Üniversitesi planın müellifidir ve planı uygulanmasında denetim sorumluluğu vardır ayrıca bu plan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 5846/2–3’e göre İlim ve Edebiyat Eseri niteliğindedir. Yapılan işle Trakya Üniversitesi’nin devreden çıkarılması gerçek niyeti deşifre eden bir davranış olarak algılanmalıdır. İstanbul; kuzeyi Karadeniz, güneyi Marmara denizi, doğusu Gebze ve Kocaeli ile sıkışmış patlama ihtiyacı içerisinde olan bir büyük metropoldür. Tek çıkış istikameti de Edirne Kapıkule’dir. TRAKAB’ın İstanbul Büyükşehir belediyesiyle yapmış olduğu protokol gerekli görüldüğünde Marmara bölge planına uyum sağlamak amacıyla 1/100.000’lik planların bile değiştirilebileceğini öngörmektedir. Bugüne kadar yapılan 7 değişiklik bu değişimin hangi yönde olacağı ile ilgili bize kuvvetli kanıtlar sunmaktadır. (Vizeye çimento fabrikası izninin verilmesi, Tekirdağ sahil şeridine İstanbul metropolitan desantralizasyonu amacıyla kullanım alanı genişletilebilir hükmü) Her ne kadar Metropolitan A.Ş. sözcülerinin onaylama yetkisi il özel idarelerinin ve belediye meclislerinindir demelerine rağmen Trakya’da bugüne kadar yaşadığımız süreç oluşan çarpık ve çevreyi kirleten sanayi böyle bir yetkinin nasıl kullanıldığı noktasında tereddütler oluşturmaktadır. Yakın zamana kadar Trakya, verimli tarım toprakları temiz nehir ve dereleri ile ülke tarımına özellikle çeltik, ayçiçeği, pancar, buğday ürünlerinde önemli katkılar yapan bir bölgemizdir. Maalesef son yıllarda Trakya’da oluşan plansız ve çarpık sanayileşme ve bu sanayilerin Ergene nehrini öldürmesi Trakya tarımına çok olumsuz etkiler yapmıştır. Birinci sınıf tarım arazileri üzerine kurulan sanayi tesisleri tarım üretim alanlarını daraltmakla kalmayıp ürettikleri zehirli ve kimyasal atıkları ergene nehrine deşarj ederek ergene nehrini çevresine kanser yayan bir atık kanalı haline getirmiştir. Bu sorunlara çözüm aranması gerekirken şimdi de Trakya’da daha yoğun bir nüfus yapılanmasının oluşmasına sebep olacak, daha fazla sanayi tesislerinin kurulmasının önünü açacak bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bunun adı kediye ciğer teslim etmektir. Trakya’nın su kaynak potansiyeli sınırlıdır ve ancak belirli bir nüfus yoğunluğunun ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın Yuvacık barajındaki suyu reddederek Istırancalar’daki Longoz göllerinin suyunu İstanbul’a akıtması ve şimdide yapılması planlanan Suakacağı Barajının suyunun İstanbul’a akıtması planları Trakya’nın ihtiyacı ile ters düşmektedir. Bugüne kadar, Trakya’da kurulan deri, iplik boyama gibi suya çok fazla ihtiyaç duyan sanayi tesisleri de aynı zamanda Trakya suyunun ortağıdır. Sonuç olarak mevcut su kaynaklarının tutumlu ve dengeli kullanılmaması ve aşırı bir şekilde kirletilmesi ile yakın gelecekte Trakya’da bırakınız tarımsal sulamayı içme suyuyla ilgili sıkıntılarımız olacaktır. Bu sebeple İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan yetki devri derhal geri alınmalı, Trakya Üniversitesi ile yapılmış olan protokolün 8. maddesi gereği olarak da Trakya Üniversitesi’ne verilmeli ve Trakya’da sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma anlayışına göre toplumsal ihtiyaçları gözeten bilimi esas alan bir planın yapılmasının önü açılmalıdır. Çünkü mevcut durum Trakya’da tarım topraklarının işgal edilmesi anlamına gelmektedir. İnanıyorum ki Trakyalılar da bu duruma izin vermeyecekler, sandıkta gereğini yapacaklardır. Tarımsal Yükseköğretim Çalıştayı yapıldı A 28 NKARA (Cumhuriyet Bürosu)TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ile Tarım Orman Su Ürünleri Eğitim Konseyi’nce düzenlenen "Uluslararası Tarımsal Yükseköğretim Çalıştayı", 1112 Mayıs 2007 tarihlerinde gerçekleştirildi. Çalıştay, 11 Mayıs 2007’de Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde (AÜZF) başladı. Çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, süreç içinde dünyanın her yerinde Ziraat Fakültelerinin önemli sorunlarla karşılaştıklarını ve bu doğrultuda yeni yapılanmalara gittiklerini belirtti. Taluğ, "Mesleğimizden onur duyuyoruz. Ancak mesleğimizin sorunları, ülke sorunları ve üniversite sisteminin içinde bulunduğu bunalım, bizi yeni arayışlara götürmek zorunda. Ortak aklı mutlaka bulmalıyız. Yaşamdan ve emekten yana Türkiye üniversitesini, öğrenciye değer ve sorumluluk veren yeni bir eğitim anlayışını egemen kılmalıyız" dedi. ZMO Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, diğer alanlarda olduğu gibi Ziraat Mühendisliği mesleğinde de sorunlu yıllar yaşandığını kaydetti. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu verilerine göre, Türkiye'nin ekolojik ve coğrafi yapısında, 160 bin ziraat mühendisi gereksinimi bulunduğuna dikkat çeken Günaydın, "Biz bunun ancak yarısını üretebilmişiz. Üniversitelerden aldığımız bilgilere göre, Türkiye’de tarımsal öğretiminin başladığı günden bu yana yaklaşık 85 bin ziraat mühendisi yetiştirilmiş. Ama bunların 45 bini de işsizlik olgusu ile karşı karşıyadır" dedi. Günaydın, Türkiye’de artık yeni Ziraat Fakültesi açılmaması gerektiğini belirtti. Günaydın, Çalıştay ile Ziraat Mühendisliği mesleğine yakışır bir yeniden yapılanma sürecinin başlatılması dileğinde bulundu. Tarım Orman Su Ürünleri Eğitim Konseyi Başkanı ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafi Baytorun da, Ziraat Fakültelerinin bölümlenme esasları ve eğitim programlarının çağdaş bir yaklaşımla yeniden belirlenmesi ve ziraat mühendisliği eğitiminin dünya ve Avrupa ile uyumlu bir hale kavuşturulması gerektiğini vurguladı. Ziraat Fakültesi dekanları, bölüm başkanları ve akademisyenlerin katıldığı çalıştayda, yurt dışından Prof. Dr. Demetres Briassoulis (Yunanistan) ve Prof. Dr. Fabıo Caporali (İtalya) birer sunum yaparak, Avrupa ziraat mühendisliği öğretim sistemleri ve bu alandaki ortaklaşma çalışmalarını aktardılar. Daha sonra ZMO tarafından üç yıllık bir çalışma sonucu üretilen ve yurt çapında 1200 ziraat mühendisi tarafından yanıtlanan anket sorularının değerlendirilmesi ile oluşturulan "Tarım Mühendisi Araştırma Projesi" sunumu, ZMO Başkanı Dr. Gökhan Günaydın tarafından yapıldı. İki gün süren çalıştayda, tarımsal öğretimin yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak toplam altı masa etrafında analitik tartışmalar gerçekleştirildi. TMMOB ZMO "Öğrenci Danışma Kurulu" toplantısı için Ankara’ya gelen Öğrenci Temsilcileri de, 13 Mayıs 2007’de Çalıştaya katıldılar. Toplantıda, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından, Fakülte Kütüphanesinin oluşturulmasına katkıları nedeniyle ZMO Başkanı Günaydın’a bir teşekkür plaketi verildi.