Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Meslek odaları uyardı: "Gıda Yasası yeniden görüşe açılsın" A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) İlgili meslek odaları, Gıda Yasası’nın katılımcı bir yaklaşımla yeniden görüşe açılmasını istediler. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı R. Petek Ataman, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Küçük ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın tarafından yapılan ortak açıklamada, gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesi ile ilgili olarak 5 Haziran 2004 tarihinde yayımlanan 5179 sayılı yasanın "AB’ye uyum" söylemi ile hazırlanmış olmasına karşın; ne AB ile ne de ülke gerçekleriyle uyumlu olduğu kaydedilerek, "Yasa hazırlıkları sırasında verilen görüşler göz ardı edilmiş; Meclis görüşmelerinde yapılan itirazlar da dikkate alınmamıştır" denildi. Yayımlanan yasanın Avrupa Birliği’nin ilgili mevzuatına uyumda yetersiz kaldığı, göreli iyileştirmelere karşın yetkiyi tek merkezde toplayamadığı, piyasa gözetimi ve denetimi konularında yeni belirsizlikler ortaya çıkardığı, gıda denetiminde özelleştirmenin ve yerel idarelere yetki devrinin kapısını araladığı ve yirmi bir konuyu çıkartılacak yönetmeliklere bırakarak sektörü sürprizlere açık bıraktığı kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "İlgili yasanın yayımından çok kısa bir süre sonra Avrupa Birliği yetkililerinin de tespitleri aynı yönde olunca, aradan bir yıl geçmeden yasanın değiştirilmesi çalışmalarına başlanmıştır. Sıklıkla karşılaşıldığı gibi, durumun ciddiyeti ancak itiraz AB tarafından gelince kavranmış ve harekete geçilmiştir. Yasanın değiştirilmesine yönelik çalışmalar sonucunda; gıda güvenliği konusunun, Gıda Kanunu, Yem Kanunu, Gıda Hijyeni ile Gıda ve Yemin Resmi Kontrolleri Kanunu ve Veteriner Hizmetleri Kanunu olarak anılan dört ayrı yasa altında düzenlenmesi kararı alınmıştır. Dört farklı yasa tasarısının eş zamanlı olarak oluşturulması ve yayımlanması yönündeki karar, bu tasarıların birbirini tamamlayıcı nitelikte olmasını sağlama amacına yöneliktir. Ancak hazırlanarak ilgili tarafların görüşüne açılan dört yasa tasarısının bir bütünün parçaları olmaktan uzak, çelişen, çakışan ve kargaşa yaratan hükümlerle dolu olduğu görülmüştür. Sözde AB ile uyum amacıyla bu derece karmaşık hale getirilen tasarılar, üreticiden, tüketiciye, meslek mensuplarından ilgili diğer kamu kurumlarına kadar her kesimin yoğun eleştirilerini toplamıştır. Ayrıca AB ile de uyumlu değildir. Yasa paketinin hazırlığı ve görüşe açılması süreçleri yeni endişelere neden olmuştur. Dörtlü Hijyen Paketi adıyla anılan yasa tasarılarının kabul edilmesi sürecinde AB sistemini yakınsayan, gelişmiş ülkelerin bu konudaki deneyimlerini ve dünyadaki bilimsel gelişmeleri göz ardı etmeyen; ancak mutlaka kendi yapımızı çok iyi tanıyıp değerlendirerek oluşturulan uzun vadeli stratejiler gerekmektedir. Gıda güvenliğinin sağlanması, bitki ve hayvan sağlığı konularında kamunun sunduğu hizmetlerin etkinlik kazanması; ticarette yaşanmakta olan sorunların azaltılması ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, gıda kontrol ve denetim faaliyetlerinde etkinliğin artırılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Gıda güvenliği sisteminin tek merkezden izlenmesi ve gerektiğinde tüketici ve üreticiye yönelik uyarı sistemlerinin oluşturulması açısından yasal altyapı eksikliklerinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için gerek sistem kurmaya yönelik, gerekse teknik kriterler içeren mevzuatın ki bunlar gıda güvenliğini sağlamanın temel araçlarıdır katılımcı bir yaklaşımla oluşturulması ve ilgili taraflardan gelen her türlü görüş ve önerinin hassasiyetle incelenerek değerlendirilmesi zorunludur." Kamunun ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılması çalışmalarının da en az bu yasalar kadar önemli olduğu vurgulanan ortak açıklamada, "Bu noktada; uygulamanın temel esasları ile yetki ve sorumlulukları disipline eden yasaların çıkartılması yeterli olmayacaktır" denildi. Açıklamada, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Gıda denetçilerinin tam yetkili olarak, siyasi baskıya maruz kalmadan ve iyi ücretlerle çalıştırılması, istihdam açısından da yeni düzenlemelerle gıda denetçisi sayısının arttırılması gerekmektedir. Ayrıca; orta vadede piyasa denetimine geçiş için yeterli altyapının oluşturulabilmesi açısından, analiz laboratuarlarının yeterliliğinin artırılması ve buralarda çalışan uzmanların çalışma koşullarının iyileştirilmesi de çok önemlidir. Gıdaya yönelik düzenlemelerin tek yetkili birimden yapılması ve yetkili otoritenin taşra teşkilatına sahip olması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Zaman zaman en yetkili ağızlardan AB’de yaygın bir sistemmişçesine sunulmaya çalışılan; gıda denetiminde yetkilerin özele devri en gelişmiş ülkelerin dahi uygulamaya cesaret edemediği ve AB’de de örneği olmayan bir sistemdir. Kısa vadede sadece tüketiciyi olumsuz yönde etkileyecek gibi gözüken bu yaklaşım, uzun vadede gıda sanayiinin de olumsuz etkilenmesine neden olacaktır. Gıda güvenliğini sağlamak; insan sağlığını, hayvan bitki sağlığı ve varlığını korumak üzere hazırlanan taslak mutlaka ilgili tüm tarafların görüşüne açılmalı ve katılımcı bir yaklaşımla genel düzenleyici işlemler oluşturulmalıdır. Dörtlü paket için alınan görüşler, önemli ölçüde değiştirilerek tek metin haline getirilmiş yasa taslağı için alınmış kabul edilemez. Yalnızca Bakanlık içinde ve kimi zaman kısır meslek çekişmelerinin egemen olduğu yaklaşımlarla oluşturulan tasarıların, bir önceki örnekte görüldüğü üzere yanlış eksik sonuçlar ürettiği ve ülkeye zaman kaybettirdiği açıktır. Unutulmamalıdır ki, Gıda Yasası tarım ve gıda sektörünün sosyo ekonomik bütününü ve başta insan sağlığı olmak üzere tüm canlı yaşamını yakından ilgilendirmektedir. Odalarımızın tüm uyarılarına karşın bu alanda ortaya çıkan ve halen doldurulamayan yasal – yönetsel boşlukların vakit geçirilmeksizin kapatılması, meslek kuruluşlarının deneyim ve birikimlerinin taslaklara içerilmesi ile olanaklıdır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nı taslakları görüşe açmaya, demokratik ve katılımcı bir tavır almaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki sağlık; üzerinde denemeyanılma politikaları uygulanarak doğruyu bulmaya çalışılamayacak derecede önemli bir konudur." 26