22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dünya şeker üretiminin yüzde 25’i pancardan A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünya şeker ihtiyacının yüzde 75'ini kamış şekeri ile karşılarken, bunu büyük oranda pancar ve diğer şeker türleri izliyor. Kamış şekeri üreten ülkeler arasında özellikle Hindistan ve Brezilya'nın Dünya Şeker Borsası şeker fiyatlarını belirlediği kaydediliyor. Son 5 yıldır şekerde yaşanan rekor üretime karşın ve alıcı ülkelerin yaşadığı krizlerin şeker talebini azaltırken, 2000 yılından sonra yaşanan gelişmeler dünyada şeker fiyatlarını oldukça yükseltmiş durumda. Uluslararası ticareti yapılan ürünler içerisinde en değişken fiyat seyri gösteren ürünlerden birisi şekerin borsa fiyatları dış etkenlere karşı çok duyarlı olması nedeniyle, sürekli iniş çıkışlar gösteriyor. Dünya şeker piyasasında son 5 yıldır yaşanan rekor üretim ve alıcı ülkelerde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle şeker talebinin azaldığı belirtilirken, bu nedenle 2000 yılında beyaz şeker fiyatlarının oluşturduğu Londra Borsası'nda fiyatların son 14 yılın en düşük seviyesine düştüğü kaydediliyor. 2000 yılından sonra ise şeker üretiminin iklimsel etkenler nedeniyle azaldığı ve borsa fiyatlarının yükseldiği saptanırken, yapılan araştırmalara göre 2004 yılana kadar 220250 dolar/ton aralığında seyreden fiyatların, 2005 ve 2006 yılından itibaren petrol fiyatlarının yükselmesiyle birlikte 450 500 dolar/ton seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Yapılan araştırmalara göre dünya şeker üretiminin son yıllardaki ortalaması 140 milyon tonu buluyor. Bu üretimin ekim alanlarının genişliği, yıl içerisinde birden fazla hasat edilebilmesi ve üretim prosesinin kolaylığı nedeniyle yaklaşık olarak yüzde 75'i kamıştan, yüzde 25'i ise pancardan karşılanıyor. Dünyadaki en önemli üreticileri Brezilya, Hindistan, AB, Çin, Tayland, ABD, Meksika ve Avustralya oluştururken, söz konusu ülkelerin dünya şeker üretimindeki payının yaklaşık yüzde 60 olduğu kaydediliyor. Söz konusu ülkeler içinde özellikle Hindistan ve Brezilya'nın üretim miktarlarıyla dünya fiyatlarının oluşmasında etkin rol oynağına dikkat çekiliyor. Gelişmiş ülkelerde gıda güvencesi, üretici geliri ve tarımsal ekonomi politikaları açısından önem taşıyan pancar şekeri, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ise, öncelikle gıda güvencesi ve tarımsal yapıları açısından tarihsel gelişim içerisinde ayrı bir öneme sahip. Bu nedenle, tüm pancar şekeri üreticisi ülkelerde şeker üretimini desteklemeye yönelik politikalar, ucuz olan ithal şekerden kaçınmak amacıyla dış ticaret önlemleri ile birlikte ele alınıyor. Pancar ve şeker üretiminin yarattığı artı katma değer, istihdam imkanları, diğer tarım ürünleri ve hayvancılığın geliştirilmesindeki önemli katkıları, sosyal ve ekonomik yaşam üzerindeki etkileri ile bütün dünyada stratejik önemi olan bir üretim kolu olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle özellikle pancardan şeker üreten ve kamış şekeri ile rekabet eden ülkelerde, şekerin gerek üretimi, gerekse ticareti kontrol edilip koruma altına alınıyor. Ekolojik olarak serin ya da soğuk iklim kuşağındaki ülkelerde üretilen şeker pancarında söz sahibi olan ülkeleri AB, ABD, Rusya ve Türkiye oluşturuyor. Söz konusu ülkeler dünya pancar şekeri üretiminin yaklaşık yüzde 70'ini karşılıyor. Türkiye, pancar şekeri üretici ülkeler arasında önemli bir konumda bulunuyor. Uluslararası verilere göre Türkiye dünya pancar şekeri üretiminde yaklaşık yüzde 7’lik bir pay ile Fransa, Almanya ve ABD’den sonra 4. sırada yer alıyor. Türkiye Avrupa’daki pancar şekeri üretiminde ise yüzde 10’lük bir payla 3. ülke durumunda. Şekerin doğalı da var, sentetiği de... A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Temel enerji gıdası olan şekerin, insan sağlığının yanı sıra, 1900'lü yıllarda ekonomide de önemli bir yer edinmesi, ülkelerin pancar şekeri üretimini desteklemeye yönelik politikalarının, ucuz olan ithal kamış şekerinden kaçınmak amacıyla dış ticaret önlemleri almasına itiyor. Temel olarak üç tür şeker bulunurken, bunlar kendi aralarında da içerdiği madde ya da tüketim alanına göre de çeşitleniyor. Şeker, insanların beslenme alışkanlıkları içerisindeki yeri ve sağladığı enerji nedeniyle önemli bir gıda maddesi olma özelliği taşırken, şeker üretiminin tarihinin çok eskilere dayandığı belirtiliyor. Tarihsel verilere göre, şekerin Avrupa'da yaygınlaşarak tercih edilir bir gıda maddesi olması 1900'lü yıllara dayanırken, şekerin ülkeler arası ticaretteki öneminin artması da yine bu yıllara rastlıyor. Ekonomik bir değer olarak şekerin önem kazanması, sömürge ülkelerdeki büyük çaplı yatırımların yanı sıra, Avrupa ülkelerinin de şeker üretimi ve işlenmesiyle ilgili faaliyetleri artırması arasında paralellik taşıyor. Şeker bugün de 100'den fazla ülkede üretilirken, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, gıda güvencesi ve tarımsal yapılar açısından tarihsel gelişim içerisinde ayrı bir yere sahip. Bu nedenle pancar şekeri üretimini desteklemeye yönelik politikaların, ucuz olan ithal kamış şekerinden kaçınmak amacıyla dış ticaret önlemleri ile birlikte ele alınmasının önemine dikkat çekiliyor. Şeker, genel olarak, ``Sakaroz Kökenli Pancar ve Kamış Şekerleri'', ``Tatlandırıcılar'' ile ``Doğal Şeker'' olmak üzere 3 türe ayrılıyor. Hammaddesi şeker pancarı ve şeker kamışı olan Sakaroz Kökenli Pancar ve Kamış Şekerleri, dünya şeker üretiminin yaklaşık yüzde 80'ini karşılıyor. Bu üretimin yüzde 75'i kamış şekeriyle yapılırken, yüzde 25'i de pancar şekeri kullanılarak elde ediliyor. Sakaroz Kökenli Pancar ve Kamış Şekerleri, ``beyaz şeker'' ve ``ham şeker'' diye iki türe ayrılıyor. Beyaz şekere, herhangi bir tatlandırma, renklendirme işlemi yapılmazken, bu tür şeker yüzde 99.5'ten fazla sakaroz içeriyor. Beyaz şeker gibi renklendirme ve tatlandırma işlemi uygulanmayan ham şeker ise yüzde 99.5'ten daha az oranda sakaroz içeriyor. Tatlandırıcılar, teknolojik gelişmelere ve sanayinin talebiyle doğru orantılı olarak ortaya çıkarken, ``nişastadan üretilen tatlandırıcılar'' ve ``sentetik tatlandırıcılar'' olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Nişastadan üretilen şekerlerin ana ürününü izoglikoz, yüksek früktozlu mısır şurubu (HFCS) ile inulin şurubu oluşturuyor. Bugün AB ve pek çok ülke, ekonomiye sağladığı yüksek katma değerden ötürü şeker sanayilerini korumak amacıyla, nişastadan tatlandırıcı üretimini kotalarla sınırlandırmış durumda. Sentetik tatlandırıcılar grubuna ise şeker alkolleri (polioller) ve diğer tatlılık verici sentetik maddeler giriyor. Sorbitol, Mannitol, Ksilitol, Isomalt, Laktitol, Maltitol ve Eritritol bu gruptaki tatlandırıcılardan birkaçı. Gıda üreticileri, genelde poliolleri tatlandırıcılıkları sakarozun yarısı kadar olduğu nedeniyle daha çok bir dolgu maddesi olarak kullanıyor. Yoğun tatlandırıcılar olarak da bilinen sentetik maddelerin tatlılığı ise sakaroza göre daha fazla iken, ülkelerin sağlık kuruluşlarının izin verdiği ölçülerde kullanılıyor ve tüketimi de reçeteyle ve doktor kontrolüyle yapılıyor. Söz konusu sentetik maddeler, çeşitli ticari isimler altında saf halde ya da diyabetik tatlandırıcılarla karıştırılarak pazarlanıyor. Öte yandan sakkarinin kansere neden olduğu gerekçesi ile ABD'de uzun süre yasaklandığı ve bunun ardından kontrollü kullanımına izin verildiği de biliniyor. Pancar şekerinin de içinde bulunduğu grup, fabrikasyon işlemleri sırasında kimyasal formu herhangi bir değişikliğe uğramamış ve toprakta yetiştiği doğal haliyle tüketilen şeker türü ise, ``doğal'' ya da ``natürel şeker'' grubuna giriyor. 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle