Katalog

Tütünde sözleşmeli üreticiliğe karşı toplu pazarlık... ürün taban fiyatları ile oynayarak yaptıkları destekleme alımları ile çiftçileri hem oyaladılar, hem de örgütsüz kalmalarını sağlayarak kendilerine bağımlı halde Tütün Sen Genel Başkanı tuttular. Çiftçiler de hak alma ve arama mücadelesini yalnızca seçimden seçime oyları ile yaptılar. ürkiye tarım sektörünün geçmişten bu yana Şimdi bu bağımlılık; dış dinamiklerin istemiyle birikmiş, çözüm bekleyen birçok sorunu hükümetlere dolayısıyla devlete olan bağımlılıktan varken ve bu sorunlar diğer ürün üreticileri çıkarılarak, çiftçileri yerli/ yabancı gıda ve tarım gibi biz tütün üreticilerini de olumsuz şirketlerine bağımlı hale getirecek olan "sözleşmeli etkilerken; Ocak 1980’de IMF uyum üreticiliğe" dönüşmektedir. Devlet, yeni sistem olan programıyla başlatılan tarımdaki değişim süreci 1999 sözleşmeli üreticilikte garantör rolü bile yılı sonunda IMF ile imzalanan standby antlaşması ve oynamamaktadır. Bu kez örgütsüz çiftçiler, hükümetleri 2001 yılında Dünya Bankası ile imzalanan "Tarım tarafından örgütlü tüccar ve sanayicinin karşısında Reformu Uygulama Projesi" ile devam ettirilmiş ve büsbütün korumasız olarak bırakılmaktadır. Tütün tarım sektöründe ciddi bir tahribat yaratılmıştır. sektöründe yaşanan da tam da budur: "Tütün Yasa" sı Üreticiler her geçen gün daha da güç koşullar altında olarak bilinen, 4733 Sayılı Kanun, 9 Ocak 2002 bırakılmıştır. tarihinde yürürlüğe girdikten sonra,tütün ve Bütün bu uygulamalar yapılırken, yani çiftçiler adına tütüncülüğümüz çok uluslu şirketlere ve onların kararlar alınırken; çiftçilerin kendileri ise karar alma temsilcilerine bırakılmıştır. Daha doğrusu onların süreçlerinin dışında bırakılmıştır. Tarımın ve tarımcının insafına terk edilmiştir. TEKEL ’in alım garantisinin söz aleyhine yönelik bunca yasa ve uygulamalar konusu olmadığı bu sistemde; alıcı firmalar çok uluslu gerçekleştirilirken çiftçilerin de çıkarlarını sigara şirketlerinin sipariş miktarlarına göre tütün alacakları alanları belirlemekte ve daha sonra hedeflenen koruyabilmesi düşünülmemiştir halen yerlerdeki üreticilerle dikimden önce miktar ve fiyat düşünülmemektedir adlarına kararlar alınagelinmektedir. konusunda anlaşarak(!) "sözleşme" imzalamaktadır. Çiftçilerin çıkarlarını koruyabilmesi amacıyla hiç bir Sözleşme koşullarının belirlenmesinde tütün mekanizma oluşturulmamakta, örgütlenmelerinin önü üreticilerinin hiçbir söz hakkı olmadığıdır. Sözleşme yasal düzenlemeler yapılmayarak tıkanmakta/ koşulları, çiftçi ve tüccar arasında karşılıklı açılmamaktadır. anlaşma/uzlaşma sağlanarak değil, tüccarın isteğine göre Dünyanın küresel sermayenin istekleri belirlenmektedir. Örneğin fiyat, sınıflandırma, nevi doğrultusunda yeniden düzenlendiği bu süreçte Türkiye tanımlamalarında üreticinin hiçbir söz hakkı ve tarımı da buna koşut olarak yeniden yoktur.Tütün üreticisinin aleyhine hazırlanmış yapılandırılmaktadır. Bu yeniden yapılandırma sözleşmelerden doğan haklarını bile Türkiye tarımını tahrip etmekte, çiftçiliği savunabilmesi mümkün değildir. ortadan kaldırıp yerine şirket Çünkü itiraz tarımcılığını ikame edecek mekanizmalarını bir politikalar adım adım üreticinin tek başına uygulanmaktadır. Oysa yürütebilmesinin tarım bir kültür ve yolu neredeyse yaşama biçimidir. tıkanmıştır. Şirketlere Alıcılar bırakılamayacak sözleşmeyi tütün kadar hem üreticilerinin üreticiler hem de örgütleriyle tüketiciler için değil, tek tek yaşamsal çiftçiler ile önemdedir. Mesleki yapmaktadır. ve ekonomik Tütün üreticisinin örgütlenmelerimiz bu duruma itirazda eksiksiz işlese bile bulunacak ne maddi tarımın tahribatında olanağı, ne zamanı ne de uygulanan politikaların tek başına cesareti yetebilir. karşısında yetersiz Alıcılar (tüccarlar) arasındaki kaldığı/kalacağı ilişkiler öylesine aşikârdır. Biz çiftçiler Tütün Sen, çiftçilerin karar alma süreçlerinin güçlüdür ki; olarak çiftçilik dışına çıkarılmasından yakınıyor... gerektiğinde yapma ve diğer tüm sorunlu ilan haklarımızı koruyup edilen bir üreticiyi her an tütün üretemez duruma geliştirebilmek için ekonomik ve mesleki örgütlerimizin düşürebilir. Alıcı firmaların hiçbiri sorunlu ilan edilen yanında ayrıca; mesleki, ekonomik, politik, sosyal ve üreticiyle sözleşme imzalamayabilir. demokratik örgütlere ihtiyacımız vardır. Bu örgütler de; Yukarıda da söylediğimiz gibi Tarımda Yeniden çiftçilerin ürün bazındaki kurduğu/kuracağı Yapılandırma adı altında; "örgütsüz köylü", yerli ve sendikalarıdır. yabancı "örgütlü tüccar ve sanayici" ile karşı karşıya tek Çiftçilerin oylarını da alarak iktidar olan 1980 tek bireyler halinde bırakılmıştır. Tüccar ve sanayici de, öncesindeki hükümetlerimiz, çiftçilerin sorunlarını atomize edilmiş, dağınık, örgütsüz biz çiftçilere tek tip biriktirmeden çözmek yerine her yıl ve her seçim öncesi Ali Bülent ERDEM T sözleşme ile sözleşmeli çiftçilik dayatmaktadır. ? Sözleşmeli çiftçiliğe mecbur edilen çiftçilerin adına sözleşme yapmak ve çiftçilerle sözleşme yapan işveren durumundaki sanayici ve tüccarın sözleşme koşullarına uymadığında sendika üyesi çiftçilerin hakkını aramak ve korumak için, ? Destekleme alımlarından ve destekleme alım fiyatı açıklamaktan çekilen kamunun yerine çiftçiler için referans fiyatları belirleyip açıklamak için, ? Tarımsal politikalar belirlendiğinde çiftçilerin haklarını gözeten bir yerden müdahil olup, çiftçilerin çıkarlarından yana politikaların belirlenmesinde etkin olmak için, ? Çiftçilerin üretim aracı olan toprak ve suyun kirletilmesine karşı etkin hukuksal ve demokratik mücadele vermek için, ? Çiftçilerin yalnız doğa koşullarına karşı çaresizliğinde ilaç olacak tarım sigortasının çiftçiler lehine ivedilikle düzenlenip çıkarılması için, ? Tüccarın vurgunculuğu ve dolandırıcılığına karşı çiftçileri koruyacak etkin bir yasanın çıkarılma mücadelesini vermek için, ? Kamunun tarımcıyı koruyucu, çiftçilere öncü, eğitici ve öğreticilik yapmasını sağlamaya yönelik demokratik mücadele yürütmek için, ? Çiftçilerin, eksiksiz sosyal güvenceye kavuşturulması için, Kısacası çiftçilerin üretebilmesini sağlamak ve üretmesinin önündeki oluşturulan ve oluşturulacak olan engelleri aşmak için, ürün bazında sendikal örgütlenmelere ihtiyaçları vardır. "Tütün Üreticileri Sendikası" TÜTÜNSEN’ olarak ; ? Tütün şirketlerinin dışarıdan getirdikleri tütünlerin miktar ve kalitelerini devletin denetlemesini, ? Şirketlerin sigara üretiminde kullanacakları Türk tütünün miktarını devletin çiftçi örgütleri ile birlikte belirlemesini ve şirketlerin de bu kararları uygulamalarının sağlanmasını, ? Türk tütününün fiyatını şirketlerin tek taraflı sözleşmeleri ile değil, çiftçi sendikaları ile şirket temsilcisi arasında toplu pazarlık usulü ile belirlenmesini, ? Tekel’in destekleme alımlarından çekilmesinden ve giderek her geçen gün etkinliğinin kırılmasından dolayı, şirketlerin artan fütursuzca davranışlarının ( örneğin: alıcı firmalar önümüzdeki yıl için bazı bölgelerde sözleşme yapmayacaklarını, tütününü 3 milyon liranın altında aldıkları üreticilerle sözleşme imzalamayacaklarını söylemektedirler. Açıklanan sözleşme fiyatlarıyla tütün üretmek mümkün değilken yedi nevi uygulamasıyla fiyatları daha da aşağıya çekmektedirler. Sözleşme fazlası olan tütünleri bu yıl almadıkları için tütünler üreticinin elinde kalmıştır.) önüne geçilmesini, ? Esas olarak Tekelin özelleştirme kapsamı dışına çıkarılmasını ve piyasayı çiftçi lehine düzenlemesi için destekleme alımları yapmasını, talep ediyoruz. TBMM'de yasalaşması beklenen tasarıda da tütün üreticilerinin lehine yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Bu yasanın geri çekilerek çiftçi örgütlenmelerinin de içinde bulunduğu tarım ve tütünle ilgili bütün örgütlenmelerin katılacağı bir çalışmayla yeni bir yasanın düzenlenmesini, aksi takdirde tütün ve tütüncülüğümüzün bütünüyle biteceği konusunda tekrar yöneticileri uyarıyoruz. 28