Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İşte strateji, işte yasa, işte plan B örgütlü, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir tarım sektörünün oluşturulması…"dır. Ne güzel değil mi? Büyük bir olasılıkla kimsenin karşı çıkamayacağı türden bu Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği türden "güzellikler", Belgenin "Stratejik Amaçlar" başlığı altında da sergileniyor. Ancak, Belgenin hemen ardınilimsel kongrelerde, sempozyumlarda, çoğu dan gelen "Temel İlkeler" başlığı altında ise "en gerçek zaman da çeşitli yazanaklarda, "…yasal dügerçek" açıklanıyor, hem de ilk ilke olarak: "Avrupa Birzenlemeler yapılmalıdır." ya da "…planlar haliği Ortak Tarım ve Balıkçılık Politikalarına Uyum ve zırlanmalıdır." önerilerine yer veriliyor. AnDünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması esas alınacaktır." cak, bu önerilerde çoğunlukla yapılacak yasal Aynı başlık altında yer verilen ikinci ilke ise bu "güzellidüzenlemelerin, hazırlanacak planların içeriğine, yönteği" tamamlıyor: "Piyasa koşullarında tarımsal üretime mine, uygulanabilme koşullarına herhangi bir açıklık geyönelik olarak piyasa mekanizmalarını bozmayacak destirilmiyor. Kimbilir, belki de, sınıflı toplumlarda her anatekleme araçları uygulanacaktır.". Bunca "güzellikten" yasal ve yasal düzenlemenin, plan ve projenin tüm sınıf sonra; "Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen ve katmanlara aynı düzeyde yarar sağlayabileceği sanılıtarımsal program, proje ve faaliyetlerin tarımsal tüzel kiyor. Sağlayabilir mi ? En son olarak 1982 Anayasası ve şiliklerin gelişimini özendirici bir çerçevede uygulanmaözellikle de yirmi yıldır yapılagelen anayasal ve yasal sı sağlanacaktır." ilkesine de yer verilmesine kim şaşıradüzenlemeler, çoğu durumda bu soruya olumlu yanıt vebilir ki ? rilemeyeceğini açıklıkla ortaya koymaya yetiyor. Sonra, Gelelim Belgenin kapsamına… Bakmayın Siz neden sağlasın ki; sağlarsa eğer egemen sınıfların ve kat"Amaç", "Stratejik Amaç" ve "Temel İlkeler" başlığı almanların "egemenlikleri" nerede kalır? Egemen sınıf ve tında yer verilen "güzel" açılımlara, Belge, gerçekte, hekatmanlar eğer, bir de her kararında ve eyleminde başka men hemen yalnızca tarımsal destekleme araçlarına, bu türlü hareket edemeyecek denli dışa bağımlıysa, söz koaraçların kullanılma biçimlerine ve parasal boyutlarına nusu anayasal ve yasal düzenlemelerin, plan ve projeleaçıklık getirmek amacıyla hazırlanmış: Sekiz destek alarin ülke yararına olmasının bile sağlanamayacağı açık nı ve biçimini öngörüyor: i) Doğrudan gelir (DGD), ii) değil mi ? Gerçekte, çok açık; bu gerçeğe tarihimizden fark ödemeleri, iii) hayvancılık, iv) çevre amaçlı tarımsal çok sayıda örnek verilebilir çünkü. Ancak, son yıllarda alanların korunması programı, v) telafi edici ödemeler, yapılan ve yapılmak istenen anayasal ve yasal düzenlevi) ürün sigortası, vii) kırsal kalkınma ve viii) diğer desmeler, hazırlanan ülkesel ve bölgesel, planlar ve "ulusal" tekler. Toplam destekleme bütçesinde payı % 78 iken strateji belgeleri, bu durumu, deyiş yerindeyse iyiden iyiaşamalı olarak % 45’e indirilmesi öngörülen DGD’ye yiye çığırından çıkardı: İşte Ulusal Kırsal Kalkınma Stratene ağırlık veriliyor, ancak, kimi kısıtlamalar da getirilijisi, işte Tarım Stratejisi (20062010), işte 5488 sayılı Tayor. Bilindiği gibi DGD, ilk uygulandığı yıllarda arazi sarım Kanunu, işte AB’nin bütçe olanaklarından daha fazla hibine yalnızca arazi genişliği üzerinden yapılan bir ödeyararlanmak amacıyla başlangıç meydi, Şimdiyse yine alan geyılı ve kapsadığı dönemi değiştirinişliği üzerinden ödeme yapılerek yedi yıllık olarak hazırlanan lacak, ancak, uygulama "belirDokuzuncu Kalkınma Planı Strali" ürünlerle sınırlandırılacak. tejisi (20072013), işte Kırsal KalHangi ürünlerde, bilinmiyor. kınma Yatırımlarının DesteklenAyrıca, sera üreticileri, meyve mesi Programı, işte 2005 yılında ve sebze yetiştiricileri de uyguçıkarılan Köy Bazlı Katılımcı Yatılamadan yararlanamayacak. rım Programları Kapsamında YatıNeden, bu da belirsiz. Başka rımcılar Tarafından Yapılacak Hibe ?.. Yine destekleme araçlarının Başvurularının Desteklenmesi Yöilişkili oldukları sektörel ve alt netmeliği… Hepsi de; i) AB istedisektörel öncelikler dışında ği için ve AB’nin güdümünde, başka bir açıklama yok belgeyönlendiriciliğinde, AB’nin forde. Sözgelimi; tarımsal destekmatlarına göre hazırlanmış, ii) delemeleri düzenleyen böylesi yiş yerindeyse "balık verme değil bir Belgede 1982 Anayasasıbalık tutmayı öğretme" temelli tanın 45. maddesinde yer verilen rımsal gelişme yerine kapitalist pa"Devlet…tarım ve hayvancızarı alabildiğine genişletmeye ve lıkla uğraşanların işletme araç ekonomik dışa bağımlılığı pekiştirNüfusun üçte birini doğrudan ve gereçlerinin ve diğer girdimeye yönelik, iii) ancak dış kayilgilendiren ve tarımı dışa bağımlı lerinin sağlamasını kolaylaştınaklarla yaşama geçirilebilecek kılacak düzenlemeler yapılıyor. rır." yaptırımının yaşama geçibelgelerdir. Şimdilerde, ilgili kamu rilmesine yönelik herhangi bir kurum ve kuruluşları işlevsizleştirilerek, donanımsızlaşyaklaşım yok. Yine bu Belge, 1982 Anayasasının 44. tırılarak ya da tümüyle ortadan kaldırılarak, üretici örgütmaddesinde yer verilen; "Devlet…topraksız olan veya leri güçsüzleştirilerek çöküş sürecine sokulan tarım sekyeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye törüne "son darbe" bu belgelerle vuruluyor. Alın Size yatoprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır" yaptırısal düzenlemeler, planlar, programlar, "ulusal stratejimının, deyiş yerindeyse yanından bile geçmiyor. Geçeler"… Bu türden düzenlemeler önerilirken ne istendiği bilir miydi Sizce ? tüm boyutlarıyla bilinmeli ve açıklanmalıdır; yoksa, aşa"Yasalı tarım politikası olur mu" demeyin !.. ğıda kısaca tartışılırken de görülebileceği gibi kolaylıkla "…tarım sektörünün ve kırsal alanın kalkınma planı "evdeki bulgurdan da" yoksun kalınabilir. ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi için gerekli "Tarım Strateji 20062010" neyin belgesidir ? politikaların tespit edilmesi ve düzenlemelerin yapılmaBelgenin "Amaç", başlığı altında yer verilen açıklası…" için yasal düzenleme yapılır mı ? Bu kadarla da sımaya bakılırsa, temel amaç; "Kaynakların etkin kullanınırlı değil: Bir yasal düzenleme; "…tarım politikalarının mı ilkesi çerçevesinde ekonomik, sosyal, çevresel ve amaç, kapsam ve konularının belirlenmesi; tarımsal desuluslararası gelişmeler boyutunu bütün olarak ele alan tekleme politikalarının amaç ve ilkeleriyle temel destekYücel ÇAĞLAR leme programlarının tanımlanması, bu programların yürütülmesine ilişkin piyasa düzenlemeleri, finansman ve idari yapılanmanın tespit edilmesi; tarım sektöründe uygulanacak öncelikli araştırma ve geliştirme programlarıyla ilgili kanuni ve idari düzenlemelerin yapılması ve tüm bunlarla ilgili uygulama usul ve esasları…" kapsayabilir mi? 25 Nisan 2006 yılında yürürlüğe giren 5488 sayılı Tarım Kanunu, kapsıyor, ancak, bununla da kalmıyor; tarım politikasının amaçlarını ve ilkelerini, dahası, önceliklerini de belirliyor. Ne olacak şimdi; başka bir siyasal iktidar tarım sektöründe farklı amaçlar güdüp, farklı ilkeler gözetip, farklı önceliklerle çalışamayacak mı ? Evet, bu yasa yürürlükte kaldığı sürece çalışamayacak. Çalışırsa eğer yasaya aykırı davranmış olacak ! Bu noktada; " O zaman, nerede kaldı bu siyasal iktidarın iktidarlığı ?" sorusu akla gelecek kuşkusuz. Dolayısıyla yasa dışı bir duruma düşmemek için de hemen bu yasayı değiştirecek ve kendi yaklaşımlarına göre yeni bir yasal düzenleme yapacak ve bu, böyle sürüp gidecek ! Gider mi, bilinmez; ancak, gitmemesi gerektiği çok açık. Kolaylıkla kestirilebileceği gibi 5488 sayılı yasa, Tarım Strateji Belgesi 20062010’ni üretebilen yaklaşımın bir ürünü. Dolayısıyla, 5. maddesinde açıklık getirdiği "Tarım Politikalarının İlkeleri" arasında; "Uluslararası taahhütlere uyum", "Piyasa mekanizmalarını bozmayacak destekleme araçlarının kullanımı" ve "Özel sektörün rolünün artırılması" vb ilkelere; "Bakanlık…kamu ve özel sektörün tarımsal araştırma faaliyetlerini verimli ve etkin kılacak tedbirleri alır." ve "Bakanlık; tarım, çiftçi eğitimi ve yayım faaliyetlerinde sivil toplum örgütleri, özel sektör kuruluşları ve serbest danışmanların görev almasını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapar, bu kuruluş ve kişileri teşvik eder…" ve "Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır" yaklaşımlarına yer verilmesi karşısında hiç şaşırılmamalı. Ancak, bir yaklaşımına daha şaşırmamak gerekiyor: "Tarım Politikalarının İlkeleri" arasında "Örgütlülük ve Kurumsallaşma", "Yerinden Yönetim", "Katılımcılık", "Şeffaflık ve Bilgilendirmek" ilkelerine de yer veren Yasanın 16. maddesinde üye bileşimine açıklık getirilen "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu", tümüyle üst düzey bürokratlardan oluşturuluyor. Yaşamsal önemde görevler verilen Kurul da ne üretici ne de teknik eleman örgütler var. İşte böyle bir yasa… Tarımsız Kalkınma Planı Stratejisi… Bakanlar Kurulu 24 Nisan 2006 tarihinde kararlaştırdığı Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi (20072013), tümüyle AB formatlarında hazırlanmış bir "ulusal" belge. Beş "Gelişme Ekseni" düzleminde açıklanan "stratejilerin" en kapsamlı olanı ise "Rekabet Gücünün Artırılması". Tarım sektörü, bu düzlemde yer verilen on başlıktan ve görece olarak en kısa açıklama getirilen sorun alanlarından birisi. Bu bir yana, iki önermesi son derece önemli: Belgeye göre, "…kırsal kalkınma politikalarıyla tarımsal yapıdaki dönüşüm…", "göç ve istihdam baskısı" ortaya çıkaracak. Çünkü, "AB’ye uyum süreci de dikkate alınarak tarımsal işletmelerde ölçek büyüklüğünün artırılması…" öngörülüyor. Daha açık bir söyleyişle; Belge, deyiş yerindeyse, özrünü açıklarken suçunu ortaya koyan çingene örneği bir söylemle küçük ve yoksul köylünün tasfiyesinin öngörüldüğünü söylüyor. Peki, ne olacak şimdi ? Üretici örgütlerinin yanıtlaması gereken bir çetin soru da bu. Türkiye nüfusunun üçte birini doğrudan tümünü de dolaylı olarak ilgilendiren, tarımsal ve kırsal değişme ve gelişmeleri tümüyle dışa bağımlı duruma getirebilecek hukuksal, kurumsal ve teknik düzenlemeler yapılıyor. İlginçtir, üretici örgütlerinde, deyiş yerindeyse "tık" yok; neden acaba ? 20