19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ R F E L S E F E C İ Felsefeyi tanımamış toplumlarda şiddet ve buyurganlık egemendir FATMA ORAN Siz ülkemlzde "nevi şahsına münhasır" bir düşünürsünüz. Ancak Türk okurtan arasında telsetenlz pek tanınmıyor. Duşüncelerinizi bir kitapta toplamak ve ülkemizd&ki çağdaş felsefe birikimina (varsa) katkıda bulunmak Istemez misiniz? HİLÂV "Nevi sahsına munhasır" bir dilşUnUr oUiujUımu soylüyorsunuz. Bu deyimi, "acayip, Karip" vc "öıjjiin" antamlarında, yani her iki anlamda da kabulleniyor ve teşekkür cdiyorum. "Felsefemin" Türk okurlan arasında pek tanınmaması da bunıiun otürüdur saıurım. Çe*iıli y&zılarda agklaınaya çalışlığım düşuncdcrim, yakında bir kitapta toplanacak. Bu lür bir kitabın yayımlanmasının gccikmi) olmasının (böylc söyleniyor) nedcni, düşllncclerimdcn, birçok kimse gibi beııim de memmın olmamamdır. Ülkcmizdeki çağdag felsefe birikiminc gelincc; bu alanda ktrk yıl önce aiılan lolıurnların, bugün hcm çeviri hcm özgün yapıt bakımından niıelikli ürünler verdigini, gerçek felsefecilerin ycti$ti$ini, hcm dil (bi(im) hcm de iverik (dikşlince) bakımından bir feisefe birikiminin gerçekleşnıekıe olduğunu söyleycbüiriın... Sokrates'e: Otuz Zalimler seni ölü* me mahkum ettlier, dedlkleri zaman: "Doğa da onlan!" demiş... Felsetenin insanlara, yaşamaya başlarken de, ölume doğru giderken de söyleyeçekteri olduğuna göre sizin "ölüm" üzerine düşünceletinizi öğrenmek iatefdlm... HİLÂV ÖUim konusuna gelince, felsefenin belki dc cıı Önemli sorununa degiıımek gerckiyor. Dünyayı "İki kupılı bir haa" gibi görürseniz, ölüm pek Otıcntti degildir. Ama bu durumda yaşam da ftnemli dcğildir. Çünkü nastl olsa hir başka yerde yinc de ya$ayacaksmi7. tdeallcre hağlı kişiler için ölünı, bir ba^ka dün yada değil, gelecek ku$aklarda, üeridcki insanlıkta ya^amaktadır. buradu bir yolculuk dc|il dc bircysdligin ürtadan kalkışı vc bir lümcllik içindc criyip giımc ,sö/ konusu. Ama her iki durumda da sumııt bireyin (varoiuşun) ınutlak olarak orıadan kalkıjı sö/ konusu değil. Yani olünı, bireye güre ve dulaysu. olaıak konnıuş değil; fllümle bircy anuında bir dolayım var. Ba$ka bir deyişle, son sftzü söyleyen si/ ve ölüm deJŞilsini?.. Oysa her an ölümie birlikte oldıığumuz; her jeyeonun anlam verdigini, daha doğrusıı her şeyin oııa görc anlam nıjıdığıııı; insaııı insan kılan $eyin ülüm olduğunu: in.sansal varolu$un, gcnclliktcrdcn, yU/eyselliklcrdcrı, aldanı$lardan, kendini şu ya da bu sanmalardan, ancak Alüm olgusundan kaçmazsa kurnılabilecegini; has (aııthfnliquc) in.san varolu;unıın. Heiddegger'in dedigi gibi "6l«meılognıyarlıW"la bulunabileceğini söyleınek geıekiyor. Ama bu lür bir ölüm sine verilmtş olduğunu ve hakikate sahip bulunduğunu sanan kimsedir; evreni ve insanoğlunu bu hukumler, bu dogmalar (naslar) açiMndan gürcıı kimsedir. Dinde, "bu acaba bttyle midlr" diye sorıılmaz. Çünkii dinde, her seyin cevabı verilrniş ve inanç sahihi kimse, bu cevaplara inanmı;, onlan doğru diye bellcıniş ve benimsemisıiı. Evreni kiın yaraımıştır? Insanojlu neıeden ve nusıl lürenıişlir? Insanoglunun dünyadaki ycri, tanrı ve hem.cinsleri ile ilişkilcri nulerdir? Insanojlu mutluluğa nasıl ulaşabilir, "iyl" ve "kölii" nedir, ölümden sonra rııhlarımı/ ne olacaktır, gibi somlara dinlerde (L>/<?llikle, gelişnıiş dinlerde) iııcedeıı imeyf cevap verilmişıir, Rıırılar, her diııiıı kutüiil kitabında vedin Oğreıisindc avıklaıımıstır. Dindar kim.se, bu sorulara vcrilecek cevaplan hazır olan kimsedir. Oysa l'el&cfc, bunlara ve buna bcnzer büiün titcki sorulara, manlıga vc akıl gücüne dayanarak cevap vermeyc çalijir. Hazırlop cevapların hiçbirini kabul edeıuez; dinleri, inançları, peşin hükümlcri, gcleneklı.ri sürtkli olarak irdeler ve elcslirir. l$tc bundan ötürü, bu iki tavır, yani din ile fctsefcnin (avırları, birbirleriylc bağdaşması mümktln olmayan iki ayrı dtişünce tarrıdır. Dinin, nedcn, nasıl ve ne igıı ortaya pktıgını ve neden ötürü etkili olduğunu felscfc araştırabilir ve açıkiuyabilir. ilu lür bir inceleme, din fclstk'siniıı konusunu teşkil cder. Ama din vc dini dusilnüş, felsefeyi kapsayamaz vc agklayama/. Din, felsefeye karşı sadcce bclirli bir tavır (akınır. Felsefenin "clinsi^lik" olduğunu, insan aklının, tann ve evren hakkında bilgi «li} nemeyeceğini, felsefeylc uğTa$manın gcSmlahattln Hllav "Dunyayı 'tkl kapıtı bir han gibi görürsmiz, ülüm pak önemtt dtğUdlr. reksiz ve beyhude bir caba olduğunu söyAma bu durumda, yaşam da önemll değitdtr." Salâhattin Hilâv'la felsefe üstüne ler... • anlayışı, belli değerlere baflannıaya, Nietzsche'nin dediğl gibi "kahrnmanca kttlümscr"liğet dutflnce ve duyum eroti/.minc engcl dcfiîl. Yani gerçek hireysellik ile ölilm arasındaki ilişkiden birahlak çıkanlabilir vc ahlakin temelini bir başka yerde aramamak belki de doğrudur. Blzlm toplumumuzda öteki(Batı ve Doğu) küttürlerinden farklt bir şiddet, buyurganlık ve buyüklük saplantısı yaşanmakîa. Değinlr misiniz? HtlÂV Dcmokralik ve talk killtür silrecinden geçmemi;, «7gı)r dıışünceyi ve cle$tiriyi (dolayısıyla felsefeyi) t.inımamış (oplumlann tiımlınde, şiddet ve buyurganlık egemendir. Üstelik. buyurganlık, toplumun yalnızca yönetici sınıf ve zümrclcri değil. hatkın çcşitli kaiları tarafından da beııimsenmifiir. BUyuklflk saplanıısı ise daha gUv'lü bir toplumla ve kültürle kargılaşıldığı zamau, bu lür buyurgan, yani geleneksel [oplumlann yakasını bırakmayan yelcrsizlik ve aşagılık duygusunun tersine dönerek vc gö/ü kapalı bir savunma mckanizması olarak orıaya Vikmasıdır. Bircylerde görüldüğü zaman psikanali/Je giderilmeye çaüjılan bu saplantı, tophımlarda kendini göslorincc bir "toplumsal psiknıtnlu" yapılabiiir mi ya da saplaııiıdan rahutsız olanlar boylc bir tedaviyi kabul cderlcr mi, bilmiyorum. Felsefe vc lopltımbilim. her zaman ledavi yollarını göstermese de eleştiriyle bu yaraya parmak hasar. Bu tHr toplumlarda, şiddetin, buyıırganlığın ivyii/ünü ortaya dökıugü gibi bilyükluk saplurıtısının lemclini dc güıı ı^ıgına vıkarttığı için felsefe ve gırrçek toplumbilim araştırmalarının scvilmcmesi, bir bakıma bundan öturtidUr... Felsefe İle din arasında ne gfbi Mşkiler vardtr? HİLÂV Felsefe ve din, birbirine kar$ıt iki dü$ünt)ş ve davranı; rnçimidir. llkel dinlerde oldıığu gibi gclijmiş dinlerde (MıiKevilik. Hırisiiyanlık, MılslümanIık) de inanç, yani iman (cmcldir. Mvrhangi bir dini bcnimscyen kisi. cvren (kâinat) ve insanoğiunun hayatı hakkında belli birtakım göruşlcri ve yargıları (hukümleri) kabul ctmiş, bunlara inanmış kimsedir. Başka bir deyişle, hakikaiın kendi Portre SELÂHATTİN HİLAV: 19W<te IstanbuTda doğdu. latanbul ÛnhmnltBal Edabtyat Fakülteai f t t n f i t Butumu'nü bltlrdi(195O). Bir aure Sorbtmrfda felsefe demlerini izledi. ÇoşıtH dBtgl ve gazatalvdeki deneme ve Incelem» yazılanyla tamndı. Sartn, f npefa, Fnud ve Plakhanovdan Mtap çevirtloh yaptı.ftniOrtom w Yml Dwylüe yayımlanan "Tanpmar Üterln* Notlar" adlı Incelemesl, tartışmalara, yenlbaktş açdanmn doğmaama nedffi otdu. BaatlMorindetti uyancı ve ete konusu otgulan gözden geçlrmeye zoriayıct yaklaşımı. edebiyat çovmtorinde etkili oldu. Turkçedafalsetetarimlerinin zonglnleşmeai Içtn çaba gOatenü. Inceleme, deneme ve çevirilerlnin de yayımlandığı ttzto Felto Vautan DeıgM™ yOnettl (19821984). Çeşitli anaiklopeditetde çahştı. Vkp/tfan: Dlyalektlk Düşüncenln Tkrihl (1968). 100 Soruda Felıete Bİ KllatN (1970). ÇERÇEVE Mart1989
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle