Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B I R R O MA N Sınayanlar.. Sınananlar.. Ve sınav Mehmet Eroğlu edebiyatın, bu arada öykünün ve romanın bir sözcük oyunu halfne getfrildiği, kişilerin, insanhk durumlannm, evrensel değerlerin sözcük tabirentlerinde boğuiduğu ve bunun esas kabul edildlğt bir dönemde Insana dokunmayı, onu smamayı, onu bütün 'ihtişam ve sefaletl' içinde ele almayı benimsiyor. HASAN BÜLENT KAHRAMAN ADINI UNUTAN ADAM t Mehmet Eroğtu / Can Yayınlan / 160 s. / Kod: No: 021.391 etımel Eroftlu, her şcyden once tavır alan bir yazar. Taraf olmaklan çckinmiyor. Aksine bunu bir varoluş ncdcni olarak koyııyor. Bu nedcnlcdc kitabının başına 'unutmayanlar îçin' dcmij, Bunun doğnl bir ıızantısı olarak da Eroğtu unuıantarı, daha doğru bir deyisle münkirleri, korkak ve doncklcri yargılıyor, Yargılamakla birlikle Eroğlu1 nun buniara yaklasımı onları 'yok saymak' biçiminde belirmiyor. Onları da kusatan, onları da bir ınsanlık durumu olarak kabul cdcn, sapiayan bir tavır içinde görülüyor. [•roğlu'nun roınamnı etkin, Eroğlu'nu üa guçllı bir rorruinu konumuna gelircn özelliği i$tc bu noktada duğumleniyor. Daha önceki yapiiları için de yazıldı. Burdda bir kcz dalıu tekntrlanmaMnda da sakınea yok: Mchmet Kroftlu edebiyatın, bu arada oykllnün ve romanın bir sozcük oyunu halinc getirildij&i, kisilcrin, insanhk durumlarının, evrensel değerlerin sözcük labirenılerindc boguldugu ve bunun da esas kabul edildiği bir dönemde insarıa dokunmayı, onu smamayı, onu buıun 'ihıisam vc scfalcıi' içindc de almayı benimsiyor. Ciiderck yapıtı bir çatısmalar yumağıııa dönüşılyor. Daha önceki rotnanları biraz daha uzundu. Bu kez daha kısa hir roman oltnasına rağmen Adını l<nulan Adam daen azdiğerleri kadar yogıııı bir kurgunun uzerine oiuruyor. Bu yogun kurgu biraz ölcde insan değcrlerinin, düşünccsinin tartışıldığı, hatıa kcsilip biçildiği bir alana dönüşttyor. lnsan kcndi kenduininkurdu mudur. yoksa insan bir ba$kasımn kurdu mudur sorıısunun çtkış noktası olduğu bu büyiık sınavda verilcn yaıutlar, bu kurgu yoğunluguna vc bu çaıışmalar zincirinc baglı otarak sığca (bu ya^arın lavır almasma engd değil) uluşiurulan kitilik dc bir lek olmuyor. Hcm tekcr itkcr romanı meydana getiren tipler derinlik vc anlam zenginliği ka/anıyoı hcm de belirli bir döneınin, bcürii bir toplumun profili kalın çi/giterlc sapıantyor. Giderck idcolojik bir arayış kendisini gösteriyor, tdecloji sozcuğünü burada en geniş anlamıyla dcgerlcndirmek gcrckir. Ideoloji bir ktsıtlama, bir yalıtma âjesi deftil. Eroğlu'nun romanlarında bireylerin tipikligi onların 'kcskin' yanları ile gclijtirildikten sonra ideolojik yönscmeleri de sadece sınıfsalhklarına, sadece bireyselliklcrine yOnelik olmaktan çıkıyor. NeMart1989 değildir. Birey olma serUvcnini yaşamamı$ bir topluından bunu bcklcmck dc gttçttir. Toplumsal olarak ve uzun süreli acı çckmemiş kişilerden olu$ınuf vc 't'jj^el dürlüsu (başkaları gibi) liavraııniük olmu$ insanlar arasmda elbette Hrağlu'nun unlattığı 'şcylerin' öııcc ya$anınusında bir ledirginlik olacakiır. NİLtkinı romanda ycr alan bircylerc bakınız. Az üncc dc bcİirtmiş olduğum gibi, onlar dahi olaylann kendilerıni nereye ileceğini önceden bilcmiyorlar. Bu anlamda onlar da yaşadıkları otayları onyargılarla yaşamıyorlar. Olaylann içinde piserek bir gelişme süteci i/.liyorlnr. Bu ncdenicdaha ünceki romanları ivin stiylediğim bir $eyi bura'da da tekrarlayarak diyeregim ki Eroglu'nıın romanları aynı /anıanda bilinçlenmenin, ama bircylc^mcyc yönclik anlamda btlinçlcnmenin romanıdır. t\\\ lavrın doğal uzantısı romandaki bireyin yasadığj olaylara ve roman okurunun da o bireyin ya$adığı gcrçcklcre, o sınamadan çıktıktan sonra varacağı kavşaklara karşısmdaki tepkjsidir. Yani birey kendisiııe yabancıla$acak rnıdır? Kendisini inkâra mı yönelecektir, yoksa kendisini muhıcsem bir yazgı olarak mı kabul edecek(ir. tıiraf etmek gerekir ki Adını Unulan Adam'da otuz iki dişin uyuşıunıcusuz sökulmesini anlaıan işkencc saalleri biııikten sonra kiıap bir senfoninin büyük kresendosunu ya&aınası ve onun ardından ycııi bir ataga ha/.ırlanmadan ftnce bir sUre yumuşak tonlaıda kalmasına benzer bir geli$mc göslermcktcdir. Kitap iç içe gclmis bu iki doruğun çevretinde gelişiyor. Birinci bolüm roman bireyinin ya$adığı ve kendi bilinçlenmesini gcrçekleştirdiği olusumlardır. Ikinci donık ise Peıra'nın ve Amca'nın simge olduğu ve okurun evrensel varoluş ve insanlık dcğerlcriyle smandığı bölümdUr. Bu böiümde Adını Unuian Adam'ın ya$adıklan bir sınav sorusu olarak okura yöneltilmekte ve (bu defa) okur sınanıııakıadır. Lroğlu'nun kitabıııı bu dcnli etkin. etkileyici ve idcoloji uretcn bir roman yapan da budur.p M Mtftmvf Eroğlu insanı 'Ihtişam ve setaletl' içinde ate almak. redeyse iıısanın ortak biiin^altı dcncbilccek birıakım kavramlann cgcmcn oldıığu hir dünyada. evrensel değeılere verilmiş yanıtlar olarak beliriyor idcoloji olgusu. Bunun da cle alınan roman bîreyinin hem sınıfsat konumunu sapiadığmı hem de onu bir varlık nedeni içinde 'insan' olmaya doğru iııigini. aynca sOylemeye gerek yok. Eroğlu'nun Adını llmıtan Ad«n isimli romanı kabul edelinı ki lu/aklurla dolu bir kitap. Eğer ustünkorü bir okumayla cle ahnacak olursa bu romanın şu ya da bu biçimde lamınlanması ıniimkUndUr. Yani romanın ancak bir lek boyutu vurgulanabilcccktir. Oysa belli ki Broğlu, romanını o safilam kurgunun ilzerine bo5»na oıurtmamı$. Romana ve$itli aeılardan bakılaruk yakluşılabilmesi için adeta lıra$ cdilmis bir elmamn yüzeyinden yansıyan kırılmış ıjıklar gibi onu çcjilli katmanlarda krislaiize c(mi$. Bir yanda romanın cvrcnsel degerlcrini simgeleyen (ipikliği var. Evet, roman bireylerinin tipikliğinin Otesinde, romanın lipikliği soz konusu. Bu lipiklik elbctte kurgunun dolaytarında gelişiyor. Burjuva yazısının (ya/ınının dejSil) nkızlajtıftı, bunaldıgı. yurulup kiüidaııdıgı bir ortamda Eroğlu, ınsanııı kalıcıhğına ve her şeyin onda dUğlicnlcndiğinc inanan biri.si otarak (bu romanın büdln satırlarına sinmiş bir yakla$ım) romanın ve dolayısıylu ya/ıııın lıâlâ süykyccck sözü olduğunu kanıtlıyor. Adını Unutan Adam roman olarak ele aldığı. tartı^tığı kavramlar bir yana saJt bir roman olarak ayakları üslündc durabilen bir yapıt. Sarkmayan, tokezlemeyen bir yapı. Ikincisi. roman sinıgclcrlc örülmüş densc ycridir. Getirilcn roman dinamiklcrinin hemen tümü okurun alıştiğı lavırları sarsıyor. Tek lek bireylerin diyalog larında ortaya koyduklan tavırdan başlayarak bu yaklaşım ctkinliğini o bireylerin yaşama seruvenlerinc ve evreni ve dunyayı algılayışlanna kadar uzamyor. Öyle ki bir noktadan sonra adını unutatı adam ya da Tarık inancıyla <)zde$le$ıirdiği bedeninin olağan her lurlu duyum e$iğini afiığma kendisi de şaşıyor. Şaşıyor sözcügünü özellikle kullanıyorum. Çünkü Eroğlu 'nun romanlanndaki tiplerin hemen hiçbir tanesi verili değil. Yani bu tipleı in belirli olaylar kar$i!>ında ııasıl davıanacağım bııukını/ okuru ve yazarı, lipin kendisi de bitemiyor. Onlan sarih kılan çok önemli bir özellik bu. Ikincisi romanda yer alan liplerin her birisi aynı zamanda ikincil anlamları ya da simgesellikleri de bunyeşinde topluyor. Peıra. amca. haıta Tarık, Ali... Tümü bir başka kavrama göndcriyor okuru. Petra, evrenscllikten öıe dOnyeviliği simgelerken ona sahip otmak isteyen gençterin doğrudan doğruya 'sahip olmaya', ama sıcak, yapıtı ve insancıl anlaında sahip olmaya, yani birtakım şeyleri dönilşiUrmeyc ve yeniden urclmcyc yönelik nnlanıdu sahip olmaya yönelik tutkusunu simgclcrkcn Amca hclli ki evrensel bir kalıcılıgm, fllılmsıl/lıigdn yıldızı olarak ya$amlaıına ağınakiadır. Bu Eroğlu'nun romanlannda şaşırtıcı bir ;cy dcğil. Daha onccki roınanlarında da her bireyin imlediği bir baska anlam sOz konusuydu. Kuriarıcılık, direnç, vazgeçmc... Elbette bu insanlık durumlarının her birisi 'bir tür' insanla verilecek, belirlenecektir. Romanın birinci katmanını bu öğelerin oluşturduğunu sapıadıktan sonra özellikle üöylenmesi gereken bir bajka sey şu: TUrk toplumu roman geleneği içinde V'cşitli nedcnlere bağlı olarak insan tckini evrensel bir sınamanın içinde lutmuş ÇIRÇEVI