Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D Ü N Y A D A N Milan Kundera ile roman ve müzik üstüne: Sanat bir itiraftır "Varolmantn Dayanılmaz Haflftiğl" adlı romanı geçen günlerde ülkemizde 14. baskısım yapan, "Yaşam Başka Yerde", "Veda Oyunu", "Aynlık Valsf" "Gülünesl Aşklar" adlı yapıtlanyla tanıdığımız Milan Kundera, romanlann dönemlerinin sosyopolitik tablolan olmadığmı savunuyor. YAVUZ BAYDAR Stockholm Ünlu Çek yazan Milan Kundera'rm Fransızca kaleme aldığı itk kltap otan "Roman Sanatı" Avrupa'da dertn tarttşmalara yol açtı. "Varolmamn Dayamtmaz HafifHğt", "yaşam Başkatenfe"ve daha önceAydm Emeç'ln çevirtsiyte "Voda Oyunu" adıyla yaytmlanmış otan "Aynltk Valsl" gibi romanları ve "Gülünesi Aşklar" adlı öykükh tabıyla Türkiye'de de yoğun biçlmde okunan ve tartısılan Kundera, Vtemer Paul İle 10 yıl sonra yapttğı bu ikinci söyleşislnde, "Avrvpa'yaözgü iki sanat türii"saydığı roman ve müzik üzerine çeşttll düşünceler getiştiriyor Romanlann, dönemlerinin sosyopolitik tablolan olmadığmı savunan yazar, hertarthseidurumunromancıya varolmanın yeni, bHinmeyenyönlerinigöstordlğini söylüyor. IMr romancı sactece Cervantas'» sadık kalmahdtr" dtyan Kundera, meshktaşlarmıgeçen yözyibn ortalanndan bu yana derinden saran ve sarsan bir olgudan da uzun uzun suz ediyor: Gogol Sendromu. Roman, akademik ölçülere göre bir edebiyat turü. Dlğerlerlnin arasında bir tür. Ama size göre daha, çok... KUNDERA ...Kendineözgü bir ontolojisi, bağımsız bir gelismesi otan bir sanat. Esas olarak Avrupa'ya özgü olan, bajka hiçbiı küttuıütı aynı ölvüde önemsemediği, aynı sıcaklık ya da hcyecunla duyumsamadığı iki sanat biçimi var: Müzik ve roman. Aslında Avrupa'yı bütün nımn orcaya (,ıkiıjı 1880'lere kadar da elinden bırakmtyor. 1900'krin ilk yarısında Orta Avrupa Anc çıkıyor, otıdan sonra Kıı/.ey Amerika. Ve yüzyılın ikinci yarısında Lalin Amerika ba^a geçiyor. BOylece, bütün Avrupa (ruhsal bir kavram olarak Avrupa, bölgesel olarak değil), ulusal sınırları a;un nitcliktc bir serüvene kalılmış oluyor. Slerne, yüzCinü Rabelafs'yc donmu$l»r; Diderol, Slerne'e; Bul/oc, ScoU'a; Broch, Joycc'a; C.'uınus, HrıningvvHy'e. Ve bıınların hepsi, bilcrck ya da bilmeycrek, Cervantes'c gıinül borcıı içindedirler. Bu sAylcdiğim, Ulusal sınırfart aşan nitetiği nede biiinen ve bayagı bir gerçek. An»a edebinfyle, dilerseniz, muzigin Avrupalı oldu yatı cic alan tarih kiıaplan bunu bu kağunu söyleyellm. Ama roman bir dite ba dar açık bir gerçek olarak göstcrmemckte. Bu kiıaplarda cdehiyat, ya bir yazağımlı, yani bir uiusa. KUNDERA Romanın tarihiııi size rın biyografisiııe bağlı olarak işlenen "dar" bir jcydir, ya da bir ülkcnin edebayrak yiirışı bcnzctmesini kııllanarak bir çocıık masalı gibi anlaıabilirim. Çıkış (iz biyatına bağlı olarak "kesiı" lıalindc ek* gisinin bir hayli gcri&indc italya var: Boc alınır. Ancak ve ancak, boylu bnyunca, "geniş" biçimde bakabildiğimi/ takdircado, o büyük öncü. A») yarı;, pikaresk de anlayabiliriz büyük bir romanın gcrdenilen türlc ve Cervanles'in ilk bUyUk çek anlam ve etkisini, Dlderof'nun Karomanlyla tspanya'da baştıyor. Hemcıı hemen büıün 18. yü/yıl lngiltcre'nin. Bu derci Jkicques vc Efcndisl, Fransiz Edebiyai Tarihi açısından bakıldığıııda, dönun tck istisnası, yüzyılın sonlanna doğnı nemini belirteyen bir olaydtr, Bu yapıtın Goelhf'nin girişi. 1800'Ierin başmda baybüyüklüğünü ve gerçekıen ycniliğini, anrağı Fransa dcvralıyor, büyük Rus roma Tolstoy. kılan ilk şey müzik olmuştu. 600'lerde Roma'da yazılmış olan vc bizim Gregorycn diye adlandırdığımız kitise şarkıları, o zamaııın dini liderliği tarafmdan, bölgesel, yercl garkıları bcrtaraf etmek amacıyla bütün Avrupa'ya yayılmışıı, Aslı şudur: Avrupa'nın birliji, Gregoryen sarkılan üsiUne kuıulmujtur. MUziğin bundan sonraki bütün evriminin, Ortaçağı vc Avrupa ycniçağını tek bir serüvene dönıiştUren bin yıllık geli$menin çtkış noktasını bu şarkılar olasıurmujtur. Buna karşılık roman, yeniçağın çocuğudur. Onun aynasi, izleyicisi ve ortak yaralıcısı. cak bütün dunyayı kapsayan bir roınan perspekıifi içine oturtuldugu zaman kavruyabiliri/. Siz 18. yüzyıl yazartanna özel bir llgl göstariyorsunuz. Yıne bayrak yarışı banzetmesıni kullanırsak. forma numarası 18'le başlayan bütün koşuculan tamamen yarısma dışı bırakmak ve bayrağı I7'lilerden doğrudan doğruya 19'lulara teslim etmekIstiyormuşsunuz gibi geliyor bana. KUNDHRA Roma'mn Avrupa'daki scrüveni sona doğru yaklaştıkça biliyoruz ki bilıünseıüvenler birglln son bulur her roman biraz daha büiüıı roman tarihinin sezgi dolu bakı>|ina dönüşür. Butuı bira/ dalın a<;ayım: Bir müzik ya/arı 1956 yılında Slruvinski'ye o sıralarda cn (ok kitnlcrlc mcvgul olduğunu sormujtu. Strnvinski, "ftiıîllaıııne de Muıhaut, Hi'inriclı Isnaı, Dufny, P^rolin ve ttebcrn" dıyc yuııılladı. 1100, 1100 ve 1400'lcrin bcstecilcrinc Stravlnüki, Webern'in ismini dc ekliyor, çtlnkü çok cski olan o müziğin ilkeleri, onun di/İIer üstOnc kurulu ınü/.igiylc harika bir uyum kurmakia. Çoğu zaman, müzik larihinin iki devrc haiindc oynandıjy gibi bir duyguya kapılıyorum. Müzik Larihinin yarattığı en büyük es, Bach ve Die Kunst Dcr Füge ile onu izleyen klasik mü/ik arasında ycr ulmakta. GünıimUrun onalama müzikscvcri hâlâ Haydn'ın, Mozart'ın ve daha sonra da romantiklerin yaraıuğı cstctiğin iv'inde yaşıyor. Ondan Onceki müzik bir parça eskimiş gibi gdiyor una. kulağa biraz daha hoş gclsc dc, Bnulez ve Stockhausen'in nıodcrnizmi kadar yabaııcı bir görimüm sunuyor. 19. yUzyıl mUziginin gcrisindc ilk devrcnin unululmıış tarihi görünmez bir sitcm, bir bastınna ve bir kompleks gibi duruyor. Webern'in vc SirHvinskl'niıı büyüklügü. devrimci çabalarıyla geçmiş dcgcrlcrc yeniden geçertilik kazandırnıalarında, bütün mü/ik tarihitıi yeııiden gözden geçirmelcrindc vc Machaul ile Bach'ıı olan şük rart borcıınu sonunılu ftdemelerindtydi. Romanın tarihi dc, aynı biçimde, iki devreyc bölünmüf gibi geliyor bana. Slerne ve Laclns ile Scull vc Bıdxac aıasında bir ycrde radikal bir estetik dftnüşüın gcrçeklcfti. Bu dOnüşümim ardından ilk yanııın üütüııe bir "perde indi" ve bu devre bitincin derinliklerinc basıırıldı. 1950 ve 1960'lorın Yeni Roman yaniıları, "gelcncksel roman" dedikleri şeye kar$ı çıkarken, "ge!eneksel"le neyi kaslediyorlar? Onlara göre Balzac, Cervanles ve Slerne' in cstetiji zaten çoktan devreden çıkmı$tı; kcsinlikle yoktu öyle bir $ey. Ayrıca, bunların (Yeni Roman yanlılanMart 196» ÇERÇIVE