Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D Ü Ş Ü N C E L E R K İ T A P L A R Avrupa ne demek? "Avrupa" kavramı kolay çıkmamıştır ortaya. Her olayda olduğu glbl Avrupa olayında da düşünce çok arkadan gelmiştir ve elbet çeşitll biçlmlerde görünmüştür. Şimdi artık biliyoruz kl bu olay, aşağı yukan 400 yttlık blr olay. MELÎH CEVDET ANDAY sveç'in ünlü ozan vc romancisı P4r Lanerkvişi, Avrupa'da özclliklc "Barabbas" adlı romanı ite tamnmıştır. Bu romunın çevirisinin I965*te yapılan i!k baskısına yazdıgım önsözde, "Bir llrislJyao mualUHbui çıkanlan bu romanın fizii, bana sorulursa, Hristiyanca degUdlr" demiştim. Çünkü konu, inaruuı SaJıak'la, bir tilrlU inanamayan Barabbas arasındaki kariilajttrma çevrimindc ülujuyordu. Ben o zaman l^ıgcrkvist'i. yalmzca Avrupa'da lanınmış bir yazar olarak degil, dupcdüz Avrupalı bir ya/ar diye biliyordum. Iakai romanın Fransızca baskısına Lucicn Maury'nin yazdıgı önsözü okuyunca blraz duraladım; Lucien Maury, flnsözün bir yerinde $öyle diyordu; "Pir Lagrrkvisi. btUlı okuriann daha lyi blldlklcri bir dille yaznııg olsaydı, elbettc çatımızın bir öacüsfl, dünyanuzın inatçt karanhgı içinde yolurou/u aydınloian sayılan pek n. kimselerden blri olanık alkışlaıtacakb." Demek, benim bir Avrupalı olarak gördugum Lagerkvist, batıh okurlara yabancı imis, demek Isvcççe Avrupalı için uzak bir dilmi*. Oysa bcn bu kanıyı yalnuca bizim dilimiz için geverli saymakıaydım; TUrkçe, Avrupalı uluslarca hiç bilinmediği ivin b'uim ozanlarıraız, yazarlarımız dllnyaca tanınamıyorlardı. Andrc Gide'in, bu roman dolayısıyla Lucieo Maury'ye yazdığı mektubu okuyunca büsbutun şa>ırdım. Gide, o mckıubunun sonunda şöyle diyordu: " t m ç ' i n Avrupa birliJtindeki öoemli rolünü anlaynbikcck durumda olmamız gerekiyor." Romafiın konusuna girmediğim ıvin burada bir aynntıya dcğinmcm kaçınılmazdır: "Barabba.s", İsa'nın dirilmesi dogmasını ck alır, bu bakımdan biiıün Hrisiiyan okurları yakmdan ugilendirmesi gertkîr. Oysa ben bu yazımın başında "Bir Hristi>«n masnlından çıkarılan bu romanın dztt Hrislivmaiı ıhgildir" dcıniştim, ya da Onsozdeftylcya/.dıftımı boylemiitim. Ama Lucien Maıır.v de, GJde dc, bcnim gibi du;ünmemişlcrdi, sözkonusu romanı Hristiyan dünyasının bir sorunu ülarak degerlendirmi$lcrdi. öylcyse Hristiyan olmayan, Avrupalı sayılmayacak mıydı? Yazımın gidiv beni yanlış bir ycrc getirdi, konuyu kendimize bağlamak dcğildi niyetim. Ona da bclki sıra gelir, ama burada benim için onenıli olan Maury'nin de, Gide'in dc, isvcv'i, Isveı; yazımnı kendilcrinin dışında görmeleri olayıdır. Söylcdifclerinden aç'tkça anlasılıyor bu. Dcmek ben lsveç'i Avrupalı bilmckte yanılmıjım. Nedir Avrupalı? Nedir Avrupa? ÇERÇEVE dergisinin son sayısmdaki "Quo vadis, Europa?" başlıklı yazı bcni bu konuya getirdi. I992'de Avrupa birliji kurulacakmıs; kurulacak otan bu "Avrupa"nın tanımt nedir? Lagerkvurfin ramam dolayısıyla Gide'in Isvcçli yazara nasıl baktıjmı gördük. Türk hükümcti de bu birligc girmek için çırpınıyor, ama bizi Avrupalı olarak gflrüyortar mı? Şu soruyu da soralım: Bizim Avrupalı olup olmadığımızı kararlaştıracak olan hangi Avrupalıdır? Enzensberger ile Susan Snntag'ın söylediklcri beni düşündürdü, ama doyurmadı. Anladığıma görc, şimdi Avrupa'da "Avrupa"nııı tanımı üzcrinc (,'ülıjılıyor; haıta Avrupa'da dcğil, Amerika'da çalışılıyor. Uunu daha iyi anliyorum, çünkü hiçbir uygarlık, kendisini kendi îçinden tanıyamaz. "Avrupa" kavramı kolay çıkmamıştır ortaya. Her olayda otdugu gibi Avrupa olayında da duşUncc çok arkadan gelmiştir ve elbet çcşitJi biçimlerde Mirtl9B9 I ÂndnOlö» gOıDnmtt;tUr. Şimdi artık biliyoruz ki, bu olay, aşağı yukan dort yüz yıltık bir olay. Uygarlık. tarihtc, çeşitli bölgrler üstlindo durdu; bir zaman Sumer'de, bir zaman Mısır'da, Çin'de bekledi. Rönesans ve Humanizma ile bu berekctlt bulut geldi, Avrupa anakarası üzerinde karar kıldı. Buradan sonra nereye gideceğini bilmiyorum, bclki degidccck bir yeri kalmadı. Yunan Laiin kUltürü üzerine dayalı olan bu uygarlık, 18. yüzyıldaki bilim patlama.M ite dünyayı cgemcrnligine aldı. Şimdi bağımsızlığına kavuşan btltun azgciiymiş illkelerin sanayileşmeyc kalknıaları batıyı örnek tulmaktan başka nasıl yorumlanabilir? Batı ııygarhftının şaşınıcı yanı, cmpcryalizmi de yaratmış olmusıdır. Bu kültür hem lakiit edildi, hem de nefret uyandırdı. Hatta cmperynlizm ile batı uygarlığı kanştırıldı bilc, Batının hu pisliği temizlemcşi kolay degildtr. Bu yüzden batıda da batıyı arama eğilimi hıç de kUçümsenecek gibi olmamıştır. Bir zamanlar Ingilizler bile batıdı$ı sayılmışlardır. Amenkalilann durumu isc çok daha acıklı idi, onlar Avrupa'ya çıkmadan önce Ingiltcre'yc inerlerdi. Eliol'un ve E m Paund'un durumu budur. Almanlar uzun sllrc Avrupalı olanıactıklarından Uztlntü çekıilcr. Polonya'nın durumu isc lıcp çözUmsüz kalmıjtır. Balkan devktlcrini konuşmaja sıra gelmez. Eski Rusya'da, ttpkı bizim gibi, "AvTupa'ya gitmck"ten sözcdilirdi. Peki, nedir öylcyse Avrupa? Yanıtı bulunnmayacak bir soru mudur bu? Hayır, yanıt) var, bir Akdeniz uygarlıgı idi Avrupa uygarlıgı, YunanUlin kaynakh; başka bir dcyişle, Roman dilleri uygarlığı. Daha doğrusu, baslangıçta böyleydi, ama Hristiyanlık ve kuzeyli barbarlar da işin içine girince tanımın saflıgı bozuldu. Herkesi bir felaştır aldı: Avrupa nedir? 1992'de kurulmosı planlanmış olan "Avrupa"nın bir ticarci Avrupası olarak düşünlllmesi, kültür ve uygarlık tanımtndan va/.geçildiğini gostcrir. Ancak, cmperyali/.minder: soyutlanmış bir Avrupa'nın savunucuları artık Avrupa d:;îP.dan da çıkabilir. ÇUnkU dört yüz yıldır Avrupa ikerinde duraklamış olan uygarlık bulutu yavaş yava$ dajılmakia, bütün dUnyayı sarmaktadır. Eski kolriirler için olduğu gibi, bu Avrupa kültUru de insanlıga rnal olmuştur. Onun hangi anakaıaduıı savunutacağını konuşmak mantığa aykırı olur. Merak cdiyorum, serbcst ticarete dayalı Avrupa birliji dil^ünccsi acaba Avrupa kültUr ve uygarliğını surdUrebilccek mi? Bir Akdeniz uygarlığından nerelere kadar gelnıiS«?O ÇERÇEVE 11