23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> o zamana kadar gördüğü en büyük hava indirme harekâtının merkezindeydi. Bölük, 1725 Eylül arasında Hollanda’da icra edilen ve Müttefiklerin yenilgisiyle sonuçlanan MarketGarden Harekâtı’na katıldı. Daha sonra Almanya içlerine girip Nazi toplama kamplarının dehşetine tanık olan bölük, ayrıca Hitler’in Bavyera Alpleri’ndeki ünlü ikametgâhı Kartal Yuvası’na giren ilk birlikti. Stephen E. Ambrose, Kardeşler Takımı’nda Easy Bölüğü’nün hikâyesini anlatıyor. Kimi zaman askerlerin kendi ağzından, kimi zaman günlüklerden ve benzeri birincil kaynaklardan faydalanılarak kaleme alınan kitap, okuru Normandiya’dan Hitler’in Kartal Yuvası’na uzanan nefes kesici bir maceraya çıkarıyor. Pamuk İmparatorluğu / Sven Beckert / Çeviren: Ali Nalbant / Say Yayınları / 792 s. Pamuk o kadar yaygın ve o kadar önemli bir nesne ki onun du¨nya ve kapitalizm tarihinin başrol oyuncularından biri olduğunu ilk bakışta algılamak çok zor. Sven Beckert, pamuğun du¨nyanın biçimlenmesinde oynadığı rolu¨n tarihini yazıyor. Pamuk yu¨zyıllarca Hindistan’ın refah kaynağı oldu. Britanya ve Avrupa’da Sanayi Devrimi’nin kalbinde yer aldı. Amerika’da köleliği hortlattı ve modernize etti. Ku¨resel ekonominin merkezine yerleşti, inanılmaz zenginlikler ve daha önce eşi benzeri göru¨lmemiş eşitsizlikler yarattı. Pamuk İmparatorluğu’nda Beckert hepimizin yakından tanıdığı bir u¨ru¨nu¨n geçmişini araştırarak kapitalizmin ku¨resel tarihini ortaya koyuyor. Açılın Kapılar / Yusuf Ziya Bahadınlı / Yazılama Yayınları / 164 s. Almanya’da yaşayan ya da yaşamak zorunda kalan bir grup politik insanın; aşktan cinselliğe, siyasetten Almanya’ya, siyasi mücadele için yapılan çalışmalardan, göç olgusuna kadar kendileri ve toplumla ilgili her türlü konuyu tartıştığı bir roman Açılın Kapılar. Bir bahçede sabah başlayıp günün sonunda biten ve geriye dönük anlatımlarla sürerken roman kişilerinin bütün fikir yürütme süreçlerine okuru da dâhil ediyor. Tarihten Kaçış / Domenico Losurdo / Çeviren: Coşkun Erdemir / Yordam Kitap / 208 s. 1990’ların başında Sovyetler Birliği yıkıldığında, çoğu komünist için geride kalan “reel sosyalizm” tarihi, utanç duyulması gereken bir geçmiş olarak görüldü.Yazara göre, zulme uğrayan etnik veya dinsel grupların tarihinde daima böyle bir olguyla karşılaşırız. Kurbanlar, zulüm gördükleri sürecin belli bir anında zalimlerin görüş lerini benimseme eğilimi gösterirler ve bu nedenle kendilerini hor görmeye, kendilerinden nefret etmeye başlarlar. Domenico Losurdo, kendinden nefret etme salgınına karşı verilen mücadelenin, Ekim Devrimi’yle başlayan büyük ve muhteşem dönemin eleştirel bilançosunun çıkarılmasıyla birleştirilmesi gerektiğini savunup SSCB ve Çin deneyimlerini eleştirel bir incelemeye tabi tutuyor. Güçlü yönlerini ve zaaflarını birlikte değerlendirerek bizi tarihten kaçmamaya çağırıyor. Sınır Kurgularıİran Ulusunun Şekillenmesi 18041946 / Firoozeh KashaniSabet / Çeviren: Duygu Şendağ / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 342 s. Sınır Kurguları: İran Ulusunun Şekillenmesi (18041946), İran ulusal kimliğine ve sınırlarına dair kurguların ortaya çıkışını ele alıyor. Firoozeh KashaniSabet, bu çalışmasında on dokuzuncu ve yirminci yüzyıla odaklanarak İran sınırlarının oluşum sürecini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Osmanlı İmparatorluğu ve Azerbaycan gibi sınır komşuları ile İngiltere ve Fransa gibi “büyük” oyuncuların etkisini incelikle ele alan yazar, kapsamlı bir arşiv çalışması gerçekleştiriyor. Coğrafyanın siyaset ile ilişkisine odaklanan KashaniSabet, toprağın vatana dönüşümü ve yeni bir disiplin olarak kartografya çalışmalarına verilen önem üzerine özgün katkılar sunuyor. Tanrı Var mıdır? / Örsan K. Öymen / Destek Yayınları / 128 s. “Tanrı var mıdır?”, insanın binlerce yıldır yanıtını aradığı bir soru. Bu, felsefenin de en temel sorularından biri. Filozoflar, bu soruya farklı yanıtlar vermiş, kimi Tanrı’nın var olduğunu, kimi Tanrı’nın var olmadığını, kimi de Tanrı’nın var olup olmadığının bilinemeyeceğini savunmuştur. Örsan Öymen, Tanrı Var mıdır? adlı kitabında Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam dinlerinde tanımlandığı biçimde bir Tanrı’nın var olup olmadığı tartışması bağlamında, ateist ve agnostik felsefi kuramlar ortaya koyuyor, dindar ve Tanrıcı (teist) anlayışın tek ve mutlak bir anlayış olmadığını gösteriyor. Darwin’le Akşam YemeğiEvrim Yeme İçmeyi Nasıl Etkiler? / Jonathan Silvertown / Çeviren: Can Evren Topaktaş / Kolektif Kitap / 294 s. Jonathan Silvertown Darwin’le Akşam Yemeği’nde en eski hominin atalarımızla bizi büyük bir sofra etrafında bir araya getiriyor. Ekmek, et, süt ürünleri, deniz ürünleri, sebzeler, baharatlar, tatlılar gibi temel gıdalar ve değişen beslenme alışkanlıklarımız üzerinden yaşamın evrimine ışık tutuyor. Tat ve koku alma duyularımızın nasıl evrimleştiğinden, acının sofralarımıza nasıl girdiğine, karbonhidrat ve yagˆ düşkünlüğümüzden yemeklerimizi neden ve ne zaman paylaşmaya başladığımıza dek okuma iştahını kabartan sorularla şekillenen bu çalışma, gıda sorununun hayatımızı temelden etkilediği günümüzde, neyi nasıl yediğimizi farklı düşünmeye davet eden bir kılavuz. Gezegen 8 / Doris Lessing / Çeviren: Niran Elçi / Delidolu Yayınları / 208 s. Gezegen 8, Doris Lessing’in, fantezi ve felsefeyi harmanlayan politik bilim kurgu başyapıtı “Argos’taki Kanopus Arşivleri” dizisinin dördüncü cildi. Lessing’in, Antarktika’nın keşfine duyduğu hayranlığın bir yansıması olan Gezegen 8, buzul çağını deneyimleyen bir halkın yaşadıklarını, destansı bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürüyor. Minimalist müziğin öncülerinden Philip Glass tarafından aynı adla operaya da uyarlanan Gezegen 8, kutsal kitaplardaki hikâyeleri anımsatan öyküsü ve iddialı savlarıyla bilim kurgu türünün kilometre taşları arasında gösteriliyor. O Kediyi Kurtar / Blake Snyder / Çeviren: Erdem Avşar / hep kitap / 212 s. Yıllarca Hollywood’da başarılı filmlere imza atmış, pek çok senaryoya danışmanlık yapmış olan Blake Snyder, bir senaristin bilmesi gereken en temel şeyleri O Kediyi Kurtar kitabında anlatıyor. Filminizi anlatan o tek cümle ne olmalı? Senaryonuzun çerçevesini nasıl belirlemelisiniz? Janra karar vermek neden önemli? Çatışmayı hangi aşamada kurmalısınız? Çözülme kaçıncı sahnede başlamalı? En önemlisi bir senaryoyu satmanın yolları neler? 2009’da aramızdan ayrılan Blake Snyder’ın kitabında bir senaryoya başlayıp bitirmenizi sağlayacak her bilgi, her ipucu, her kural var. Hayatı Hatırlamak / Yayına Hazırlayan: Sami Gülgöz, Berivan Ece, Sezin Öner / Koç Üniversitesi Yayınları / 280 s. Hayatı Hatırlamak, otobiyografik bellek kavramını araştırma yöntemleri, hatırlama ve unutma, anıların yaşam boyu dağılımı, dil ve kültür, istemsiz hatırlama, imgelem perspektifi, zamanda zihinsel yolculuk, anıları zihinde canlandırma, bağlanma ve hatırlama ilişkisi, otobiyografik bellek ve psikopatoloji, kişisel ve toplumsal bellek gibi yönlerden ele alıyor. Bir yandan eksiksiz bir kavramsal çerçeve kurmayı bir yandan da gelecekteki bellek çalışmalarına zemin hazırlamayı amaçlayan Hayatı Hatırlamak, psikoloji, psikiyatri ve nörobilim alanlarıyla ilgilenenler, özellikle de bellek üzerine çalışmalar yürütmek isteyenler için bir temel kaynak. En Yabancı / Michael J. Seidlinger / Çeviren: Başak Karal / The Kitap / 200 s. Seidlinger, En Yabancı’da Albert Camus’nün çevresinden kopuk ve yabani, insanlarla bağlantı kurabilme yeteneğinden yoksun anti kahramanı Meursault’ya, internet jenerasyonu için mükemmel bir metafor olarak yeniden hayat veriyor. Ahlaki anlamda oradan oraya savrulan, internetteki paylaşımlarına yapılan yorumlardan ve bu yorumlar üzerine yaptığı yorumlardan oluşan bir sarmaldan başka hemen her şeye duyarsız Zachary Weinham, kendini barda tanıştığı Rios’un Şeytanî entrikasının içinde buluyor. Göz göre göre oyuna gelmesinin nedeni, Sosyal kopukluğu mu, yoksa öz yıkımcılık arzusu mu, söylemesi zor. Bir cinayet işleniyor. Arkadaşları ve çevresindeki herkes tarafından dışlanan ve nasıl bir belaya bulaştığından emin olamayan Zachary, toplumla ve kendi değer yargılarıyla yüzleşme yoluna gidiyor. Kolektif Bellek / Maurice Halbwachs / Çeviren: Zuhal Karagöz / Pinhan Yayıncılık / 232 s. Şahsi hatıralarımız kendimize mi aittir? Küçük bir çocukken büyükbabamızla birlikte tanık olduğumuz bir toplumsal olay, lisedeki ilk günümüz, bir Paris seyahatinde görüp yaşadıklarımız? Peki ya tarih ile sosyal bakımdan hatırladıklarımız aynı şey midir? Tarih bir sosyal grubun hatırlama şekli midir? Belleğin ve hatırlamanın zaman ile mekân ile hatta müzik ile bir ilişkisi var mıdır? Maurice Halbwachs’ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin, okura uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs’ın >>düşüncesinin merkezi ve nihai aşa ması hâline geldiğini gösteriyor. 74 8 Kasım 2018 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle