Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Bir şey söyle bana’ Lloyd Schwartz, 1941’de Brooklyn’de doğdu. New York Şehir Üniversitesi’ndeki edebiyat öğreniminden sonra Harvard Üniversitesi’nde doktora programını bitirdi. Şiir kitapları arasında “Kahire Trafiği” (2000), “İyi Geceler”, “Gracie” (1992) ve “Şu İnsanlar” (1981) bulunuyor. Şiirleri “En İyi Amerikan Şiirleri” (19911994), “En İyi Amerikan Şiirlerinin En İyileri” (2013) ve “Temel Zevkler: Yüksek Sesle Okunacak Yeni Bir Şiir Antolojisi” (2009) antolojilerinde de yer aldı. Müzik eleştirmenliği alanında çok sayıda ödülü bulunan Schwartz, müzik yazılarını “İçeride ve Havada Müzik Var” (2013) adlı kitabında bir araya getirdi. Eleştiri alanında Pulitzer Ödülü’nün yanı sıra Ulusal Sanat Vakfi, Somerville Sanat Konseyi ve Boston Kütüphaneleri Edebiyat Ödüllerine değer görüldü. Hâlen Boston Massachusetts Üniversitesi’nde Yaratıcı Yazarlık Bölümü’nün direktörlüğünü yapıyor. Aşağıdaki şiirler, geçen ay İstanbul’da bir şiir etkinliğine katılan Schwartz’ın Yitik Ülke Yayınları arasında çıkan kitabından alınmıştır. LLOYD SCHWARTZ/ ŞİİRLER / ÇEVİRENLER: EFE DUYAN, MELİKE İNCİ EĞER BURADA YAŞASAYDIN ÇOKTAN EVDE OLURDUN Gerçekten bu kozmik çöplüğün parçası olmak mı istiyor? bu Mıknatıstan, bu kendi merkezine bakan, içine bu uyumsuz parçaları yutan küreden: Leonardo’nın kadını (kürksüz), Vermeer’in Genç Kız’ı (küpesiz), kendi evlatlarını mideye indiren Satürn (kızgın bir Tanrı mı, yoksa aç bir Tanrı mı?) Cennetteki evlerinden kılıç ucunda kovulmuş, çaresiz çıplaklıklarını örtmeye çalışan ve ıstırap içinde Adem ve Havva? Bu boşlukta süzülen sahte mücevhere tutunmuşlar atılmış ayakkabılar, kopmuş (hâlâ bakan) gözler ve ayaklar, yarısı içilmiş sigaraları tutan parmaklar; tetikte bir parmak (cinayet mi intihar mı?) Aile resimleri hepsi birden bir telin en ince lifinden kara mavi uzayda sarkan bu şeye doluşmuş. (Nereye bağlı bu tel acaba?) Bu tortuyla birleşmek yerine, boşlukta ışık yılları parlayan bulutsu galaksilerden uzakta tek başına süzülmek daha mı iyi acaba? Belli ki darmadağın ve kabuk tutmuş gezegene ulaşmak için büyük bir çaba gösteriyor; terk edilmiş, sefil tarafsız bölgenin çok yukarılarında, aşınmış ve gevşek bir ipin ucunda birinin orta parmağına hafifçe bağlı göksel bir yoyo gibi sersem sepelek dönerek tutunuyor; her seferinde bir santim yukarı çekiyor kendini. Kim istemez ki aşağıdaki bu çocuk topraklardan başka bir çorak toprağa ulaşmak için bile olsa kurtulmayı? Lloyd Schwartz ÇAPRAZ BULMACA Sen bir çapraz bulmaca çözüyorsun Ben bir yapboz üzerinde çalışıyorum. Beni yeterince seviyor musun? Bulamadığın sözcük nedir? Seni yeterince seviyor muyum? Bulamadığın parça hangisi? Dün sana bozulmuştum. Yeterince özen göstermiyordun. Bana bozulmuştun. Yeterince özen göstermiyordum. Sözcüklerimiz çarpıştı. Nerede kayıp parçalar? Kayıp sözcükler hangileri? Yine de bir çapraz bulmacanın sözcükleri gibi parçaları gibi yapbozun tamamladık geçen gece birbirimizi. IŞIK YETERLİ Mİ? Kim var orada? Birini ya da bir şeyi fark edecek gibi görünmüyorum.? Orada biri var mı? Sen misin? Işık bile denemeyecek bu kısık ışıkta birini seçebilmek için yeterince ışık yok. Seni bekliyordum kendime nereye geleceğini soruyordum. Ya nereyi arayacağını. Bu belirsizliği sevmiyorum, bu yarım ışığı, bu şaşkınlık hâlini. Bitsin. Ağlamaya başlamadan önce bitsin. Şimdi tir tir titriyorum başımı göğsüne yaslamak istiyorum. Başka nerede huzur bulabilirim? Bekle! Ayak seslerini duyuyoruminip kalkan göğsünü ve nefesini duyuyorum. Karanlık evet, ama biliyorum senin nefesini. Yaklaş! Odaya gir. Rüzgâr kapıyı çarpar her zaman yani senin kapamana gerek yok. Daha yakına gel. Otur şöyle yanıma. Bir şey söyle bana. Işık iyi mi? Perdeleri/ jaluzileri/ güneşlikleri indirmemi ya da kaldırmamı söylemeli miyim? BREZİLYA’DA KÜÇÜK BİR HAVAALANI 9:31, yolcu salonu neredeyse boş. Pazartesi gecesi kimsenin başka bir şehre uçmaya hâli yok. İlginç birilerini arıyorum gazete okuyanlar arasında ve ışıklar genç bir adama çevriliyor: 31 belki? İnce ve iyi giyimli (yani, ne giyeceği üzerinde düşünüp taşınmış): koyu kahve ceketi ve ütülü gri pantolonu yumuşak bir uyum içinde açık sarı gömleğiyle yakası açık (kravat yok, büyük ihtimalle yeni çıkarmış). Zarif bir biçimde birbirlerine uyuyor ve yakışıyorlar ona, ince saman sarısı saçlarına ve soluk, hoş tenine de. Çerçevesiz gözlüğü modaya uygun değil, ona ciddi bir hava veriyor: Onların arkasından daha doğrusu içinden dümdüz bakan gözleri onaylıyor bunu. Parmağında fazla basit bir altın yüzük var, doğal zarafetin bir başka örneği karısı da aynı zevklere sahip olmalı. Ona mı dönüyor acaba? Bir başka küçük havaalanında karşılayacak mı kocasını? Sımsıkı sarılacaklar mı heyecanla indiğinde? Ya evde mi bekliyor olacak, yemek hazırlayarak? Ya da çoktan uyumuş mu olacak vardığında, uzun bir günün ardından? Ya da bir başka otelde mi kalacak otellerde geçen bir haftanın ardından? bıkkınlık vermiştir bu okeller, sevimli, çekici, karakterli elmacık kemikleri ve hafif çökük yanaklarıyla ince ruhlu karısı da artık biraz sıkılmıştır yalnız gecelerden. Bir bedeli olacak bu gecelerin. Her şeyin bir bedeli olur dünyada bir yerlere gelmenin bu fikir sizin için yeni değilse bile ya da yeni başlıyorsa sizin için yeni olmaya. n 68 8 Kasım 2018 KItap