Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ? Pembe Tütülü Amiral/ Mehmet Murat Somer/ Sel Yayıncılık/ 182 s. Evli ve çocuklu amiralin bir otel odasında “açıklanması zor şartlar altında” aniden ölümü bir anda tüm orduyu, politikacıları, basını ve giderek ülkenin genelini ilgilendiren bir sorun haline dönüşür. Bütün çıplaklığıyla gözler önünde olsa kabul edilmek istenmeyen olay, ülkenin o bilindik “hassas dengeleri” arasında hızla büyür; ikiyüzlülüğün, aklıselimin yok oluşunun ve görünenin dahi kabul edilmeyişinin kanıtı olarak gerçeğin değil ama gösterilmek istenenin kabulüne doğru yol alır. Mehmet Murat Somer’in hınzır dili ve sansürsüz yaklaşımı ile elbette son beklendiği gibi olmayacaktır. Sürprizlerle dolu karanlık bir eğlencelik. MarxEngels ve Osmanlı Toplumu/ Taner Timur/ Yordam Kitap/ 208 s. Osmanlı Devleti, “Doğu Sorunu” başlığı altında 19. yüzyıl diplomasisinin başlıca çatışma alanı oldu. Doğulu kimliğini giderek kaybeden, fakat “ıslahat” ya da “çağdaşlaşma”yı da bir türlü başaramayan Osmanlı toplumu, bu yüzyılda her köşesini arşınlayan bir gezginler ordusunun hayal gücünü kamçıladı. Dahası, çok sayıda düşünür ve bilim adamının gözlem ve analizine de malzeme teşkil etti. Öyle ki bunlar arasından, Auguste Comte gibi, Osmanlı devlet adamlarına reform tasarıları sunanlar bile çıktı. Oysa bu konuda en nüfuz edici çözümlemeleri, Osmanlı toplumunu sadece genel ve nesnel veriler çerçevesinde yorumlamakla yetinmeyen, fakat yıllarca gazeteci olarak da izleyen Marx ve Engels yaptılar. Bu çözümlemeler kapitalizmin eşitsiz ve bağlantılı gelişme yasası içinde Osmanlı dönüşümünü ve bu bağlamda sanayileşme ve uluslaşma süreçlerini engelleyen öğeleri de aydınlatıyordu. Kitaba adını veren bu ilk bölümde Türk göçleri, OsmanlıBizans sembiyozu ve reform girişimleri konusunda çarpıcı gözlemlerde bulunmuş, Kırım Savaşı’nı günü gününe izlemiş ve Mithat Paşa’nın hüsranla biten devrim girişimini de desteklemiş olan Marx ve Engels’in yorumları özetleniyor, sonuçlar çıkarılıyor. Devam eden bölümlerde ise “Reform” ve uluslaşma” konuları ayrıntılandırılıyor. “Osmanlı Toplumunda İç ve Dış Göçler”, “Osmanlı Devleti, Aydınlanma ve UlusDevlet”, “Tanzimat’tan Jön Türkler’e: Ulusal Sorun” ve “Kutsal Savaş, Devrim ve Atatürk Kültü”, bu bölümlerden bazıları. Ahlak Felsefesinin Sorunları/ Theodor W. Adorno/ Çeviren: Tuncay Birkan/ Metis Yayınları/ 202 s. Ahlak Felsefesinin Sorunları, Adorno’nun 1963 tarihinde Kant’ın ahlak felsefesinden hareketle verdiği on yedi dersi bir araya getiriyor. Adorno’nun sağlığında yayımladığı kitaplarının dışında, Almancada 90’lı yıllarda yayımlanmaya başlamış, ders notlarından, teyp kayıtlarından ve yazılarından oluşan geniş bir külliyatı vardır. Bu külliyatın ciltlerinden biri olan Ahlak Felsefesinin Sorunları, bir yandan Minima Moralia’nın yazarının “Bugün doğru hayat mümkün müdür?” sorusu etrafındaki araştırmasını, diğer yandan da, çok daha zor bir çalışması olan Negatif Diyalektik’teki belli başlı temaların çoğunun ilk kez ortaya konuluşunu temsil eder, derslerin önemi de buradan gelir. Zihnin Kâşifi/ Ruth Sheppard/ Çeviren: Yonca Aşçı Dalar/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 96 s. “Psikanalizin Babası” olarak anılan Sigmund Freud ve çalışmaları olmasaydı, kendimizi şimdiki kadar iyi anlayamayacaktık. Freud, “konuşma tedavisi”, serbest çağrışım ve düş yorumu gibi teknikler geliştirerek, kendi bilinçdışımıza bakışımızda bir devrim yarattı. Zihnin Kâşifi, içerdiği 150’den fazla resim, çizim ve fotoğrafın yanı sıra, titiz araştırmalar sonucu seçilen ve okuyucuya ayrı zarflar içinde sunulan 15 belge ile görsel bir biyografi niteliğinde. Freud’un yaşamını tüm ayrıntılarıyla anlatan kitap, bu büyük adamın dünyaca tanınmasını sağlayan kuramlarını nasıl geliştirdiğini inceliyor. Daha da önemlisi Freud’un, kendi nevrozlarıyla boğuşan ve geliştirdiği tekniklerle çaresizce kendi kendisini anlamaya çalışan “insan yönünü” gözler önüne seriyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1190 6 ARALIK 2012 ? SAYFA 29