03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU KİTAP GÖLGESİ KİTAPÇI ? A. AKAL, M. YENER, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Bal Avcısı Küçük Piti/ Yalvaç Ural/ Resimleyen: Buket Topakoğlu/ YKY/ 36S/ 2012/ 3+ Tek başına balık tutmaya giden, ağaçlara tırmanabilen Piti’nin neşesine diyecek yok. Neden mi? Tırmandığı koca koca ağaçlarda bulduğu kovanlar balla dolu da ondan. Hemen anladınız, Piti’nin en sevdiği yiyeceklerden biri bal. Ama Piti’yle arkadaş olmak isteyen arıkuşu onun kafasını karıştırıyor. Piti nasıl bala bayılıyorsa, arıkuşu da arılara bayılıyor. Ne olacak şimdi? Kitap aynı zamanda görsel bir şölen. İyi okumalar. Rose/ Colas Gutman/ Çeviren: Tuvana Gülcan/ İletişim Yayınları/ 76s./2012/ 8+ Colas Gutman’ın “Çocuk adlı yapıtının ardınan felsefi derinliği olan bir başka kitabı çocuklarla buluştu. Rose yeni okuluna başlayacağı gün çok heyecanlıydı. Yepyeni ve tertemiz bir başlangıcın hayalini kuruyordu. Konuşma bozukluğu sebebiyle üst üste okul değiştirmek zorunda kalmıştı ve burada kalıcı olmak istiyordu. Hata yapmamalıydı. Okula yürürken, yol boyunca kendini sınıf arkadaşlarına tanıtacağı sözleri tekrarlayıp durdu: “Günaydın, benim adım Rose ve okulda yeniyim.” Dakikalar sonra, yeni öğretmeni Bay Molimar onu kürsüye çağırdığında, Rose ezberini sunmaya hazırdı. Bir seferde çabucak söyleyiverdi: “Günparlak, okulda gıcır gıcırım ve öndeki adım Rose.” Eyvah eyvah. Rose da bundan korkuyordu... Özgüven, dayanışma ve iletişim kurma üzerine içinizi ısıtacak bir kitap. Benim Adım… Kristof Kolomb/ Fernando Garces/ Çeviren: Figen Sayar/ Resimleyen: Oscar Julve Gil/ Altın Kitaplar/64s./ 2012/ 9+ Öğrenmek ve eğlenmek isteyen okurlar için hazırlanmış “Benim Adım…” dizisinden çıkan Benim adım... Kristof Kolomb, çocuklara yeni keşiflerin kapısını açacak. Yeni Dünya’yı keşfimle birlikte büyük okyanus imparatorlukları dönemi başladı. Yeni Dünya ile yapılan ticaretlere bağlı olarak, İspanya ve İngiltere gibi bazı Avrupa ülkeleri ekonomik açıdan büyük bir gelişme gösterdi ve uluslararası güç haline geldi. O zamandan beri, dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir olay diğer tüm bölgeleri etkiliyor. Benim seyahatlerim olmasaydı, yaşadığınız dünyaya ilişkin bilgileriniz bugün bildiklerinizden çok farklı olacaktı, diyor Kristof Kolomb. Onunla tanışmaya hazır mısınız? Sakar Cadı Vini’nin Dinozoru/ Valerie Thomas/ Resimleyen: Korky Paul/ İş Bankası Kültür Yayınları/ 26s./ 2012/ 6+ Sakar Cadı Vini ve kedisi Wilbur’un serüvenleri sürüyor. Muhteşem ikilinin serüvenleri bu kez bir müzede başlıyor. Vini ve kedisi Wilbur müzede çok eğlenirler. En çok da dinozorların sergilendiği bölümde… Çünkü Vini dinozorları çok merak etmektedir. Tam geziyi bitirip müzeden ayrılacakken bahçedeki kalabalık dikkatlerini çeker. Müzede bir resim ve maket yapma yarışması düzenlenmiştir. En güzel dinozor resmini ya da maketini yapana büyük ödül verilecektir. Bunu duyan Vini, hemen kolları sıvar ve bir dinozor resmi yapmaya koyulur. Ama bu sandığı kadar kolay olmayacaktır! Saklı Miras/ Christine Nöstlinger/ Çeviren: Mine Kazmaoğlu /Günışığı Kitaplığı/ 2012/ 177 s./ 10+ Jakob, Wuzi, Pups ve Tete adlı üç kız kardeşin oturduğu dairenin hemen karşısındaki dairede oturan komşu çocuktur. Üç kızkardeşin bakıcısı Winterstein’in işi zordur, çünkü yaramaz kız kardeşlerin yanı sıra, annesi işe gittiği ve evde yalnız kalmak istemediği için neredeyse her gün onların yanında olan Jakob’la ilgilenmek zo Sennur Sezer’den renkler, kokular... Yemyeşil bir bahçedeyiz; orada bir adam duruyor, dertleriyle ilgileniyor doğanın, sevgiyle yaklaşıyor çiçeklere, otlarla konuşuyor… Yaprağa, rüzgâra, gece kuşuna dönüşüyor belki… Durduk yerde mi mutlu oluyor dersiniz? Gelin sizi bir kitapla tanıştırayım… da? Gündüz uyuyup gece uyanan çiçeğin bekçisi mi yoksa? Neden bekliyor onu? Hepsinin yanıtı masalda elbette. Sennur Sezer, geceleri uyumayı sevmeyen, kokusunu yıldızlara katan bu çiçeğin bilinen adını masalda anmıyor. Bunu özellikle yapıyor, okurlar araştırsın istiyor belki de. “Gecekokusu” da denilen, yaprakları mızrak biçimli, salkımlar halinde açan, hoş kokulu bu çiçeğin şebboy olduğunu kulağınıza fısıldıyorum. Ama, geceleri uyumayan, ona arkadaşlık etsin diye dibine ekilen diğer çiçeğin adını söylemeyeceğim! Peki, Anadolu’da hangi beldeye gidersek yaz geceleri en çok şebboy kokusunu alırız? Onu da söylemeyeceğim, merak edip okuyun! Bu masal, bitkilerin görsel dili (susuzluktan yaprakların pörsümesi vb.) ve kimyasal dili (kokular vb.) konusundaki farkındalıkları artıracak. Geceleri uyumayan bir çiçeğin peşinde kendi yolculuğunu yapacak her çocuk. Yetişkinler de, sardunyasıyla, gülüyle, hercai menekşesiyle konuşan anneannelerini, dedelerini, ninelerini anımsayacak, tıpkı benim gibi… Sımsıcak olacak yürekleri. Kitabın kapağı keşke seslendiği yaş grubunun ilgisini çekecek tarzda resimlenseydi. Bu masal da, çocuklar da görsel şöleni hak ediyor çünkü. Yemyeşil doğanın sayfalardan gülümsemesi bir yana, kitaptan çiçek kokuları sızıp geliyor yanı başımıza. Yüreği ve duygularıyla barıştıktan sonra doğanın ipuçlarını “okumaya” başlayan öğrencilerden biri oluyoruz. Doğayı keşfetme duygusunun bireyin içini ısıttığını, düşüncesine derinlik kazandırdığını, ona umut verdiğini bir kez daha duyumsuyoruz. Bitkilerin içtenlikli dünyasına girdikten sonra, minik okurlar kardeş edinecek bir çiçeği, görün bakın! Çocuklar yeniden üretiyor okuduğu kitabı. Nasıl mı? Gece Uyumayı Sevmeyen Çiçek’i, babası altı aydır tutukevinde olan minik Kürşat ile birlikte okuduk. Bitirdiğimizde dedi ki: “Keşke babama çiçek götürseydik, hem sulardı hem de konuşurdu onunla…” Yutkundum… söyleyemedim orada yasaktır diye! ? www.maviselyener.com rundadır. Bir gün üç kız kardeşin babalarına, hiç tanımadıkları yaşlı zengin bir akrabadan miras kaldığını öğrenirler. Bir sürü odası olan kocaman bir ev. Ne işe yarar ki? Kızlar o eve taşınmaya can atsalar da, Zwoch ailesinin o evi onarmaya yetecek paraları yoktur. Jakop ise yaşlı akrabanın onlara gizli bir para bırakmış olabileceğini düşünmektedir. Eğer varsa, bu gizli hazine nerededir acaba? Jakop ağır bir grip geçirmekte olmasına rağmen, saklı mirasın peşine düşer. Alman gençlik edebiyatının bol ödüllü ünlü yazarı Nöstlinger’den komik, eğlendirici ve heyecanlı bir öykü. ? Mavisel YENER ece Uyumayı Sevmeyen Çiçek, Anadolu’nun toprak kokusunu taşıyor ilk satırlarında. Gördüğü her bitkiyi inceleyen, onlara isim veren bir bilgin gülümsüyor bize sayfalardan. Bu bilginin kocaman bir bahçesi var, orada çiçekli bitkiler, kokulu otlar, yemiş veren ağaçlar yetiştiriyor. “Bilgin sabah kalkar kalkmaz yardımcılarıyla öğrencilerini yanına alıp bahçesini dolaşır; bitkilerini bir doktorun hastasını muayene etmesi gibi gözden geçirirdi. Bu arada kimini sular, kiminin toprağını kabartırdı.”(s, 4) Bilginimiz bütün bunları yaptıktan sonra bahçenin bir köşesine hasırını serip dinleniyor, zeytin ekmek yerken ıhlamurunu içiyor. Bunları yaparken de tuhaf bir biçimde, sürekli mırıldanıyor. Kimi zaman birilerini azarlıyor, bazen de güzel sözler söylüyor. İyi de, bilgin kiminle konuşuyor böyle? Sonunda öğrencilerinden biri dayanamayıp soruyor bu tuhaf davranışının nedenini. Bilgin bu, hemen yanıtı verir mi? Dikkat ederse anlayacağını söylüyor öğrencisine. O günden sonra öğrenci gözünü kulağını dört açıyor. Bir de ne görsün, bilgin bitkilerle konuşmuyor mu? Kısa sürede bilginin bitkilerin dilinden anladığı şehre yayılıveriyor. “Diyorlardı ki, ‘bilgin otlara, çiçeklere ne işe yaradıklarını soruyor; onları verdikleri cevaplara göre ayırarak ilaç yapsınlar diye eczacılara, hekimlere satıyor.’”(s, 6)Bilgin ne yapsa ne etse de bitkilerin dilinden aslında herkesin anlayabileceğini öğrencilerine kabul ettiremiyor, ille de bize “ot dili” öğret diye tutturuyorlar. Bilgin bunu yapamayınca, onu terk edip bu dili öğrenmek için başka ülkelere gitme kararı veriyorlar. Bu kez bilginin başka bir önerisi var: “herkes bahçeden bir bitkiyi sahiplenip kardeşi gibi baksın, altı ay içinde onun dilini öğrenemezse istediği yere gitsin.” Altı ay sonra bilgin bahçeye döndüğünde gerçekten de amacına ulaştığını görüyor. Öğrencilerine birer fidan armağan edip başka şehre gönderiyor. İyi ama, ağacın dibinde uyuyup duran kız öğrencisine ne demeli? Ne işi var ora G Futbolun Devleri: Maradona/ Murat Aksoy/ Çizmeli Kedi/ 160s./ 2012/ 9+ Kenar mahallede büyüdü, çöplüklerde top koşturdu. Suç âlemine dalması an meselesiydi. Ama çetelere pabuç bırakmadı. Çünkü ondaki futbol ateşi görülmüş şey değildi. Lakin çelimsiz bedeni kafalarda soru işaretleri yaratıyordu. Bir gün bir hekim girdi hayatına. Ona yaptığı iğneleri belki yarışlara hazırlanan atlara yapmamışlardı. Henüz on bir yaşında, milli takıma seçildi. Kampta, ailesi zengin olanlara farklı davranıldığını gördü. Hor görüldüğü günlerin intikamını büyüyünce aldı. Başarıları coşkuyla kutladı, yenilgilerde hüngür hüngür ağladı. Şımarık, asi, kendini beğenmişin tekiydi, ama bir pop ikonu kadar çok sevildi. Belki de dünyanın en ateşli futbolcusuydu. Defalarca dibe çöktü, defalarca zirveye çıktı. Papa’ya bile kafa tuttu... “Tanrı’nın eli” ile gol attı… Küçük Prens 5 Astronom’un Gezegeni/ Guillaume Dorison/ Çeviren: Füsun Önen Pinard/ YKY/ 60s./ 2012/ 8+ Kahramanımız Küçük Prens, dört yanardağını ve gülünü arkada bırakarak küçük mü küçük dünyası asteroidB612’den ayrıldıktan sonra evrende dolaşmaya başlamış, çeşitli maceralara atılmıştı. Bu yolculukların ardından gezegenimiz Dünya’ya geldi Küçük Prens. Güller gördü dünyamızda, o zaman anladı ki evrendeki tek gül kendisinin gülü değilmiş. Ardından sürekli gizemli gizemli konuşan yılanla karşılaştı. Sonra tilkiyle. Onu evcilleştirdi, onunla dost oldu. Sonra asteroidine döndü ve sevgilisine kavuştu. Ama Küçük Prens’in maceraları bununla bitmedi. YKY’de çizgi roman olarak yayımlanan yeni maceralarında Küçük Prens özel bir görevle farklı gezegenlere gidiyor. Nar Alfabesi/ Haydar Ergülen/ Resimleyen: Serap Deliorman/ Kırmızıkedi Çocuk/ 116s./ 2012/ 7+ “D harfinin tadı dutla çıkar/ İster beyaz dut, ister karadut/Yeter ki elini çabuk tut/Bu güzelim meyveyi hemen yut…” Ergülen, her harf için bir yolculuk tasarlayıp, kızı Nar’la ve tüm çocuklarla paylaşmış. Bu yolculukta Serap Deliorman’ın eğlenceli resimleri okurlara eşlik ediyor. İlkokul çocuklarına yönelik bu alfabede her harften bir hayvan, bir meyve, bir de bitki yer alıyor. Eğlenirken öğrenmek, öğrenirken düşünmek pek keyifli… Bilim Hakkında Öğrenmen Gereken Her Şey/ Dr. Mike Goldsmith/ Çeviren: Ali Berktay /İş Bankası Kültür Yayınları/ 160s./ 2012/ 7+ Her yaşa seslenen ve bilim hakkında öğrenilmesi gereken her şeyin toplandığı bu kitap, aslında çocuklar için, ama büyükler de okusa fena mı olur? Kimi bildiğimiz, kimi unuttuğumuz, belki birçoğu da hiç bilmediğimiz şeyler; sonuçta, kısa metinlerle açıklayıcı bilgileri okuyarak aklı bilime ve gelişime açabilmenin fırsatını sunuyor kitap. Çok sayıda konusu olduğu için, bölüm başlıklarını belirtmekle yetinelim, böylece içerik hakkında bir ipucu olur: Sayılar ve Şekiller, Doğa Olaylarını Anlamak, Madde Dünyası, Canlılar, Uzay. Son sayfalarda Dizin yer alıyor ve ? aradığınız konuyla ilgili sözcüğün sayfa numarasını vererek, CUMHURİYET KİTAP SAYI 1190 *Gece Uyumayı Sevmeyen Çiçek/ Sennur Sezer/ Resimleyen: Semra Bulut/ Evrensel Çocuk Kitaplığı/ 16s/ 2012/ 5+ 2012 SAYFA 24 ? 6 ARALIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle