23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Levinas/ Özkan Gözel/ Say Yayınları/ 528 s. Etiği felsefenin bir branşı olmaktan çıkartıp ilk felsefe katına yükselten Emmanuel Levinas çağdaş Fransız felsefesinin en önde gelen simalarından biridir. ‘Etiğin filozofu’ olarak anıldığı gibi ‘başkasının filozofu’ olarak da anılan Levinas, Başka’ya ya da başkalığa saygıyı merkeze alan felsefi bir yaklaşımdan hareketle, ‘Aynı’nın hükümranlığı’ olarak gördüğü tüm bir Batı felsefesi geleneğini eleştirir. Başkası ya da öteki, ‘benim ona dair fikrimi aşan’ kimsedir tam olarak. Bilgiden ve kavrayıştan kaçar o, kendini nazara vermez ve hep gizem olarak kalır: Başka/sı, muammadır, fenomen değil. Filozofa göre, ancak etikte gerçekleşen başkasıyla ya da başkalıkla ilişki, ‘anlamın nihai kaynağını’, dolayısıyla da ‘aşkınlığın biricik imkânını’ oluşturur. ‘Fikir Mimarları’ dizisinden çıkan kitap, Emmanuel Levinas’ın metinlerinden oluşan bir seçki. Şarap Rengi Deniz/ Leonardo Sciascia/ Çeviren: Neyyire Gül Işık/ Yapı Kredi Yayınları/ 140 s. İtalyan edebiyatının en çarpıcı kalemlerinden Leonardo Sciascia gününün Sicilya’sını toprak ağası zenginlerinin umursamazlığı, yoksullarının çaresizliği, mafyanın amansızlığıyla, insanları ve toplumuyla görüntüleyerek, bilgece buruk bir gülümsemeyle irdelerken tarihsel boyutu hiç gözden kaçırmıyor. Sicilya’yı Sciascia’dan dinlemek, bu eski uygarlık adasını, açıkça dile getirilmediği anlarda bile, tarihsel derinliğiyle izlemek, hatta duyumsamak anlamına geliyor. Şarap Rengi Deniz, Leonardo Sciascia’nın kıvrak, şaşırtıcı anlatımından aşk, inanç, kurnazlık, şüphe, kıskançlık, umursamazlık, masumiyet ve öç alma duygusuyla örülü trajikomik hikâyeler içeriyor. Çin Daması/ Mario Bellatin/ Çeviren: Pınar Savaş/ Notos Kitap/ 68 s. Kendine has yazı dili Bellatinesco tarzı olarak nitelenen Meksikalı yazar Mario Bellatin’in Türkçede yayımlanan ikinci kitabı Çin Daması, gizemli ve huzursuz edici bir hikâye. Anlatıcı bir jinekolog. Elli sekiz yaşında, saçları seyrelmiş, kilosu artmış ve pek iyi görmüyor. Onun için gerçekten önemli tek konu, yaşlanmak. Karısıyla sıradan bir yaşamı, evliliğinden memnun olmayan bir kızı ve uyuşturucu kullanan bir oğlu var. Randevuevleri ve masaj salonlarında zaman geçiriyor. Sakin sakin dillendirdiği yaşamındaki belki de en tuhaf nokta, hastalarından birinin küçük oğlunun anlattığı hikâye. Elektra/ Sophokles/ Çeviren: Azra Erhat/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 58 s. Sophokles (MÖ 495406), Yunan tragedyasının en önemli yazarları arasında adı ilkönce hatırlanan Sophokles, konuları işleyişi ve oyundaki karakterleri canlandırmakta ustalığıyla SAYFA 28 ? 6 ARALIK 2012 ayrı bir yere sahiptir. Tiyatro tekniğini geliştirmiş, diyaloglara, dekor ve kostüme önem vermiştir. Tragedyalarında dönemin yazarlarında rastlanmayan derli toplu bir içyapı görülür. Eserlerinde yazgı sorununu her zaman ön planda tutar. Katıldığı yarışmalarda yirmiden fazla ödül almıştır. Yüz yirmi üç tragedya yazan Sophokles’in eserlerinden sadece Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhis Kadınları, Philoktetes, Oidipus Kolonos’ta günümüze ulaşabilmiştir. Vergilius’un Ölümü/ Hermann Broch/ Çeviren: Ahmet Cemal/ İthaki Yayınları/ 480 s. Yirminci yüzyıl dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Avusturyalı Hermann Broch’un başyapıtı sayılan ve “neredeyse çevrilemezliği” de ünlü kitabı Vergilius’un Ölümü, Ahmet Cemal çevirisiyle ve önsözüyle raflardaki yerini alıyor. Broch’un 1935 yılında yazmaya başladığı Vergilius’un Ölümü, sanata, bilime ve iktidar ilişkilerine yöneltilmiş en temel ve aynı zamanda da en acımasız sorgulamalardan biridir. 1945 yılında yayımlanışından kısa bir süre sonra edebiyat dünyasında büyük bir ilgi uyandıran ve 20. yüzyıl edebiyatının başyapıtlarından biri olarak nitelendirilen Vergilius’un Ölümü, Ahmet Cemal tarafından çevrildi. Kurtarılmış Yazılar/ Necmi Selamet/ Yayıma Hazırlayanlar: Erol Büyükmeriç, Rahmi Emeç, Hilmi Haşal/ Venedik Yayınları/ 208 s. O şiirden Türkçenin dil evrenine yürüyen bir kazıcıydı... Şiirin dipsiz kuyusuna indi. Yetmedi; öteden beri âşık oluğu Türk dilinin nasıl bir derinlik ve yetkinliğe, varsıllığa iyelik ettiğini somutlamaya kalkıştı. Teknolojinin de yardımıyla yazarlarımızın dil evrenini çözümleme uğraşısına girişti. “İnce Eleme” adını verdiği sayımlamayla geniş kapsamlı verilere ulaştı. Bulgularını edebiyat dünyasıyla paylaştı. Derken tüm yazar ve şairlerimizi sıraya koydu... Bu çalışmayla temel amacı, Türkçemizdeki tüm sözcüklerin anlam ve etkileşimini ortaya çıkararak; sözcüklerin sözcüklerdeki başat anlam, yan anlam sıralamasını değiştirebileceğini görmekti, göstermekti. Ramak kalmıştı bu görkemli ereğine ulaşmaya. Babıâli ve Hıdiv İsmail/ Hayrettin Pınar/ Kitap Yayınevi/ 186 s. Sultan II. Mahmud’un saltanatı sırasında iki defa isyan eden Mehmed Ali Paşa’nın, Osmanlı varlığına yönelttiği tehdit, Avrupa devletlerinin yardımıyla gündem dışına itilebildi ancak paşanın bıraktığı miras, 19. yüzyıl boyunca Mısır’ı, Osmanlı Devleti’nin en hassas bölgelerinden biri haline getirdi. 1863’te Hıdiv İsmail’in Mısır valiliğine getirilmesi ile birlikte Mehmed Ali Paşa’nın merkezi otoritenin kontrolü dışına çıkma hevesi, bambaşka bir program ile yeniden hayat buldu. Hıdiv İsmail’in, dedesinden kalan anılara samimi bir itaatle hizmet ederek bağımsızlık ya da en azından İstanbul’un gözetiminden kurtulmak uğruna attığı her adım, Tanzimat Dönemi boyunca Osmanlı iktidarının esas aktörü konumuna yükselen Babıâli tarafından yakından izlendi ve kontrol edilmeye çalı şıldı. Âlî Paşa’nın deyişiyle, “Osmanlı Devleti’nin yaşamaya devam etmesi için vazgeçilmez öneme sahip olan Mısır”ın, Hıdiv İsmail’in hayalindeki gibi bağımsız bir devlete dönüşmesini engellemek adına her türlü gayret gösterildi. Hayrettin Pınar’ın kitabı tüm bu süreci anlatıyor. Ortadoğu Tarihi/ Youssef M. Choueiri/ Çeviren: Fethi Aytuna/ İnkılap Kitabevi/ 704 s. Bütün dünyada alanının önde gelen uzmanları tarafından hazırlanan bu çalışmada Ortadoğu, dört ayrı siyasi yapı “İran, Türkiye, İsrail ve Arap dünyası” olarak ele alınıyor. Kronolojik bir çerçeve içinde sıralanan konu başlıkları İslamiyetin yükselişinden çeşitli hanedanların yönetimi altında militaristleşmesine, ticaret ve sanayi devrimlerinden sömürgeci egemenlik dönemine ve bağımsızlık mücadelesine kadar uzanıyor. Kitabın son kısmında, tarihçileri 20. yüzyılın ikinci yarısında meşgul eden ve büyük olasılıkla 21. yüzyılda da meşgul edecek olan sorunlar mercek altına alınıyor. Bu konular petrolden şehirlerin büyümesine, kadınların modernleşmesinden demokratik insan haklarına kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Ortadoğu Tarihi kitabını hazırlayan Youssef M. Choueiri, Manchester Üniversitesi İslami Araştırmalar Bölümü’nde doçent olarak görev yapıyor. Arada Kalmış Tebessüm/ Sevinç Çokum/ Kapı Yayınları/ 282 s. Modern Türkçe edebiyatının diri sesi Sevinç Çokum, 2000’li yıllara adım atan Türkiye’nin yakın geçmişine dair etraflı bir muhasebe yapıyor. Sınıf çatışmaları ve sanatçının hayatla ne denli iç içe olabildiği gibi temel meseleleri incelikle ele alıyor. Ankara, İstanbul, Yalova üçgenindeki dört eski arkadaşın serüveniyle paralel ilerleyen romanda, 1999 depremi ve neredeyse aynı dönemde ama yalnızca dimağlarda yaşanan diğer bir büyük sarsıntının, sonuçları açısından ne kadar benzer olduklarını görüyoruz. Peki, o dipsiz, birbirine dayanan, renksiz varoş evlerinde yaşayan ve kırlarını yutmuş sokakların birbirine benzer insanlarından oluşmuş kitleler? Onları hep gri, beyaz, kurşuni renklerde boz bulanık görüyordum; şehir eteklerinde üst üste yaşamanın, üst üste düşünmenin rengiydi bu. Otobüslerde üst üste giderlerdi; birbirlerinin soluklarını soluyarak... Protestodan Direnişe/ Ulrike M. Meinhof/ Çeviren: Levent Konca/ Sel Yayıncılık/ 182 s. RAF’ın kurucularından Ulrike Meinhof, bugün hâlâ Avrupa solunun en çok tanınan ve en tartışmalı figürlerinden biri: 1970 yılında, sadece söz söylemenin bir hükmünün olmadığına kanaat getirerek, kalemle başladığı politik mücadele hayatını silahla sürdürmeye karar vermesi, Meinhof’u vicdanlara seslenmek yerine, kapitalizme karşı doğrudan eyleme girişmenin sembolü haline getirdi. Yazarın 19591969 yılları arasında, o dönem Almanya’nın en çok okunan ve en etkili sol dergisi Konkret’de yayımlanan makaleleri etkisi on yıllarca sürecek bir dönemin resmini oldukça canlı bir biçimde çiziyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1190
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle