26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mahmut Turgut’tan ‘OtoGrafik’ Kandilli. 27 Haziran 2011 Dikkat: Fotoğraf! Mahmut Turgut, OtoGrafik adlı çalışmasında, algıda seçicilik konusunda oldukça hassas davranarak resimle grafik sanatı arasında gidip gelen biçimleri elinde fotoğraf makinesiyle otobüslerin, kamyonların bedenlerinden çekip koparıyor ve başka bir soyut denizin içinde yıkayarak yeniden bizlere sunuyor. Ë Merih AKOĞUL ollar: insanları birbirine kavuşturur; elleri, evlere bağlar. Yollar gitmek, yollar molalar, yollar ayrılık, yollar birleşmek demektir. Yollar otobüsler ve kamyonlarlar; otogarlar ve şehirler demektir. Kaçıp gitmeler, kalıp dönmemeler, “gittiği yerde kalmalar” demektir, yollar. Boyalı yüzleri, şerefidir taşıtların. Trakya’dan Anadolu’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e yük taşıyan kamyonların şoförleri, adeta at arabaları geleneğini sürdürürcesine akla hayale gelmez semboller ve resimlerle süslerler yürüyen evini. Sadece resim yaptırmazlar, manilerden afilli sözcüklere kadar akla hayale gelmeyecek yazılarla da bezetirler araçlarının dört bir yanını. Dikkatli bakan bir kişi, böyle bir kamyon gördüğünde içerideki şoförün ruh halini ve dünyaya bakışını hemen anlar. Taht yerine, sürücü mahallinde kurdukları krallıklarının dışarıdan da görünür olmasını ister uzun yol şoförle Y ri. Renkler ve biçimlerden oluşan dünyaları, boyacıların beğenileriyle kesiştiği yerde yerel ya da naif bir sanatın bileşenlerine dönüşür. Ya her gün binlerce kişiyi taşıyan otobüslere ne demeli? Keyfe göre boyanarak başlayan otobüs süsleme sanatı, zaman içinde şirketlerin isimleri, amblem ve logolarıyla da birleşerek bugünkü kurumsal haline dönüşmüştür. Yine de geleneksel motiflerden çağdaş sanat yapıtlarının benzerlerine kadar, otobüslerin üzerlerinde inanılmaz görüntülere rastlarız. Bir otobüsün koltuğunda seyahat ederken sizi görenler, otobüsün üzerindeki biçimlerle aynı anda algılayarak yorumlarını yapacaktır. Kimi şehrinin simgesini çizerken kimi de seyahat şirketinin isminden türetilmiş amblemini kazıyacaktır gövdesine. Bazen içindesinizdir otobüsün, bazen de dışarıdan bakarsınız. Mahmut Turgut, resim ve grafik sanatının tarihine, toplumun değişen görsel algısına, moda olana, herkesin birbirinden rol çalmasına, rekabete, kapitalizmin Anadolu’casına, yok olan gelenebazen paslı kancaların altına fon olmuş. Artık objenin bütünü düşündürmüyor sizi. Havalandırma ızgaraları, kapı kesimleri, halatlar, bagaj kapaklarının kenar çizgileri de bu renklerin birlikteliğine farklı bir harmoni ile katılıyor. Leylak rengi zeminin üzerinde kocaman koyu yeşil bir daire, ona saplanan sarı bir üçgen yan taraftan gelen kırmızı bir dikdörtgen Kandinsky’yi, birbirini kesen renk çizgileri ise Kasimir Malevich’i anımsatıyor. Yeşiller, maviler, tabaların ahenkleri Bruce Gray resmi olarak düşünülebilir. Yuvarlaklar, sivrilikler, akıp giden formlar bir Chidi Okoye olabilir mi? Bu fotoğraflar, kompozisyonda renk ve geometriyi arıyor. Farklı görsellerle günümüz soyut sanatçılarından Ernst Koller, Eleanor Macfarlane, Adrian Szatewicz’in arayışlarında olduğu gibi. (*) Fotoğraf tarihçisi, İstanbul Modern Sanat Müzesi Fotoğraf Sergileri Küratörü ğe, kaybolan değerlere, yerine gelen kitsch kopyalarına çekiyor dikkatimizi. Sonuç olarak da, yolların (z)engin bir dünyasına yeniden ve daha dikkatla bakmayı öneriyor hepimize. OtoGrafik/ Mahmut Turgut/ TÜYAP Tüm Fuarcılık A.Ş. Yayınları/136 s. Sayın Mahmut Turgut, OtoGrafik adını verdiğiniz çalışmalarınızdan haberdar değildim. Oralara filan uğramadığım için TÜYAP’taki serginizi görme olanağım olmamıştı. Albümünüz benim için çok şaşırtıcı oldu. Çok eskiden beri, özellikle Afgan ve Hind kaynaklı taşıt fotoğrafları ilgimi çekmiştir. Keza bizim at arabası resimleri de. Sizin fotoğraflarınızın beni şaşırtmasının nedeni, bu karasorleri “boyayanların” (ben onlara sanatçı diyeceğim) nasıl bu denli naiflikten uzak, modern bir resim dilini kullanır oluşları. O boyamalardan, kendi bilgi ve duyarlılığınızla seçip, kadrajını yaparak, adlarını bildiğimiz yerli ve yabancı ressamlara gönderide bulunuyorsunuz. (Bedri Rahmi olsaydı “Selam çakıyorsunuz” derdi.) Dolayısıyla bir yapıttan, bir başka yapıt (kendi yapıtınız) oluşturuyorsunuz. Bu anlaşılabilir bir şey. Benim anlamadığım, bu sanatçıları bilmeleri olanaksız olan bu “karaseri sanatçılarının” gerek renk, gerek biçim konusundaki bu şaşırtıcı modernlik ve benzerlikler. Hiç merak edip onların bazılarıyla tanıştınız mı? Bunlar nasıl insanlar? Daha çok nerelerde, hangi bölgelerde, hangi kentlerde yoğun olarak bulunuyor ve “icrai sanat” yapıyorlar? Bazı kamyonlarda, bu tür resimlerin bir yanında, yaratıcısının imzasını gördüğümü anımsıyorum. Örneğin bu insanlara, kâğıt, tuval, akrilik verilse ne yaparlar?Biçimlerini, renklerini, “Bunlar nerden geliyor?” diye bir soru yönelttiğinizde, ne cevap verirler? Seçtiğiniz örnekler, yaptığınız kadrajlar bana çağdaş birçok sanatçıyı anımsatırken kafamın içinde bu soruları da oluşturdu. Ve bunları sizinle paylaşmak istedim.Bu güzel çalışma için sizi kutluyor, beni de hatırladığınız için teşekkür ediyorum. Dostluk duygularıyla. FERİT EDGÜ OtoGrafik soyutlamaları Ë Engin ÖZENDES (*) zayıp giden şehirlerarası yollarda seyreden gri, koyu renkli, kasvetli otobüsler yok artık. Her firma kendi estetik anlayışına göre rengarenk boyuyor araçlarını. Bir renk cümbüşü... Mahmut Turgut’un çalışmaları, bütünüyle dekoratif bir yaklaşımla boyanmış otobüs, kamyon gibi araçların renklerinden detaylar seçilerek yaratılmış soyut yaklaşımlı fotoğraflar. Fotoğraf karesinde fuşya, kanarya sarısı, uçuk mavi, canlı kırmızı, yeşil renkler çarpıyor gözünüze. Kimileri yılankavi bir hareketle sarıyor yüzeyi, kimilerinde geometrik şekiller iç içe geçmiş, kimi tekerlek üstü kavisine serilmiş, U CUMHURİYET KİTAP SAYI 1118 21 TEMMUZ 2011 SAYFA 15 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle