Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA kı’yı kaybettik. Yapıtlarıyla yaşayacağını biliyor ve anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Hakan Günday’ın kaleme aldığı ‘Az’, on bir yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu Derda’nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının ve onları birleştirmesinin hikâyesi. Çocuk şiddeti, hayatın, aşkın, inancın, hırsın şiddeti üzerine, A’dan Z’ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman. Günday’la yeni romanı üzerine söyleştik. Mario Vargas Llosa bizi, hayatı boyunca ilkelerine sadık kalıp sömürgeciliğin karşısına dikilen, insandan yana duran ve eylemleri nedeniyle kendisine tezgâh açılıp ahlaksız yaftası yapıştırılan İrlandalı vatansever Roger Casement’la buluşturuyor. ‘Kelt Rüyası’, bir yönüyle yüzleşme, öteki yönüyle hayli ağır bir vicdani hesaplaşma. Üstelik kitaptakiler, zaman içinde anlatılagelen ve yaşanmış bir hikâye. Alev Coşkun, ‘Liberal Ekonominin ÇöküşüKüresel Kriz ve Ulusalcı Ekonomilerin Yükselişi’ adlı yeni kitabında 2008’de dünya liberal kapitalist sistemin başı ABD’de patlak veren ve dünyayı dalga dalga etkisi altına alan küresel krizi nedenleri ve sonuçlarıyla ele alıyor. Dünyada kapitalist ülkelerin lokomotifliğinde özellikle göz ardı edilen Keynesçi politikalara dönüşü bağlamında devletin ekonomilere giderek artan müdahalelerini irdeliyor. Coşkun’la kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler... Yazar Şair Ruşen Hak P Okumalar M ervasız Pertavsız EN S BATUR ichel Tournier’ın “Dışrak Günlük”ünü bitirdim, Le Vent Paraclet’den ilerliyorum. “Extime”, Fransızcada olmayan bir sıfat, oysa “dışrak” bizim dilimizde var, öyleyse daha iyi bir karşılık aranmalı. “İntime”le zıtlaşmak istemiş yazar, içini döken bir günlük tarzına mesafeyle yaklaştığını göstermek, başlıktan duyurmak istemiş. (Tournier’nin, “ben edebiyatı” yaptığı gerekçesiyle Proust’a içerlediğine değineli çok olmadı). Çağırıcı bir yan var o başlığın. Üstüne üstlük, sözde ‘ben’ine ayna tutmak istemiyor ama, bunu olsa olsa bir maske takarak yapıyor: Baştan uca, onun perspektifine kilitli günlük yazısı, ara sıra yadırgatıcı bulduğum nergizsemeler (bu da bizim dilimizde henüz görülmemiş bir sözcük) fırlıyor sayfaların arasından: Evini kaç devlet başkanının ziyaret ettiğinin altını çizmesi, Mitterand’ın gelişlerinden söz ediş biçimi itici göründü bana. Gene de, ikide bir söylüyorum, cins yazar Tournier. Kendime yakın bulmasam da, yazdıklarını keyifle, beslenerek okuyorum Journal Extime’i de o duygu ve düşünce alaşımı içinde tamamladım. Le Vent Paraclet’nin ikinci bölümü Le Roi des Aulnes üzerine kurulu (kitap zaten kendi kitapları üzerine kurulu). Orada, Bach’ın Füg Sanatı’ndan etkilendiğini yazdığı sayfaları üst üste iki kez, hoş bir şaşkınlıkla okudum. Bu bilgiye (bilgi sayılırsa tabiî) Acı Bilgi’yi yazarken sahip olsaydım, selamımı çakardım. Şimdi çakıyorum. *** Cortazar’ın Omar Prego’yla söyleşilerine başka bir ayrıntının peşi sıra dönmüştüm aslınMichel Tournier da, şiirle ilgili bölümü yeniden okudum arada Salvo el Creniz. Aldırmaz, farklı yazın türlerine açılırsapuscelo’yla tanıştığım için gereksinme duynız, Camus’ye değinmiştim, yargılar da bödum buna. Oradan, Son Raund’a sıçradım. lünür, sonuçta hiç yazmamış olmanızı dileAyşe Nihal Akbulut, “permutation”a karşımeye dek götürürler insafsızlıklarını. lık olarak “devşirilen”i kullanmış, doğru deGelgelelim, her şeyi en iyi siz yapıyorsuğil bu eşleştirme: “Yerdeğiştirim” denmeliynuz, yapacaksınız diye bir karşıkural da kodi. Queneau’ya adanmış o metin Oulipo yamazsınız. Cortázar, keşke şiirlerini savunoyunlarına göndermelerle ilerler. Kaldı ki, masaymış! Prego’yla söyleşisinde açıklık getiriyor iyice, Bu bir yana, “permutation” uygulamaları o metne. Yan yana okunmaları sağlama gerçekten de oyun düzleminde kaldı çoğu yapmayı kolaylaştırıyor. kez. Queneau, Perec, Matthews ilginç yokCortázar’ın şiirlerini de, şiir yazmasını da lamalar yaptılar şüphesiz; Renga kitabı hoş yadırgamış çevresindeki ve uzağındaki edebir uygulamaydı ama Roubaud’yu ayırırbiyatçılar. Aralarından, “patetik kötülük”te sak, Şiir’e asal bir yol çıkmadı buradan. bulanlar bile çıkmış. Bir Güney Amerikalı tuMallarmé’ye dek indirmiş çizgiyi Cortázar, tuculuğu buluyor o yaklaşımda Cortázar, bana kalırsa bir zorlama çabası. Yeni Roçoğunun onaylamadığını sessiz kalışlarınman konusunda söyledikleri, aynı dönemin dan anlıyor. Söz konusu tutuculuğun, yadeneysel şiir arayışları bağlamında da geşamöykü yazımında doruğa çıktığını söylüçerli bulunabilir. Ne yazık ki tek söyleşi kitayor bir başka söyleşi seansında başka şey bı bu, Cortázar’la yapılan; partöneri bir gabana kalırsa. zeteci eninde sonunda, yazınsal açıdan yeTavrın, Güney Amerikalılara özgü olmadıterli denkliği sağlayamamış, hamle yapmağı kanısındayım. Önce ve ağırlıklı olarak naya doğal olarak çekinmiş. Aynı durumla, sıl tezahür etmişseniz, o rafa yerleştirilirsiOctavio Paz’ın söyleşi kitabında da karşılaşmıştık. Bizim, son dönemde ortaya çıkan genç şairlerimizin deneysel arayış içinde olanları, daldıkları sahayı yeterince tanıyorlar mı? Sözgelimi, “permutation” sorununa eğilen oldu mu aralarında? Heves’i, Mahfil’i, Güntan ve benzerlerinin ürünlerini izlerken, sık sık, arkalarındaki evrensel ve yerel deponun içeriğinden geniş ölçüde bihaber oldukları duygusuna kapılmadan edemedim umarım yanılmışımdır. Dönemler gelir geçer. Hep öyle olmuştur. Geride pek çok meçhul asker Camus mezarı bırakırlar. TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Cortazar Queneau İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1105 21 NİSAN 2011 SAYFA 3