Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
nekler Keynes rinde ENİ Bakın, T kuTennes’te kude taşk, baaptı, u KİT ıyor ve n bün büığı rkiiği düruluş uluş 80 90’dan ürk’ten rın leri miyor. de denedi ¥ tinin hisselerini satın alıyor. O günlerin ABD Başkanı Bush da bunu onaylıyor fakat karar kamuoyunda büyük bir tepki yaratıyor. Nasıl olur da bizim en büyük limanlarımızı Araplar yönetir, işletir diyerek karşı çıkıyorlar. Yasama organı da duruma el koyarak bir komisyon kuruyor ve komisyon incelemelerinin ardından söz konusu özelleştirmeyi durduruyor. Özelleştirme mi, ulusalcılık mı sorusuna daima özelleştirme diyen ABD şimdi ulusalcılık ve ulusal sermayeden yana tavır koyarak yabancı bir sermayeye çok kıymetli limanlarımızın kontrolünü veremeyiz diyor. Düşünün ABD gibi serbest ticaretin, piyasa ekonomisinin en ileri olduğu bir ülkede yapılıyor bu. Senato bu sözleşmeyi iptal ediyor ve ne ilginçtir ki tam da ABD Senatosu’nun bu özelleştirmeyi iptal ettiği gün, Türkiye, Marmara Bölgesi’nin en önemli sanayi limanı olan Dilovası’nı Dubai Port şirketine veriyor. Bu büyük çelişkileri kitapta bir bir ele alıyorum. tün ü. YeÖzeldırıları u krizartık. Hükürnekte olitikaengeln en kitapta en dok ktaya irgini apta r TVA devleseleri ENİ, çıkarır. Mavi gelen in alolan 30 oraaltın kadar evlet yapütün olduğu ürürlüözleşault da en yodüni olan letin. k bir a “alr çok atmıği lirim. poratialtı liilaw Orlizlerin or. BirE) e ¥ 1105 KRİZİ FIRSATA ÇEVİREN ÜLKELER! Evet biz habire yok ediyoruz KİT’leri. Kitabın üçüncü bölümünde ayrıntılıyorsunuz. 1930’larda Türkiye’de kurulan KİT’ler ve bu KİT’lerin en önemlisiydi Sümerbank. Ne yaptık? Sümerbank’ı ve bütün diğer KİT’leri dağıttık. 1933’te Sümerbank ile aynı tarihte kurulmuş olan ABD’li TVA devam ediyor, bizimkiler haraç mezat satılıyor. 2008 krizinden sonra yepyeni bir dünya var ve artık herkes piyasa ekonomisinin çöktüğünü kabul ediyor. Yeni bir dünya modeli kurulmak isteniyor ekonomide, mecburlar buna. Bu kurulacak modelde artık “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” yok, artık denetleme var, derece derece devletin müdahalesi var. Bunların ne olduğunu anlatmaya çalıştım kitapta. Son iki yıldır önce G8, sonra G20’ler, sonra IMF, sonra Dünya Bankası’nda toplantılar yapıldı. Bu toplantıların amacı, ileriye dönük, mali piyasaların denetleneceği bir yeni ekonomik sistem yaratmak istiyorlar, buna çalışıyorlar. Bunları görmek lazım. Bu kitabı liberallerin de okuması lazım, solcuların da okuması lazım, tarafsızların da okuması lazım. Kitapta önemle dikkat çekilen bir diğer ülke de Çin. Krizi fırsata çeviren birkaç ülkenin başında geliyor kuşkusuz. Evet, Çin, Hindistan, Güney Kore, Brezilya. Ama Çin ekonomi alanında özellikle son on yıldır çok büyük bir başarı gösteriyor. Şöyle söyleyeyim, ABD ekonomisi son on yıldır yüzde 52 dolayında bir yükseliş gösterirken Çin yüzde 333 dolayında bir yükseliş gösterdi. 2010’un sonbaharında Dünya Bankası, IMF ve Çin İstatistik Enstitüsü’nün son verilerine göre dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve ihracatta da dünyada birinci ekonomi Çin. Hatta kimi yorumlara göre 20302040 yılları arasında ABD’yi geçecek. Kitapta bunun üzerinde de durdum, Çin’in bu başarısının sırrı nedir? Çin kendine göre bir sistem uyguluyor, Komünist Partisi iktidarda ulu salcı bir ekonomi sistemi yaratmış. Ulusal çıkarları koruyan, “korumacı bir ekonomi” sistemi uyguluyorlar. Ancak Çin’de de bunca iyi veriye karşın her şey güllük gülistanlık değil, orada da emekçiler açısından büyük sorunlar var. Ama global açıdan baktığımız zaman dünyanın en hızlı gelişen ülkesidir. Ayrıca 2 trilyon dolar düzeyinde bir rezervi var, yani Türkiye’nin dış ticareti açık veriyor, onlarda 2 trilyon dolar fazlalık var ve Çin bu fazlanın 1 trilyon dolarıyla ABD devlet tahvili satın almış durumda. ABD bugün Çin’e borçlanmış durumda. Böylece bir taraftan da Çin, ABD’nin ekonomisini yönlendiriyor. Bu çarpıcı tezatları, çelişkileri kitapta incelemeye çalıştım. Son olarak temel bir değerlendirme yapar mısınız? 2008 küresel ekonomik krizi önemli sonuçlar yarattı. Özetlersek: Liberal ve neoliberal ekonomistlerin bir “Tanrı buyruğu” gibi kabul ettikleri “Piyasa serbest bırakılmalı, çünkü piyasanın görünmez eli piyasayı düzenler” kuralı çöktü. Kapitalist ülkelerde, hükümetler ekonomiyi yeniden düzene sokmak için piyasaya müdahale etmeye başladı. Bu kitabın temel iddialarından birisi şu: Kapitalist ekonomilerde, ABD ve Avrupa’da kapitalist düzenin, özellikle finans alanı artık eskisi gibi tam özgür olamayacak, mali alanda yeni düzenlemeler yapılacak. Devlet ekonomiye daha çok müdahale edecek. Bizdeki liberal ekonomi yorumuna bakmayın, bütün dünyada ulusal ekonomik çıkarlara dayalı, ulusalcı bir ekonomi anlayışı yükselişte. İşte kitabın temel iddiası bu. Kitap bu iddiayı sosyal bilimler metodolojisi çerçevesinde ortaya koymaya çalışıyor. Kitapta kullanılan”liberal ekonomi çöktü”, “ulus devlet”, “ulusalcı ekonomi”, “karma ekonomi” gibi kavramların kimi liberal yazarların hoşuna gitmeyeceği şaşırtıcı olmaz. Son otuz yıldır, “Ulus devlet çöktü”, “Ulusalcı ekonomi yoktur, ‘küreselleşme’ vardır” denildi. Ama bütün bu savlar, 2008 küresel kriziyle ters kepçe geldi. İşte bu kitap bu güncel ve temel konuları bilimsel çerçevede ele alıyor. Geniş dipnotlar, geniş bir kaynakça ve geniş bir dizin veriliyor. Yukarıda sizin de belirttiğiniz gibi, 2008 krizini ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri anlamaya yarayacak bir kaynak kitap olma amacı taşıyor. Liberal Ekonominin ÇöküşüKüresel Kriz/ Alev Coşkun/ Cumhuriyet Kitapları/ 450 s. . 2 MAYIS SON 10 GÜN CUMHURİYET KİTAP SAYI 1105 21 NİSAN 2011 SAYFA 11