25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O lhan Berk çağdaş şiirimizin en verimli ustalarındandı. Sürekli arar, kendini yeniler, her kitabı okur için yeni bir sürpriz, açılım olurdu. Doksan yılı aşkın ömrünü onlarca şiir kitabı ile değerlendirdi. Şiirin yanında denemeler yazdı, çeviriler yaptı, ressam olarak tanındı. 2008’de kaybettiğimizde çalışma masasının başında olduğunu biliyorduk. İlhan Berk kuduğum Kitaplar MET N CELÂL Çekiç’in tasarımı ile, baskısıyla, kâğıdıyla güzel, Kemal Özer’e yakışan bir kitap. İyi yazılmış, iyi sunulmuş, keyifle okunan ve fotoğraflarla izlenen bir yaşam öyküsü. KASABALI LORCA Çiğnenmiş Gül İ tarz bilgilerin yer almayışıyla sunma gerekçelerimizden biri de evet Berk, şiirleriyle hâlâ aramızda – yaşıyor…” KEMAL ÖZER İÇİN ANI FOTOĞRAFLARI Kemal Özer İçin Anı Fotoğrafları (Mart 2011, Yordam Yay.) şairin sağlığında tasarlanmış, 75. yaşında kendisine armağan edilmesi planlanan bir kitap. Kemal Özer, en verimli dönemlerinden birinde Sivas kıyımını konu alan Temmuz İçin Yaralı Semah’ın ardından 1970 yılı 1516 Haziranı’nda yaşanan büyük işçi direnişinin şiirini yazarken 30 Haziran 2009’da ölünce kızının hazırladığı bu güzel armağanı görememiş. Simge Özer Pınarbaşı’nın hazırladığı kitapta Kemal Özer’in yaşamöyküsü fotoğraflarının eşliğinde anlatılıyor. Kitap bu özelliğiyle de Kemal Özer’e bir mesaj verecekti eğer yetişseydi. Çünkü Kemal Özer, fotoğraflardan yola çıkarak anılarını yazıyordu. Söylediğine göre, baktığı, yazdığı fotoğraflar onun belleğindeki başka fotoğrafları canlandırıyor, hatırlatıyordu. Bu kitap Kemal Özer’in o projesine bir cevap, nazire gibi. Simge Özer Pınarbaşı, Kemal Özer’in yaşamöyküsünü ilginç bir yöntemle kaleme almış. Kemal Özer’in daha önce yaşamöyküsüyle ilgili olarak yazdıklarını izler, onlara yeni bilgilerle katkıda bulunurken yeri geldiğinde dostlarına sözü veriyor, araya onların dönemle ilgili anıları giriyor, yeri geldiğinde de şiiri üzerine değerlendirmelere yer veriyor. Adnan Özyalçıner, Refik Durbaş, Mustafa Bayram Mısır, Burcu Turan, Hüseyin Duygu, Turgay Fişekçi, Peter Poulsen ve Mustafa Özmen’in Kemal Özer’in şiiri üzerine değerlendirmeleri var. Kitabın son bölümünde de Kemal Özer’in ardından Doğan Hızlan, Özdemir İnce, Ülkü Tamer, Sennur Sezer, Cengiz Gündoğdu, Afşar Timuçin, Ataol Behramoğlu ve B. Sadık Albayrak’ın yazdığı yazılar yer alıyor. Kemal Özer’le Yordam Yayınları’nın çok özel, sıcak bir ilişkisi vardı. Kitabın girişinde Hayri Erdoğan’ın içtenlikle anlattığı gibi Kemal Özer isim babalığı yaptığı bu yayınevinin sırf bir yazarı değil, editörü, danışmanı, emekçisi gibi hissediyordu kendini. Bu sıcaklık, yakınlık kitabın bütününe yansımış. Kemal Özer İçin Anı Fotoğrafları, Savaş Abdülkadir Bulut Çünkü o, her zaman şiirle yaşamış, hatta şiir için yaşamış şairlerdendi ve defterlerinde yayımlanmamış daha nice şiirler olduğunu umuyorduk. Çiğnenmiş Gül (Şubat 2011, Yapı Kredi Yay.) onun ölümünden sonra yayımlanan ilk kitabı. Kitabı yayıma Gonca Özmen hazırlamış. 60 sayfalık kitapta altı bölümde 19 şiiir yer alıyor. Güle ot, taş, su eşlik ediyor. Şairin bakışındaki huzurla doğa dupduru dizeler halinde yansıyor şiire. Her bir sözcüğün tek başına birer imge olabildiğini düşündürüyor. Doğayla karışıp bir oluyor sesizce. Çiğnenmiş Gül ilk bakışta sanki İlhan Berk hayattaymış ve yeni bir kitabını yayımlamış hissi veriyor. Kitabın hiçbir yerinde Berk’in ölümünden sonra derlendiği belirtilmiyor. Büyük usta vefatından önce hazır bir dosya mı bıraktı, dergilerde yayımlanmış şiirleri mi derlendi yoksa defterlerinden mi bulundu bu şiirler? Kitabın öyküsünü bilirsek değerini de daha iyi tartarız diye düşündüm ve Gonca Özmen’e Çiğnenmiş Gül’ü yayına nasıl hazırladığını sordum. “İlhan Berk’in ölümünün sonrasında ailesinin ricası üzerine İlhan Berk’ten kalan malzemelerin derlenme, yayımlanma sorumluluğunu üstlendim. Ölümünden sonraki süreçte de yaklaşık iki haftalık bir çalışmam oldu. Berk’ten kalanları elden geçirdiğim. Yayınevi, aile ve ben öncelikle şiirlerin yayımlanmasına karar verdik. “İlhan Berk ölümünden önce Çiğnenmiş Gül’ü hazırlıyordu. Kitapta yer alan Eve Doğru, Suydum Ben Geçiyordum, Gök Boş, New York Şiiri 1995 gibi bazı şiirler Kitaplık dergisinde yayımlanmıştı zaten. Oldukça düzenli biri olan Berk’in evinin belirli raflarında defterleri, belirli raflarında resimleri, eskizleri vardır. Çiğnenmiş Gül’ün taslağı da bu raflardaydı. Kitabın adını kendisi koymuştu. Çatısı da büyük ölçüde hazır sayılırdı. Kâğıtların üzerlerinde yapmış olduğu çizgiler, notlar, işaretler üzerinden giderek hazırladım SAYFA 12 21 NİSAN kitabı. Bölümleme, noktalama, imla, sıralamayı vs. bunların çözümlenip yorumlanmasıyla gerçekleştirdim. Ancak şu bir gerçek ki yaşıyor olsaydı şiirler dahil kitapta değişiklikleroynamalar yapacağı kesindi. Zaten sürekli elinin altında idi bu dosya ve üzerinde çalışıyordu. “Hiçbir şiirde yazım tarihi yer almıyordu. Sadece az önce de yazdığım gibi bazılarının yayımlanma tarihleri var. Bu yüzden de tarih koymayı tercih etmedim. Berk’in kalan şiirlerinin tümü bu kadar. Her şeyi kitap araları dahil detaylıca ve dikkatle inceledim. (Ama kim bilir belki bir şiireskiz bir yerlerden bir sürpriz yapıverir bir gün.) “Berk’ten yeni kitaplar gelecek ama şiir kitabı değil… Okuma notları, şairler üzerine çalışmaları, günlükler gibi çalışmaları yayımlanacak. Kitabı hazırlayan başka bir isim olması ve özgeçmişinde de ölüm tarihinin yer alması nedeniyle okur İlhan Berk’i yaşıyor sanmaz diye umuyorum. Zaten kitabı önsözsüz, bu Kemal Özer Dergilerin dönüp dönüp işlediği konulardandır “Edebiyatımızın unutulmuş adları”. Yapılan soruşturmalarda bazı isimler sayılır, yayıncılar, araştırmacılar vefasızlık etmeseydi hâlâ onları okurduk, denir. Ben kıymetli olan hiçbir eserin unutulmayacağına, unutturulamayacağına inanırım. Belki bir dönem gözden ırak olur ama bir gün yeniden çıkar gelir ve yine değerlendirilir. Bugünden baktığınızda Abdülkadir Bulut bu unutulmuş, unutturulmuş adlardan biri. Antolojilerin sararmış sayfalarında terk edilmiş bir şair olarak görünüyor. Ancak iyi şiir okurlarının, okuması olan şairlerin adını andığı biri... 1942’de doğmuş, şiir yazmaya ortaokulda başlamış, 70’li yılların toplumcu şiiri içinde, Akdenizliliği, yerel kültürü işleyişi, özgün imgeleri, kendine has duru ve sıcak şiir söyleyişi ile dikkati çekmiş, sevilmiş. 1976’da yayımlanan ilk şiir kitabı Sen Tek Başına Değilsin’den itibaren 1985’de ölümüne dek verimli bir şiir yaşamı olmuş bir şair. 43 yaşında pis bir kazada öldüğünde yedi şiir kitabı yayımlanmıştı, şiirinin olgunluk çağındaydı. Cemal Süreya, Bulut’u şöyle değerlendiriyor; “Her şeyi türkü tadında eritiyor. Yerel görünümlere, durumlara dayanıyor. Ordan soylu imgeler yaratıyor. (...) Kasabalı bir Loca. Her şiirinde şiir var.” Bütün şiirleri daha önce yayımlanmamış şiirler de eklenerek Ülkemin Şiir Atlası adıyla 1987’de Can Yayınları’nda çıkmıştı. E Yayınları 23 yıl aradan sonra Ülkemin Şiir Atlası’nın ikinci baskısını yapmakla kalmadı, Abdülkadir Bulut’un yaşam öyküsü ile birlikte daha önce kitaplaşmamış 33 şiir, 30 yazı ve 5 söyleşisinden oluşan, Ali ve Saadet Bilir’in hazırladıkları Abdülkadir Bulut Kasabalı Lorca ve Bulut hakkında yazılmış yazılardan oluşan Abdülkadir Bulut’a Sevgi Sözleri adlı kitapları da yayımladı. Böylelikle okurlar 70’li yılların önemli şairlerinden Abdülkadir Bulut’la yeniden hem de tüm yönleriyle tanışmış, hasret gidermiş olacak. 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1105 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle