26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİHİRLİ HABERLER Yaşasın Barış’ın başarısı Ë Nilay YILMAZ filmi 2010 yılında 1. Manisa Kısa Film Festivali’nde En İyi Film seçildi. “Salıncak” hakkında Sonbahar yapraklarının döküldüğü sessiz ve sakin bir parkta, iki çocuk oyun oynamaktadır. Birden bir adam belirir ve iki çocuğu parktan alır. Parktaki salıncaklar bomboş salınırken, bir düğün alayından sesler işitilir… Sonrası, tamamen sessizlik… Film, etkileyici bir çocuk gelin öyküsü… İstanbul Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi İstanbul Üniversitesi Senatosu kararı ve Yüksek öğrenim Kurumu onayı ile Şubat 2010’da kurulan Çocuk Üniversitesi’nde etkinlikler devam ediyor. Kış okulunda, çocuklara Klonlama, Böceklerin Dünyası, Yumurtanın Serüveni, Organ ve Doku Nakli, Bilgi Güvenliği ve Şifreleme, Yapay Zekâ ve Robotlar, Dünya Sanatçıları, Dünya Sanatı Etkinlikleri, Ekolojik Sanat Etkinlikleri, Meslek Deneyimleri, Kitap Etkinlikleri, Genç Yönetmenler, Minyatür Okulu, Koro ve Şan Programı, ResimDrama Sanat Atölyesi vb isimli dersler sunuluyor. Programda, Alaska’ya balinaları görmeye gitmek, Kutupları, Afrika’yı, Roma’yı ve çeşitli kültürel miras yerlerini ziyaret etmek gibi etkinlikler de yer alıyor. Cern (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) gezisi için ön kayıtlar başlamış. Geziden önce parçacık fiziği alanında temel bilgilerin verilmesi ve ardından gelen hafta sonunda da fizik bölümü öğretim üyeleri ile İsviçre, Cenevre’de, CERN’de, bir gün geçirilmesi planlanıyor. İstanbul Çocuk Üniversitesi programları hakkında bilgi almak için: Tel: 0212 440 00 00/11723; www.iuyazokulu.com; [email protected]. Üstün Zekâlılar Eğitim Programı (İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu) Amerika’nın Connecticut Üniversitesi’nde geliştirilmiş olan Schoolwide Enrichment Modeline dayanan Üstün Zekâlılar Eğitim Programının sekiz ay boyunca haftada bir gün (cumartesi) uygulanması düşünülüyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu’nda gerçekleşecek olan eğitime zekâ testlerinde üstün zeka grubuna giren çocuklar kabul edilecek. Program hakkında bilgi almak için iletişim: 0216 337 06 06 I. Uluslararası Üstün Yetenekliler Sempozyumu ardından... Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Eğitim Vakfı ve Koç Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği “1. Uluslararası Üstün Yetenekliler Eğitimi Sempozyumu”na Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere ve Güney Kore’den katılan bilim adamları, ülkelerinin üstün yetenekli çocuklarının eğitimi konusundaki bilgi ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. 2324 Eylül’de gerçekleşen sempozyumda konuk bilim adamları, Türkiye’deki uygulamaları Türk meslektaşlarıyla birlikte değerlendirdi. Sempozyumda yer alan çalışmalarının kitap olarak yayımlanması planlanıyor. (Sempozyumda yapılan konuşma metinlerinlerinin bazılarına www.ustunyeteneklilersempozyumu.org adresinden ulaşabilirsiniz.) Milli Eğitim Bakanı Çubukçu’nun açıklamasına göre, 1995 yılında üstün yetenekli çocuklar için açılan Bilim ve Sanat Merkez P rof. Dr. Hasan Erkek’in yazdığı Yaşasın Barış adlı oyun dünya çocuklarıyla buluştu. 6 Kasım 2010’da Kosova’da galası gerçekleştirilen oyun, Cezayir Devlet Tiyatrosu tarafından beş yıldır sahneleniyor. Yaşasın Barış, Kamerun’da Fransızca olarak sahnelendi ve 8. Afrika Çocuk Tiyatrosu Festivali’ne katıldı. Oyunun kitabı Paris’te basılarak dünya tiyatro külliyatı içinde yerini alacak. Kamerun’da sahnelenen oyun, Afrika kültürüne ve yorumuna Hasan Erkek uyarlanmış olarak sahnelendi ve çocukların büyük ilgisini çekti. Nice başarılara... Yaşasın Barış, Yaşasın tiyatro! “Hakları Çalınmış Çocuklar” Kısa Film Yarışması Sonuçlandı TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in himayelerinde, Aile ve Çocuktan Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın desteklerinde, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Çocuk Vakfı işbirliğinde 2527 Şubat 2011’de gerçekleşecek I. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi çerçevesinde düzenlenen Hakları Çalınmış Çocuklar Kısa Film Yarışması sonuçlandı. Atalay Taşdiken, Can Soysal, İhsan Kabil, Mustafa Ruhi Şirin, Semih Kaplanoğlu’ndan oluşan seçici kurul, başvuruda bulunan 34 kısa film arasından Bilal Çakay’ın “Salıncak” adlı kısa filmini ödüle değer buldu. “Salıncak”, yarışmanın ana teması olan hakları çalınmış çocuklar içeriğine sinema dili ve etkileyici görsel anlatımı nedeniyle ödüllendirildi. Yarışmanın ödül töreni 2527 Şubat 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek olan I. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi programı içinde yer alacak. Yönetmen hakkında Bilal Çakay (Yönetmen) Bilal Çakay 31 Ekim 1985’te Siirt’in Eruh ilçesinde doğdu. Halen Mersin Üniversitesi Radyo Sinema TV Bölümü’nde eğitimini sürdürüyor. 2006’da ilk filmi Koridor’u yönetti. Çeşitli kısa filmlerde farklı görevler üstendikten sonra “Koridor” (2006) “Salıncak”(2010), “Yabancı” (2010 ) ve “Eski Dünyaya Dair” (2010) adlı kısa filmleri çekti. “Yabancı” adlı kısa leri bugün 54 ilde 59 merkezde çalışmalarını sürdürüyor ve bu merkezlerde 8 bin üstün yetenekli çocuğa eğitim veriliyor. Ne var ki, buna benzer sayısal övünmelerimiz sözden öteye geçemiyor. Nüfusumuzun % 2’si üstün yetenekli bireylerden oluşmasına rağmen, pek çok konuda olduğu gibi bu alanda da henüz bir devlet politikamız yok. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun 19. Toplantısında üstün yetenekli bireylerin eğitimini iyileştirmek üzere MEB, TÜBİTAK, YÖK ve Devlet Planlama Teşkilatı 20092013 yıllarında bu konu üzerinde çalışmaya ve Üstün Yetenekli Bireyler Strateji ve Uygulama Planı geliştirmeye karar verdiğini biliyoruz. Umarız bu girişim, buna benzer hizmetlere herkesin ulaşmasını ve herkesin bu hizmetlerden “ücretsiz” olarak yararlanmasını mümkün kılan bir plan olur. Çünkü bugüne kadar üstün yetenekli çocuklar için yapılan hemen hemen bütün uygulamalar –bilim merkezlerine yapılan serbest geziler hariç paralı katılımla mümkün oluyor. Bu merkezlerin yaz/kış okulu etkinliklerinden, bilimsel ve kültürel gezilerinden, uzay kamplarından ya da bilim merkezlerindeki uzun soluklu atölye çalışmalarından çoğunlukla maddi durumu iyi olan çocuklar ve gençler yararlanabiliyor. Altyapısı hazırlanmadan atılan “ilerici” adımlar, eğitim sistemindeki uçurumları keskinleştirmekten, “eğitimde fırsat eşitliği” gibi kavramlarla kâğıt üzerinde bile artık insanı heyecanlandırmayan söylemler üretme aracı olmaktan ve sayısal değerlerle övünerek nitelikten yoksun işler yapmaktan öteye gidemiyor. Bilimin ve sanatın, dünüştürme ve değiştirme gücüne en çok gereksinim duyduğumuz bugünlerde, dileğimiz, sadece üst sınıfın ya da tesadüfen bundan yararlanmış “şanslı” azınlığın değil de bütün çocukların bilimle ve sanatla buluşmasını sağlayacak kamusal kurumların, eğitim programlarının ve etkinliklerinin sayıca artması... “Cehalet kötü bir bitkidir” diyor Sir William Beveridge, “Diktatörler bu bilgiden yararlanırlar, oysa demokrasilerde vatandaşların cehaletine katlanılamaz”. Bütün çocukların ve gençlerin bilim ve sanat karşısında eşit mesafede durabileceği günler için bir araya gelme zamanımız çoktan geldi de geçiyor... Bilim merkezi kurmak isteyenler için Bkz: Tübitak Bilim Merkezi Destek programı www.tubitak.gov.tr Sihirli Bilim Merkezleri Çocuk Bilim Merkezi (İstanbul, Şişli): www.bilimmerkezi.org.tr Bayrampaşa Bilim Merkezi (İstanbul): www.bayrampasabilimmerkezi.org Konya Bilim Merkezi (Konya): www.kbm.org.tr Feza Gürsoy Bilim Merkezi (Ankara): www.fezagurseybilimmerkezi.com Sihirli Yarışmalar Bilim: Video yarışması: www.timefornano.eu/tr Fotoğraf: Lise öğrencilerine yönelik, Nikon’un düzenlediği uluslararası bir yarışma (22 Kasım son başvuru) http://pfmagazine.com/ Sanat yarışmalarını takip etmek için: http://www.cocuksanat.com ? CUMHURİYET ÇOCUKLARINDAN MEKTUPLAR Hazırlayan: Mavisel YENER Ezgi Tonyalı, Canik/Samsun, 12 yaş Merhaba! Benim size anlatacağım kitabın adı ‘Parbat Dağının Esrarı’. Bu kitabı Gülten Dayıoğlu yazmış. Kitap Altın Kitaplar Yayınevi’nden çıkmış. Kitapta Küçük Bahçıvan’ın büyüyene kadar geçen maceraları anlatılıyor. Bu Küçük Bahçıvan büyüyünce bir bilgin oluyor ve dünyayı birçok tehlikeden kurtarıyor. Bir gün, Parbat Dağı Küçük Bahçıvan’ı yutuyor. Dünyada çok büyük bir felaket oluyor ve bu felaketten yaklaşık 100 kişi kurtuluyor. Bu kişiler Nanga Parbat Dağı’nda toplanıyor. Kendilerine Kalan ismini koyuyorlar. Kalanlar birçok macera yaşıyor. Ben bu kitapta en çok Küçük Bahçıvanı sevdim. Çünkü Küçük Bahçıvan çok akıllı ve çok yetenekli. Öyküde beni en çok düşündüren bölüm, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen Kalanlar’ın birbirleriyle hangi dilde konuştuklarıydı. Çünkü hepsi farklı dil biliyordu. Bu öyküde aklıma yatmayan yer ise gerçek hayatta böyle bir dağın olup olmamasıydı. Eğer gerçekte böyle bir dağ var ise gidip görmeyi çok isterim. Okuduğum bu kitabı tüm macerasever arkadaşlara tavsiye ederim. Hoşça kalın, kitaplarla kalın... Utku Ceylan, İstanbul, 11 yaş Sevgili Cumhuriyet Kitap, hayatım boyunca okuduğum en güzel kitap bence Mustafa Asoğlu’nun “Hoşçakal Akdeniz” adlı kitabıdır. Tudem Yayınevi’nden çıkan, 104 sayfalık bu kitabın her sayfasında öğrenecek çok şey var. Herkese tavsiye ediyorum. Bu kitap 2004 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarışması 2.’lik ödülünü almış. Ayrıca Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından “2006 yılının çocuk öykü kitabı” seçilmiş. Bence, kesinlikle okunması gereken bir kitap bu. Bence kitabın en ilginç bölümü Kerim Dede’nin karetta karettaları korumak için bir kulübede yalnız yaşayıp, gece gündüz nöbet tutmasıdır. Bu kitap Akdeniz’deki insanları, doğayı ve çevreyi anlatırken, arkadaşlık ilişkilerinden de bahsediyor. İbrahim Us Hasan Âli Yücel İlköğretim Okulu, EryamanAnkara, 12 yaş Ben size beğenerek ve severek okuduğum bir kitabı anlatacağım. Kitabın adı “Karne Oyunu”. Bu kitabın yazarı Andrew Clements. Ben bu kitapta en çok Nora karakterini sevdim. Çünkü kişilikli biri. Notun her şey olmadığını insanlara anlatmak peşinde koşan bir karakter. Kitabın ana kahramanı Nora o bir kız çocuğu. Nora zekiler sınıfına geçip arkadaşlarına soyutlanmaktan korkan bir karaktere sahip. Çok zeki olduğu halde kasıtlı olarak bol bol sıfır alıyor. Bunu becerebilmek içinde her gün arkadaşlarından birini taklit ediyor ve bu şekilde ortalama bir öğrenci oluyor. Ama bu işi yaparken başını belaya sokuyor. Kitap anlaşılır ve on iki yaşlarına göre ayarlanmış. Herkese okumasını öneririm. Alperen Biçer 30 Eylül Yatılı Bölge Okulu, ArdahanGöle, 13 yaş Gülten Dayıoğlu’nun eserlerinden olan Alacakaranlık Kuşağı’nı okudum, orada anlatılmak istenen olay akilopanta kuşlarının gizemli güçlerinin dünyadaki tüm insanlara kullandırılmak istenmesi. Bunun için üç bilimci devreye giriyor ve bu konu hakkında araştırmalar yapıyorlar. Sonunda bilimciler gizil gücü buluyor ama sadece kendilerine kullanıyorlar. Onlara sorulan soru çok ilgi çekici: “siz üç bilimci daha önce neredeydiniz?” Cevapları daha da ilginç: “Hey yerdeydik”. Bu güzel kitabı Cumhuriyet çocuklarına öneririm. Selinay Duman, İstanbul, 10 yaş Son zamanlarda okuduğum seri kitap Beacon Caddesi Kızları hakkında yazacağım. Bu kitabı çok beğendim, Beyaz Balina Yayınları’ndan çıkmış. İlk kitabını okumaya başladığımda ilginç bulmuştum. Çünkü ilk kitabın ana karakteri Charlotte gibi ben de bir okulda yeni gelen olmuştum. Kitapta kendime en çok benzettiğim karakter Charlotte. Çünkü o benim tam da ilerideki hayallerimi gerçekleştiriyor bu kitapta. O küçük bir yazar. Babasıyla yaşıyor ve dünyayı geziyorlar. Sonunda yolları ABD Boston’a düşüyor. Burada Charlotte Beacon Caddesi’nde oturuyor ve Abigail Adams Lisesi’nde okumaya başlıyor. Okulun ilk günü Öğretmenleri Bayan Rodriguez onlara bir oturma planı düzeliyor. Charlotte, Meave, Katani ve Avery’yi bir grup yapıyor. Charlotte okulun ilk günü yemekhane kazası kurbanı oluyor ve bu grup bir daha birlikte oturmayıp bu işi bitirmek ve öğretmenlerine anlaştıklarını göstermek için bir pijama partisi düzenliyorlar. Parti akşamı Charlotte’un evinde geçiyor. Tesadüfen buldukları bir düğme gizli kapıları açıyor ve evin üst katındaki kuleyi keşfediyorlar. Daha sonra kulede BCK yazılı bir anahtar buluyorlar. Bu anahtarın Charlotte’ların ev sahibi Bayan Pierce’e ait olduğunu öğreniyorlar. Bayan Pierce uzun süredir evinden dışarı çıkmayan bir gökbilimci. Kuleyi gençken Beacon Caddesi Kızları olarak kullanıyormuş. Şimdi ise kuleyi ve BCK’yi Charlotte ve arkadaşlarına devrediyor. Başta hiç alışamayan bu dörtlü çok sıkı arkadaş oluyor. İkinci kitapta okula yeni biri geliyor “İsabel”. İsabel’i kabullenmede grup biraz sorun yaşıyor. Fakat BCK beş kişi oluyor. Charlootte’un babası taşınmak isterken BCK’nin gücü bunu yeniyor... Bu kitap çok güzel... Herkese tavsiye ederim. Mutlaka okumalısınız. Bize yazan Cumhuriyet Çocukları’nın armağanları çoktan yola çıktı bileee… ? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? ·Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No:1 D1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: [email protected] Anımsatma:* Mektubunuzda ev adresinizi, telefonunuzu, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1085 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle