Katalog

VİTRİNDEKİLER Bugünlerde Bahar İndi/ Yaşar Kemal/ Yapı Kredi Yayınları/ 116 s. Yaşar Kemal Türkiye’nin en yetkin romancıları arasında yer alır ve okuyucular da genel olarak bu büyük yazarı romancı kimliğiyle tanır. Fakat Yaşar Kemal, ilkgençlik yıllarında, hikâye ve romandan önce, şiir yazarak edebiyat serüvenine başlar. Yaşar Kemal’in işte bu şiirlerini “Bugünlerde Bahar İndi” adlı kitapta bir araya getiriyor. “Bugünlerde Bahar İndi” Yaşar Kemal’in ağırlıklı olarak 1940’larda yazılan, 50’ler ve 60’larda devam eden ve sonuncusu 1973’te yazılan şiirlerden oluşuyor. Kitapta, ilk kez yayımlanan şiirlerin yanı sıra daha önce okuyucularla buluşmuş şiirler de yer alıyor. Yaşar Kemal’in bu ilk şiir kitabı yayına hazırlarken onun kendine has sesini veren özelliklerden biri olduğu için, kitapta yazarın özgün yazımı aynen korundu. Vicdani Ret Yazıları/ Can Başkent/ Federe Yayınları/ 296 s. “Vicdani ret, değişimin tekilden başlatılabileceğine olan inançla şekillenir. Kişisel bir tavrın ve direnişin, toplumun ar damarında yaratabileceği muhtemel sarsıntı da, açıktır ki, topluma olan olumlu inançla ilintilendirilebilir.” Can Başkent bu kitabında vicdani reddin içsel çelişkileri ve kuramsal bulanıklıkları üzerinden giderek kimi zaman matematiksel bir duruşla kimi zaman da formel olarak bu konuyu ele alıyor. Kitap ayrıca, çeşitli yerlerde daha önce yayımlanmış olan bu yazıları, okuyucuya bir arada görme fırsatı sunuyor. O Sevdiğm Dünya/ Wadad M. Cortas/ Çeviren: Gamze Varım/ Metis Yayınları/ 240 s. “Bu benim hikâyem, bir Arap kadınının hikâyesi. Kayıp bir dünyanın hikâyesi.” Wadad M. Cortas’ın bu anlatısı okuyucuyu yirminci yüzyılın en çalkantılı zamanlarında dünyanın en çalkantılı bölgelerinden birinde yaşamış idealist ve barışsever bir eğitimcinin; eşitlik ve özgürlük için mücadele eden, kadın haklarını sonuna dek savunan, sanatın her türünü sevip destekleyen, dildinırk ayrımı yapmadan tüm insanlığı kucaklayan bir hümanistin yaşamöyküsüne götürüyor. Samimi bir şekilde kaleme alınmış Cortas’ın bu anlatısı, sadece yazarın kendi yaşamını değil Arap dünyasının yakın tarihini de içine alıyor. Filozofların Karnı/ Michel Onfray/ Çeviren: Aykut Derman/ Can Yayınları/ 158 s. Michel Onfray ‘Kırk Merak Dizisi’ kapsamında yayımlanan kitabı “Filozofların Karnı”yla okuyucuyu alternatif bir felsefe yolculuğuna çıkarıyor. Onfray, gelmiş geçmiş en ünlü felsefecilerin düşüncelerini, sevdikleri yemekler üzerinden okuyor. Onfray kışkırtıcı sorularla okuyucuya, filozoflar ve yemek dünyalarından şaşırtıcı bilgiler sunuyor. Kant, Nietzsche, Marinetti, Sade, Rousseau, Sartre... Hemen bütün ünlü filozoflar bu kitapta yer alıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1082 “Filozofların Karnı”, felsefeyle ilgilenen okurlar için değişik bir tat; felsefeden korkanlar içinse lezzetli bir başlangıç niteliği taşıyor. Derin Anadolu/ Nedim Gürsel/ Doğan Kitap/ 164 s. Nedim Gürsel elimizdeki yeni kitabında, fotoğrafçı Damien Guillaume ile küçük bir Anadolu turuna çıkıyor ve izlenimlerini okuyucularla paylaşıyor. Gezdiği yerlerin tarihine, kültürel mirasına, insanlarına dair kaleme aldıklarını paylaştığı kitabı “Derin Anadolu”da Gürsel, Anadolu’nun derinlerde saklı ruhunu ortaya çıkarmaya çalışıyor. Damien Guillaume’nin de çarpıcı fotoğraflarla katkıda bulunduğu kitap okuyucularla buluşuyor. Uykum Yine Kayıplarda/ Kazım Güzel/ Kora Yayın/ 156 s. “Yazmaya başlayınca insan/ Bahçedeki ağacı ağaçtaki dalı/ Daldaki yaprağı/ Yapraktaki arıyı/ Daha iyi biliyor inan” “Uykum Yine Kayıplarda”, Kazım Güzel’in ilk şiir kitabı ve Güzel bu kitabıyla şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Şair, Tacim Çiçek’in deyişiyle “amatör ruhuyla” şiirini hep bir adım daha ileriye taşımak için uğraş veriyor. İnsan ruhunun hemen her coğrafyasında dolaşan bu şiirler, okuyucuyu yeni bir şairle tanıştırıyor. Rus Edebiyatı Öykü Antolojisi/ Haz.: Birsen Karaca/ Kavis Kitap/ 320 s. “Rus Edebiyatı Öykü Antolojisi”nde, çağdaş Rus edebiyatında öykü türünün geçirmiş olduğu evrimi genel hatlarıyla yansıtan bir tablo sunuluyor okuyucuya. Rus edebiyatında sözü edilen bu evrim, üç yüzyılı aşan bir sürede gerçekleşir ve sancılı süreçlerden geçilir. Şüphesiz, Rus yazarlar da bu değişimlerden üzerlerine düşen payı alır ve bunu kendi dünyalarına alırlar. Birsen Karaca’nın hazırladığı bu antolojide farklı sanat anlayışına ve dünya görüşüne sahip otuz yedi yazarın eserlerinden seçilmiş öyküler okuyucuyla buluşuyor. Yeni baskısı yapılan bu antolojiye, Rus edebiyatının öyküde kat ettiği yolla ilgili bir yazı ve yeni yazarlar da eklenmiş. Tank, Tüfek ve Cezaevi – 12 Eylül ve Çocukluğum/ Esra Açıkgöz/ Agora Kitaplığı/ 416 s. kitapta, kendi 12 Eylüllerini ve yarım kalan çocukluklarını okuyucularla paylaşıyor. Osmanlı Tarihinden Portreler/ İsmail Hakkı Uzunçarşılı/ Yapı Kredi Yayınları/ 612 s. “Osmanlı Tarihinden Portreler”, tarihçilik anlayışının öncü adları arasında yer alan İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın makalelerinden bir demet sunuyor okuyucuya. Makalelerde, Osmanlı tarihinde öne çıkmış, dikkat çekmiş on altı şahsiyetin portreleri sunuluyor. Sanat, siyaset, bilim ve kültür dünyasından seçilmiş bu ilgi çekici şahsiyetler, yaşamını bilimine adayan Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın kaleminden ustalıkla dile getirilmiş. Yanlışlıklar Komedyası/ William Shakespeare/ Çeviren: Özdemir Nutku/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 84 s. William Shakespeare, yaklaşık dört yüz yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkiliyor. Efsanevi yazar “Yanlışlıklar Komedyası”nda olay dizisini ikiz kardeşler ve onların ikiz uşaklarının benzerliğinden kaynaklanan yanılgılar üzerine kurar. Kaderin dağıttığı ailenin bireyleri bu gülünç olaylar arasında birbirini bulur. “Yanlışlıklar Komedyası” Shakespeare’in ilk ve kısa komedyaları arasında yer alıyor. Armine – Bulutları Okuyan Kadın/ Caner Tek/ Postiga Yayınları/ 144 s. “Ailelerden habersiz kaçamaklarında iyice birbirlerine yakınlaşan gençler dünyanın ve ülkelerinin içinde bulunduğu olumsuz olayları konuşuyor, fikir alışverişinde bulunup kendilerince çözüm üretiyorlardı. I. Dünya Savaşı’nın başladığı bu günlerde Anadolu topraklarında da istenmeyen olaylar başlamıştı. Osmanlı’yı parçalama girişimleri artık olumlu sonuçlar verirken, Anadolu toprakları tek tek yabancı ülkelerin işgaliyle sarsılıyordu.” “Armine” işte böyle bir ortamda geçen aşk romanı. Recai ve Armine adında, biri Ermeni biri Türk bu iki gencin büyük aşkı, bu ortamda var olmaya çalışırken üzerlerindeki baskı da her geçen gün artar. Caner Tek “Armine”de, Nazlı Eray’ın deyişiyle “devrilmiş dünyadan genç bir kalemin ustaca iz sürmesini” gerçekleştiriyor. 6 7 Eylül 1955 Olayları: Tanıklar – Hatıralar/ Derleyen: Rıfat N. Bali/ Libra Yayıncılık/ 356 s. 1955 yılının 6 ve 7 Eylül günleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin karanlık sayfalarından biri olarak kabul edilir. Bu tarihlerde, toplu bir imha ve yağma hareketiyle kitleler, iki gün boyunca İstanbul ve İzmir’de Rumlara ait mağaza, kilise, gazete ve mezarlıkları tahrip eder. Bu olay çok sayıda incelemeye konu olmuşsa da olaylara tanık olmuş veya olayları bizzat yaşamış insanların hatıraları bugüne kadar derlenip bir araya getirilmemiş. Bu çalışma; hatıratlar, sözlü tarih görüşmelerinin tutanakları, basın, internet gibi çok değişik kaynaklarda mevcut ¥ anıları ilk kez bir araya getiriyor. Okuyucu bu SAYFA 26 Gazeteci Esra Açıkgöz “Tank, Tüfek ve Cezaevi” ile 12 Eylül’ün cehennem günlerini bugüne taşıyor. Cezaevlerinde yaşanan “vahşet”, çocuk yaşta hedef haline getirilenler, sokaklarda yaşanan köşe kapmacalar Açıkgöz’ün bu çalışmasıyla birlikte tekrar gündeme geliyor. Mehmet Yılmaz, Burhan Yılmaz, Yusuf Kandemir, İsmet Bayır, Faruk Eren, Selma Çoban, Celil Beyazgül, Pınar Selek, Burcu Ballıktaş, Ayfer Tunç, Deniz Zarakolu, Naci Sönmez, Şelda Şenol, Şaban Dayanan, Rojbin Tugan, Jaklin Çelik, Efkan Şeşen, Ayşe Tuncer, Alper Taş, Zeki Atay, İlkay Akkaya, Caner Bingöl, Hüseyin Bora, Meral Baltaş, Ekrem Demir ve Şevval Sam bu