02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vecdi Çıracıoğlu’ndan: ‘Gladyatör’ Yazının çekiciyle futbolun aynasını kırmak Mahalle arasındaki arsalardan, toprak sahalardaki topçudan yeşil sahaların futbolcusuna uzanan bir öykünün ünlü olmuş kahramanlarından biriyseniz anlatacak hikâyeniz de vardır... Metin Kurt gibi. Lise ikinci sınıfta başlayan futbolculuk hayatınız amatör takımlara, oradan Türkiye’nin en köklü kulüplerinden birine kadar uzanıyor ve burada şampiyonluklar yaşıyorsanız anlatacak çok şeyiniz var demektir. Çok uzun sürmüyor Metin Kurt’un profesyonel futbolculuk serüveni. Ama kısa bir zaman dilimine sığan futbolculuğu süresince öyle çok anısı var ki... Gladyatör’de Metin Kurt anlattıkça da sözcüklerin çekici futbolun aynasını kırıyor. Ë Enver TOPALOĞLU endisi de eski bir futbolcu olan yazar Vecdi Çıracıoğlu’nun kalame aldığı Gladyatör’de Metin Kurt, futbolu ve futbolculuğunu anlatıyor. Kitapta Kurt’un İstanbul’da başlayıp İzmir’de Altay’a transfer oluşu, oradan Ankara’ya PTT Kulübü’ne gidişi, üç sezon sonra Galatasaray’a gelişi, bu takımla yetmişli yılların başında üç yıl üst üste yaşanan şampiyonluk ve sonrası… Herhangi birinin anılarında bile, ne kadar kişisel olursa olsun ayrıntıların izi sürülerek anlatılan dönemin toplumsal tarihine ilişkin ipuçları çıkarılabilir. Toplumun ortak hafızasını oluşturan, ama bir araya getirilmesi zor birtakım parçaları tamamlayan tanıklıklarından önemli bilgiler edinmek olasıdır. Bir dönemin yıldız futbolcusu Metin Kurt’un Gladyatör’de dile getirdiği anıları da çok yönlü bir bakış açısıyla dönemini sergiliyor. “HALKÇI METİN” Metin Kurt, henüz yolun başında seyircisinin sahaya bakmak, oyunun akışını seyretmek ve oyunu çözmek yerine daha çok topa baktığı bir oyunda seyircisini çözümleyebilmiş bir futbolcu olarak çıkıyor sahalara. Öyle ki zaman içinde kendince birtakım ilkeler de koyuyor. Örneğin daha sonra ‘Çizgi Metin’, ‘Halkçı Metin’ lakabını almasına neden olan kanat oyunculuğunu, sahada halka yakın bölge olduğu için daha çok önemsiyor. Kendisi de bunu “Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyordum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım” diyerek mizahi bir dille anlatıyor. O yıldızlaşmıştır; ama halk için, ezilenler için değişen bir şey yoktur. Uğranılan haksızlıklar, ortaya çıkan adaletsizlikler gibi sömürü de aslında daha temel bir sorundan kaynaklanmaktadır. Bozuk düzenin eseridir bunlar. Toplumsal çelişkiler var olduğu sürece de çözümlenmeyecek sorunlardır, farkındadır. Fabrika işçisi de, köylü de, yeşil sahaların ünlü futbolcusu da bu sömürü düzeninin içinde değişik boyutlarda bile olsa çarkın dişlileri arasında ezilmektedir, öğütülmektedir. Sömürü düzenine karşı mücadele edilmedikçe hakMetin Kurt, henüz yolun başında seyircisinin sahaya bakmak, oyunun akışını seyretmek ve oyunu çözmek yerine daha çok topa sızlığın giderilmesi, baktığı bir oyunda seyircisini çözümleyebilmiş bir futbolcu olarak ¥ eşitliğin ve adaletin çıkıyor sahalara. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1027 K SAYFA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle