Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ başlıklı kitabı, Erdoğan’ın yargılanmalarını ve bu üç yargılama sürecinin öyküsünü anlatırken, tarihten notları da ortaya koyuyor. Baba Ben Hiç Şeker Çalmadım/ Atilla Keskin/ Tekin Yay./ 248 s. pılması gerekenleri anlatıyor. Müzik sektöründe şöhreti yakalamak isteyenler için yazılmış olan bu kitap, bu sektörün içinde yer alındığında neler yapılması gerektiği konusunda kişilere ışık tutmayı hedefliyor. Toplu Oyunları 1/ Ali Mustafa Tut/ Mitos Boyut Tiyatro Yay./ 72 s. Ali Mustafa Tut’un kaleme aldığı “Çukur” ve “Cehennme Git” adlı oyunlar Mitos Boyut Tiyatro Yayınları’nca yayımlanıyor. “Çukur”, zavallı kahramankurban bir adamın korkunç bir çukurda umutsuz bir şekilde çabalayışının hikâyesini anlatıyor. “Çukur”, eğlenceli ve fantastik bir kara mizah örneği olma özelliği taşıyor. “Cehenneme Git”, tüketim alışkanlıkları, değer yargıları, çokuluslu şirketleri, iktidarları ve kolektif vahşetiyle orta sınıfa sunulmuş cennetin parodisi niteliğinde bir oyun. Toplu Oyunları 1/ José Sanchis Sinistera/ Mitos Boyut Tiyatro Yay./ 160 s. José Sanchis Sinistera’nın “Ay, Carmela” adlı oyunu, İspanya İç Savaşı sırasında, Franco rejimi tarafından rehin alınmış iki oyuncunun istemedikleri bir gösteriye zorlanmaları, bu zorlamanın sonucunda oyunun iki kahramanının, ‘Gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?’ ayrımına karşı karşıya getirilip çatışmalarını ve görüş ayrılıklarını sergiliyor. “Leningrad Kuşatması”nda ise yirmi yıldır kapalı duran bir tiyatroda, biri oyuncu, diğeri tiyatronun eski müdürü olan iki kadın, gizemli bir oyun metnini ararken dünü, bugünü ve geleceği sorguluyor. Dargeçit/ Fatih Atila/ Öncü Kitap/ 246 s. Fatih Atila, “Dargeçit” isimli romanında yaptığı doğu gezisinden izler taşıyan bir hikâyeyle okuyucunun karşısına çıkıyor. 1984’ten bu yana süren terör, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun bir gerçeği haline gemiş durumda. Atila da buradan hareketle, yaşanan acıların anlatımını üstleniyor. Atila romanıyla ilgili olarak “esinlenilen gerçeklikler ‘aynanın içinde değil, bu ülke coğrafyasında yaşananlardan derlendi” diyor. ? SAYFA 29 Atilla Keskin, “Baba Ben Hiç Şeker Çalmadım” adlı kitabı için şöyle diyor: “Basit, sıradan ve naiftir Afyon’a ilişkin yazdıklarım. Hemen her şeyin tekdüze, sıradan yaşandığı bu küçük kentimde aşırı sevinçler, aşırı acılar ender yaşanırdı. Bağa gitmek sevindirirdi beni, bahçemizdeki tavukların yumurtlaması ya da mahallemizde oynadığımız bir oyunda sigara kutusu kapaklarını üttürünce üzülürdüm veya köselesi sökülen kundurama. Her şey kıttı ama sahip olduklarımızla yetinmeyi biliyorduk. Paylaşmayı seviyorduk. Belki bu nedenle çok güzeldi yaşantımız. Sanırım kıskançlıkların, bencilliklerin, öfkelerin yerine dostluklar, kardeşlikler egemen olduğu için güzeldi yaşantımız. Ve sanırım, bu güzellikleri okuyucularla paylaşabilmek için yazdım bu kitabı da...” Gidiyorum Bu Şehirden/ H. Muharrem Helvacı/ Dulda Yayın/ 94 s. “Bir damla yağmur omzumda/ deryalar ortasında susuz martı/ umudu gözyaşlarımda/ ağlayamıyorum üzgünüm güzel kuşum/ biliyorsun/ gidiyorum/ bu şehirden/ sensizdir uçuşum/ gidiyorum bu şehirden/ geride bıraktığım ayak izleri/ güz yağmurları onları da siliyor/ bir sen sağırsın/ bir sen kör/ gidiyorum bu şehirden/ herkes biliyor...” H. Muharrem Helvacı, “Gidiyorum Bu Şehirden” adlı kitabıyla şiirseverlerle buluşuyor. Şöhrete Giden Yol/ Hülya Pektaş/ Som Kitap/ 142 s. Şarkıcı olmak istiyorsunuz, nereden başlamalısınız? Şöhrete nasıl hazırlanmalısınız? Nasıl giyinmelisiniz, nasıl bir imajınız olmalı? Albüm yapmak için neler yapmalısınız? Albüm yaptınız, reklamım nasıl yapacaksınız? Televizyonda, gazetelerde ya da radyolarda nasıl yer alacaksınız? Hülya Pektaş, “Şöhrete Giden Yol” adlı kitabında, şöhret olunduğunda karşılaşılacak sorunları ve ya CUMHURİYET KİTAP SAYI 989