Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Okuduğum Kitaplar METİN CELÂL İnsan Yüreğine Yolculuk nuk edip, onunla sohbet ediyor. Emin Özdemir’in sohbet havasında, tatlı dilli bir anlatımı var. Denemeye katılan anlatı tadı, okunurluğu daha da artırıyor. ESKİ YAZI Haydar Ergülen, çoktandır şiirin yanına denemeyi de koydu. Belki de şiirden çok deneme, düzyazı yazıyor. Yeni kitabı Eski Yazı da (Ekim 2008, Turkuvaz) bir denemeler toplamı. Trenler, vapurlar, Eskişehir, Ankara… Çocukluk, gençlik anıları… Avlular, ahşaplar, evler… Yetmiyor, dünya kentlerinde gezdiriyor bizi Haydar Ergülen. Nar’ı, ışığı, mektubu bu kentlerde anılarını şiirlere kararak anlatıyor. Kendi deyimiyle, yaşadığı, sevdiği, bağlandığı, en önemlisi özlediği şeyleri yazıyor. Haydar Ergülen’in denemede çıkış noktası, referansı her Emin Özdemir zaman şiirdir. Özellikle Çağdaş Türk Şiiri’nden örnekler vermeyi sever. Okuduğu, sevdiği şiirlemin Özdemir, İnsan ri paylaşır. O şiirlerin yarattığı imgeleri, Yüreğine Yolculuk’u düşünceleri, anıları anlatır. Zaman za(Kasım 2008, Can Yay.) man da kendi şiirlerinin yazılış öykü“Denemesel Anlatı” olarak lerine getirir sözü. nitelemiş. Denemenin hoşAnlatımında da şiluğu da bu olsa gerek, yairsellik vardır. Ama zara geniş bir alan açıyor. bunu abartmaz. Şiire kendini kap“Deneme” türünün ucu tırmaz. Denemenin açık. Övünmeyi pek sevhakkını verir. Akıcı meyen Emin Özdemir, “Yaanlatımı, temiz zarlığıma bir şey diyeTürkçesi ile yazdıklarını okutmasımem, ama iyi bir okur olnı bilir. duğumla övünebilirim” görünümünü gözler önüne seriyor. Şair adayına şiir toplumunda nasıl var olacağının tüyolarını veriyor. “Şair” sıfatıyla gezinenlerin niteliklerini anlatıyor. Kendi şiire başlama öyküsünü anlattığı 34. Bölüm de tüm anlattıklarının isimlerle somutlaştığı bir örnek. Destek ve köstek olanlar… Memet Fuat’ın özendirici yaklaşımı… İskender, anılarını hikâye etmekte başarılı… Belki erken, ama ben hayat hikâyesini açık açık anlatmaya bir yerden başlamalı diye düşünüyorum. Rimbaud’ya Akıl Notları, şair adayı için bir rehber olmasının yanında, şairin, küçük İskender’in Türk Şairler toplumunu tahlili olarak da merakla okunabilir. ŞARİNİ ARAYAN MEKTUPLAR İnternet çağıyla birlikte mektup hayatımızdan çıkıp eski bir hatıra olmaya başladı. O haberleşme biçimi/yöntemi, e posta ile birlikte yitmek üzere. Şeyh Galip, “Mektup yaz alışkanlıkların tazelensin” demiş, ama sanırım mektup yazma alışkanlığımızı hızla kaybettik. Erol Özyiğit’in yayına hazırladığı Şairini Arayan Mektuplar (Ekim 2008, Dönence yay.), şairlerin şairlere yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu anlamda biraz nostaljik bir yaklaşım. 76 şair, şimdi hayatta olmayan 76 şaire mektuplar yazmışlar. Kitabın girişinde projenin neden, nasıl oluşturulduğuna dair bir giriş yazısı olmadığı için tahminde bulunuyorum; şairler kendi seçtikleri şairlere mektuplar yazmışlar. Sevdikleri, hayran oldukları ya da dostluk ettikleri şairlere hitaben, daha çok onların şiir kimliklerini ortaya çıkaran yazılar bunlar. Yazılar diyorum, çünkü çoğunda bildiğimiz mektup havası yok. Daha çok denemeye benziyorlar. Birçoğunda biçimsel bile olsa mektup olma çabası bile görülmüyor. İnsan kimin hangi şairi neden seçtiğini merak ediyor ister istemez. Örnek vermek gerekirse; Altay Ömer Erdoğan A. Kadir’e, Nurduran Duman Anne Sexton’a, Seyhan Erözçelik Aprın Çor Tigin’e, Sina Akyol Cenk Koyuncu’ya, Yavuz Özdem Fuzuli’ye, Metin Cengiz Tevfik Fikret’e yazmış. Mektup olup olmama kısmını bir yana bırakırsak şairlerin bir başka şaire nasıl baktığı, andığı, değerlendirdiğini görmek açısından iyi bir örnek Şairini Arayan Mektuplar. Tabii ki sadece, mektup yazılan şairlerle, ya da mektubu yazanla ilgili konular yok bu yazılarda, ayrıca şiir, edebiyat, hayat, Türkiye’nin durumu gibi birçok konu ve soruna da değiniliyor. E desteklenmiş, kolay ve zevkle okunan” kitaplardan oluşması amacında yeni bir dizi başlatmış. Dizinin ilk kitabı Halide (Ocak 2009). Amaç, “kolay okunan üslubu, zengin görsel materyalleri ve ilk defa günyüzüne çıkan fotoğraf ve bilgilerle” kadın hareketi tarihini ve Halide Edip’in hayatını incelemeyi düşünen okurlar için bir giriş kitabı olması. Kitabın yazarı, Halide Edip belgeseli de çeken Kemal Öztürk. Kitabın içeriğinde ve görsel malzemelerinde bu belgesel film hazırlığının kaynak sağladığı anlaşılıyor. Halide Edip’in torunu ve torununun oğlu da bu çalışmaya arşivleri ve hatıraları ile destek vermişler. Kitap görünümüyle gerçekten de hedeflenen amaca uygun. Bol fotoğraf kullanılmış, özel bir mizampaj çalışması yapılmış. Daha iyi kâğıda, renkli basılabilseymiş sanırım daha da çekici olacakmış. İçeriğe gelince, Kemal Öztürk, 19. Yüzyıl’da Osmanlı’da kadının durumunu anlatarak başlıyor. Giriş yazısında söylediği gibi amacı kadın hareketi ile Halide Edip’in yaşam öyküsünü birlikte anlatmak. Ama bol resimli, az yazılı bir yapıda böylesine derinlikli bir konuyu anlatmak mümkün olmuyor. Kadın hareketinin gelişimi bir yana Halide Edip’in hayat hikâyesini bile tam anlamıyla öğrenemiyoruz. Ansiklopedik bilgilerin ve resmi tarihin verilerinin dışına çıkılmıyor. Halide Edip’in pek fazla fotoğrafı olmadığından olsa gerek görsel materyalde de sık sık tekrarlar yapılmak, aynı fotoğrafı çeşitli kadrajlarla kullanmak durumu ortaya çıkmış ya da konuyla pek yakın ilgisi olmayan dönemin kadın fotoğrafları kullanılmak durumunda kalınmış. İşin belge kısmı ise tamamen aksıyor. Halide Edip’le ilgili olarak çalışma yapmış birçok yazarın, akademisyenin görüşlerine kısa kısa yer veriliyor ama bunların hangi kaynaktan alındıklarına dair bir bilgi yok. Fotoğraflar dışında yazılı pek bir belgeye de rastlayamıyoruz. Halide Edip’in tüm eserlerinin bir listesinin, yıl yıl biyografisinin kitapta yer almasında fayda var. Okurun kitaptaki metinden tam bir Halide Edip biyografisini kavraması zor... Kısacası, fikir iyi ama hayata geçirilişinde eksikler var. demiş. İyi yazarlığın yolu iyi okurluktan geçiyor. İnsan Yüreğine Yolculuk, Emin Özdemir’in iyi okurluğunun bir kanıtı gibi. Dikkatli, özenli, okuduğunun üzerinde düşünen, çıkarımlara varan bir okur. Kitapların yol göstericiliğiyle insanı keşfetmek istiyor. Bu yolculukta okurunu da yeni okumalara, okudukları üzerinde düşünmeye yönlendiriyor. Ölüm, sevgi, tutku ana başlıkları altında hayat felsefesini tartışıyor da diyebiliriz. Denemenin anlatı yanına gelince… Emin Özdemir, denemelerini küçük anlatılarla iç içe geçirmiş. Örneğin, ilk deneme “Adlandırılamayan”da bir köpeğin intiharı haberini okurken bu olayın çağrıştırdığı delikanlılık çağından bir anıyı hatırlıyor, anlatıyor. “Homeros’un Dedikleri”nde Homeros’u odasına koSAYFA 12 RİMBAUD’YA AKIL NOTLARI küçük İskender, bilgisini, deneyimi paylaşmayı seven şairlerden. Uzunca bir süredir Varlık’ta, Yasak Meyve’de ilk şiirlerini yazan, şiire adım atan gençlere yol gösterici önerilerde bulunuyor, tüyolar veriyor. Onlardan şiirler seçiyor, yayımlıyor. Bir anlamda şiir yolunda ilerlerken işlerini kolaylaştırmaya çalışıyor. Rimbaud’ya Akıl Notları (Ocak 2009, Sel yay.), İlhan Berk’in kendisine Rimbaud diye hitap ettiği küçük İskender’in aynı hitapla genç şair adayları ile yaptığı bu söyleşilerden bir seçme. Entrika eksperi Kara Adamlar, İmitasyon şairler, dedikodu ve magazin kokan Orta Halli Şairler, Kenar Mahalle Şairleri, Kasabalılar ve Sözlük Şairleri’nden söz ediyor. Bir anlamda isim vermeden, anıştırmalarla günümüz Türk Şiiri’nin sosyolojik HALİDE Timaş Yayınları “Belgesel Kitap” başlığı altında “fotoğraf ve belgelerle Bursa’da Ramis Dara’nın yönetiminde yayımlanan Akatalpa, Ocak 2009 tarihli 109. Sayısı ile sayfa sayısını arttırmış, yenilenmiş. Öncelikle, bir şiir dergisinin 9 yıldır hiç ara vermeden yayımlanıp 109. sayıya ulaşmış olmasının büyük bir başarı olduğunu söylemeliyim. Akatalpa, Çağdaş Türk Şiiri’nden örnekler veren bir dergi. Yazı açısından eksikleri vardı. Cihan Oğuz, Onur Caymaz, Gültekin Emre gibi şair yazarlar ve yıllardır şiir üzerine yazmayan Ramis Dara, artan sayfa sayısı ile derginin bu eksiğini kapamışlar. En genç kuşaktan Utku Özmakas gibi adları görmek de, Akatalpa’nın yelpazesini eskisinden geniş tutacağının işareti gibi. Derginin niteliksel ve niceliksel yenilenmesi sayfa düzeni ve grafikte bir yenilenme ile desteklenirse okur ilgisinin daha da artacağına inanıyorum. Akatalpa’yı büyük kitapçılarda bulmak mümkün ya da akatalpa@hotmal.com adresinden abonelik için bilgi alınabilir. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 989