07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ nin kullanılışını ve teröre bulaştırılışını anlatıyor. İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır/ Yaman Akdeniz, Kerem Altınparmak/ İmaj Yayınevi/ 416 s. Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak tarafından yazılan ve İngilizcesiyle beraber yayımlanan “İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır” başlıklı kitapta, Türkiye’de İnternet’teki içeriğin yasal düzenlenmesi ve sansür konularında bir durum değerlendirmesi yapılıyor. Çalışmada, İnternet’teki içeriğin yasal düzenlenmesi konusundaki diğer girişimlerin yanı sıra yeni çıkarılan ve kısaca ‘5651 Sayılı Kanun’ diye anılan ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’ ve onunla ilintili düzenlemeler de eleştirel açıdan değerlendiriliyor. Yüzüncü Yılında II. Meşrutiyet/ Yayına Hazırlayan: Asım Öz/ Pınar Yayınları/ 448 s. Asım Öz’ün yayına hazırladığı “Yüzüncü Yılında II. Meşrutiyet” isimli kitap, bir asır sonra Türkiye’nin son yüzyılının siyasal düşüncelerinin oluşumunda oldukça etkili olan, bunun yanında Osmanlı coğrafyasında, etkilerini b gün dahi hissettiğimiz büyük ve kalıcı değişimler yaratan ve izler bırakan “İnkılâbı Azîm” ya da “10 Temmuz İnkılâbı” adı verilen ve yeniden ilgi odağı olan Meşrutiyet dönemini, Tanzimat’tan başlayarak bir dökümünü çıkartmayı amaçlayan belgesel içerikli ve arşivsel unsurlarla zenginleştirilmiş bir çalışma olma özelliği taşıyor. Kürtçülük II (19241999)/ Bilâl Şimşir/ Bilgi Yayınevi/ 714 s. 2007’de yayımlanan ve Bilâl Şimşir’in kaleme aldığı “Kürtçülük (17871923)” başlıklı çalışmanın devamı niteliğindeki “Kürtçülük II (19241999)” adlı kitap, 1924 yılından 1999 yılına kadar geliyor ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 75 yıllık döneminde Kürtçülük ile ilgili gelişmeleri kapsıyor. Bu 75 yılda Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bölücülük, siyasi Kürtçülük hareketleri ve bunlara karşı alınan önlemler inceleniyor. Kore Savaşı’nın Bilinmeyenleri/ Turhan Seçer/ Toplumsal Dönüşüm Yayınları/ 512 s. Kore Savaşı’nda, muharebenin daha ilk günü, gerilerini kuşatacak şekilde gelen bir düşman alayını söylemelerine rağmen Tugaya ileride Tokchon yolunu kapatmalarını emretmeleri, Türk Tugayının göz göre göre imhasını istemektir. Bu üst komutanlık nasıl olur da, kendi yanını korumak için CUMHURİYET KİTAP SAYI 988 kendi birliğini çeşitli alternatifler varken imhaya sürükleyebilir? Demek ki, kendi menfaatleri söz konusu olunca, başkasının imha olması onlar için bir mana ifade etmiyor. Turhan Seçer, “Kore Savaşı’nın Bilinmeyenleri” adlı kitabında gün ışığına çıkmamış kimi gerçekleri gözler önüne seriyor. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Hâtıralarım (18721946)/ Ali Haydar Midhat/ Bengi Yayınları/ 384 s. Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesi sonrasında intihar ettiği veya öldürüldüğü yolundaki bugün bile tartışma ve araştırmalara konu olan vefatı, Sultan II. Abdülhamid’in tahta geçişi ve saltanatının ilk yılları, Midhat Paşa’nın Avrupasürgünü ve sürgün dönüşü İzmir valiliği yılları, yine Midhat Paşa ve arkadaşlarının Sultan Abdülaziz’in kuşkulu ölümünden sorumlu tutularak Yıldız’da kurulan mahkemede yargılanıp idama mahkum edilmeleri, daha sonra bu idamların müebbed kalebendliğe çevrilip Taife sürgünleri, 1884 yılında hazin ölümleri, II. Meşrutiyet’in ilanı, İttihad ve Terakki’nin iktidar yılları, Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke dönemi İstanbul’unun sosyal ve siyasî manzarası gibi, yakın tarihte üzerinde çok yazılıp çizilen olayların bir yüzü Ali Haydar Midhat’ın bakışıyla “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Hâtıralarım (18721946)” başlıklı kitapta yer alan hatıralarda dile getiriliyor. Kurtuluş Savaşı’nda İşbirlikçiler/ İlhami Soysal/ Bengi Yayınları/ 232 s. İlhami Soysal, “Kurtuluş Savaşı’nda İşbirlikçiler” isimli kitabında savaş sırasında düşmanla işbirliği içinde olanların amaçlarını ve bundan doğan çıkarlarını, kendi belirlemelerini de katarak ancak kesin hükmü tarihe bırakarak okuyucuya sunuyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluş döneminde, bu işbirlikçilerin eylemleri, ders alınması beklenerek Soysal tarafından aktarılıyor. Heidegger/ Yayına Hazırlayan ve Çeviren: Ahmet Aydoğan/ Say Yayınları/ 534 s. Görüşleri kabul edilsin edilmesin, kısmen eleştirilsin veya toptan reddedilsin Martin Heidegger, bugün dünyanın geldiği nokta açısından, çağdaş düşünürler arasında en fazla anlaşılmaya muhtaç olanlardan biridir. Ahmet Aydoğan’ın yayına hazırlayıp çevirdiği “Heidegger” başlıklı kitap, kendi anadilinde olduğu gibi, çevrildiği bütün dillerde de anlaşılmazlıkla yaftalanarak takdim edilen düşünürün önündeki bu sıfatın ağırlığını bir nebze olsun hafifletebilmek için, en fazla bir bu kadar daha tutan hazır malzemenin dışarıda bırakılmasıyla ve sahasında en yetkin metinler arasındaki özenle yapılan seçkiyle oluşturulmuş. Kitabın en başta ve öncelikli olarak gözettiği şey anlaşılırlık. Anlaşılırlık ama başka bir şeyi değil, bu büyük düşünürün, düşünce serüveni içinde, elbette böyle bir kitabın boyutlarının elver diği ölçüde, bütün yönleriyle anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Langeais Düşesi/ Honoré de Balzac/ Çeviren: Aysel Bora/ Turkuvaz Kitap/ 166 s. “Yaşamımın öyküsü, yapıtımın öyküsüdür” diyen Balzac, “Langeais Düşesi”ni gerçekte aşkını bir türlü kazanamadığı Castries Markizi’nden intikam almak için yazar. General Montrivau’nun Akdeniz’de bir adada, Çıplak Ayaklı Karmelitler Manastırı’nda duyduğu ilahiyi söyleyen, yıllar önce izini kaybettiği ve her yerde aradığı sevgilisi Langeais Düşesi’dir. Baştan çıkarıcı kahkahalarıyla etrafındaki tüm erkekleri kendine âşık eden, onların kalpleriyle oynamaktan büyük zevk alan Paris sosyetesinin moda kraliçesi Langeais Düşesi, kazınmış saçları, solgun yüzü ve gri elbisesiyle sadece bir ruhtur artık. İmparatorluk Kuranlar/ Boris Vian/ Çeviren: Ayberk Erkay/ Mitos Boyut Yayınları/ 80 s. Boris Vian’ın (19201959), “İmparatorluk Kuranlar” tuhaf bir kaçışın öyküsü. Burjuvazinin değerlerine sıkı sıkıya bağlı, saygıdeğer ve mutlu bir aile, kendi evlerinde, nerden geldiği belli olmayan büyük bir “gürültü”nün tehdidi altındadır. Kaçacakları tek bir yer vardır: Evlerinin üst katları. Korku içinde basamakları tırmanırlar; ancak o korkunç “gürültü” arkalarını bırakmaz. Barbara’nın Doğumu/ Duygu Ergun/ Mitos Boyut Yayınları/ 72 s. Duygu Ergun’un kaleminden “Barbara’nın Doğumu”, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın durumunu anlatıyor. Almanya’nın tarih sahnesinde yaşadığı sosyolojik süreçler, çatışmalar ve yeni arayışlar Polonyalı bir genç kızın hayatıyla birleştirilerek oyunun konusu, birey psikolojisine indirgenir. Taşıdığı soyut kavramlar bakımından “Barbara’nın Doğumu”, ‘savaş sonrası doğan sorunlar ve umutlar bütününü’ ele alırken, savaşı yaşamamasına rağmen onu sırtlamak zorunda kalmış bir kayıp kuşağın yaşadığı acıları gözler önüne seriyor. Düşüncenin Çağırdığı/ Martin Heidegger/ Çeviren: Ahmet Aydoğan/ Say Yayınları/ 140 s. Düşünmek ciddi bir konu, aynı zamanda da şen bir şeydir. Düşünürken içsezi özgür bırakılır; bu da kutlamak demektir. Duyardüşünüş bulanıklık, hüzün, kasvet olmayıp, tam tersine neşedir, mutluluktur, onda her şey aydınlanır, saydam ¥ SAYFA 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle