27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A. Metin Akpınar’dan ‘Maganda’ Silahlanmaya karşı bir roman A. Metin Akpınar 1953 EdirneKeşan doğumlu. Almanya Tatlı Vatan/ Yeşil Sermayenin Romanı’ndan sonra şimdi de Maganda romanını yazdı. Yazar, dokuz bölümden oluşan romanında, Türkiye’deki bireysel silahlanmanın oluşumunu ve getirdiği sorunları irdeliyor. Ë Hasan AKARSU aganda, bir polisiye roman ama Türkiye’nin, dünyanın silahsızlanmasını savunan bir roman. Romanın birinci bölümüyle sekizinci bölümü bağlantılı olup diğer bölümler, arada yaşanan olayları kapsıyor. Olaylar çoğunlukla İstanbul’da geçiyor. Koca Mustafa Paşa, Samatya, Aksaray, Laleli, Çamlıca vb semtlerde yaşanan olaylara tanık oluyoruz. Surların dibinde gömülü 2425 yaşlarında bir erkek cesedi bulunmasıyla başlıyor roman. Cinayeti sorgulayan polis Dursun ve komiser Yakup romanın önemli kişileri. Cesedin parmağındaki yüzükte yazılı “Monica” adı tek ipucu. Ceset, Monica’nın nişanlısına ait. Katil bulunamayınca, dosyanın adı “Monica’nın Nişanlısı” olarak rafa kaldırılıyor. Romanın sekizinci bölümünde cinayet çözülüyor. Bir mayıs günü, FenerbahçeTrabzonspor maçından sonra yapılan taşkın gösterilerde silahlar atılıyor. Koca Mustafa Paşa’da evinin balkonunda bulunan Murat ile Hacer’in yedi yaşındaki kızları Seren, kaza kurşunuyla vurularak öldürülüyor. Murat, makine mühendisi, Hacer, sınıf öğretmeni. Komşular olayı duyunca yardıma koşuyorlar. Cem, Temel ile karısı bunlardan birkaçı. Olayı, komiser Yakup Karayaman soruşturuyor. Murat’ın, araba sahibinin ve arabada bulunanların ifadeleri alınıyor. Seren’i vuran Levent Soyer’in büyük oğlu, Amerika’da okuyan Hayati. Levent Soyer, onu kurtarmak için cinayeti küçük oğlu Naci’nin üstlenmesini sağlıyor. Oysa taşıtta Halil, Hamza ve Hayati bulunuyor olay sırasında. Levent Soyer varlıklı. Murat’a davacı olmaması için rüşvet öneriyor. Murat, baba olarak içi yandığı için kızının öcünü almak istiyor. Onu, Komiser Yakup yatıştırıyor. Silahlanmaya karşı savaşım veren “Umut Vakfı”nın çalışmalarını anlatıyor. Murat da bu durumda, “Maganda Savar Örgütü” kurmayı düşlüyor. Komiser Yakup, Levent Soyer’in arabasını temizleyen, yardımcısı Cemal’den birçok bilgi alıyor. Romanın sekizinci bölümünde, Levent Bey’in her dediğini yerine getiren Cemal’in açıklamalarıyla başlangıçta işlenen cinayet çözüme ulaşıyor. O çevrede, üniversitede okuyan gençler de Seren’in öldürülmesiyle ilgiSAYFA 8 M leniyorlar. Cem, Kerami, Kemal vb. Gençler yeniden ifade verip cinayeti, Naci’nin üstlenmesini sağlıyorlar. Naci, dört yıla mahkum oluyor. Bayrampaşa Cezaevi’ne giriyor. Hayati’nin Amerika’da olduğu söyleniyor, ondan yıllarca bir haber gelmiyor. Babaları Levent Bey ve anneleri Fatma Hanım, kısa bir süre sonra ölüyorlar. Ailenin tüm işlerini kapıcı Cemal ile eşi Nuriye ve muhasebeci Yılmaz yürütüyor. BAŞKA BİR AİLE... İkinci bölümde bir başka aileyi tanıyoruz. Bu ailede de tabanca patlıyor sonunda. Emekli baba İsmail ve eşi Yeşim Hanım, oğulları askerden yeni gelen Vedat ve lise son sınıfta okuyan kızları Gül. Vedat, lisede kız arkadaşı Nur’a âşık oluyor, terk edilince bunalıma giriyor ve üniversiteyi bırakıyor. Askerden dönünce iş arayışına giriyor. İş bulamayınca, babasının emekli ikramiyesiyle bir büfe açmak istiyor. Babası buna sıcak bakmıyor. İsmail’in tabancası var. Evde bakımını yaparken Vedat’a da öğretiyor, yerini söylüyor. Üçüncü bölümde, Vedat’ın bunalımdan çıkması için girişimlerini izliyoruz. Aksaray’da köhne bir meyhanede içerken hayat kadını Serap’la (Zülbiye) tanışıyor. Ona kız arkadaşı Nur’u anlatıp rahatlıyor. Serap’ın öyküsünü dinliyor. Bursa’daki babaevinden önce İzmir’e kaçtığını, sonra İstanbul’a gelip bir otelde uyuşturucu işi yapan Hüsamettin’le tanışarak onun evine yerleştiğini, onun adam öldürme vb işler yaptığını, ondan kaçıp mafya patronu Remzi Dağdeviren’le bir süre yaşadığını, ondan üç yaşında bir oğlu olduğunu (Kerem) vb anlatıyor. Vedat, lise çevresinde kiralık dükkân arıyor, buluyor ama babası İsmail, para yardımı yapmayınca bunalıma girip tabancayla kendisini vuruyor. Babası İsmail suçlu bulunuyor ve Bayrampaşa Cezaevi’ne, Naci’nin yanına konuluyor. Burada yazar, hapishane ortamını da başarıyla yansıtıyor. Naci, karabasanlar görüyor, İsmail’le tanışıyor. Yaşamöykülerini öğreniyorlar. Vedat ve Seren için iyi bir kalıt bırakmayı düşlüyorlar. İsmail’in kızı olan Gül’ün arkadaşı Naz A. Metin Akpınar, yurdumuzda korku imparatorluğunun nasıl yaratıldığını anlatıyor. mi, onlara “Silahsızlanma Örgütü” kurarak çalışmalarını öneriyor. Bunu ilgiyle karşılıyorlar ve ilk adımlarını atıyorlar. Naci, muhasebecisi Yılmaz’a yetki veriyor. Arkadaş çevresi ve Komiser Yakup da destekleyince örgüt kuruluyor. Naci’nin dayısının oğlu Teoman, kardeşi Ebru (sınıf öğretmeni ve Astsubay Ruhi’yle evli) vb destekliyorlar örgütü. Ebru ile Ruhi’nin Erzurum’dan Kırklareli’ne atamaları yapılıyor. Oğulları oluyor, adını Ergene koyuyorlar. Ebru, okulda bireysel silahlanmaya karşı yazılar sergiliyor. Remzi Dağdeviren, Kaplanspor Başkanı. Futbol takımlarına mafyanın nasıl bulaştığının kanıtı. Silahsızlanma için çalışanları korkutuyor, Naci de bundan payını alıyor. Örgütün ilk toplantısı Naci’nin evinde, Yılmaz’ın başkanlığında yapılıyor. Örgütün fikir babası Nazmi, Gül ve birçok öğrenci de katılıyor toplantıya. Konuşmacılar, iktidarların, mafyanın spora da el attığında birleşiyorlar. Üç hafta sonra yeniden toplanmak üzere ayrılıyorlar. İkinci toplantıda Cem, başkan seçiliyor, örgütü derneğe dönüştürmeye kararlı. Böylece “Silahsız Toplum Derneği” kurulmuş oluyor. Bu arada, Gül, eczacılığı, Nazmi de uluslararası ilişkileri kazanıyor. Dernek Aksaray’da bir lokalde çalışmalarını sürdürüyor. Komiser Yakup derneğe destek veriyor. Bürokrasi ve silah lobisi engelini aşmaları için yardımcı oluyor. Hacer ile Murat’ın bir oğlu oluyor, adını Alp koyuyorlar. Seren’in ölümünün verdiği acı hafifliyor belki. Suçlular hapisten çıkıyorlar. Dernek gittikçe ses getiriyor. Komiser Yakup’un verdiği belgelerle basın açıklaması yapan dernek yurt dü zeyinde ilgi görüyor. Milletvekili Peyami Rençber’in bir düğünde üniversite öğrencisini kazayla öldürdüğü, suçu ise başka bir gencin üstlendiği açıklanıyor. Hükümet sarsılıyor. Mafya da boş durmuyor. Dernek başkanlığına getirilen emekli komiser Yakup yıpratılmaya çalışılıyor. Komiserin eşi olan Anastasya’nın evlenmeden önce çekilmiş üstsüz fotoğraflarını yayımlıyor TVZ’de Zehra Hanım. Dernek, Ankara’da, Sıvas’ta, İstanbul’da büyük mitingler düzenliyor. Amerikalı, silahsızlanma yanlısı, sanatçı Michael Moore çağrılıyor mitinglere. Komiser Yakup ve Naci, çağrılı olarak gittikleri Trabzon’da bir düğünde, Remzi’nin adamlarınca tehdit ediliyorlar. Bu yolculukta, komiser Yakup, Naci’ye ağabeyi Hayati’yi soruyor. Naci de ağabeyinin, sevgilisi Monica ile evlenmiş olabileceğini söylüyor. Monica adını anımsıyor Komiser Yakup. “Monica’nın Nişanlısı” adlı cinayet dosyasını aralıyor yeniden. Naci’den, cinayeti Hayati’nin işlediğini öğreniyor. Bu kez, surların dibinde bulunan cesedin Hayati’ye ait olduğunu anlıyor ve onu kimin öldürmüş olabileceğini araştırıyor. İpucu bulmak için Levent Bey’in her şeyi olan Cemal Bey’i sorguluyor. Cemal de, Hayati’yi babası Levent Bey’in öldürdüğünü açıklıyor. Nedeni ise nişanlısı olan Monica’yı “orospu” olarak nitelendirmesi ve onunla evlenecek olması. Komiser Yakup, dosyayı yeniden açmaktan vazgeçiyor çünkü suçlu görülenler cezalarını çekip çıkmışlar. DEVLETİN YANLIŞLARI Son bölümde, artık yorgun düşen komiser Yakup bir düş görüyor. Amerika’dan, Ankara mitingine katılmak üzere ekibiyle gelen Michael Moore televizyona çıkıp ABD’deki silah mafyasını anlatıyor. Ankara yürüyüşünde silahlar patlıyor ve yüzlerce insan ölüyor. Bu karabasanları gören Yakup’u, eşi Anastasya uyandırıyor. Bunun düş olduğuna Yakup da okuyucu da seviniyor. Yazar A. Metin Akpınar, Maganda romanıyla, yurdumuzda korku imparatorluğunun nasıl yaratıldığını anlatırken, devletin yanlışlarını da sergiliyor. Meclis’te silahların çekildiği yurdumuzda, mafyamilletvekili işbirliğinin önüne geçilmesinin zorunlu olduğu ortaya çıkıyor. Silahlanmadan çıkar sağlayanların dışlanmasının, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” özdeyişinin yaşama geçirilmesinin tek çıkış yolu olduğu anlaşılıyor. ? Maganda/ A. Metin Akpınar/ Berfin Yayınları, Temmuz 2008/ 332 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 963
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle