06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Murat Çulcu’yla ‘Derin Suçun Küresel Otoritesi’ Derin suçun küresel otoritesi Murat Çulcu demlenmiş bir gazeteci. Yıllardır bıkmadan usanmadan suç örgütleri üzerine araştırmalar yapıyor. Bu konuda çok ama çok önemli mesafeler kaydetti. Çulcu ile kitaplarını konuştuk. Ë Mehmet EMRAH n yıllardır Mafios Toplum Yapısı zemininde ortaya çıkan mafios yapılanmaları inceliyorsunuz. Çalışmalarınıza geçmeden önce genel bir değerlendirme yapar mısınız? Daha önce yerel ağırlıklı feodal toprak (tarım) mafiası ve onun bir uzantısı olarak kent mafiası belirleyici rol oynuyordu. 1950’lerden itibaren endüstri ve finans mafiası, ulusal merkezi devletler üzerinde etkili olmaya başladı. Eğer sisteme –yasal düzene– nüfuz etmemiş olsaydı bu oluşuma karşı mücadele edilebilir, belki başarılı da olunabilirdi. Fakat küresel oligarşinin dayattığı ‘liberal otokrasi’ küresel egemenlik tesis etmeye başlayınca merkezi ulusal otoritelere karşı ‘tarihsel yandaşı ve başkaldırı aracı’ olan mafios odaklar; ‘paraziter unsurlar’ olmaktan çıkarak, düzenin ‘asli unsurları’ durumuna geldiler. Biz sıradan ‘iyi yurttaşlar’ hâlâ hukuk devleti zemininde yasallık ile yasadışılık arasına kalın bir çizgi çekiyoruz. Mafios Toplum Yapısının alt katmanlarından (yerelden) başlayarak ‘küresel oligarşinin çekirdek ailesine’ kadar ulaşan ‘asosyal kreşendoda’ ise, bu ayrım ortadan kalkmış bulunuyor. ‘Liberal otokrasi’; legal düzlemdeki bütün katmanlarda otoritesini gerçekleştirerek –ele geçirilmiş– hukuk devleti mekanizmasını sıradan ve savunmasız kitleler karşısında bir yaptırım aracı olarak kullanırken... Aynı yöntemi uyguladığı illegal düzlemde –tarihsel süreçte derin ilişkiler tesis ettiği– mafios odakları, unsurları ve yapılanmaları da kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirerek kullanabiliyor. Özetlemek gerekirse; 21. yüzyılın girişinde mafios yapılanmalar, küresel emperyalizmin kullandığı liberal ‘devlet mekanizmaları’ kadar temel ve tamamlayıcı bir unsur konumunda bulunuyor. Küresel oligarşi ile mafios oluşumlar arasındaki bütünleşmeyi biraz daha açar mısınız? ‘Yeni Dünya Düzeni’ logosu altında ‘küresel otokrasiyi’ tesis etmeye çalışan ‘küresel oligarşi/oligarklar’ belirli alanlarda tekeller oluşturmuş bulunuyorlar. Bunların yasal kanadını; bankaborsapiyasa, enerjipetrol, uzay teknolojisi, ilaç sanayi, otomotiv, gıda tekelleri oluşturuyor. Yasadışı kanadını ise; uyuşturucu, korsan ilaç, silah kaçakçılığı, fuhuş ve kumar tekelleri teşkil ediyor. Yasal tekellerin güvenliğini ve denetimini yasal güçler; yasadışı tekellerinkini ise yasadışı mafios unsurlar vasıtasıyla sağlıyorlar. Bu yeni bir durum değil. Oligarşinin tarih boyunca başvurduğu bir ya örtüşmesini deşifre etmek olası değil. Bu nedenle tek başına Carbonaria’nın ele alınması ve onu meydana getiren koşullar ile elementlerin ayrıştırılması gerekiyordu. “Derin Suçun Küresel Otoritesi”nde öncelikle bu yapıldı. Buna paralel olarak Carbonaria’yı meydana getiren masonluk; masonluğun içinde yer alan Tapınak Şövalyeliği ayrıştırıldı. Dolayısıyla masonluğun Mafios karakteri, Tapınak Şövalyeliği ile özdeşleştirilerek irdelendi. Böylece küresel finansticaret oligarşisinin şemsiyesi altında ortaya çıkan masonikmafios yapılanma anlatıldı. Yapılanmanın ‘VenedikCenevreLondraNew York ekseninde’ faaliyetleri çözümlenerek gizemi sorgulandı. 1789 İhtilali’nin altyapısındaki belirleyici mafios etkinliğin, ihtilalden sonraki serüveni izlendi. Ve nihayet Carbonaria’ya dönüşmesi anlatıldı. Bu çalışmanın yapılması son derece gerekliydi. Zira 1820 Cadiz ve 1820 NapoliSicilya ayaklanmalarında gerçekleştirilen CarbonariaMafya birlikteliğinin tarihsel süreçten soyutlanarak vurgulanması; olayın dehşetini ve 1821 Mora Ayaklanması’na yansımasının önemini yeterince belirlemeyecekti. Oysa bu oluşum sadece 1821 Mora Ayaklanması bakımından değil; günümüzde tartışılan ‘küresel finansticaret oligarşisi’ ‘Yeni Dünya Düzeni’ ve küresel otokrasinin anlaşılması yönünde de büyük önem taşıyor. Cereyan eden olayların şifrelerini çözecek bir anahtar niteliği taşıyor. Bu çok önemli. Zira Carbonaria sabit bir örgüt değil. Değişken bir oluşum. Önemli olan Carbonarizm. ‘Şiddete dayalı siyaset’, ‘siyasetin terörle dayatılması’ veya ‘terörün siyasi araç olarak kullanılması’ diye tanımlanabilecek bir öğreti olan Carbonarizm; kitleler üzerinde kendine özgü bir model olan ‘spekülatifmanipülatif otoriteyi’ tesis edebiliyor. Ki bu otorite ‘liberal otokrasinin’ sepkülatifmanipülatif otoritesinin de tesis edilmesi anlamına geliyor. Bu bakımdan “Derin Suçun Küresel Otoritesi”nde Carbonaria’nın ParisCenevreMezzagiorno macerası ele alınarak inceleniyor. Bu macerada etkili ve belirleyici olan tüm unsurlar teker teker ayrıştırılıyor. Carbonaria üzerindeki etkileri en geniş kapsamıyla okura cömertçe yansıtılıyor. Tüm bunlar yapıldıktan sonra; diğer kitaplarda –Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri dizisinde– anlatılmakta olan Mafios Toplum Yapısı ve mafios örgütlerin Carbonaria ile birlikte hareket etmelerinin ne denli muazzam ve kalıcı etkiler meydana getirdiği gözler önüne seriliyor. Bu durum Türkiye için çok daha fazla geçerlilik taşıyor ve yaşamsal bir önem kazanıyor. “Derin Suçun Küresel Otoritesi” tamamen Avrupa’daki gelişmeleri ve oluşumları konu ediniyor. Oysa ‘Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri’ başlıklı dizi çerçevesinde yer alıyor. Çelişki oluşturmuyor mu? Bu ilk anda dikkati çeken bir husus. ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 963 O Murat Çulcu uygulama. Ancak ‘oligarkmafioso’ örtüşmesinin bu yapılanma ile sınırlı kaldığı söylenemez. Küresel oligarşinin ‘siyasi, askeri, iktisadi’ otoritesinin diğer ‘legalillegal’ kazanımlarını koruması ve tesis ettiği ‘yasalyasadışı’ düzeni devam ettirebilmesi, yaşamsal bakımdan vazgeçilmez bir önem taşıyor, Dolayısıyla siyasette de ‘yasalyasadışı’ ‘oligarkmafioso’ örtüşmesini belirlemek ve irdelemek gerekir. Küresel oligarşi ve onun ulusalyerel uzantıları yasal siyasette sürekli olarak iktidarı ellerinde tutma çabasını sürdürürken... Yasal siyaset üzerinde ipotek tesis etmeyi bir siyaset yöntemi haline getiren oligarklar, bu yöntemin bir aracı olarak da yasadışı mafios unsurları ve bu unsurların denetimindeki yasadışı olanakları kullanıyorlar. Bu mafios oluşum sadece demokratik zeminde oynanan ‘siyasette kirli oyunlar’ ile sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda bir siyasi araç olarak kullanılan ‘terör ve şiddetin’ de altyapısını ve önde gelen unsurunu teşkil ediyor. Bunun en çarpıcı örnekleri ni; siyasetin narkofinans ile beslenmesi ve kitleler üzerinde şiddet kullanılarak terör otoritesi tesis edilmesi yöntemleri oluşturuyor. İtalya’daki ‘Propaganda2’ komplosunu ve onun bir unsuru olan ‘Gladio’ oluşumunu bu çerçevede ele almak gerekir. ‘DERİN SUÇUN KÜRESEL OTORİTESİ’ Son kitabınızın adı “Derin Suçun Küresel Otoritesi”*. Kitabınızda bu oluşumu mu irdeliyorsunuz? “Derin Suçun Küresel Otoritesi”, ‘oligarkmafioso’ örtüşmesinin tarihsel sürecini büyüteç altına alarak ayrıştırmış bulunuyor. Bu çalışmada öncelikle ‘liberal otokrasinin’ tetikçisi durumundaki bir terör örgütü olan Carbonaria ele alınıyor. Günümüzde tüm siyasal şiddet örgütlerinin ve ‘terörkomplo oluşumlarının’ anası durumundaki Carbonaria’nın tarihsel unsurları ne yazık ki yeterince bilinmiyor. Kapsamlı çözümleme yapılmadan CarbonariaMaf Sikkesiz Sultanlar /528 s., Her Sakaldan Bir Kıl / 516 s., Kan Defteri / 664 s., Düşmüş ‘Ocağa’ Yanıyor! / 556 s.,/ Murat Çulcu / E Yayınları. SAYFA 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle