06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkçe Günlükleri 17 Temmuz Perşembe oca bir konuşma “H yapmak üzere salona girmiş. Salon, ön sırada oturan, işi seyislik olan biri dışında boşmuş. Bir süre konuşup konuşmama konusunda kararsızlık geçiren hoca, sonunda dayanamayıp seyise sormuş: Buradaki tek kişi sensin. Sana göre, konuşmalı mı; yoksa konuşmamalı mıyım? Seyis yanıtlamış: Hoca, demiş. Ben basit bir insanım, bu konulardan da hiç anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim. Bu sözlere hak veren hoca, konuşmaya başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş; sonra kendisini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de bunu onaylamasını isteyerek sormuş: Konuşmamı nasıl buldun? Seyis yanıtlamış: Sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında bütün atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim; ama elimdeki yemin hepsini ona vermezdim.” Avram Ventura’nın anlattığı öykücüklerden biri bu. “Öykülerin Işığında Denemeler” üst başlığına karşın, içeriğini pek de ele vermeyen “Yalnız Sen Varsın” (Etki Yayınları) adlı kitabından… Kitapta yer alan kırk yazının her birinde bu öykülerden birkaç tane var. Hani insanın, öğrensem de yeri geldiğinde anlatsam dediği türden, öykü masal arası, fıkra tadında öykücükler; zaman zaman da şiirler. Eşek öykülerinden sonra alıntılanan Şair Avram Ventura Eşref’in şu dörtlüğü gibi: “Dün yine bir yerde tariz eylemişler merkebe Bilmiyorlar kim atarsa pek yamandır çiftesi… Hiç de laf altında kalmaz, çok zekidir köftehor, Kim ona ‘eşek’ dese, birden ‘babandır’ der sesi.” FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 18 Temmuz Cuma u yaz epeyce gecikerek, B sonunda, Ayva lık’tayım. Her yaz olduğu gibi, tatil mi yapacağım, önüme koyduğum işleri mi bitireceğim pek belli değil; ama Ayvalık, Ayvalık’tır işte! 20 Temmuz Pazar eyamola Yayınları’nın H “Türkiye’nin Kent nıtlara ayırmak istemediğimden, her hafta yalnız bir ya da iki tanesine yer verebildiğimden gecikiyor yanıtlar. Bu gecikmeden rahatsızlık duyuyorum duymasına; ama bana yazılan mektupların çokluğundan da hoşnutum. Ortak bir duyarlılık alanı haline getirdik Türkçeyi; hep birlikte tartışıp yanıtlar, açıklamalar bulma uğraşı içindeyiz. Açıkçası bu ortaklık gönendiriyor beni. Gülderen Hanım,”yapılabilinir, kullanılabilinir, takılabilinir” gibi kullanımlara dikkat çekiyor. Günlük hayatta ve televizyonlarda sıklıkla yapılan bu hataları duydukça, ”Fiilin aslı ‘kullanılabilinmek’ değildir demek veya etken edilgen fiillere değinmek yerine, başka gramer kurallarından mı söz etmek gerek?” diye soruyor. Bu kullanımları bağışlatacak gramer kuralları ne yazık ki yok. Gülderen Hanım’ın verdiği örnekler, çifte edilgenlik dediğimiz bir anlatım kusuru. Çok yapılıyor olması, bunları hata olmaktan çıkarmıyor. Hem gerçek eylem hem yardımcı eylem edilgen yapılınca böyle kuşdili gibi şeyler çıkıyor ortaya. “Kullanmak”tan “kullanılmak” yapıldığında eylem zaten edilgenleştirilmiş oluyor. Yardımcı eylem olan “bilmek“in de edilgen yapılması artık gerekmez. Gülderen Hanım’ın örneklendirdiği yanlışların doğruları, “yapılabilir, kullanılabilir, tüketilebilir“ olmak durumunda. leri” adlı dizisinden son çıkan kitap, Gültekin Emre’nin “Yitik Kent Ankara”sı. Daha önce yayımlanmış kent biyografileri içinde Necati Güngör’den “Annem Babam Malatya”, Çiğdem Sezer’den “Kalbimin Kuzey Kapısı Trabzon”, Tülay Kayar’dan “Muğla’da Güz Baharı”, İbrahim Dizman’dan “Denize Düşen Dağ Ordu”, İrfan Yalçın’dan “İçimdeki Zonguldak”, Burhan Günel’den “Sonsuz Aşkım Hatay”, Ömer Gözükızıl’dan “Çanakkale Halk Kültürü (1) ve Nail Güreli’den “İnsanlarıyla, Sosyal Değişimiyle Yöre Yöre İşte Türkiye” var. Yayımlanacak kitaplar arasında ise Necati Mert’ten “Hikâyem Adapazarı”, Lütfiye Aydın’dan “Anka Kentim Antep’im”, Bülent Habora’dan “Benim Başkentim Adana”, Şükran Kozalı’dan “Sana Doğdum Denizli” sırada. Kitapların tümü, canlanan anılarla, canlandıran fotoğraflarla renklenmiş. Gültekin Emre, otuz yıla yakın bir süredir yurtdışında, Almanya’da yaşadığı halde, çocukluğunun, gençliğinin Ankarası’nı unutamamış. Kimse unutamaz gerçi; ama şairin anımsaması yine de başka. 22 Temmuz Salı evin Okyay’ın “Düşten GerS çeğe Bir Yol: 21 Temmuz Pazartesi benden bir G yanıt almaktan ülderen Dinç, Eğitim” (Epsilon Yayınevi), mevsim yazdır diye kişisel gelişimine ara vermek istemeyen öğretmenlerin çok yararlanacakları bir kitap. Bütün öğretmen arkadaşlarıma ısrarla öneririm. Okullar açılır açılmaz çeşitli sınavlara hazırlanmak zorunda kalacak “öğrenciçocuk”larına uygun kitap arayan anne babalar için de ısrarla önerilecek bir kitap da var. Çocukların girecekleri o sınavların tümünde Türkçe var ve Türkçeyi çocuğu hiç zorlamadan; hatta eğlendirerek öğreten bu kadar renkli bir kitap yok. Nurettin İğci’nin “Yeni Başlayanlar İçin Dil Yanlışları” alt başlığını taşıyan kitabı “Ah Dilim” (Turkuvaz Yayınları) kapağındaki düğümlenmiş dil karikatürünün de sezdirdiği gibi, şakalarla, esprilerle anlatıyor Türkçe yanlışlarını. Bir tuğla duvarın üzerine yerleştirilmiş görünen fotoğraflarla, gazete kesikleriyle albüm gibi hazırlanmış kitapta yanlışlar konuşma balonlarıyla, doğrular dipnotlarla verilmiş. Hem eğlenceli, hem öğretici bir kitap. ? www.feyzahepcilingirler.com [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü/ Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. çoktan umudu kesmiştir. Çok bekletiyorum mektupları, daha doğrusu bekletmek zorunda kalıyorum. Bu köşeyi sadece ya B U L M A C A 1 H 2 B 3 E 4 F 5 E 6 H 7 F 8 F Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU sınız.) 13 43 74 H. “Buyrun, efendim, emredin” anlamında eski bir ünlem. H Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. 9 C 10 B 11 H 12 J 13 G 14 C 15 K 16 A 17 H 18 I 19 F 20 I 21 K 22 H 23 C 24 F 25 B 26 A 27 A 28 E 29 F 30 C 31 J 32 E 33 F 34 I 35 B 36 C 37 B 38 E 39 71 11 17 22 1 6 39 I. Öfke, kızgınlık, can sıkıntısıyla anlaşılmaz sesler çıkararak. 47 66 58 76 61 62 20 68 18 34 40 B 41 C 42 F 43 G 44 C 45 C 46 B 47 I 48 B 49 F 50 B 51 B 52 D 53 A 54 F 55 D 56 C 57 D 58 I Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Hindistan’da, İran’da yetişen, pişince güzel bir koku veren, iri ve uzun taneli bir tür pirinç. 65 75 27 16 26 59 53 B. Necati Cumalı’nın bir adı da Zeliş olan romanı. 40 51 10 48 50 77 25 2 46 37 35 C. “Zaman ve Maske”, “Kalbin Akşa 59 A 60 F 61 I 62 I 63 J 64 K 65 A 66 I 67 C 68 I 69 J 70 D 71 H 72 73 J 74 G 75 A 76 I 77 B J. “Ağaç isem dalımsın salkım saçak / Petek isem balımsın...” (Bedri Rahmi Eyüboğlu) 63 73 69 12 72 31 K. ABD’de bir eyalet, (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız.) 21 64 15 962. sayının çözümü: A. TED, B. UBUDİYET, C. TURGUT ÖZBEN, D. UMUTSUZ, E. NİM, F. AYET VE SLOGAN, G. MİRİ, H. AĞIZLIK, I. YAZ, J. AD, K. NURMİ, L. LİBİDO, M. Aİ, N. RİM. Şiir: “Sevdim sizleri,” dedi Turgut, “Benim adım Turgut Özben, oyununuza katılabilir miyim?” – Oğuz Atay. SAYFA 31 müzerleri” adlı şiir kitapları da olan şair ve çevirmen. 45 9 56 23 14 30 67 44 41 36 D. “...in Rüyası” (Tarık Buğra’nın bir romanı). 57 52 55 70 E. Bir şeyi yerken ya da yutarken çıkan ses. 32 38 3 28 5 F. Miguel de Unamuno’nun bir romanı. 7 54 60 8 19 33 42 29 24 4 49 G. “Savaş ...” (Saint Exupery’nin bir romanı yalnız ünlü harflerini bulacak CUMHURİYET KİTAP SAYI 963
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle