24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ Ancak ortada bir çelişki yok. 1789 İhtilali’ni hazırlayan unsurlar ve ihtilalin sonuçları, aynı zamanda bir Avrupa imparatorluğu olan Osmanlı devletini de derinden etkiliyor. Nitekim 1820 NapoliSicilya Ayaklanması ile 1821 Mora İsyanı hem birbirinin devamı konumunda bulunuyor, hem de birçok bakımdan birbiriyle örtüşüyor. 1820 NapoliSicilya ayaklanmasını Carbonariamafya ortaklığı kotarıyor. Carbonariamafya örtüşmesi; 1789 İhtilali’nin belirgin bir özelliği. Arka planda masonikTemplie örtüşmesi yer alıyor. O oluşum küresel finansticaret oligarşisini gündeme getiriyor. Tüm bu yapılanmalar ve oluşumlar irdelenmeden 1821 Mora İsyanı’nı anlatmak ise fazla bir şey ifade etmiyor. Şimdiye kadar bu yapıldı. Ama 1821 Mora İsyanı’nın Osmanlı tarihindeki belirleyici niteliği açığa çıkarılmadı, çıkarılamadı. Masonik Eteria örgütü ve oligarşimafya örtüşmesi bağlamında oligarşikorsan işbirliği çözümlenemedi. Tarih, elektrik direği gibi tek boyutlu değil ki... “Derin Suçun Küresel Otoritesi”, ‘Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri’ dizisinin beşinci kitabını oluşturuyor. Ama; altıncısının da ‘önsözü’ durumunda bulunuyor. ‘TÜRKİYE’DE MAFİA’LAŞMANIN KÖKENLERİ’ Yeri gelmişken ‘Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri’ dizisinden söz etmekte fayda var. “Derin Suçun Küresel Otoritesi”ne gelene kadar çok önemli kitaplar yayımlandı. Bunların içerikleri konusunda bilgi verir misiniz? Otuz beş yıldır mafios oluşumları inceliyorum. İlk olarak “Dünyamızı Saran Mafia”yı kaleme aldım. (Önümüzdeki günlerde E yayınları tarafından yeni baskısı yapılacak). Burada Sicilyaİtalya Mafyası ile AvrupaABD bağlantılarını inceledim. Bu bağlamda “Türkiye’de MAFİA’laşma” projesini hazırlamaya koyuldum. 1990’ların sonunda Marjinal Tarih Tezleri adlı kitabımı yayınlamaya başlayan E yayınlarının sahibi Sayın Mehmet Atay ile projeyi hayata geçirmeyi kararlaştırdık. Böylece “Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri” ana başlığı altında birbirinden bağımsız, fakat Mafialaşma sürecinin ve oluşumunun bütününü kucaklayan diziyi ortaya çıkardık. “Derin Suçun Küresel Otoritesi” dizinin beşinci kitabı. Altıncısı sırada... Yani dizi devam ediyor. BÜYÜK KONSTRÜKSİYON Dizideki kitaplar her ne kadar birbirinden bağımsız gibi görünüyorsa da pek öyle değil galiba. Mozaiğin parçaları gibi... Aynen öyle... Büyük bir ‘konstrüksiyon...’ Siz ‘mozaik’ diyorsunuz. Çalışma tek kitapta özetlenecek olsa idi yeterince doyurucu ve inandırıcı olmayacaktı. Zira sosyal bir olgu olan Mafios Toplum Yapısı ve bu zeminde meydana gelen örgütlenmeler, toplumsal yaşamın bir parçası. Yani toplumsal yaşamın ayrıntılarında hayat buluyor. Ayrıntılar o denli önemli ki; görmezden gelinecek olursa ‘büyük sentez’ boşlukta kalıyor. Örnek vermek istiyorum. Masonluk hakkında olumluolumsuz pek çok kitap yazıldı. Bu kurum yüceltildi veya eleştirildi. Ama yapısı ve işlevi tam anlamıyla çözümlenmedi, Ne olup ne olmadığı önyargılarla belirlenip ortaya konuldu. Bunu sadece ‘haricîler’ yapmakla kalmadı. Masonlar da aynı şekilde ‘peşin hükümle’ davrandı. Oysa ayrıntı gibi görülen, fakat işin esasını teşkil eden bir di ‘ritüeller’ varCUMHURİYET KİTAP SAYI 963 dı. ‘Çalışma rehberleri’ hep masonlar tarafından yorumlandığı için; sadece o derecenin masonları tarafından yorumlandığı şekliyle –olumlu– algılanıyordu. Tarafsız ve objektif bir ‘haricî’ bu yorumları analiz etmemiş, süzgeçten geçirmemişti. ‘Derin Suçun Küresel Otoritesi’nde bu yapılınca ortaya farklı bir Masonluk çıktı. Ketumiyet, dayanışma, iç hukuk, öçintikam vs... İşte bu nedenle “Türkiye’de MAFİA’laşmanın Kökenleri” çalışmasında Mafios Toplum Yapısı irdelenirken çalışma ‘ayrıntılardan hareket edilerek esasa dayandırılmaya’ çalışıldı. Ayrıntılar çözümlenerek genel yargılara varıldı. Yine örneğin; Doğu Karadeniz Mafios Toplum Yapısı’nda insandan hareket edilirken tarihsel süreçte ‘sosyal psikolojiyi hazırlayan etkenler’ ve ayrıntılar esas alındı. Bunlar ‘panoramayı’ oluşturan mozaiğin küçük parçacıklarıydı. Ele alınan konular ayrıntılardan hareket edilerek ayrıştırıldı. Bu ayrıntılar, büyüteç altına alınan olayların ana unsurlarını meydana getiriyordu. Böylece dizide yer alan her kitap kendi amacına ulaşırken; dizinin bütününü teşkil edecek olan panoramayı veya mozaiği tamamlamış olacak. ‘Büyük konstrüksiyon’ derken bunu kastediyorum. Yine Örneğin; Derin Suçun Küresel Otoritesi’nde uzun uzadıya anlattığım ‘VenedikCenevreLondra oligarşisi’nin ana işlevi, dizinin altıncı kitabı olan ‘Şeytanın Çocukları’nda oynadığı belirleyici rolle yerli yerine oturacak. Belirleyici konumu ve kalıcılığı ortaya çıkacak. Yönteminizle ilgili bazı eleştiriler var… Biliyorum. Bu eleştirileri doğal karşılıyorum. Zira çalışmayı yaparken önceliği, okur tarafından rahat okunabilirliğe verdim. Unutmamak gerekir ki bu çalışma, akademik unvan kaygısı duyularak belirli önyargılar ve sınırlamalar kalıplar dahilinde gerçekleştirilen bir ‘ödev’ değil. Yaşamın tarihsel süreç içinde akışına paralel düşecek bir anlatım özgürlüğü sağlanmaya çalışıldı. Bu nedenle ana hatlarıyla ‘sorucevap’ yöntemi uygulandı. Sorular biraz uzun tutularak o bölümün ‘tematik ruhu’ aynı zamanda sorunun içeriğinde yansıtılmaya dikkat edildi. Bu da eleştirilebilir... Ancak okurlarım genellikle olumlu karşılıyor. Mafia ile ilgili çalışmaların yanı sıra, yakın tarih araştırmaları da yapıyorsunuz. Onlar nasıl gidiyor? İlgi alanım tarih olduğu için kendimi sınırlamıyorum. Ama “Mafia benim spesiyalitem” diyebilirim. Marjinal Tarih Tezleri adlı kitabım bundan 15 yıl önce yayımlandı. Bugüne kadar 9 baskı yaptı. E yayınları arasında Yeni Mecmua’nın Çanakkale ekini de (2006) yayımladık. Ayrıca yine E yayınları tarafından “Ayrıntılarda Saklı Tarih” ana başlığı altında bir dizi oluşturuyoruz. Dizinin, 7 makaleden oluşan ilk kitabı 2006 yılında piyasaya çıktı. İkinci kitap “Çanakkale Deniz Harekâtı” olacak ve önümüzdeki 18 Mart yıldönümüne yetişecek. Yine ayrı dönemde bir başka Çanakkale kitabı da piyasaya çıkacak. Mirliva Sedâd (Doğruer) Bey’in kaleme aldığı kitabı Osmanlıca’dan çevirerek yayına hazırladım, kısacası sırada iki Çanakkale kitabı bulunuyor. Daha başka hazırlıklar da var... Bu nedenle mafia dizisinin altıncı kitabı “Şeytanın Çocukları” bir yıldan önce gündeme gelemeyecek. ? Derin Suçun Küresel Otoritesi/ Murat Çulcu/ E Yayınları/ 768 s. SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle