Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Evin İlyasoğlu’yla “71 Türk Bestecisi/71 Turkish Composers” üzerine... ‘Genç kuşak daha iyi arşiv tutuyor’ rıyorlar, oysa önceki kuşaklar artık iyice içlerine kapandılar diyebilirim. Bir yanda gazetecilğin, öte yanda arşivciliğin verdiği merakla ben de yazarlığa başladığımdan beri bestecilerin yeni konumlarını ve yeni yapıtlarını izlemeye çalışıyorum. İlk kuşaktan Rey, Saygun ve Akses ile tanışma fırsatım oldu. Rey’in ve Akses’in biyografik kitaplarını yazdım. Ardından İlhan Usmanbaş gibi son derece düzenli bir besteci için iki kitap birden yazma şansını elde ettim. Her birinin arşiv araştırmasını yaptıkça onların yetiştirdiği sanatçıları, bir sonraki kuşağı merak ettim. Genç kuşaklara ulaşabildiğim kadar ulaştım. Böylece 71 tane besteci çıktı karşıma. Özetlersem, kendi merakımla Türk besteciliğinin geçirdiği değişimi araştırınca 71 kişi geldi gündeme. Kitap hem İngilizce hem de Türkçe olarak yazılmış. Neden? “25 Türk Bestecisi” de iki dilde yazılmıştı ve dünyanın pekçok kitaplığında yer alabildi. Sonraki 53 besteciyi içeren “Çağdaş Türk Bestecileri” ise daha da geniş bir coğrafyada ilgi uyandırdı. Yurtdışındaki yorumculardan, bestecilerimizle irtibat kuranlar oldu. Birçok teze ve kitaba kaynak gösterildiler. Demek ki araştırmacıların da işine yaramıştı. Aynı çizgiyi sürdürdüm. ÇAĞDAŞ TÜRK MÜZİĞİ Kitabınız hangi okuyucu kitlelerine hitap ediyor? Yurtdışındaki ve içindeki araştırmacılara, yorumculara, konser organizatörlerine bir el kitabı olmasını amaçladım. Ama müzikle doğrudan ilgili olmayanlar için de kitaplıklarında bir Türk ressamları ya da Türk şairleri antolojisi gibi yer almasını umuyorum. Özellikle çok özet olarak yazdığım giriş, birçok öğrenciye çağdaş Türk müziği ödevini yaparken kaynak oluşturacaktır. Konservatuvarlı araştırmacılar için de bestecilerin yaşamöyküsü kadar yapıtlarını hangi dönemlerde, hangi ortamlar için besteledikleri bilgisi yararlı olacaktır. Bir de arşiv meraklıları var, onlar da diskografilerden yararlanacaktır umarım. Bestecilerle ilgili bilgilerin içeriğini nasıl oluşturdunuz? Tanıyabilme fırsatı bulduğum bestecilerin bilgilerini doğrudan kendilerinden aldım. Ölmüş olanlar için aileleri, öğrencileri ve yakın çevrelerine başvurdum. İlişkin gazete, dergi haberlerini taradım. Neyse ki genç kuşak, hele yurtdışında yaşayanlar, öncekilere göre daha iyi bir arşiv tutuyor. Onların festivallere, konser salonlarına çağrı alması bu titizliği gerektiriyor. Kitapta adı geçen 71 besteciyi belirlemek sizin için zor oldu mu? Bu tarz bilgi ağırlıklı yayınlarda, eleştirmenlerden zaman zaman “Şu kişi alınmış iken, bu kişi neden alınmadı” gibi yorumlar gelir. Ya da siz hem geniş içerikli olması, hem öz ve kolay okunabilir olması gibi daha birçok endişe ile başlıklar altında bilgileri derlerken, her eleştirmen iyi bildiği kısımla ilgili bir eleştiri getirir. Bu tarz eleştirilerden çekiniyor musunuz? 25 besteciyi yazarken belirli kıstaslarım vardı: Başta mutlaka senfonik beste yapmış olması, yapıtının yurtdışında çalınması, belli başlı bir kurumun ödülüne değer bulunması gibi. Yine bu temelden yola çıkarak ölçütlerimi biraz daha genişlettim bu kez. Dediğiniz gibi, eşit bilgi vermek, benzer bir şablona oturtmak, daha doğrusu her bir yaşamöyküsünü özetleyebilmek hiç kolay değil. Bestecilere belli bir örnek gönderiyordum, aynen bunun benzeri bir kalıp içinde bilgi vermelerini istiyordum. Ancak çoğundan sayfalarca bilgi geldi ve “Sen istediğin gibi şekillendir” deyiverdiler. Söylediğiniz şekilde eleştiriler gelecektir, ama ben o satırları çok duyarlı terazilerde tartarak hazırladığıma inanıyorum. Yoksa bir bakıyorsunuz henüz 25 yaşındaki bir bestecinin maddesi Saygun’u, Erkin’i filan geçmiş, uzamış gitmiş. GENÇLERİ BULUŞTURMAK... Kitabın yarısı, 25 ile 50 yaş arasında, en verimli çağlarında bulunan 36 besteciye ayrılmış. Açıkçası kitabı elime aldığımda içinde bu kadar çok sayıda genç besteci bulacağımı düşünmemiştim. Çağdaş bestecilerimize böylesi yer ayırmak bilinçli bir tercih miydi yoksa doğal bir sonuç mu? Hem doğal bir sonuç, hem bilinçli bir seçimdi. Şu anda Avrupa ve Amerika’da öyle başarılı gençlerimiz var ki, onları böyle bir kitabın çatısında sunmakla kendilerine biraz daha sorumluluk vermiş oluyoruz, diye düşünüyorum. Yani Türk Beşleri ile, Bülent Arel, İlhan Usmanbaş, İlhan Mimaroğlu ile aynı kitaba bu gencecik yaşında girebilmiş bir besteci, bundan sonrası ? “71 Türk Bestecisi/71 Turkish Composers”ta Evin İlyasoğlu, çağdaş Türk bestecilerinin öncü kuşaklarından en genç kuşaklarına dek uzanıyor. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan metinlerle bestecilerin özgeçmişlerini, yapıt listelerini ve diskografilerini içeren yapıt, araştırmacılar, yorumcular, konser salonu yöneticileri ve müzik öğrencilerine bir el kitabı olduğu kadar, müzikle doğrudan ilgilenmeyenlere de çağdaş Türkiye’ye ait bir belge niteliğinde... ? Feyzi ERÇİN 989 yılında “25 Türk Bestecisi/Twentyfive Turkish Composers”, 9 yıl sonra 1998 yılında ise “Çağdaş Türk Besteciler/Contemporary Turkish Composers” isimli kitaplarınız PAN Yayıncılık tarafından yayımlanmıştı. Yine 9 yıl sonra, bu sefer “71 Türk Bestecisi/71 Turkish Composers” ile müzikseverlerin karşısındasınız. Önceki iki kitap ile de birlikte değerlendirildiğinde, 71 Türk Bestecisi isimli kitabınızı hangi sebeplerle, hangi değişimler sonucunda ve nasıl yazmaya karar verdiniz? Bu tür ansiklopedik kitaplar yazılıp yayınevine teslim edildiği günden itibaren eskimeye başlarlar. Elinize ciltlenmiş şekliyle aldığınız gün, artık tarihe geçmiştir ve zaman aşımına bile uğramıştır. Besteciler karakter olarak genellikle içe dönük insanlar. Hele Türkiye’de yaptıkları, ettikleri o kadar az gün yüzüne çıkıyor, o kadar az değerleri biliniyor ki! Yeni bir beste bitirdiklerinde ya da yurtdışında yeni bir yapıtları çalındığında kırk yılda bir bunu basına yansıtıyorlar. Genç kuşaklar bir yere kadar kendilerini duyurmayı başaSAYFA 8 1 İlyasoğlu, kitabının araştırmacılara, yorumculara, konser organizatörlerine bir el kitabı olmasını amaçlamış. Yukarıda, Bülent Tarcan (1981), aşağıda ise besteci Nejat Başeğmezler ile . CUMHURİYET KİTAP SAYI 939