Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? Mavi Bölge ? Sedat DEMİR E trafınızda, şapkalı ya da şapkasız FBI ajanları dolaşıyorsa mutlaka ortada bir ‘suç’ vardır. Evinizin pencerelerinden mermi yağarken, mahkeme bütün mallarınıza el koyuyorsa kesinlikle çok tehlikeli bir yerdesiniz. Üstelik Rus, İtalyan, Çin mafyası gibi dünyanın en büyük suç kartellerinden birisi olan Kolombiya ‘mafya’sı dünya bu suç örgütlerinden artık yaka silkmiştir peşinizdeyse kaçacak bir delik, saklanacak bir ağaç kovuğu olmadığını size söylemek o kadar da güç bir iş değildir. Hele hele, biyoloji dalında yüksek lisans yaparak insanlığa faydalı olmayı umut eden bir gençseniz, ailenizden birileri alenen ‘cinayet’e kurban giderken, aile reisinizin bu kartel için çalışabileceğine dair en küçük şüphe dahi nefesinizi kesecek kadar korkmanıza yol açabilir. Üstüne üstlük, ensülin hastasıysanız ve günde iki defa iğnenizi kendiniz yapmak ve de bütün bu açmazı bir ‘dedektif’ zekâsıyla çözmek zorundaysanız ölmek için can atarsınız. Bu şartlarla karşı karşıya kalan kişi, yirmili yaşlarının başında bir genç kız olan Kate Raab’dır. Kate bundan daha fazlasını Andrew Gross’un kaleme aldığı Mavi Bölge romanında bütün gerçekliğiyle yaşıyor. Oldukça seçkin bir hayatın üyeleri olan Raab ailesinin kimliklerinin ve varlıklarının sürekliliği, babalarının FBI tarafından tutuklanması ve dev bir uyuşturucu kartelinin elebaşılarını ihbar etmesinin istenmesi üzerine kesintiye uğrar. ABD Polis Teşkilatı’nın Tanık Koruma Programı’nı yöneten kolu WITSEC temsilcilerinden Phil Cavetti, onları önce babalarının tutukluluğu nedeniyle ‘kırmızı bölge’ye, tutukluluk sonrasında ise, babanın da katılımıyla yeni bir kimlik içinde yaşamaya başlanılan ‘yeşil bölge’ye alır. Ancak kısa bir süre içinde de aile kendisini ne yazık ki ‘mavi bölge’de bulur. Mavi bölge, kişinin izinin yitirilmesi, sorumlu WITSEC ajanıyla ilişkisinin kesilmesi, koruma programının güvenliğinden kaçması durumudur. Artık o kişinin sağ olup olmadığı bile bilinmemektedir. Baba Ben Raab’ın ve ailesinin bu bölgeyle tanışmalarının ardından olaylar hızla gelişir. Kate Raab’ın çevresinde yardım alabileceği kimsenin olmadığını öngördüğümüzde, zaten Tanık Koruma Programı’na katılmayan genç kızın olayları tek başına çözmesi gerektiğini anlarız. Bu kurgu zenginliğiyle roman, maceragerilim başlığı altında değerlendirilse de suç edebiyatının diğer türlerine göz kırpar. BABA, SEN KİMSİN? Edebi türlerin arasında fazla belirgin olmayan ince bir çizgi yer alır, özellikle suç edebiyatına ait yapıtların alanında. Her ne kadar bundan seksen yıl önce eleştirmen Williard H. Wright polisiye türün sınırlarını, eğ Andrew Gross lenceli yirmi madde ile belirlemiş olsa da casus, mafya, macera, gerilim, cinayet romanlarının bu türle ilişkisi can alıcı düzeydedir. Bütün bu romanların köklerine inmeye çalıştığımızda Doyle, Chesterton ya da Poe ile karşılaşabiliriz; hatta polisiye yapıtı bir entelektüel oyun olarak düşündüğümüzde Shakespeare’in dramlarından bile bu keyif sağaltılabilir. Suçun failleri baştan bilinse de, isimleri son sayfaya saklanmış olsa da oluşturulan dünyanın kesintisiz bir şekilde devam etmesi, sonu gelmeyen merakların oluşmasına katkıda bulunur bu tür yapıtlarda. Korkuyla yüzleşme endişesi, gerçeğin yitip yitip ortaya çıkması okuru ayakta, diri tutar. Ve kurgunun, zekânın ve okurun da içinde bulunduğu oyunun büyüsü hep canlıdır. Mavi Bölge, bu metin işlekliği içinde devingen bir yapı serimler. Ana bölümlere dahil olmayan iki küçük bölümle okur çoktan bu oyuna dahil edilmiştir ve burası okunduktan sonra kitaba ancak başlanır. Her bölümde tahmin edilmesi güç olayların ve gerçeklerinin peşinden, romanın kahramanı ile birlikte koşarsınız. Hatta olay, aile bütünlüğü, babanın saygınlığı, aşk ve insan sevgisi gibi duyarlılıklara sahip Kate Raab’ın çok uzağında gerçekleşse bile olup bitenlere onun gözüyle bakarsınız. Yıllardır onu her türlü olumsuz şarttan koruyup, kendisi için şefkatle ördüğü hayatı yok eden, kimlik ve yapı değiştiren babanın karşısında genç kızın çaresizliğinin nasıl büyüdüğüne tanık olursunuz. Bu dayanılmaz dünyayı okur ve kahraman için kurgulayan yazar Andrew Gross, uzun bir dönem boyunca akıl almaz romanların yazarı James Patterson’la çalıştı, onunla bu romanların bir kısmını birlikte yazdı. Andrew Gross artık, Patterson’dan bağımsız bir biçimde, kendi yapıtlarını yazıyor. Mavi Bölge, yazarın ilk romanı; okuru hızıyla kavrayan, güçlü elleriyle hep içinde tutan ve ortalık yatıştıktan sonra bile yakanızı bırakmayan bir kitap. ? Mavi Bölge/ Andrew Gross/ Çeviren: Cevat Akkoyunlu/ Merkez Kitaplar/ 320 s. 939 ? SAYFA 21 CUMHURİYET KİTAP SAYI