Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Neşe Doster'den 'Çilenin Coğrafyası Yok' ‘Bizim Kadınlarımız’ Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında tacize uğrayan, dayak yiyen, fuhşa zorlanan, namus için can veren, töre cinayetlerinde katledilen, aile içi şiddete uğrayan, intihar eden, bu aşağılık durumdan kurtulmak için çırpınan kadınların yöre yöre, isim isim, olay olay yaşamlarından örneklerle, sorunları somutlaştırılarak gözler önüne getiren 'Çilenin Coğrafyası Yok'u okurken yüreğin burkulmaması olanaksız. Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdikten sonra çeşitli kamu ve özel kuruluşlarında öğretmenlik, yöneticilik, danışmanlık yapan Neşe Doster, Öğretmenin Günlüğü (Çağdaş Yayınları, 1995), Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını (Dr. Bernard Caporal ile birlikte, Çağdaş Yayınları, 1999), Kadınlara Dair Akılda Kalanlar (Bağlam Yayınları, 2002) adlı kitaplarında bir Cumhuriyet öğretmeni gözüyle kadınlarımızın durumunu inceliyor. gençlik ve öğrencilik yıllarını, duygularını, yaşamanın tanımak, tanımanın taşımak ve paylaşmak olduğunu düşündüğünü anlatıyor. Memleketinin bazen Halep'te bazen New York'ta karşısına çıktığını, bazen yağmur olup gözlerinden aşağıya aktığını, bazen buz olup yüreğine saplandığını, bazen onu eleştirenlerle kavgaya tutuşup bazen onu övenlerle dostluklar kurduğunu söylüyor, “Kars'ı içime asılı kalmış bir yürek gibi taşırım” diyor. Önsözde, “İnsanın çocukluk yıllarının geçtiği, kalıcı ve uzun soluklu dostlukların kurulduğu, bir bakıma yazgısının belirlendiği memleketini anması, anlatması, biraz da kendisini, kendi ya şamöyküsünü anlatmasıdır” diyor Neşe Doster. İçinde büyüyüp içinde büyütülen memleketin ve oradaki yaşamın, dostlukların, paylaşılanların unutulmaması, anımsanması, düşlenmesi, aranmasının “memleket hasreti” ve “ortak değerlere duyulan özlem”, olduğunu, kitabının “bu duyguların yazıya dökülmesi, bir borcun ödenmesi, bir sorumluluğun yerine getirilmesi” olduğunu ekliyor. ? Öner YAĞCI âzım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı Destanı'nda “…korkunç ve mübarek elleri,/ ince küçük çeneleri,/ kocaman gözleriyle/ anamız, avradımız, yârimiz./ ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen/ ve soframızdaki yeri/ öküzümüzden sonra gelen/ ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız/ ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki/ ve ağıllarda/ ışıltısında yere saplı bıçakların/ oynak ağır kalçaları/ ve zilleriyle bizim olan kadınlar,/ bizim kadınlarımız…” diye tanımladığı gerçeklik, dünyanın ve ülkemizin gerçekliği olmaya devam ediyor. Bu gerçekliğin yarattığı sorunların ortadan kaldırılması için savaşanlar da çığlık atmaya devam ediyor. İşte bir çığlık: Cumhuriyet'in ilk aydın kuşaklarındaki hiç bitmeyen coşku, çılgınlık, kendine güvenle Cumhuriyetin karşı devrime dönüştürüldüğü dönemlerinin devrimci gençliğinin öfkeli, kabına sığmaz ama aynı zamanda düş kırıklığı ve hüzünle dolu sevdası iç içe… Konuşuyor, böylesi bir sevda ile yüreğindekilerle aklındakileri bütünleştirip sözcüklere düşürüyor. Anadil sevgisinin bilinciyle ve güzelliğiyle dolu sözcüklerin dizilişinin dökümü olan düşüncelerse konuşmalarının seslendiği kitlelerle buluşmasını sağlıyor... Bu buluşmaların yazıya dökülüşünde de aynı duruş egemen oluyor. Bu duruşun buluşmalarının bir araya geldiği kitaplarına imza atıyor sonra. Kadın olmanın getirdikleri ve kadınlığın sorunları başta olmak üzere çağdaş bir toplum olmamızın temel taşı olan eğitim konusunda, Cumhuriyet devrimlerinin adımlarının atıldığı her konuda yaşamın somut gerçeklerinden, çeşitli anlarından, dünyamızdan ve memleketimizden insan manzaralarıyla kaynaşmış kitaplar… Neşe Doster, Cumhuriyet aydını olmanın, Cumhuriyet aydınlanmasına kendini borçlu duyumsayan aydın bir kadın olmanın bilincine kattığı birikimi kitaplarında paylaşıyor. Kars'ta doğup büyüyen, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk SAYFA 14 N “MEMLEKETİM BENİM” Neşe Doster, memleket hasreti duyarlılığının doğurduğu Kars Memleketim Benim'de çağdaşlaşma savaşımındaki Kars'ı anlatırken memleket sevgisinin ne olduğunu gösteriyor. Kitabı BİR BORCUN ÖDENMESİ... okuyan Dilek Fırat adlı bir Karslı, Gözlem gücünün ve sevgiyle yaklaşı“Kaleminin oltasını memleket sevgisimın bütünleştirildiği bu yapıtlarda nin tam ortasına” attığını söylüyor NeCumhuriyetin değerlerini savunarak şe Doster'in ve devam ediyor: “Bir inkadın sorununa aydın yaklaşımının örsan memleketini her neğini gösteriyor. şeyi ile gözünün ve Neşe Doster, gönlünün gördüğü yö“Kars, belleğimin duresel duygularla ancak varlarına astığım yağbu kadar anlatabilir. lıboya bir tablo ve Bir insan memleketine anılarıma tanıklık araba farlarının vitrin eden bir resim galerive sokak lambalarının sidir. Bu kitapla yakıışıkların yetmeyeceği nımdaki Kars uzakadar yüreği ve kaleğımda olmasın. Okumiyle ancak bu kadar yan, hem Kars'a hem ışık tutabilir.” kendi topraklarına ait “Yüreğim Kars'ta bir şeyler bulsun” dikaldı” cümlesiyle biyerek sunduğu Kars ten kitabın adındaki Memleketim Benim “memleketim benim” (Babil Yayınları, vurgulamasındaki sa2005) adlı yapıtında hiplenme ve özlemle memleketini anlatı“iyi ki bu toprakların yor. çocuğuyuz” dediği Kendisine ve ken“Doğu'nun uygar dine yolculuk mu, takenti” Kars'ı; nıklık mı, kendisiyle “Kar”da anlatılan ve kentiyle yüzleşme Kars'a hiç benzememi, kent günlüğü mü, yen Kars'ı anlatıyor. içsel hesaplaşma mı, Tarihiyle, kültürüyle, anılar toplamı mı, sanatıyla, insanıyla, paylaşma mı olduğueğitimiyle, dostluklana karar veremediği rıyla, kısacası her yöbu çalışmasının adını nüyle Kars'ı anlatan bir türlü koyamadığıbu yapıt, aynı zamannı; memleketini hiçda nereli olursa olsun bir karşılık beklemememleketini özleyen den, önyargısız, tıpkı herkes için bir özlem ailesi ve özveriyle kugiderme kitabı olarak caklayan dostları gibi okunmayı hak ediyor. sevdiğini söylüyor. Bir “Kars Kitabı” Yakıcı bir özlemle olan Kars Memleke“gözünde tüttüğü tim Benim'den sonra için” yollara düşüp bir “Kadın Kitabı” yasokaklarında “içini yımladı Neşe Doster: de burnunu da çektiÇilenin Coğrafyası ği”, “yüreğine çentikYok (Bizim Kitaplar, ler, düğümler ata2007). rak”, her seferinde “Acı çeken kadının “kendinde ve kentinmilliyeti yoktur” düde” gördüğü değişikşüncesiyle oluşturulan likleri sorgulayarak, bu yapıtta Neşe Dosne bulduysa “bağrına ter'in “kadınlık okubasarak” döndüğü lu”nda görüp öğrenyolculuklarını anlatıdiklerini “başkalarına yor. Savrulan, yeni da aktarmak kaygısı” kaygılar, umutlar, yeöne çıkıyor. İç hesapnilgiler ve yitikler içilaşma ve tanıklıklarla ne düşen arkadaşlarıyürekte, beyinde, düşnı, tanıdıklarını, lerde, yollarda yapılan komşularını aradığını bir yolculuk gibi kaanlatıyor. Kars'ın tarih kokan sokakların Neşe Doster, memleket hasreti duyarlılığının doğurduğu Kars Memleketim Benim'de çağ dın dünyası anlatılıdaşlaşma savaşımındaki Kars'ı anlatırken memleket sevgisinin ne olduğunu gösteriyor. yor. da çocukluğunu, CUMHURİYET KİTAP SAYI ? 915