29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? ği’nde bu konuda yazılmış tüm kitap ve makalelerden yararlanılmıştır...” diyor Alev Coşkun. Hırsız Polis Aşkın Kanunu Olmaz/ Editörler: Gülden ÇakırDevrim H. Can/ Röportaj: Emine Algan/ C Blok/ 177 s. Gecenin en siyahında/ Umudun bittiği yerdeyim/ Köşeyi dönsem ölüm/ Düzgitsem hayat/ Gölgeler içindeyim/... HırsızPolis’in dillere destan olan bu şarkısı, aynı zamanda efsaneleşen bir dizinin sesi oldu. Hikâyesiyle, karakterleriyle, meseleleriyle ve hatta seyircisiyle bir fenomen haline gelen HırsızPolis dizisinin tüm öyküsünü, perde arkasını bulacaksınız kitapta. En sevilen diyalogları, yönetmeninin, başrol oyuncularının çok özel röportajları, seyircilerinin görüşleri, basındaki HırsızPolis tartışmaları, çekim sırasında kullanılan materyallerin görüntüleri ve hiçbir yerde yayımlanmamış set fotoğraflarıyla HırsızPolis son kez karşınızda!.. Cesaretin Anahtarı/ Nora Roberts/ Çeviren: Mine Atafırat/ Epsilon Yayınları/ 320 s. Esrarengiz bir kutuda üç anahtar... Bir sanatkâr, bir bilgi insanı ve bir savaşçı, Bilgeliğin Anahtarı ve Işığın Anahtarı’ndan sonra sıra Cesaretin Anahtarı’nı bulmaya gelir... Cesaretin Anahtarı’nı bulmak Zoe’nin görevidir. Üç dostun yürekleri, akılları ve cesaretleriyle son kilit de açılacak, aşk ve iyilik kazanacaktır. Ancak yapılan her şeyin, atılan her adımın bir bedeli vardır. Özgürlüğe kavuşmayı bekleyen üç mavi ışık, cesur savaşçının cesaretini sergilemesini beklemektedir. Zoe kendinden geçmiş gibiyken, oğlu Simon’un sesini duyar. Bu ses kötülüğün sesiyle son bulmamalıdır... İrlanda efsanelerinden etkilenen Nora Roberts, Anahtar üçlemesinin son kitabını sunuyor bu kitapta. Yolsuzluk Gösterisi/ David Liss/ Çeviren: Ümmühan K. Güneş/ Literatür Yayınları/ 420 s. İşlemediği bir cinayetle suçlanarak idama mahkum edildiği gün, gizemli bir kadın hapisten kaçması için Benjamin Weaver’ın eline gizlice bir maymuncuk ve törpü sıkıştırır. Birileri Weaver’ın asılmasını isterken, birileri de kurtulmasını istemektedir. Tek çaresi, hapishaneden kaçarak suçsuzluğunu ispat etmek olan Benjamin Weaver bunu yapmanın hiç de kolay olmayacağını kısa zamanda anlar. Çünkü İngiltere’de Parlamento seçimleri yapılmak üzeredir ve mahkumiyetinin ardında siyasi güçler vardır. En yakın arkadaşının yardımıyla bir plan yapar ve Batı Hint Adaları’ndan gelen zengin bir tütün tüccarı kimliğine bürünerek Londra sosyetesine karışır. Artık politikacılarla iç içedir. 1722 Londra’sının karmakarışık siyasi ortamında her şeyin göründüğünden çok daha farklı olduğunu keşfeder ve kendisini çirkin, bir o kadar da vahşi bir oyunun ortasında bulur. Oy hakkı olmayan işçilerin, yoksulların yanı sıra Londra sosyetesinin ve politikacıların arasında dolanırken, bir yandan adını temize çıkarmaya ve hayatta kalmaya çalışan Benjamin Weaver, bir yandan da politikanın ve etiğin zorlu sorunlarıyla boğuşuyor. Tilki İle Çobanaldatan/ Taner Baybars/ Çeviren: Gürgenç Korkmazel/ YKY/ 260 s. Taner Baybars, Kıbrıs’tan (sadece Türk kökenliler değil, Elen, Maronit, Levanten kökenli bütün Kıbrıslılar arasından) çıkmış şairlerden biri. Tilki İle Çobanaldatan günün nabzını tutan, an ve düşgücüyle yoğrulan, kendini şiire bırakan, coğrafyayı, fiziği, edebiyatı, yaşamı yolculuğuna alan bir şairin alacakaranlık yürüyüşü. ZamanOlayörgüsüÜçlü Mimesis/ Paul Ricœur/ Çevirenler: Mehmet Rifat, Sema Rifat/ YKY/ 164 s. Yapı Kredi Yayınları, Fransız felsefeci ve yorumbilimcisi Paul Ricœur’ün anlatı yorumbilimi alanındaki başyapıtı olarak nitelendirebilecek “Zaman ve Anlatı” adlı yapıtını, dört cilt olarak yayımlayacak. Ricœur, birinci ciltte, zaman ile anlatı arasındaki büyük çatışmanın yorumlanmasında birçok bilimsel etkinlik alanını, özellikle de kendi geliştirdiği yorumbilimsel bakış açısını, zaman fenomenolojisini, anlatı kuramlarını, alımlama estetiğini, okuma edimini, göstergebilimi, tarih yazımını devreye sokuyor. İkili Yalnızlık/ Lütfiye Aydın/ Can Yayınları/ 92 s. “İyi kadındı yengem. Yüreği yumuşaktı, anaçtı. Asma yaprağından buğulama, zerdali çekirdeğinden ekmek yapardı. Öyle de becerikli. Ama bizden gizli doyururdu çocuklarını. Ocağı tek kibritle yakamadı diye olmadık dayaklar atan kocanın yeğenlerini ne diye doyursundu hem. Üstelik, zemherinin buzu, öksüzün yüzü. Tanrı bile sevmezken onları, koruyup kollamazken.” Lütfiye Aydın, ilkin 1985 yılında yayımladığı “İkili Yalnızlık” adlı bu ilk kitabında, çetin yaşam koşullarında ayakta kalmaya çalışan kadınları, yoksulluğun pençesinde kıvranan işsiz erkekleri, siyasal gerilimin ortasında yönünü yitirmiş gençleri anlatırken, Türk toplumunun çalkantılı geçmişine de yakından, içeriden, duyarlılıkla bakıyor. Allah Allah Bizim Kontesi Kim Sevdi?/ Mine G. Kırıkkanat/ Erko Yayıncılık/ 126 s. “Kitabı baskıya hazırlarken, gerek benim öngörülerimin zaman içinde haklı çıkıp çıkmadığını, gerekse olaylara bakışımdaki değişikliği izleyebilmeniz için yazılarda konu edilen olayların tarihlerini olduğu gibi bıraktım. Ve bir de baktım ki, Türkiye’de olanları özellikle 2003 yılından beri yan yana koyunca, gerçek apaçık: Ben aslında beş yıldır, sol elimde büyüteç, sağ elimde cımbız/ kalem; ‘Allah Allah, Kontesi Kim S... ?’ vakasına kanıt toplamışım! Topladığım kanıtlar, size de ipuçları verir ve bu ülkeyi bu hale getiren sorumlu suçsuz ya da suçlu sorumsuzlara dair sizi de aydınlatırsa... Kontesi kurtaramadık ama failleri hâlâ kovalayabilir, hatta yakalayabiliriz, diye düşünüyorum.” Bu kitap gazeteci Mine G. Kırıkkanat’ın yazılarını bir araya getiriyor. Marksizm ve Bilim/ J. D. Bernal/ Çeviren: Tonguç Ok/ Evrensel Basım Yayın/ 176 s. Karl Marx ve Friedrich Engels’in uzun yıllar süren dostlukları ve ortak çalışmaları hem maddi yaşamı hem de toplumsal yaşamı kavramak ve değiştirmek için yeni bir bilimin doğuşunu ifade eder: Diyalektik materyalizm. İnsanlığın ve bilimin özgürlüğe kavuşması artık sınıflar mücadelesine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu mücadelenin bir sonucu olarak 1917’de Rusya’da kurulan Sovyet iktidarı, bilim ve toplumsal yaşantının iç içe geçtiği halk için bilimin ilk örneklerini verir. J. D. Bernal’ın, Marksizm ve bilim üzerine yazılarından oluşan bu derlemede, Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in Marksist bilimsel yönetimi kullanma ve bilime yaptıkları katkıları özlü bir biçimde anlatılıyor. Makine/ Haydar Demir/ Evrensel Basım Yayın/ 192 s. Haydar Demir, hapishane ortamında yetişmiş, kendini yetiştirmiş bir yazar. İş ve işçi yaşamında kendi yaşadıklarıyla emekçilere yaşatılanları anlatıyor öykülerinde. Çıplak gerçekliğin anlatılmasının ne kadar zor olduğunu bilen, bu gerçekliğin ancak yaşanabileceğine inana bir yazar olmasına karşılık işçinin, emekçinin, yoksul halkın gündelik yaşamını yalın ve alaysılı bir dille anlatıyor. Gürcü Devleti’nin Kırmızı Kitap’ı/ Karibi/ Çeviren: Arif Acaloğlu/ Kaynak Yay./ 120 s. Karibi tarafından kaleme alınan ve 1920 yılında Tiflis’te basılan “Kırmızı Kitap”, Ermeni iddialarına Gürcüler tarafından verilen bir yanıt. Gürcistan’ın Ermeni meselesindeki devlet politikasını yansıtan kitap, Çarlık Rusyası’nın askeri arşivlerinden de önemli belgeleri okuyuculara sunuyor. Karibi’nin saptamaları şu şekilde özetlenebilir: Osmanlı topraklarında Ermeniler ve Müslüman halk tam bir uyum içerisinde yaşamıştır; Batılı devletler, meseleyi, Türkiye ile Rusya’nın arasını açmak ve Türkiye’nin içişlerine karışmak için uygun bir ortam yaratmak amacıyla yapay olarak ortaya çıkarmışlardır; Batı emperyalizmi, Ermeni kitle önderlerine kan dökmelerini öğütlemiş, geniş halk kitlelerini Türkiye’ye karşı kışkırtmıştır; Ermeni gönüllü birlikleri Müslüman halk üzerinde katliamlara ve yağmaya girişmiştir; Türkiye’nin aldığı önlemler doğaldır ve meşru müdafaadır; Taşnaklar, Batı kamuoyunu kazanmak için siyasetlerini her zaman yalan üzerine kurmuşlardır. ? SAYFA 37 CUMHURİYET KİTAP SAYI 902
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle