29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dünya Satranç Günü kutlu olsun! (1 Haziran) S atrancın atasının M.S. 600'de oynanan “Çaturanga” isimli bir oyun olduğu söylenmektedir. Tarihçiler Çaturanga'nın din zulmünden kaçan Budist rahipler yoluyla Çin'e götürüldüğünü düşünürler… İlk resmi uluslararası satranç turnuvası 1851'de Londra'da düzenlendi... Araştırmalar, satrancın uzaysal kavrama / üç boyutlu kavrama ve sebep sonuç ilişkisini kurabilme becerilerini geliştirdiğini, yaratıcılık ve genel zekâ üzerine olumlu etkiler yaptığını söylemektedirler. * “Masallarla Satranç”, Ozan Çapan, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları (06 yaş) * “Satranç Boyama Kitabı”, Ozan Çapan, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları (06 yaş) * “Satranç Ülkesinde Yolculuk”, Ozan Çapan, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları (06 yaş) * “Temel Satranç Bilgileri”, Ozan Çapan, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları (710 yaş) * “Çocuklar İçin Satranç”, Melih Karataş, İnkılap Yayınları * “Satranç Öğrenelim”, Kahraman Olgaç, Bilgi Yayınevi (12+ yaş) * “Satranç Öğretici Oyunlar”, Camil Seneca, İnkılap Yayınları (12+ yaş) * “Etkinliklerle Satranç”, Elif Kurtuluş, Özgül Polat Unutkan, Morpa Yayınları (8+ yaş) * “Satranç Öğreniyorum”, Elif Kurtuluş, Özgül Polat Unutkan, Morpa Yayınları (8+ yaş) * “Gençler İçin Satranç”, B.J. Withlus, H. Pfleger, İnkılap Yayınları * “Pıtırcık Satranç Oynuyor”, Goscinny Sempe, Can Çocuk Yayınları (8+ yaş) Güneşe Âşık Çocuk: Çocuk Şiirleri Albümü TBMM Kültür ve Sanat Yayını, 2007, 23 sayfa Editör Cevdet Çağan, Resimleyen Osman Turhan, Müzik Serkan Sönmez 23 Nisan 2007'de çocuklara armağan edilen, adını Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirinden alan “Güneşe Âşık Çocuk” bir TBMM çalışması. Necip Fazıl Kısakü SİHİRLİ DEĞNEK Çocuklar İçin Kitaplar Hazırlayan: Nilay Yılmaz Yaşamı ve dili, şiir dizelerinden duyumsayabilen çocukların çoğalması dileğiyle... Sihirli Sempozyumlar... Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyum kitabı çıktı. 46 Ekim 2006 tarihinde gerçekleşen sempozyumda sunulan bildirilerin bir araya toplandığı kitap bu alanda çalışanlar için kaynak kitap niteliğinde. Yaklaşık 1000 sayfa olan sempozyum kitabında bildirilerin yanı sıra fotoğraflar, yapılan etkinlikler, sempozyum hakkında basında yazılanlar da yer alıyor. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Sempozyum Dizisi: Ayla Çınaroğlu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü, hem Türk çocuk ve gençlik edebiyatının gündemde kalmasını sağlamak, gelişmesine katkıda bulunmak, hem de özellikle bu alana hizmet vermiş ve vermekte olan çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarını onurlandırmak, onları bilim adına ölümsüz kılmak amacıyla düzenlediği sempozyum dizisinin ilkini yazar Gülten Dayıoğlu (2001), ikincisini de yazar Muzaffer İzgü (2005) adına düzenlemişti. 1719 Ekim 2007'de gerçekleşecek olan sempozyum ise yazar Ayla Çınaroğlu adına yapılacak. (Bildiri özetleri için son başvuru tarihi: 31 Mayıs 2007) (Bilgi için: www2.ogu.edu.tr/~komparatistik/sempozyum/Site/index.htm) rek, Cahit Sıtkı Tarancı, Rıfat Ilgaz, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Can Yücel, Cemal Süreya, Yavuz Bülent Bakiler, Ali Akbaş, Cahit Zarifoğlu, Ataol Behramoğlu, Cahit Koytak, Beşir Ayvazoğlu, Mustafa Ruhi Şirin, Haydar Ergülen ve Ömer Erdem'in şiirlerinden oluşan kitabın bir de CD'si var. Şiirler Müşfik Kenter, Metin Serezli, Rutkay Aziz, Kenan Işık, Ataol Behramoğlu, Tamer Karadağlı, Cem Davran gibi sanatçılar tarafından seslendirilmiş... Dizeler, sevimli resimlerle daha da renkleniyor. Şiir, müzik ve resim birlikteliği “Güneşe Âşık Çocuk” ile çocukların yüreklerinde parlayacak, hiç batmayacak gibi... Cahit Sıtkı Tarancı'dan pırıltılı bir şiir: “Camlar arkasında görünen çocuk, / Eliyle güneşi gösterir durur. / Camlar arkasında düşünen çocuk, / Hırsından, camlara yumruk savurur. / Camlar arkasında bekleyen çocuk, / Üç mevsim, güneşin seyrine dalar; / Ve kışın güneşi özleyen çocuk, / Diliyle, buğulu camları yalar. / Güneşe kavuşabilmek için çocuk, / Gündüzün boş yere çırpınır durur. / Nihayet, nihayet geceleyin çocuk, / Koynunda güneşle beraber uyur.” Babasını özleyen çocuklar için Can Yücel'den... “Hayatta ben en çok babamı sevdim, / Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk / Çarpı bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek/ Nasıl koşarsa ardından bir devin, / O çapkın babamı öyle sevdim. / Bilmezdi ki oturduğumuz semti, / Geldi mi de gidici hep, hep acele işi!/ Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. / Atlastan bakardım nereye gitti, / Öyle öyle ezber ettim gurbeti. / Sevinçten uçardım hasta oldum mu, / 40'ı geçerse ateş, çağ'rırlar İstanbul'a, / Bi helâlleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla! / Tüfoyken başardım bu aşk oy'nunu, / Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. / En son teftişine çıkana değin / Koştururken ardından o uçmakta devin, / Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için / Açıldı nefesim, fikrim, canevim. / Hayatta ben en çok babamı sevdim.” Cemal Süreya'nın “Fotoğraf ” şiiri de hüzünlü güzel çocuklar için... “Durakta üç kişi / Adam kadın ve çocuk / Adamın elleri ceplerinde / Kadın çocuğun elini tutmuş / Adam hüzünlü / Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü / Kadın güzel / Güzel anılar gibi güzel / Çocuk / Güzel anılar gibi hüzünlü / Hüzünlü şarkılar gibi güzel” Sihirli Dergiler! Ebe Sobe (http://www.ebesobe.com) Bilim Çocuk (www.biltek.tubitak.gov.tr/cocuk) Meraklı Minik (www.biltek.tubitak.gov.tr) (okulöncesi) Çoluk Çocuk (www.colukcocuk.com.tr) (yetişkinler için) Nilay Yılmaz Kurtuluş Deresi Cd. No: 47 Bilgi Üniversitesi Dolapdere/İstanbul [email protected] Tel: 0212 236 78 42 0212 311 51 82 KONUK SİHİRLİ DEĞNEK “Güneşten Sarı Baldan Tatlı”, Simla Sunay, Hayykitap, 119 sayfa, (8+ yaş) Uzun boylu bir canlı olmayı o istemedi, doğduğunda böyleydi. Zamanla daha da uzadı, o uzadıkça diğer canlılar kısaldı, küçüldü. Bu iyi bir şey miydi bilmiyordu, tek bildiği çok yalnız olduğuydu. Sonra… sonra kırmızı kurdeleli, süslü kocaman şapkası olan sarı elbiseli Naz'la tanıştı. Naz ismini sordu, o bilemedi. Zürafaların adı olmazdı ki… Güneşten Sarı Baldan Tatlı, bir zürafanın dilinden yazılmış. Adını Uzunbal koyduğu arkadaşı zürafayla birlikte “beyaz bir yol” un peşine düşen Naz'la, yol Mavisel Yener (yazar) mekânda deneyimleyecekleri farklı yaşam renkleri var. Her bölümün ekseninde, ulaşılmak istenen “beyaz yol” olsa da gidilen köy ya da kasabadaki kişilerin var olma coşkusuyla birlikte yaraları, umarsızlıkları ve şaşkınlıkları da yer alıyor. Betimlemelerdeki özen, mekân ve duyguların etkileşiminin vurgulanması yazarın mimar duyarlığını yansıtır nitelikte. “Ev, tek oda, açık mutfak ve bir küçük banyodan oluşuyordu. Bir yatak, bir çalışma masası, birkaç sandalye ve kap kacaktan oluşan eşyalar evle uyumluydu. Çalışma masasının üzerinde beş tane flüt ve henüz yapımı bitmemiş iki keman vardı. Evde kırık olan her şey onarılmıştı, bu nedenle her şey ya yamalı, ya ekliydi. (s. 54). Kitaptaki olay örgüsüne baktığımızda, bütün iyi çocuk kitaplarından beklediğimiz, çok katmanlı bir yapıyla karşılaşıyoruz. Akordeon dede, ikiz ormancılar, yıldızcı adam, gamze toplayan gibi ilginç kahramanların, ilginç mekân ve nesnelerin özenle seçilmiş olduğu, hepsinin zaman uzaydaki dağılımının da gözden kaçırılmadığı, ayrıntıların hepsinin anlamlı işlevi görülüyor. Çocuk okuru keyifli bir okumaya davet ederken felsefi bir yolculuğa yelken açan, içtenlikli bir dille okuru sarıp sarmalayan bu kitap, tatilde çocuklarımız için güzel bir armağan olacak. Gamzelerinizi kimse topla(ya)masın, hepsi sizde kalsın! İyi okumalar! ? culukların en güzeline kanatlanacak okurlar. Bu öyle bir yolculuk ki insanı besleyen artalanlar üzerine düşündüren, sorgulayan, insan derinliği bağlamında felsefe damarı da olan bir yolculuk. Çocuk dilinden uzaklaşmadan bu artalanları duyumsatmak çok kolay olmasa da, Simla Sunay bunu başarmış. Masal/roman kurgusu içinde gerçekleri gözetirken tatsız gerçekleri bile başarıyla sunmuş çocuk okuruna. Yolculukta elimizden tutacak olan Naz ve Uzunbal, arkadaşlıklarını yolculuk boyunca besleyen, birbirlerine güven duyan, keşfetmekten korkmayan dostlar. “Naz'ın gözü olduysam kalbine de girebilirim. Kalbine girersem hiç çıkmam. Sevgi kalpte yaşarmış. Benim kalbimdeki kuş hiç oradan çıkmıyor. Ben de Naz'ın kalbinde yer alırsam, başkası giremez. Birinin kalbinde uzun bir zürafa varsa, başkasına yer yoktur.” (s. 84). Peşinden gittikleri “beyaz yol”a ulaşırken, uğradıkları her coğrafyaya nane tohumları bırakmaları ise çocukların imgelere yükleyebilecekleri anlamların varsıllığını çözmüş bir yazarla buluştuğumuzun muştusunu veriyor. Romanda altı bölüm var. Sakarköy, Komşusuz Ev, KullanAt Kasabası, Yıldızcı, Gamze Toplayıcısı, Beyaz Yol. Bu bölümler bağımsız okunduğunda da öykü tadı vermekle birlikte kitabın bütünündeki roman kurgusunun başarısı gözden kaçmıyor. Gündüzleri yürüyüp geceleri dinlenerek her bölümde bambaşka bir düşköy, düşkasabaya giden kahramanların her SAYFA 32 CUMHURİYET KİTAP SAYI 902
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle