03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 K 2 C 3 K 4 I 5 İLKER MUMCUOĞLU E 6 G 7 A 8 D 9 G 10 C 11 B 12 C 13 K 14 C 15 C 16 C 17 A 18 K 19 F 20 I 21 D 22 I 23 A 24 G 25 C 26 H 27 I 28 C 29 I 30 C 31 K 32 I 33 C 34 G 35 A 36 B 37 J 38 C Feyza HEPÇİLİNGİRLER K Türkçe Günlükleri dimde yalnız sen! / Nasıl tatlıydı ocak, akşamın cazibesi, / Okşayışlar ne hoştu, gözüne bir getirsen, / Hatıralar annesi, ey eceler ecesi!" On şiir kitabını bir araya getiren "İnce Divan"dan sonra yazdığı şiirleri "Yokluğunla Çoğalarak" adıyla yayımlayan Ahmet Necdet’in kitaba adını veren şiirinden de bir bölüm almalıyım buraya: "Issız bir adasın sen, aşklarla yalıtılmış, / Robenson’un son’unu sonE’yle birleştiren, / Hep’in olduğu yerde hiç’in izini süren, / Karlı temmuz gecesi / yaz ortasında bir kış" Gülsüm Cengiz, ne şiirini ihmal ediyor ne de çocuklara yazmayı. Son çocuk kitabı "Kayıp Sözcükler" Türkçenin uğradığı kayıpları çocuklara aktarmak için iyi kurgulanmış bir öykü içeriyor. "Akdeniz’in Rengi Mavi", Gülsüm Cengiz’in son şiir kitabı. Bu kitabın en tanınmış şiiri de Kamber Ateş Nasılsın? "Dilim tutuklu oğlum / seninle konuşamam. / Sana diyeceklerim / gözlerimin derininde, / bir de yalnız şu cümle / dudağımda tekrarlanan, / yüreğimdeki duygu / ses tonuma yansıyan: / Kamber Ateş nasılsın?" Köşesinde, çığrışmadan, bağrışmadan, kendisinin reklamını yapmadan, sessiz sedasız, şiir üreten, bir dokumacı sabrıyla şiirini ilmek ilmek dokuyan bir şiir ustası da Mustafa Köz. Yengeç Sepeti, Salıdan Önceki Pazartesi, Sonsuzluk Taşta, Ateş Bağı, Açık Yara, Çan Uykusu, şiir kitaplarından bir bölümü yalnızca. Mustafa Köz’ün şiirini örneklendiren bir alıntıyı, Alkım’dan çıkan gümüşlü kitabı Açık Yara’daki, Heidegger’in "Dil, düşüncenin evidir." sözünden hareketle yazılmış "Kırkikindi Yağmuru" adlı şiirinden yapıyorum: "Dil evdir, her eve bir hayalden girilir. / Dil ambardır, her yüklükte kırk kilit. / Dil tuzdur, her kapıda dilenci. / Dil rüzgârdır, her esinti bir magma. / Dil topraktır, her korukta bağ bahçe. / Dil ateştir, her yangına kiracı." Mustafa Köz’ün çocuk şiirlerinden örnek vermemek de haksızlık olur. Işıkları Karartmayın Çocuklar’dan Küçük Ozan adlı şiiri şöyle: "Delinmiş bir yürekle / Nasıl yaşar ki bu dünya? // Ben ozan olmuşsam, / Onarılsın diyedir ozon tabakası; / Savaşlar bitsin, / Kavgalar dinsin, / Dargınlar barışsın diyedir." 39 J 40 E 41 I 42 D 43 I 44 G 45 D 46 I 47 G 48 K 49 19 Şubat Pazartesi 50 K 51 H 52 E 53 G 54 G 55 G 56 K 57 B 58 A 59 C 60 J 61 F 62 G 63 D 64 F 65 G 66 D 67 K 68 I 69 G 70 G "Ö 71 E 72 J 73 I 74 F 75 B 76 A 77 C 78 K Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri, yukarıdan aşağıya doğru Serdar Koçak’ın Don Kişot Yayınlan tarafından yayımlanan bir şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. İlk İslam halifesi Ebubekir’ in unvanı. 35 7 76 17 58 23 B. Eski Yunan’da tanınmış ünlü masalcı. 75 57 36 11 C. "Jamanak gazetesi çıktı mıydı / yaslı kadınlarla sütyeşil martılar / hanendelere şiir yazan pek eski her kuşak / ve......odunlukta tutsak" (Serdar Koçak’ın Pervazda adlı şiir yapıtından). 25 16 30 10 12 33 14 F. Oğulcuk, embriyon (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 61 19 74 64 G. Duygu Asena’nın bir romanı. 47 44 62 9 54 24 70 lü dil" nedir? Bir zamanlar bir toplumun, bir topluluğun diliyken, o dili konuşan kimse kalmadığı için artık iletişimde kullanılmayan dildir. Bir dil ancak, o dili konuşan son kişi de öldüğünde ölür. Hatta o zaman bile, arkasında yazılı belge bırakmışsa bir anlamda yaşamaya devam eder. Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından işgaliyle yok oluşa terk edilen Amerikan yerli dilleri, arkalarında hiç yazılı belge bırakmadan tarih sahnesinden çekildikleri için, son konuşanı binlerce yıl önce ölmüş olduğu halde, yazıya geçirilmiş Hititçe, Sümerce gibi dillerden daha "ölü" dillerdir. "Konuşan insan sayısı bakımından dünyada beşinci sırada yer aldığı söylenen, 8. yüzyıla tarihlenen Orhun Yazıtları’ndan beri yazılı belgeleri bulunan Türkçe için "ölü dil" yakıştırması yapılamaz; böyle bir şey akıldan bile geçirilemez. Yeryüzündeki birçok dil için ölüm emri anlamına gelen küreselleşmenin Türkçeyi de tehdit ettiği doğrudur; ama bu tehdidin, Türkçeyi "ölü dil" konumuna getirmesine asla izin verilmeyeceği de bir o kadar doğrudur. 21 Şubat Çarşamba Ö 53 6 34 55 69 65 H. "... Mani Padme Hum" (Asaf Halet Çelebi’nin bir şiir kitabı). 51 26 I. Baştan savma yazmak. 15 2 59 38 28 77 D. "... umumiye" (Osmanlı dış borçlarının ve bunu yöneten idarenin adı). 43 21 45 66 8 63 E. "... velakin" (ancak, bununla beraber). 5 52 71 40 32 27 73 43 68 20 29 41 22 46 4 J. Şaşma ve korku anlatan bir ünlem. 72 37 60 39 K. "Kış İkindisinin Evinde" ve "Konuştuğumuz Gibi Uzaklara" adlı yapıtları da yaratan yazar. 78 18 50 13 49 48 1 31 67 56 3 zel bir vurgulama söz konusu olmadığı sürece, "sağlamak, sayesinde" gibi sözcükler olumlu, "neden olmak, yol açmak, yüzünden" gibi sözcükler olumsuz anlamlar için kullanılır. Buna dikkat etmemek, çelişkili (tutarsız) bir anlatıma yol açar. Genç Köylü, "Bugün TRT televizyonunda eğitimli bir hanımefendi (galiba beslenme veya sağlıkla ilgili bir uzmandı), çocukların yanlış gıdalarla beslenmesinin ve spor yapmamalarının yol açtığı bozukluklardan bahsederken, örneğin, 'Çok yemek yemek çocuğun obez olmasını sağlar' gibi ifadeler kullanıyordu. Sanki, obez olmak arzulanan bir hedefmiş gibi." dedikten sonra, konuyu son derece güzel açıklıyor: "Sinemaya gitmek için sözleştiğiniz bir arkadaşınız geç kaldığı için filmin başlama saatini kaçırırsanız, 'Senin yüzünden geç kaldık.', diye çıkışırsınız. Diğer taraftan, gösterimde olduğunu bilmediğiniz bir filmin filanca sinemada oynadığı bilgisini bir arkadaşınız size vermişse, o zaman da arkadaşınıza 'Senin sayende o filmi gördüm.' diye teşekkür edersiniz. 'Senin sayende geç kaldık.' da diyebilirsiniz ama, gerçekten geç kalmak istemiş iseniz veya laf dokundurmak niyetiyle söylüyorsanız bu ifade anlamlı olabilir. Üzerinde yorum yapılan eylem olumlu sayılan bir sonucu getirmişse, o eylem sahibinin 'sayesinde', olumsuz, istenmeyen bir sonuca yol açmışsa da onun 'yüzünden'dir." Yine 23 Şubat Cuma B 23 Şubat Cuma Y 889. sayının çözümü: A. MBT B. EBRULİİİİ C. SÜMBÜLDAĞI D. UY BABO E. TÜYLÜLÜK F. ADY G. DİYEN KIRGIN YÜREĞİ H. NOTOFOR I. ARBOR J. NORFOLK Şiir: "Tanrı’ya kırgın değilim/ bir dostu bile yok onun/ bir fotoğraf albümü/ yürüdüğü bir yol bile yok" ahya Kemal’in, "Paris’te genç iken koyu Baudelaireperest idim. / Balkon’la, Yolculuk’la, Güzellik’le mest idim." diye adını andığı Baudelaire, 1899’dan başlayarak, şiirleri Türkçeye en çok çevrilen şairlerden biri. "Les Fleurs du Mal", Şer Çiçekleri, Elem Çiçekleri, Kötülük Çiçekleri gibi adlarla aktarıldı Türkçeye. Ahmet Necdet’in 2001’de Adam Yayınları’ndan çıkan "Kötülük Çiçekleri" çevirisi, yeni baskısını Dharma Yayınları’ndan (2006) yapmış. Yahya Kemal’i kendinden geçiren Balkon şiirinin ilk bölümü Ahmet Necdet çevirisiyle şöyle: "Hatıralar annesi, ey eceler ecesi, / Her zevkimde sen varsın, her der en aramıyorum; bunlar gelip buluyor beni. İzlemeye çalıştığım bir dizi var: "Hatırla Sevgili". Bu geceki bölümünde, dizinin erkek kahramanı, kendisini İstanbul dışına sürgün etmeye çalışıyor ve Bolu’nun Kıbrısçık’ına atanmasını sağlıyor. Ona yolculukta okuması için bir roman hediye eden arkadaşı, "Sahafta buldum. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü." diyor kitabı verirken. Sahafta bulduğunu söylemesi, kitabın eski olduğuna vurgu yapmak için olmalı; yoksa neden söylensin? Aynı dizinin aynı bölümünde Talat Aydemir olayı yaşandı ve bu olaydan söz edildi az önce. Demek ki 1962 yılındayız. Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya yeni basılmış ya da basılmamış henüz. Çünkü Tanpınar’ın bu romanının basım tarihi kimi kaynaklarda 1961, kimilerinde ise 1962 olarak gözüküyor. 1961’de basılmış olsa da kitapların bugünkü hızla eskimediği göz önüne alınırsa çok yeni bir kitap. Sahafa düşmesine epeyce var daha. Sahafta değil, kitapçıların en görünen rafında olmalı.? [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 890 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle