24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 H 2 F 3 G 4 E 5 İLKER MUMCUOĞLU H G 6 J 7 H 8 D 9 K 10 I 11 I 12 B 13 A 14 F 15 D 16 17 F 18 E 19 H 20 L 21 J 22 D 23 H 24 G 25 K 26 I 27 I 28 H 29 L 30 L 31 J 32 I 33 C 34 L 35 G 36 H 37 L 38 G 39 H 40 B 41 I Feyza HEPÇİLİNGİRLER 2 Ocak Salı Türkçe Günlükleri gazetelerin, özellikle de en çok baskı sayısına sahip gazetelerin arşivleri bol bol yer alıyormuş. Çeşitli gazetelerin, çeşitli köşe yazarlarından örnekler vermişler. Gerisini bana yazdıkları mektuptan aktarıyorum: “Devlet de ‘herşey’ kullanmaya başlamış. Milli Eğitim Bakanlığı web sitesinde de epey ‘herşey’ var. Bir Orman Bakanlığı afişine göre ‘Herşey elimizde’ (Kasım 2006). Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde de ‘herşey’ var. Özel sektör oldum olası dilbilgisi konusunda titiz değildir. Nitekim, ‘her şey içinde’ otellerin ve turizm acentalarının reklamlarında epey ‘herşey’ var. BP’nin internet sitesinde ‘LPG hakkında herşey’ var. Cep telefonlarına gönderilen kredi kartı reklamlarından bir örnek: ‘Praktiker’de eviniz için gerekli herşey Kasım sonuna kadar Bonus’a peşin fiyatına 10 taksitle!’. Yabancı kökenli olduğu için belki mazur görülebilir; İkea, ‘Evinizin herşeyi’ sloganını kullanıyor. Yabancı kökenli olmadıkları için pek mazur görülemeyecek holding sitelerinde (Sabancı, Koç, Eczacıbaşı gibi) ise az veya çok ‘herşey’ var. ‘Herşey’ Pfizer’in yeni girişiminin adında yer alıyor: ‘Herşeyin Başı Sağlık’ (www.herseyinbasisaglik.com). Yeni bir girişim olduğunu düşünerek bu yazım hatasını Pfizer’a bildirmek isteyebilirsiniz. Biz bildirdik, yaklaşık bir ay sonra kibar bir teşekkür mesajı geldi. Ama girişimin adı hâlâ aynı. Bu durum, yani ‘her şey’ yerine ‘herşey’ diye yeni bir sözcüğün türetilmiş olması daha ne kadar yaygın ve görünür olabilir diye merak edilebilir. Durumun vehametinin belki de en iyi göstergesi, son iki iktidar partisinin de ‘herşey’ kullanması. AKP’nin sokaklara astığı afişlerden tutun yayınlarına dek her yerde, ‘herşey’ kullanılıyor. Biraz geriye gidildiğinde, DSP’nin İstanbul’daki afişlerinde kocaman ‘herşey’ olduğunu anımsamak da mümkün.” 2007’de ‘herşey’in az olmasını dileyerek bitirmişler mektuplarını. Eklenecek bir şey yok; “her şey” ortada. 42 L 43 L 44 I 45 F 46 G 47 L 48 F 49 I 50 I 51 J 52 C 53 C 54 L 55 J 56 57 L 58 J 59 J 60 D 61 A 62 L Ü 63 G 64 A 65 E 66 J 67 E 68 J 69 J 70 B 71 J 72 L 73 F 74 B 75 E 76 A 77 C 78 I 79 A 80 J 81 H Y Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Turgut Toygar’ın şiir kitabının adını ve alıntıladığımız şiirinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiirden bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “H/5”, “Ü/56” harfleri ipucu olarak yerine konmuştur. eni bir yıl... Yeni umutlarla mı geldi? Pek sayılmaz. Saddam’ın idam görüntüleriyle geldi; bilinmezliklerle dolu bir karanlıkla ve ölümle... Her şeye karşın umutlu olmak zorundayız. “bütün ağırlığıyla / göğsümün üzerinde / dünya / yüreğim / şımarık bir fok / fırlatır yakalar / dünyayı / burnunun ucuyla / ağrıyor dünya / göğsümün üzerinde” Atilla Kaya’nın şiiri bu. Kim bilir kimden ödünç alınmış bir daktiloyla yazılmış şiirlerden oluşan kitabını göndermiş Atilla Kaya. 1994’ten beri “içerde”. Daha uzun yıllar da orada kalacağını yazmış mektubunda. Bir daktilosu bile yok; ama koşullar ve olanaklar elverdiğince felsefe, şiir, sanat tarihi, göstergebilim ve genel dilbilim üzerine çalışıyor. O, “düşlerinde / gör beni / usunla / konuştur beni / kurgularında / duy beni / yeniden / ol’dur beni” derken umutsuzluğa kapılmaya hakkımız var mı? Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Eski Yunanlılarda, belli bir biçimi ve karakteri olan müzik yapıtı. 79 13 61 76 64 B. “Jane ...” (Charlotte Bronte’nin romanı). 40 12 70 74 C. Herkesçe duyulma, yayılma. 53 52 77 33 D. Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı. 22 15 8 60 E. “Sansürttürme Şair ...” (Akgün Akova’nın bir şiir kitabı). 4 75 18 67 65 F. “Gahi zere geh güneş gahi kamer gahi ...” (Niyazi, XVII yy.) 45 2 73 48 17 G. “Yürü Direncim” adlı şiir kitabında, “Coşku/ Fazla şişmiş bir balon/ Rengarenk kaynıyor yüreğimde/ Ben değilim o/ Şarabın burukluğu/ Dudağın kilidi/ Ve açamadığın kapı./ Şimdi sar beni/ Umutlar zil takmış/ Çıldırıyor acı.” dizeleri de yer alan şair. 3 63 14 24 46 38 35 16 3 Ocak Çarşamba yvalık’tayım. Hasan Baran’ın, Murateli Köyü’ndeki evine konuktum bugün. Amcalarımdan biriyle aynı adı, aynı soyadı taşıyor Hasan Baran; ama bizim aile ile akrabalığı yok; Karamanlı. Ayvalık’ı sonradan yurt edinmiş. Köyün girişindeki tepeye, körfezi, adaları, zeytin denizinin dalgalanmaları eşliğinde gören, güzel bir ev yapmış. Bahçesinde Trabzon hurmasından, kızılcığa, muzdan kahveye kadar, akla gelen her meyve var. Henüz fidan halinde; ama ağaç olacak ve meyve verecek bu fidanlar. Eşi resim yapıyor, kendisi şiir yazıyor. Böyle “asude” bir yaşam da varmış meğer, dedirtiyorlar insana. H. Tropikal Afrika’da (Gabon) yetişen ve daha çok kaba dokulu, yarı sert ve yarı ağır gripembe bir odun veren ağaç, ozigo. 23 39 28 36 81 19 1 7 I. “... Felsefe Bahçesi” (Salah Birsel’in bir deneme kitabı). 32 50 26 78 27 11 10 41 44 49 J. “... ... Cinayeti” (Agatha Christie’nin bir romanı). 59 69 71 21 55 31 80 6 66 58 68 51 K. Eski Yunan mitolojisinde, İstanbul Boğazı’na Bosporos (İnek Geçidi) adını verdiren rahibe. 25 9 L. “... ... Diyordu” (Friedrich Nietzsche’nin bir yapıtı). 20 43 29 42 54 34 47 62 37 57 30 72 A 4 Ocak Perşembe B ugünkü yazısının sonunda İlhan Selçuk şöyle diyor: “Dünkü yazımın başlığı ‘Na To Kafa, Na To Mermeri’ idi... Düzeltme’den dediler ki: Nato bitişik yazılır... Boş verdim, hecelerin ayrı ayrı vurgusu aklımızın başımıza gelmesine belki yardımcı olabilir diye düşündüm...” Düzeltmedekiler yanlış biliyorlarmış. Bu, “Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı (North Atlantic Treaty Organization)” anlamındaki NATO değil ki! Hiçbir şeyi kolay kolay algılamayan, kalın kafalılar için söylenen Rumca Türkçe karışımı bir deyiş. “Kafa var; ama mermer gibi” anlamına geliyor; yani, “Ha kafa, ha mermer”. Bizimkilerin Girit’ten getirdiği Rumca, kimi zaman yardımcı oluyor böyle. 7 Ocak Pazar yşe Kilimci Ayvalık’a yerleşti. Daha önce de denemiş; ama İstanbul’a geri dönmüştü. Artık kim ne yapar, nasıl yapar bilmiyorum; Ayvalık’ta kalması sağlanmalı. Önemli bir kazançtır Ayvalık için. Bugün, ayaküstü bir görüşme için uğradık; ama törensel bir içecekle karşıladı bizi Ayşe; cilveli kahveyle. Tarsus yöresinde düğünlerde, kutlamalarda, özel günlerde yapılırmış. Cilvenin hazırlanması epeyce külfetli çünkü. Her yerde bulunmayan acı bademi arayıp bulacaksınız, sonra haşlayıp yumuşatarak kabuklarını soyacaksınız. Sonra kavuracak, daha sonra da havanda döveceksiniz. Pişirdiğiniz Türk kahvesinin içine bir çay kaşığı attığınızda mis gibi bir badem kokusu yayılacak ortalığa; kahveniz “cilveli”, gönlünüz hoş olacak. Geçen bayram Altın Kitaplar’dan yeni çıkan “Şu Ölüm Dedikleri” adlı öykü kitabını hediye etmişti Kilimci; bu bayramın hediyesi bir çocuk kitabı: “Kuşların Kurtardığı Masallar”. Deyişlerden, türkülerden, masallardan beslenen yerel dili çok iyi bilir ve çok iyi kullanır Ayşe Kilimci. Anlatımındaki “hakikilik” buradan geliyor olmalı. ? A 5 Ocak Cuma C 881. sayının çözümü: A. Kuş, B. Uyanış, C. Boris Vian, D. İmge, E. Lakonik, F. Aykırı, G. Yüreğimin, H. Kös Kös, I. Örgün, J. Sevin Olmadığına, K. Eb, L. Om, M. Ğ, N. Lakap, O. Uygur. Şiir: “Konuşurken göğe bakıyorsun/ İki göğün bakışmasındaki maviliği/ öpüyorum sevgimle, Korsan Yayınları” an Gezgör (İstanbul Bilgi Üniversitesi) ve Serdar M. Değirmencioğlu (Beykent Üniversitesi) bir araştırma yapmışlar. Google arama motorunda “her şey” diye aradıklarında çıkan üç milyon dolayındaki sayfaya karşılık “herşey” diye arama yapılınca sekiz milyondan fazla sayfa bulmuşlar. Yanlışın ürkütücü yaygınlığı! “Herşey” diye bir sözcük yok. Yok; çünkü “her” de, “şey” de bağımsız sözcükler. Peki “her şey” diye iki ayrı sözcük olması gerekirken kimler tek sözcük gibi birbirine yapıştırıp kullanıyor “her” ve “şey”i? Buna da bakmışlar. Bu sekiz milyondan fazla yazım hatalı sayfa arasında feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 883 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle