04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA İçeriye Bakan Kim? ALGILAMA VE İNCE ANLAYIŞ ? A. Şebnem BİRKAN* ehmet Günsür’ü, 2003 Sait Faik Ödülü’nü aldıktan bir yıl sonra, çok genç yaşta kaybettik. Kendisi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü bitirmişti ve reklamcılık alanında çalışırken, edebiyat ve resim alanlarında da faaliyetlerini sürdürüyordu. Mehmet Günsür öyküleri üzerinde çok düşünen, az ve öz öykü yayımlayan bir yazar. Çok satmak gibi bir kaygısı da hiç olmamıştı. Çok özel bir çoğunluğu hedefleyen öyküler yayımladı. Öyküleri alışılmış, içi olaylarla örülü öykülerden değildi. Günsür kurgudan çok derinliği olan ve simgelerle bezenmiş bir tarzda yazmayı yeğlemişti. Onun için söylenenden çok sezdirilenin önemi vardı. 'İçeriye Bakan Kim?', ilk baskısında iki bölümden oluşuyordu. Daha önce yayımlanan ve içinde dokuz öyküyü bulunduran 'Caique' adlı ilk bölüm ve 'İçeriye Bakan Kim?' adlı ve içinde dört öykü bulunan ikinci bölüm. Yeni basımda bu iki bölüme ek olarak ölümünden sonra Mehmet Günsür’le ilgili yazılan anma yazılarından da bir derleme yapılıp kitaba eklenmiş. Kitaba anlam katan bir bölüm olmuş burası. M 'İçeriye Bakan Kim?’deki öyküleri anlamak için açık bir algılama ve ince bir anlayışa sahip olmak gerekiyor. Öyküler olaylardan çok anlara odaklanmış, bu nedenle de anlam ve duyguyla dolu anlar üzerine kurulmuş. Öyküleri okuduktan sonra olaylardan çok duygulandığınızı gözlemliyor ve bir farkındalık hali içinde buluyorsunuz kendinizi. Aynı Sait Faik’in öykülerini okuduktan sonra hissettikleriniz gibi. Ferit Edgü, ‘İçeriye Bakan Kim?’ adlı öyküyü okuduktan sonra ‘Nicedir böyle güzel bir öykü okumamıştım. Tadı damağımda kaldı’ demiş. Ne kadar haklı olduğunu öyküleri okuyunca anlıyor insan… İlk öykü Hırça Mapası: ‘…demir zinciri omurgaya bağlayan parçadır… bu sağlam değilse, iyi takılmamışsa derin suda demir dibi bulamadığı zaman zinciri alıp götürür. Hayat bir deniz sen bir teknesin, demir de seni gerektiğinde sağlama alan bir şey…’ İşte bu öykü tekne, deniz, yarım bir aşk ve çeşitli hayatların birbirine bağlı veya her biri birbirinden bağımsız anlar silsilesi olarak ortaya çıkıyor. Hırça Mapası gibi sağlam bir şeylere bağlamak lazım ki önemli parçalarımız kaybolmasın. O kadar ince dokunduruyor ki Günsür, onun sözlerinden kendinize çeşitli sorular sorup cevaplar alıyor ve hayatta nerede olduğunuzu, iç dünyanızın çözümlemelerine varıyorsunuz. ‘İçeriye Bakan Kim?’ adlı öykü ise hepimizin orta yaşta yaşadığımız veya Mehmet Günsür kurgudan çok derinliği olan ve simgelerle bezenmiş bir tarzda yazmayı yeğlemişti. Onun için söylenenden çok sezdirilenin önemi vardı. deki objeler babası için çok anlamlı ve bunu da ‘Altınsuyu yaldızlı küçük sürahi, biraz misafir gibi durur. Şiddeti derindir’ diye ifade ediyor. Kendi kaotik durumu için de şu yorumu yapıyor ‘şimdi herkes var, hiçbir şey yok’. Durumunu sorgularken de kendine şu soruyu soruyor ‘Az şey biriktirmek, azar azar yaşamak istemek mi demek, yoksa hatırlamaktan korkmak mı’. Yalnızlığının ispatı olan mektubunu komşularına göstermek istiyor, trajik durumuna çare arayarak soruyor: ‘Mektubumu götürüp onlara okusam, sofraya benim için de bir tabak koyarlar mı?’ . Öyküdeki her şey o kadar içten, o kadar yakın, o kadar bildik ki, o kadar gerçek ve canlı ki… öyküyü okurken kendinizden geçiyorsunuz. Valetta, Limanda Kayıklar öyküsü bir barda yaşanan denizle ilintili ama adeta monologlaşan dialoglar. Söylenenle algılananın, varılmak istenen noktayla varılan noktanın gölgesindeki bir ortam. Uçuşan sözler, olaylar, durumlar. ‘Alamatra Yapılırken’ öyküsü ise kısa zamanda biteceği sandığı ama aylara varan bekleyişi sırasındaki yaşamlar ve onların üzerinde yaptığı dalgalanmalar. ÇOK DÜŞÜNEN, AZ YAZAN... yaşayacağımız şeyleri anlatıyor. Mehmet Günsür şehirde yaşayan, yazlarını 9 saat uzakta güneydeki yazlık evinde geçiren bir adamın dünyasını anlatıyor. Yaşamı bir kışlık evinde, bir yazlık evinde geçiyor. Yazın bir köyde tatil yaparken, kışın yazıp kendine gönderdiği mektubu tekrar tekrar okuyor. Mehmet Günsür bu adamın evindeki yalnızlığını ‘komşudaki konuşmalara, sessizce katılıyorum’ dediği yerde o kadar dokunaklı ifade ediyor ki okuyucunun içi burkulup onun yanına koşası geliyor. Kızı da farklı düşünmüyor babası ve babasının evi için: ‘Bu ev yaşamıyor’ diyor. Oysa evsevindirici bir gelişme. Köklerimizden beslendiğimiz zaman mükemmel eserler verebileceğiz.” “HÜZÜNLÜDÜR İSTASYONLAR” Mehmet Günsür çok düşünen, az yazan bir yazar. Kapalılığı kendine tarz olarak almış. Öykülerinde, denizi ve denizle ilgili bir çok şeyi konu edinmiş; denizle iç içe gibi ama kıyısında dolaşıyor, hep uzakta duruyor. Öylesine ince, öylesine derin yazıyor ki öykülerin ardındaki gizeme ulaşmak çok da kolay olmuyor. İlk okunuşta hemen kavramayı ummayın, çünkü öykülerin ağır ağır kendilerini sizin anlayışınıza bırakmalarını beklemeniz gerekiyor. Anlamlar ortaya dökülüp saçılmıyor, ancak zarif bir yaklaşımla irdelenebiliyor. Öykülerdeki haz ve lezzete varabilmek için kendinizi bir nehrin akışına bırakır gibi Mehmet Günsür’e bırakın, sizi nereye götürüyor sabırla bekleyin ve gözlemleyin. ? (*) İTÜ İngilizce Okutmanı [email protected] İçeriye Bakan Kim?/ Mehmet Günsür/ Can Yayınları/ 187 s. açılmak ve ruhlarını ebediyet iksiriyle doyurmak isteyen binlerce, on binlerce, yüz binlerce edebiyat yolcusu vardır. Dolayısıyla elimizde kazma, edebiyatın sert ve işlenmemiş topraklarındaki arkeolojik kazılara devam edeceğiz. Bu da bir hayat boyu çalışma demektir. Eh, kısacık ömrü böyle hayırlı bir hizmete adamak fena olmaz bence, ne dersiniz?” Kitapta adı geçenler hakkında etraflı araştırmalarda bulunan yazar, özellikle sözü geçen edebiyatçıların basılmamış ve pek bilinmeyen kitaplarına dikkat çekiyor. Bir bakıma yayın dünyasını da uyarıyor Yardım. Kayıp İstasyon’daki yazılar 2,5 yıl boyunca bir dergide yayımlanırken bazı yayıncıların adı anılan yazarların kitaplarını basması bu anlamda çok önemli. Son yıllarda birçok unutulmuş edebiyatçı için toplantılar düzenleyen, haklarında dergilerde yazılar yayımlayan MehKİTAP SAYI Kayıp İstasyon ? Pınar YAVUZ ehmet Nuri Yardım, yitik değerlerin, kayıp edebiyatçıların peşine düşen, onları bir görev bilinciyle ortaya çıkarıp yeniden hatırlatan bir edebiyat araştırıcısı. Yazarın son kitabı “Kayıp İstasyon” vefanın edebiyata dönüşünü simgeliyor. Şule Yayınları’ndan çıkan 264 sayfalık kitap, Türkiye Yazarlar Birliği’nin 2005 Yılı Biyografi Dalı’nda ödüle değer bulundu. Kitapta ele alınan edebiyatçılar, Safiye Erol, Ziya Osman Saba, Abdülhak Şinasi Hisar, Nahit Sırrı Örik, Osman Cemal Kaygılı, Sermet Muh M tar Alus, Refi Cevat Ulunay, Nihad Sâmi Banarlı, Ercüment Ekrem Talu, Hamamizade İhsan, Sofi Huri ve Fazıl Ahmet Aykaç. Yani uzun yıllardan sonra hatırlanan 12 önemli edebiyatçı. Yazar, kitabın önsözünde şöyle diyor: “Son yıllarda artık unutkanlık hastalığından kurtulmaya, vefasızlığı terk etmeye ve kadirbilir olmaya başladık. Edebiyatımızın yüz akı olan birçok eski şair ve yazara dikkatler yeniden yöneliyor. Bereketli bir kaynağa sahip olduğumuzun farkına vardık. Artık genç şair ve yazarlar sadece bugünkü verimlerle yetinmiyor, dünkü edebî mahsullere de uzanıyor ve onlardan da yararlanıyor. Bu tabiî ki çok Önsözün son bölümünde okuyuculara araştırmalarının devam edeceğini belirten Yardım, hayatını kıymetli yazar ve şairleri arayıp bulma yolunda harcayacağının işaretini de veriyor: “Bu çalışmalardan sonra kayıp istasyona ulaşabildik mi? Artık arayış sona mı erdi? Hayır, asla! Bizim daha onlarca kayıp istasyonumuz, yüzlerce yitik trenimiz ve binlerce meçhul yolcumuz vardır. Hepsini arayıp bulmamız, onlara ulaşmamız lâzım. Eski yazarlarımızı hayat hikâyeleriyle, fikirleriyle, yaşadıkları maceraları ve eserleriyle günümüze taşımamız gerek. Çünkü sessizlikleriyle insanı ötelere çağıran hüzünlü mekânlardır istasyonlar. Kara vagonlara binip bembeyaz ufuklara ? SAYFA 18 CUMHURİYET 883
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle