Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? süreci anlatıyor. Yapıt, Akdeniz’in nasıl bir Osmanlı Gölü haline geldiğini gözler önüne seriyor. Yazar özellikle 16. yüzyılda Akdeniz’deki güçler savaşını ele alıp bu savaştan Osmanlı Devleti’nin nasıl galip çıktığını ortaya koyuyor. Bu güç savaşını ele alırken çeşitli tarihî olayları inceleyip Hıristiyan Avrupa devletleri arasındaki mücadelelerden de söz ediyor. Kadim Mısır Ötedünya Kitapları/ Erik Hornung/ Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer/ Kabalcı Yayınevi/ 240 s. ‘Kadim Mısır Ötedünya Kitapları’, ölülerini tanrılar nezdinde nurlandıracak büyülü sözlerle donatmanın yanı sıra ölümden sonraki hayatlarında onlara yol gösterecek rehberler yaratma arzusuyla dünyanın en eski ve en ilginç metinlerini yaratan bir uygarlığın Batılı anlamda ‘kutsal kitaplar’ külliyatı. Milattan önce iki binli yıllarda yazılmaya başlayan ötedünya metinleri, etkilerini ilk dönem İslamiyet’in bazı inançlarına nüfuz edecek kadar uzun süre korumuştur. Bugün de gerek Mısırbilim araştırmacılarının gerekse de modern psikanaliz, edebiyat ve dinbilim çalışmalarının ilgisini çekmektedir. Kitap, Piramit Metinleri’nden başlayıp, Tabut Metinleri, Ölüler Kitabı, Nefes Üzerine Kitap, Amduat, Oniki Mağara Büyülüsöz, Kapılar Kitabı, Mağaralar Kitabı, Yer Kitabı, Nut Kitabı, Gün Kitabı,Gece Kitabı, Güneş İlahisi, Gök İneği Kitabı ve Sonsuzluğun Katedilmesi Kitabı’na uzanacak biçimde geniş bir zaman aralığında bir medeniyetin inançları, ötedünya tasavvuru, tanrı tasvirleri ve zengin hayal gücünün gelişip değişimine tanık etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, her bir kitabın resimleri ve garip figürler olmanın ötesinde bir şeye tekabül eden hiyerogliflerin anlamına da yer veriliyor. Geleneğin İcadı/ Eric HobsbawmTerence Ranger/ Çeviren: Mehmet Murat Şahin/ Agora Kitaplığı/ 356 s. “Bugün eski devirlerden geldiğini varsaydığımız geleneklerin büyük kısmı, aslında görece yakın zamanlarda 'icat edilmiş olan' geleneklerdir. Bu gelenekler icat edilirken mutlaka belli bir tarihsel geçmişe referans yapılır ve geçmişle bir süreklilik kurulmaya çalışılır. Oysa bu süreklilik, büyük ölçüde yapay ve uydurmadır.” Marksist tarihçi Eric Hobsbawm'ın Terence Ranger'la birlikte hazırladığı bu temel referans kitabı, derlemeye katkıda bulunan diğer yazarların Britanya, İskoçya, Galler, Hindistan ve Afrika'daki tarihsel süreci irdeledikleri çalışmalarıyla birlikte, 'icat edilen gelenekler'i, ayrıca geçmiş ile bugün arasındaki bağı araştırıyor. Fususu’l Hikem/ İbnü’l Arabi/ Çeviri ve Şerh: Ekrem Demirli/ Kabalcı Yayınevi/ 536 s. Klasik anlamıyla bir tasavvuf kitabı olmayan ‘Fususu'lHikem’, Batılıların teozofi, İslam filozoflarının ise ilmi ilahi veya marifetullah dedikleri disiplini temellendirmeyi hedefleyen orijinal bir yapıttır. ‘Fususu'lHikem'in Arabî'nin öğrencisi Sadreddin Konevî'nin kullandığı anlamda bir metafizik kitabı olduğu, Tanrı'nın varlığını, O'nun âlemle ilişkisini konu edindiği söyleyenilebilir. ‘Fususu'lHikem’ düşünce tarihinde en çok şerh edilmiş yapıtlardan birisidir. Onun tarih içindeki etkinliği öncelikle bu şerhler sayesinde mümkün olmuştur. Farklı fikrî coğrafyalara mensup kişilerce şerh edilmiş, dahası ‘Fususu'lHikem’ şerhi yazmak bir düşünsel ustalık ölçüsü olmuştur. ‘Fususu'lHikem’ çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Kimi zaman fakih ve kelamcılar tarafından eleştirilmiş, bu eleştirilere sufilerce çeşitli cevaplar verilmiş ve böylece farklı bir literatür oluşmuştur. Baburnâme/ Gazi Zahîreddin Muhammed Babur/ Çeviren: Prof. Reşit Rahmeti Arat/ Kabalcı Yayınevi/ 856 s. “Bunları yazmaktaki amacım şikâyet değil, gerçekleri söylemektir; bu söylenenlerdeki amaç kendimi tarif değil, gerçekleşmiş olanları beyan etmektir. Burada böylece her sözün doğrusunu ve her işin olduğu gibi yazılması gerekli sayıldığı için şüphesiz ki, baba ve büyük kardeşten iyi ve kötü ne duyulup görülmüşse onları söyledim, akraba ve yabancıdan da ne kusur veya meziyet görülmüşse onları yazdım. Okuyan mazur görsün, işitenler de kınamasın.” Babur, 1483’ten 1530’a kadar süren hayatını, padişah olduğu 1494 yılından başlayarak ölümüne dek Çağatay Türkçesiyle ka ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 867 SAYFA 35