03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kentin kişiliğini yapan öyle özellikler var ki, içinde yaşasanız bile onları göremezsiniz. Bir kenti anlatmak; yeni açılan yollarla, alanlarla, nice yapıların yaşadığı değişimle, çarşıların cıvıltısıyla, unutulmuş bir bahçede sevdiğiniz insanın anılarıyla birlikte olmak anlamına gelebilir. nsanın doğduğu yer mi, doyduğu yer mi yurdudur? Şu Anadolu toprağı dediğimiz yurdumuz uçsuz bucaksızdır. Kimi zaman doğduğumuz kent ömür boyu yaşadığımız yerdir. Kimi zaman bir başka kentte ararız geçim yolumuzu; orada iş tutar, orayı yurt ediniriz. Bir kente yerleşiriz de orayı iyi tanır mıyız? Çoğu zamanımız işimizle evimiz arasında geçer. Kentin uzak bir yerinde nasıl bir dünya olduğunu merak ettiğimiz olur mu? 0 başka dünyayı kırlara açılmak, doğayı yakından tanımak, felekten bir gece çalmak diye anlayanlar da var; felekten bir gece çalmayı alışkanlık haline getirip, kentin keşfedilmesi gereken yerlerini gezmeye aldırmayanlar da… Kentin kişiliğini yapan öyle özellikler var ki, içinde yaşasanız bile onları göremezsiniz. Bir uyurgezer gibi dolaşırsınız oraları. Bir kenti anlatmak; yeni açılan yollarla, alanlarla, nice yapıların yaşadığı değişimle, çarşıların cıvıltısıyla, unutulmuş bir bahçede sevdiğiniz insanın anılarıyla birlikte olmak anlamına gelebilir. Taşın, yaşama serüvenini bilmeden, nice görkemli yapıların, içinde yaşayanlarla anlam kazandığının bilincine varmadan bir kenti anlatabilir misiniz? Bırakalım görkemli yapıları, bir gecekondunun kapısını açmadan kentin öteki yüzünü görebilir misiliz? “Taş da çürür” diyordu Ali Cengizkan. O, kentin yapılanmasında görünmezi gören bir mimar, daha önemlisi kent insanını tanıyan iyi bir ozan. Ankara’yı hiç kimse onun gibi anlatamadı, Osmanlı’nın Mustafa Şerif ONARAN Değinmeler İ Kent Yazıları riyet’in Ankara Eki”dir. Talât Halman, Şefik Kahramankaptan, Muzaffer Eryılmaz, A. Celal Binzet o kültürel kimliği çok yönlü tanıtan yazarlar. Usta gazeteci Cüneyt Arcayürek de “Bir Zamanlar Ankara” başlığı altında, çocukluğunun Ankara’sından günümüze doğru, anılardan bakıyor Ankara’ya. “Cumhuriyet Ankara Eki” kent kültürünü değişik yönleriyle yansıtan, biriktirilsi’ni, Şükran’ı, Karpiç’i güzel anlatıyor ama; o çevrelerin Ankara’sını anlatmanın ustası Mehmet Kemal’dir, Mehmet Kemal de ünlü bir gazeteciydi. Ozan kimliğini hiç unutmadı. ACILI KUŞAK, “Kırk Kuşağı Toplumcuları”nı anlatan incelikli anılarla yüklüdür. likte yaşama anlayışı da değişti. Artık “Bağ Evleri” yok. orada hazırlanan Ankara’ya özgü yiyecekler de yok. Şimdi “Hafta Sonu Evleri”ne gidilirken hazır yiyeceklerle yetiniliyor. Güven Dinçer çarşıların cıvıltısını da anlatıyor. Eskiden Ulus Hali, Posta Caddesi dolayları alışveriş yerleriydi. Şimdi kenti süpermarket zincirleri kuşattı. Satıcıların tutumunu izlemek, alıcıların merak dolu bakışlarındaki ilgiyi görmek; insanın içini sevinçle dolduran bir olaydı. Memduh Şevket Esendal’ın bir öyküsünde; Haşmet Gülkokan adında bir gönül insanı, Ulus’tan Cebeci’ye doğru yürür. Yolda nice işyerlerine nice insanlara takılır. Onların da işine yardımcı olur, İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntısı yerine, Hâşmet Gülkokan’ ın içindeki dingilliğin sevinci kaplar Ankara’yı. Memduh Şevket Esendal “Ayaşlı ile Kiracıları”nda da kuruluş yıllarındaki Ankara’nın toplumsal değişimini anlatmaz mı? İyi ki “Bilgi Yayınevi” Esendal’ın bütün kitaplarını yayımlıyor. O, bir insanda bir kentin gizli güzelliğini görmesini bilen bir edebiyat insanıydı. “YAŞAYAN ANKARA” Ali Cengizkan, Cüneyt Arcayürek, Mehmet Kemal hep Ankara doğumlu olup Ankara’yı yurt edinen, üzgünlüğü de, sevinci de Ankara’da yaşayan yazarlar oldu. Bir başka Ankaralı Güven Dinçer de, Ankara üzerine yazdıklarını bir kitapta topladı. Bu yazıların büyük bir bölümü GAZETE ANKARA’da yayımlanmıştı. Daha gazetelerin Ankara ekleri yokken Birten Gökyay’ın emekleri, Tayyar Sadıklar’ın destekleriyle, GAZETE ANKARA, nitelikli bir haftalık gazete olarak yayımlanıyordu. Kültürden sanata, toplum olaylarına kadar Ankara’nın nabzını tutan bir gazeteydi. Güven Binçer de “Yaşayan Ankara” köşesinde Ankara’yı, Ankara’nın sorunlarını dile getiriyordu. Güven Dinçer, Anayasa Mankemesi Başkanvekilliği’nden emekli olan bir hukukçumuzdur, Ailesi de Ankara’lı olan Güven Dinçer, “çocukluk yıllarından başlayarak Ankara’yı adım adım ve gün gün yaşadım” diyecek kadar bu kenti yakından tanıyan bir kültür insanıdır (ANKARA, Kent Yazıları, Ankara Üniversitesi Yayınları, 2O06). Ankara Üniversitesi altmışıncı kuruluş yılı bağlamında, “Ankara ile ilgili her çeşit araştırma ve yayına özel ilgi duymakta” olan Üniversite Rektörü Nusret Aras, bu “Kent Yazıları”nı yayımlamakla önemli bir görevi yerine getirmiştir. KENT KİTAPLIĞI Güven Dinçer’in Ankarası kişisel anıların, yorumuna kapalı, daha Çok Ankara yaşantısının dökümünü veren özelliklerle gelişiyor. Güven Dinçer bununla da yetinmiyor, bir kentli bilinci içinde, Ankara sorunlarını da irdeliyor: Atatürk Orman Çiftliği’nin yapısı değişiyor mu? Belediyeler kente karşı suç mu işliyor? Tarihi yapılar yozlaştırılıyor mu? Kirletilen Türkçeyle kentin kimliği bozuluyor mu? Kentin soluk aldığı yeşil alanlar azalıyor mu? Kentin yapılanması büyük plana, göre uygulanmıyor mu? Güven Dinçer, kentin sorumluluğunu duyan bir aydın bilinciyle bu sorunları irdeliyor. Kentlerin canlı bir varlık olduğunu, gecekondusundan köşküne dek bir evin içinde yaşananların o yapıyla bütünleştiğini unutmayalım. Kapılar kapandığı zaman sevinçler de, üzgünlükler de gizli kalır. Tek tek insanların yaşantısıdır bir kentin dokusuna sinen. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir “Kent Kitaplığı” oluşturuyor, ayrıca bir “Kent Kültürü Dergisi” çıkarıyordu. Rahmetli Ahmet Piriştina yarınları görmesini bilen bir belediye başkanıydı, Murat Katoğlu gibi gerçek kültür insanı bir danışmanı vardı. Bilmem o çalışmalar gene sürüyor mu? Ankara için de böyle bir çalışmaya gereksinim var, Ankara için böyle bir çalışmayı VEKAM (Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi) gerçekleştirebilir, Kenti anlatan ayrıntılara giriştikçe bilinmeyen nice gerçekler ortaya çıkar, VEKAM’ı yöneten Zeynep Önen böyle bir tasarıyı gündeme getirip bir kent kitaplığı oluşturabilir, O zaman geçmişten günümüze, Ankara’nın belleğinde gizli kalmış nice gerçekler aydınlanacaktır, Ankara ile ilgili küçük bir ayrıntı belki de Türkiye’nin kurtuluşu anlamına gelecektir. Bir zamanlar Ankara’nın içinden “ İncesu Deresi” diye bir akarsu geçerdi. Üstü örtüldü de Ankara o pislikten kurtuldu. Gene de insanın içine üzgünlük bırakan bir anısı var. İsmail Gümüş’ün yazdığı şiirde duyuyoruz o akışın sesini: “İçimden sen akardın erimiş kurşun gibi İncesu Deresi.” “Erimiş kurşun gibi” nice anılar akıyor içimizde. Bir “Kent Kitaplığı” koruyacak o anıları. ? Bu sayfayla iletişim kurabilmeniz için dergilerinizi ve kitaplarınızı aşağıdaki adrese gönderirseniz memnun oluruz. her türlü yapısından uzak, düzenli kentleşme arayışının öyküsünü yazdı o! (ANKARA’nın İLK PLANI, 192425 LÖRCHER PLANI, Ankara Enstitüsü Vakfı, Arkadaş Yayınları, 2004). Kuruluş yıllarından günümüze gelirken “Solfasol Otobüsü”ündeki bir sevi ilişkisinin yakınlığını da anımsatıyor Ali Cengizkan. Ali Cengizkan Cüneyt Arcayürek “BİR ZAMANLAR ANKARA” Bir zamanlar Ankara’da “SiyahBeyaz” diye bir gazete çıkardı. Attila Aşut ile Mahmut Temizyürek o gazeteye kültür kimlği kazandıran iki edebiyatçı arkadaştı. Benim de “Bir Zamanlar. Ankara” başlıklı bir yerim vardı o gazetede. Ellili yıllardan günümüze doğru tanıdığım edebiyat çevrelerini, kimi edebiyatçıları anlatıyordum. Anıların izinden bakıyordum Ankara’ya. Şimdi önde gelen günlük gazetelerimiz “Ankara Eki” veriyor. Sanırım bir kentin kültür kimliğini en iyi gösteren “CumhuSAYFA 28 mesi gereken bir dergi. Cüneyt Arcayürek “Bir Zamanlar Ankara” yazılarını kitap haline getirdi. Yaşadığı gazetecilik serüvenini, elli yıldan bu yana siyaset çalkantıları içindeki toplumun geçirdiği değişimleri, aydın bir gazeteci sorumluluğu içinde yazdı (BİR ZAMANLAR ANKARA, Bilgi Yayınevi 2005). Her ne kadar Cüneyt Arcayürek’in Ankara’sında Rüzgârlı Sokak, Denizciler Caddesi, Samanpazarı, Gar Gazinosu, Kürdün Meyhanesi, Karpiç gibi yerler anlatılsa da; daha çok oralara gelen gazetecilerle siyasetçilerin dünyası anlatılır. Bir kent; içinde yaşayanlarla anımsanmıyorsa, anlam kazanmıyorsa, taş yığınından başka nedir ki! Cüneyt Arcayürek iyi bildiği çevreleri anlatırken, bir kentin yaşama serüveninde Türkiye’nin yazgısını da gösteriyor. Rüzgarlı Sokak’taki ortamı, gazete yöneticilerinin önyargılı davranışı, siyasetçilerin içyüzü Cüneyt Arcayürek’in Ankara’sında canlanırken; basında da, siyasette de günümüzü hazırlayan koşullara yakından tanık oluruz. “Kırk Kuşağı Toplumcuları” arasında Suphi Taşhan’la Fethi Giray pek bilinmez. Cüneyt Arcayürek’in anılarında Niğde’ye sürgün edilen Suphi Taşhan şöyle anlatıyor: “Gittiği gün valiliğe uğruyor. Geldiğini söylemek için. Valinin kapısındaki odacı karşısında boylu boslu, dev gibi, bıyıklı ve üstünde kürk manto Suphi Ağabey’i görünce, Ankara’dan ani denetim için müfettiş geldiği sanısıyla bir koşu valiye gidiyor, İçeri, buyur ediyorlar Suphi Ağabey’i. Vali saygıyla elini sıkıyor, buyur ediyor ve tabii, sebebi ziyaretini soruyor. Suphi Ağabey ‘Sürgün edildim, teslim olmaya geldim’ deyince Vali olanca hiddetle ayağa fırlıyor ve Suphi’yi kapı dışarı ediyorlar.” Cüneyt Arcayürek Kürdün Meyhane Güven Dinçer Güven Dinçer önce Ankara’nın anlamı üzerinde duruyor. Ankara, yalnızca Kurtuluş Savaşı’nın başkenti seçildiği için değil, çağdaşlaşmanın simgesi olduğu için de önemlidir. Güven Dinçer’in kitabında Ankara, siyasetin yaşadığı bir kent olmanın ötesinde yaratıcı, üretici özelliğiyle de ilgi çeken bir kültür kentidir. Yirminci yüzyılın başlarında .Ankara Kalesi çevresinde yoksul bir yerleşim birimi olan Ankara; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, cumhuriyetin simgesi olan çağdaş bir kent haline getirildi. Üretimden tüketime doğru, toplumsal değişimle bir MUSTAFA ŞERİF ONARAN Hekimköy Sitesi 20. Sk. No: 8 06800 ÜmitköyAnk. Tel.: (0312) 235 91 11236 23 46 CUMHURİYET KİTAP SAYI 867
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle