Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hidayet Karakuş'tan yeni şiirler Çok geniş bir alanda nitelikli ürünler veren bir yazarımız Hidayet Karakuş. Şiir kitapları, romanları, çocuk kitapları ve radyo oyunlarıyla, aldığı ödüllerle gündemde sürekli var olan bir yazarımız... Kara katliam ''Sıvas yangını''ndan sıyrılıp gelmiş... Yaşadıkları, yazdıklarında çağrıştırma/göster me zenginliğiyle donanmış,güzel Türkçemizin bir ses bayrağı. Ulaştığı yalın söylem biçimiyle gerçekten bizimle konuşuyor, şiirin güzelliğiyle bize sesleniyor: ''Konuş benimle'' ‘Konuş Benimle’ usul bir söylem seçilmiş. İnsanın bilincine ve yüreğinin derinliklerine işleyen bir söylem: “'bu şiiri bir gece otobüsünde konuşan bir kadının sesine yazdım saçlarımın dibinde bir sığırcık gibi ötüyor sözcüklerindeki çağlayanın damlacıkları hülyalarını kar kapatmış köylerde daralıyor masal uykularındaki zaman” yaşatıyor sabah ışıklarını dilinde aşınmamış imgelerle söylüyorum maceramızı” Şiirde konu edilen birey ,düşünsel ve duygusal olarak çok genel anlamda ve rilmezse, şiirin güzelliğinin halka ulaşması zorlaşır. Şairin bireysel döngüsünde anlamca kısır güzel söz söylemeye dönüşür. Oysa şiir bir yanıyla hayatın dayattığı güncel ve güncelde kalıcı olan gerçekliği yakalamak zorundadır. Kendi öznelliğinden yola çıkan şair, imge dünyasının zenginliğinde yeniden yaratının, dönüştürmenin sonuçlarını verir. Hidayet Karakuş'un şiirsel söylemi bunu başarıyor. “karamsar değilim anne yalnız gerçekmişim gibi ara sıra burnumun direği sızlıyor iki serçe bir dalda sevişirken hepsi bu hepsi bir hayal penceresinden geçen gerçeklik korkusu” ? Timuçin ÖZYÜREKLİ “... kıyılar dik girdaplar boğucu ama hâlâ karanfil açıyor dudakların konuş benimle” idayet Karakuş'un Bilgi Yayınevi'nden çıkan son şiir kitabı : “konuş benimle”, dört ana bölüm (1Kalbimi Dinlendiriyorum 2Sergilik 3Büyük Bahçe 4Konuş Benimle) yirmi üç şiir... Şiirlerin çoğu kendi içinde birkaç bölümlük uzun şiirler. Yalınlığa yaslanmış, göndermelerin çoğunlukta olduğu dizeler okuyucuyu bir serüvene çıkarıyor. Hayatın kendisini oluşturan olayların anlamlı yolculuğu... Sorgulayan şiirler. Duygularımızı, inançlarımızı, dostluklarımızı, yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor. Sonuç olarak kimliğimizi oluşturan değerlere sahip çıkıyoruz. Fazla bağırmayan, SAYFA 20 H Şair dünya gerçekliğine, kendi penceresinden şiirin gücüne sığınarak bakıyor. Belirleyici olan tarihsel gerçeklik,şiirin öncesi getirilen açıklayıcı yorumla yönlendiriliyor. Okuyucu/dinleyici bir ön hazırlığa çekiliyor. Yeni bir ekonomik yapılanmanın oluşturduğu kukla iktidarın halklarıyla kurduğu ilişki biçimi, şiirinde konusudur.Toplumcu şairlerin dizelerinin ilgi alanıdır. Böylece nesnel gerçeklik, bütünselliğin belirleyiciliğinde anlamını bulur ve çarpıcı dizelere yansır: ''KEN SARO WIWA (Nijerya'da çokuluslu petrol ahtapotu Shell'in güdümündeki diktatörlükçe asıldı) seni merdiven başında şeker tarlalarından getirdiğin rüzgârla bekliyorum akşamları uykularımıza düşen beyaz dişlerindeki soru Giderek bizde bir eski tüfek, bir dinozor olmaya döndüğümüzden midir, “ESKİ TÜFEK” şiirini gözlerim nemli gönül sayfama yazdım. Sanırım uzun zaman orda kalacak : “... alanlardan hücrelere hücrelerden karanlık sulara düştüler çırılçıplak ne marşlarını unuttular ne bahar geldi ülkelerine” ? Konuş Benimle / Hidayet Karakuş / Bilgi Yayınevi/ 126 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 845