28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Faruk Duman'ın "PîrF'si sezgilerle okunması gereken bir kitap Küçük felsefi metinler Karanlıklardakı ölümsüz leventleri ve yaman cengaâverleri çağıran çıplak kadınlatın etkileyici dili. Sılada annesinin güleç azarlannı anımsayan kardcşin dili. Bir gün batımında can veren Pîrî'nin heybetli gövdesinin dili. Birbirinden renkli deniz canlılarını saymıyorum bile. Pîrî Reis'in "Karanlık Deniz"de, Çin Denizi'nde, kaybolduğu üç günü anlatıyor roman. Buna kaybolmak değil, rotanın bilinçle çevrildiğini sezerek, ortadan kaybolmak diyelim. İlk paragrafının büyük harflerle yazılan bir "EGLEN" cümlesiyle başlaması da ipucu olsun bize.. "EGLEN. Bu yoksul eğlencenin yükü sana nedir ki.>" Bununla okuyucu için de bir eğlence başlıyor aslında. Karanlıklar ve alametlerle, sırlarla, seslerle, tuhaf mahlukatlarla dolu dev bir ahtapot olan denizin tuzuyla sakalını aklaştıran bir paşa, savaşa gıderken Seferis adında Rum bir esiri yanına alır. Zamanla bu Rum csirin, kendisinc kölelik yerine rehberlik ettiğini görmeye başlar. Seferis; kaftanıyla güvertede gezinen, kolundan yaralı (bu yara gerçek değildir sanki) paşaya, denizlerın gizleriyle dolu olağanüstü hikâyeler anlatır. Bir hikâye anlatıcısıdır bu Rum. Yazar bunu lezzetli bir benzetmeyle ve konuya yakışır bir biçemle verir. Seferis, "hikâyeler kovası"dır. Romanın ya da başka bir deyişle romandaki hikâyenin anlatıcısı ise Pîrî Reis'tir. Biz yine isterseniz sezgilerimizle, gemideki dört kişiden biri olan anlatıcıya "Düşsel Pîrî Reis" diyelim. Korsan eskisi Pîrî Reis. Şunu söyleyelim ki burada söylediklerimiz romanda açık olarak verilmez, sezgisel okumalarla heyecanla keşfederiz bunlan, kendi bulgumuzmuşcasına. Roman, gerçek meraklılar için Pîrî Reis'in ölümsüz haritası olur, açıldıkça açılır, açıldıkça açılır. Havalanan kuşun göğsünün altında upuzun uzanan karışık bir dünya olur, yani, bir bilge kitap. "Pîrî", alt başbğıyla "Kayıp Denizler Üzerine bir Animsama" küçük felsefi metinlerden oluşan bir başucu romanı. Cıptak kadmlar adasında kadınlar ve aşk üzerine: Kıyıda kadınları yaktığı ateşler vardı ve bu ateşlerin şavkı da bizim yelkenlerimizde parlayıp sönüyordu. Kadınlar bizi çağınyordu. Bizi çağınyorlardı. Bunu ben konuştuklan o tuhaf dile rağmen anlamıştım ki onlann bizi çağırması için zaten dil gerekmezdi. s 75 ölüm üzerine: Her şeyi unut. Ölüyorsun. Kubat Paşa seni tutup Kahire'ye getirdi. Cellada doğru yürürken gagasında harfler taşıyan bir Zeyra kuşuna benzettin kendini. Gövdenin altında derin bir boşluk hissettin. Bir devasa harîta gördün. Ey iskele, diye mınldandın sonra, sılamda bekleyenlerin van, unut beni. Her şeyi unut. s 128 Insanoğlu, uzak, dediğimiz şeyden korkar. Hem de ölesiye korkar. Oyle ki, uzak, demekle kastettiğimiz ne olursa K İ T A P SAYI 760 Piri Reis'in "Karanlık Denizude, çin penizi'nde, kaybolduğu üç günü anlatıyor "Pîrî". Buna kaybolmak değil, rotanın bilinçle çevrildiğini sezerek, ortadan kaybolmak diyelim. ilk paragrafının büyük harflerle yazılan bir "EĞLEN." cümlesiyle başlaması da ipucu olsun bize.. "EGLEN. BU yoksul eğlencenin yükü sana nedir ki?" Bununla okuyucu için de bir eğlence başlıyor aslında. 11 NeşeAKSAKAL "Kı huzur öyle alçak bir kelepçedır ki, insartt sıradaniığa ıter de bunu ona elde edilmesı güç bir mutlulukmuş gıbi göstermesini bılir." Faruk Duman, Pîrî, s 13 S ezgilerle okunması gereken bir kitap. Farklı okumalara açık, tekrar tekrar okundukça yeni anlamlar üretilebilecek bir kitap. Kayıp denizlerin tuzuyla ağartılan bir sakalın gerçek ve gerçeküstü yolculuğunu etkileyici bir dille anlatan bir roman. Bir novella, novellalar da tarihten söz açarlar, biz buna Pîrî'ye yakışan bir ifadeyle "geçmiş zamanlar" dan diyelim. Geçmiş zamanların karanlık hikâyelerinden. Kışkırtıcı bir dil. Çekici. Düşüncelerin dili, gizli ve kederli diişüncelerin. Kızıl sakalını denizin tuzuyla ağartmış bir bilgenin çocuksu saflıkla düşünen dili. Zaman denilen hançersiz hainden ürktüğü vakitler, denizi karşısına alıp onunla derdeşen bir Osmanlı Paşası'nın yalnızlığının dili. Donanmayla çarpışma anını, korsan gemisiyle çarpışıyormuş gibi düşleyen, askerlerin vücutlarının kıvılcımını sakalının kıvılcımıyla kanştıran yaralı birinin dili. Denizlerde kaybolmuş gariban adaların dili. Dili kesilmiş insanların, sarsıla sarsıla ağlayanlann... uzaklık üzerine: SAYFA 8 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle