28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Romanları, şiirleri,düzyazı ve mektuplarıyla Ömer Faruk Toprak oesını ozgurluge adayan bir şair Yaşasaydı, dünyada emperyalizmin, memleketimizde de köktendincilerin kuşatmasını görecekti. Ölümünden sonra, eşi Füruzan Toprakın gayretiyle kitaplaştırılan Toplu Şiirleri, Düzyazıları, Portreleri ve Mektupları iie adına kurulan Halk Kütüphanesi, onun değişik f otoğrafları olarak halkın yaşamında yerini buldu. Bugünün mücadelesi de gücünü, sesini özgürlüğe adayan ömer Faruk Toprak ve onun gibi ustaların yaktığı ateşten alarak sürüyor. n cüngörCENÇAY nün canlılannı, cansızlarını, yenilir içilir her şeyini, özetle, doğanın yeryüzü canlılanna bağışladığı sayısız nimetleri zorla kopanp almak, bunun en aşağı bin yd için onun buyruğuna vermek istiyorlardı. ...Bu siyasal, kapkara hesaph, örgütlü gericilik, küçük Avrupa devletlerinden doğudakılerini birer biblo dükkânı gibi çiğneyerek, Sovyetler ülkesinin sınınna dayanmıştı... Kulağıma kötü kötü haberler çalınıyordu. Bütün sabıkalılar; bunlar arasında siyasi olanlar da vardı sürgün edilecekti. Bunlar için listeler hazırlanıyordu. ...Kimi faşizan Türk yöneticileri de, Türkiye Almanlarca işgal edildiğinde, bunu her saat bekliyorlardı... Alman cellatlanyla el ele Türkiye'yi sömüreceklerini, böylece saltanadannı sürdüreceklerini sanıyorlardı." diyerek dile getiriyor. Açıkça olmasa da Almanlardan yana bir tavır takınan dönemin iktidan da halkı eziyor ve muhalefeti ortadan kaldırmaya çalışıyordu. Savaş yıllarının tek muhalif gazetesi olan (Tan) gazetenin sahip ve yazan Zekeriya Sertel, bu olguyu: "lîn masum sandığımız yazılardan dolayı gazeteyi kapatıyorlardı. Gazeteleri kapamak hakkı bakanlar kuruluna verilmişti. Bu yetki sık sık kullanılıyor, gazeteler ve geazeteciler ürkütülüyordu. O sırada bu felaket en çok (Tan) gazetesinin başına geliyordu. ...Yalnız basın özgürlüğü değil, bütün demokratik haklar kaldırılmıştı. Işçi, köylü, aydın, hiç kimse kendi başına örgütlenemez, haklarını savunamaz, sendika kuramazdı. Dernek kurmak, gösteri yapmak, grev ilan etmek yasaktı. Diktatörlük gittikçe kuvvetleniyordu," diyerek açıklıyor. Ne var ki, edebiyat cephesinde de durum daha farklı değildir. Mehmed Kemal: "Bu kitapla, 19401950 arasında acı çeken, anlaşılamayan, düşün ve sanat uğruna hapislerde yatan, yiten, eriyen bir kuşağın çilesi var. O günün resmi görüşüne göre damgalanmışlar, yasak bölgelere itilmişler, sıluşan iktidarlara yem olmuşlardı. Fişlenmişler, dosyalanmışür, iktidarların her sıkışmasında ezilmişlerdir. Bu kuşak, Dcinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelen yeni ve ileri düşüncelerin temsilcisidir. Savaşın ınsanlık dışı, faşizmin sadece Türkiye için değil, dünya için bir baş belası olduğunu söylemiştir. Kuşağımızın suçu, yeni düşünleri yjlar öncesi söylemesidir" saptamasıyla bu durumu ortaya koyuyor. Kendisinin "Acılı Kuşak", Attilâ tlhan'ın "Fedailer Mangası" adını koyduğu bu kuşak şair ve yazarlan, ölümlerine, yaşayanlan ise günümüze dek, direngen tavırlannı bırakmamışlardır. Bu kuşağın şair ve yazarlanndan biri de Ömer Faruk Toprak'tır. 273 15 59'Faks: 02122T5 ISS3 tS«#WMWP^^ KASTAŞ YAYINEVİ SAYGIN YAZARLARININ Avukat İNCİ ÖZOL • Hukuk Içi Hukuk Dışı Öyküler, • Incili Öyküler, • Ağlama Ölmeyeceğim, • Arayışlar. Avukat SEZEN ÖZOL • Kurtuluş Savaşçıları, • Kıbrıs Barış Harekâtı Günlüğü, • Çanakkale Askerlne Rütbe Gerekmez, • Debboy Önünde Diken. R esmi ideolojinin güdümünde hazırlandığı için, siyasi tarihlerden o ülkenin gerçek yüzünü görmek olası değildır. Edebiyat tarihleri ise, gerçekliğin ortaya çıkması yolunda önemli katkılar sunar. Bugüne kadar gelinen süreçte, doğru bildiğini söylediği ya da erk sahibini eleştirdiği için kelle veren bırçok edebiyat adamını hepimiz tanıyoruz. Bunun nedeni, sanatın, özellikle de edebiyatın doğası gereği muhalif kimlıkli sanatçı yaratma gibi bir özellik taşımış olmasıyla açıkJanabilir. Çoğunluk; savaş, şiddet ve baskılann yükselişe geçtiği dönemlerde muhalif kimlıkli sanatçılar ve gazeteciler, halkın sesi olma misyonunu üsdenirler. 2. Dünya Savaşı yıllanna bakıldjğında, bu korkunç ortamın resminı görmek olasıdır. AYAKLANAN FA$İZM Dönemin tanığı olan Hasan îzzettin Dinamo, dünyayı istila etmek için ayağa kalkan faşıst saldınnın, genel ve ülkemize özel görünümünü: "1939 yılının yazı sona eriyordu. Faşist Alman ordulan, Avrupa'nın, dolayısıyla rinden korkunç bir demir kasırgası gibi geçiyordu. Bütün usu başında olan kişiler, artık önlenemez bir felaketin yüryüzünün kapısını çaldığına inanıyordu. Gelen kasırga, salt bir yabancı ordu değildi. Bununla birlikte, insanoğlunun en güzel, en iyi, en sevgili şeylerıni yeryüzünden kaldınp, unutulmuşluğun çöplüğüne atacak, kapkara demirden bir düşünüş de geliyordu. Bu Faşizmdi. Bütün yeryüzü bütün yüryüzünün banş bahçeleri iize GÖNENDEN KÜLLÜKE 14 Şubat 1920 günü Istanbul'da doğan Ömer Faruk Toprak'ın çocukluğu, Gönen'de, Ömer Seyfettin'in çocukluğunu yaşadığı mahallede geçmiştir. Yunus Emre, Karacaoğlan ve Köroğlu'nun şiirlerini ilk kez annesinden dinlemiş ve "Zavallı Çocuk" adını taşıyan ilk yazısı on dört yaşındayken "Mektepli Gazetesi"nde yayımlanmıştır. Dk şiirleri 194041 yıllannK İ T A P SAYI 760 Yazarlığının ustalığına erişen İNCİ ÖZOL'a saygılarla. SAYFA 14 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle