28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 12 B 3 B 4 F 5 G 6 İLKER MUMCUOÖLU 12 B 13 J 14 I 15 I 23 A 24 G 25 H 26 G 34 H 35 H 44 H 45 54 64 E 1 1 1 J 7 H 8 H 18 J 29 L 40 L 50 K 9 A 19 L 30 E 41 K H B A B Türkçe Günlükleri Feyza Hepçilingirler 1 27 D 38 A 48 68 16 H 17 K 28 A 39 29 Aöustos, Pazar ülseren Engin'in, " Yorgun ve Yaralı"sında ad aktarması yoluyla özcl ad kapsamına sokulan sözcüklenn büyük harfle başlanarak yazılması, hatta kesme ile aynlması, romanı okurken çok rahatsız etti beni. "Meraklanmayınız siz Hanımcığım." (s.86) deniyor mesela. "Bu durumu Yüzbaşı'ya duyduğu derin sevgi nedeniyle kabullenmişti." (s. 87), "... arkasından gelen Teğmen'e neden geldiğini sormuş." (s.23O) Ornekler çok ve yalnız Gülseren Engin'in romanında rastianan bir yazım değil bu. Günlük gazetelerimizin pek çoğunda, üstelik Türkçe konusunda dikkatli ve özenli yazarlanmızın yazdıklannda da görüyorum aynı uygulamayı. Çok rasdadığımız için yadırgamadığımız kimi ornekler var. Sözgelimi "batı" sözcüğü, yön anlamında değu de gözümüzü dikip " Aferin!" beklediğiıniz AB ülkeleri ya da ABD kastedilcrek kullanılıyorsa mutlaka büyük harfle yazılıyor. Doğuya pek bakmadığımız için olmalı, aynı uygulamanın "doğu" sözcüğü için yapıldığına pek tanık olmadım. Tümcenin ortasında geçen bir "başbakan" sözcüğü, büyük harfle başlanarak ve eki kesmeyle ayrılarak yazılıyor Gözümüz de elimiz de ahşuğı icin hiç tartışmıvoruz bu vazımı. "Neden?" diye sorduğumuzda alacağımız yanıo bildiğimiz için tartışmıyoruz belki de. "Başbakan" denince R. Tayyip Erdoğan kastediliyormuş da ondan. Evet; ama ondan önce bu sözcükle Ecevit kastedüiyordu, Ecevit'ten önce başkalan. R. Tayyip'ten sonra da başkalan kastedilecek. "Başbakan" özel ad değildirki! Eğer "Başbakan Erdoğan" denecekse elbette "başbakan"ın "b"si büyük olacak; ama valnız "başbakan" denecekse büyük harfle başlayarak yazmaya neden gerek olsun? Babasının biricik olduğunu düşünen biri çıkıp da "Bugünlerde Babam'ı çok özlüyorum." diye yazsa ne diyeceğiz ona? "Senın baban sıradan bir adam. Baban başbakansa onu kastettiğinde büyük harfle başlayabilirsin." mi diyeceğiz? Böyle bir "furya" açılırsa nerelere varacağı hiç belü olmaz. Henüz açılmamışsa tabii. Bakıyorum da önemsediği her sözcüğü büyük harfle başlayarak yazandan geçumiyor gazeteler. Oysa önemsenen sözcüğü vurgulamanın pek çok yolu var: Yatık yazarsınız, koyu yazarsınız, tümünü büyük harflerle yazabilirsiniz; olmadı, tırnak içine alırsınız, tek tırnak, çift tırnak; paşa gönlünüz hangisini çekerse. Tür adlanna özel ad anlamı yükleyip büyük harfle başlatmanın sonu yok çünkü. Tehlikeli bir gidiş olur bu. Işte "Birgün" gazetesinin (Neden "Bir Gün" değilde Birgün?) arka sayfasındaki şiirden bir dize: "Merhamedi Annenizin dizlerinde". Neden "Anne" büyük harfle başlamış? Bir başka dize: "Başınızı Tanrısal Sevgi ile takdis edeceğim". Burada da "Tannsal" ve "Sevgi" sözcüklerinin büyük harfle başlama nedeni ta şıdıklan kutsallık anlamı mı? Diyorum; bu işin so nu yok. Bir de " o " sözcüğünün, büyük harfle başlatılarak ve kesme ile aynlarak yazdması var. Insan kastedildiğini vurgulamak için yapılıyor bu. Anlamıyor değiliz; ancak yazım kuraDanmızda böyle bir madde yok. Allah, Hz. Muhammet ve Atatürk kastedildiğinde " o " büyük yazılı yor. Buna karşı çıkmak haddimi aşmak olur da A 49 L 55 A 57 F D F 65 H 66 K 67 A 77 75 G 76 H 78 G 1 1 G 59~~~H 6Ö~~B~ 61 K 70 B 71 H B A 69 başkaca "o"ların büyük yazılmasının ve kesmeyle aynlmasının yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu konuda ödün verilmemesi gereken kural belli: Bir özel ada bağlı saygı sözcükleri, sanlar ve takma adlar büyük harfle başlar Tersınden de söyleyelim: Yanında özel ad bulunmayan sanlar ve takma adlar büyük harfle başlamaz. Eğer "Yüzbaşı Nejat" denmişse elbette "y" büyük; ama "Bugün yüzbaşıyı görmedim." denecekse "y" böyle, küçuk olmalı ve asla kesme kullanılmamalı. 30 Ağustos, Pazartesl eda Sayan umreye gidecekmiş. Bir gazetede tepsi büyüklüğünde bir habermiş bu: "Namahrcm'le umre tartışması". Ben o gazeteden değil, Hakkı Devrim'in Radikal'deki köşesinden okudum (27. 8. 2004). Bu büyük harfle başlayıp kesme ile ayırarak yazmanın "batı'Vla, "başbakan"la sınırlı kalmayacağını söylemiştim, değil mi? Demek "namahrem"i de özel ad kapsamında görmüş birileri. Yine aynı gazeteden (Radikal Cumartesi, 24. 7. 2004) not ettiğim bir haber, Seda Sayan'ın programındaki bir telefon bağlantısına ilişkındi. Şöyle bir karşılıklı konuşma geçmiş Seda Sayan'la konuğu arasında: Aloooo, kiminle göriişüyoruz? Ben Muslafa. N'aber lan Mustafa? Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfî bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgüerin aldarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairimizin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse "Ağustos Dehlizleri" adlı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. S Tammlar ve sözcükleriniz: A. Türk sinemasının sultanı. G. Bir tür yaban turpu. 18 38 76 23 68 58 24 5 26 78 75 H. Osman Şahin'in bir öykü kitabı. 30 48 63 55 47 B. Yüksel Baştunç'un, Yılmaz Yayınları'ndan çıkan yapıtı. 44 9 31 73 77 7 25 34 35 20 60 51 3 12 71 2 56 65 61 70 43 41 19 C. "Oğuz"un ünsüzleri. 16 17 59 79 I. "... Hanım" (şiirlerinin bir kısmını "Uryan Kalb" takma adıyla Servetifünun dergisinde yayunlayan, 18621918 yılları arasında yaşamış olan şair). 32 11 15 72 1 14 42 D. Scmbol, rumuz. J. "... Günlcri" (Adnan Özyalçıner'in bir öykü kitabı). 37 22 21 67 80 E. Metin Üstündağ'ın bir kitabı. 28 52 6 33 13 K. Oğuzhan Akay'ın bir şiir kitabı. 62 40 45 F. Kapı, pencere ya da kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. 8 10 66 27 53 50 69 Nerden anyorsun bizi Mustafa? Şişli'den... Ne iş yapıyorsun lan Mustafa? Belediye başkanıyım. Bu konuşulan kişi, soyadı Sangül olan Mustafa olduğu için baltayı taşa vurmuş oluyor Seda Sayan. Başka herhangi bir Mustafa olsaydı ayıp etmis, olmayacaktı. Halkın gözüne girmek için, onun kavgada kullandığı dili, o ülkenin olağan iletişim dili yapmak normal midir? Sokakta konuşulan dil başkadır, arkadaş sohbetinde başka, konferansta başka, pazarda başka. Her ülkenin televizyonu o ülke dilinin en güzel konuşulduğu yerdir, derler. En güzel Ingilizceyi BBC'den, en güzel Fransızcayı sözgelimi, TV5'ten duyarmışsınız. En güzel Arapçayı Kahire, en güzel Farsçayı Tahran radyo ve televizyonu kullanırmış. En güzel Türkçeyi de Türk televizyonlanndan duyabileceğimizi iddia ("iddaa" değil!!!) eden bir babayiğit çıkar mı? Bu, kınp döken, hoyrat bir kabalaşma ve ne yazuc ki Seda Sayan'la, ona özenenlerle sınırlı değil. Gündelik konuşmalarla yaşamımızın her alanına, konuşmalar aracılığıyla da davranışlara yansıyor. "Oha falan" olunurken şiir okunamıyor, şirin olunamıyor; arkadaşa "Ulan!", sevgiliye "Çüş!", babaya "Moruk!" diye seslenilirken de insanca davranışlar gösterilmesi çok zor. • [email protected] [email protected] L. Gerek, gerekli. 74 46 4 64 57 49 36 39 29 54 758. sayının çözümü A. Ciddilik, B. Li, C. Arterit, D. Uçuşan Ağaç, E. Dönüşüm, F. Eglog, G. Erfud, H. Sürçüyor, I. Teğet, J. Eğilimli, K. Bikini, L. Atçılık, M. Nd. Şiir: "küçücük olmuştu çarşafın altında sonra gittiğini, yeterli değildi bu, çiçekleri gördüm, deliği," C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 760 SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle